Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/241 E. 2020/77 K. 27.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/241 Esas
KARAR NO : 2020/77

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 10/03/2016
KARAR TARİHİ : 27/01/2020
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 26/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

ASIL DAVA AÇISINDAN

DAVA:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; 03.09.2014 tarihinde davalı …….. İnşaata ait ve sürücü diğer davalı ……….olan TIR çekicisine bağlı …….. tankerinin seyir halinde iken Avcılar Metrobüs durağının ilerisinde İGS üst geçidi olarak bilinen yaya üst geçidine yaklaştığında damperin açılması ile üst geçide çarpması sonucu aracını kullanan müteveffa ……’nın hayatını kaybettiğini, müteveffanın ……. ve Tic. A.Ş. isimli şirket çalışanı olup, içerisinde hayatını kaybettiği aracın işyerine ait olduğunu, kazaya sebebiyet veren aracın davalı …….. Sigorta Şirketi tarafından tanzim edilen 15.04.2014 tarihli zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, sigorta limiti dahilinde ödeme sağlanması için davalı sigorta şirketine yapılan başvuru ve devamında Noter yolu ile gönderilen ihtarnameye rağmen ödeme yapılmaması nedeniyle alacağın temerrüt tarihinden işletilecek faizi ile birlikte tahsilini talep ettiklerini, müteveffanın ölümü ile aynı hane içinde müteveffanın geliri ile yaşayan ……..’nın oğlunun maddi desteğinden yoksun kaldığını, TBK 76.maddesi gereği Mahkeme’nin müvekkil …….. yönünden hükmedilen tazminata mahsup edilmek üzere 50.000 TL geçici ödeme yapmasına karar verilmesini talep ettiklerini, ayrıca müteveffanın kardeşleri davacı ……., …….. ve …….’nın da kardeşlerinin ölümü ile büyük üzüntü yaşadığını, 6100 sayılı Yasanın 107. maddesi uyarınca her bir davacının tazminat tutarları belli olduktan sonra peşin harcı yatırmak suretiyle davacıların maddi destekten yoksun kalma zararlarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ettiklerini, manevi tazminat yönünden de davacı …….. yönünden 120.000 TL, müteveffanın kardeşleri yönünden de ayrı ayrı 30.000 TL olmak üzere toplamda 210.000 TL manevi tazminat tutarının davalılar ……….ve …….. İnşaat şirketi tarafından ödenmesine karar verilmesini talep ettiklerini belirtmişlerdir.

CEVAP:
…….. İnşaat A.S. vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin mülkiyelinde olan aracın davalı ……….idaresinde iken …….. tankerinin kalkmış olarak ilerlemesi ve üst geçide çarpması neticesinde üst geçit köprüsünün tek parça halinde devrildiğini, davaya konu kazanın …… Ulaşım Daire Başkanlığı ile üstgeçidi ve denet mini yapan şirketlerin ağır kusurundan dolayı meydana geldiğini, bunun Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından alınan uzman bilirkişi raporu ile sabit olduğunu, zarar ile üst geçide çarpma eylemi arasında illiyet bağının irdelenmesi gerektiğini, üst geçidin gereği gibi yapılmış olması durumunda üst geçidin devrilmeyecek olduğunu, köprünün imalatı esnasında iyi bir imalatın yapılmadığının bir gerçek olduğunu, ayrıca denetin ve bakımlarının da yapılmadığını, işin danışmanlığını alan ……. Mühendislik firmasının hem köprünün inşaatı sırasında hem de periyodik bakımlarında sorumluluklarını yerine getirmediğini, yine işi yapan yüklenici firmaların da işi proje ve teknik şartnamelere uygun yapmamaktan ötürü sorumlu olduğunu, olayda kusuru bulunan …… yetkilileri hakkındaki soruşturmanın devam etmekte olduğunu, bu bağlamda davacının beyanlarının kabul edilemez olduğunu, müteveffanın aylık gelirinin davacılar tarafından ispatlanması gerektiğini, davacıların maddi tazminat taleplerinin ispata muhtaç olduğunu, davacıların manevi tazminat taleplerinin afaki olup kabul edilemez olduğunu, bu sebeple reddi gerektiğini, ayrıca tedbir kararının kaldırılmasını talep ettiklerini belirtmişlerdir.

…….. Sigorta Şirketi cevap dilekçesinde özetle; Davacının müterafık kusurunun dikkate alınmasını talep ettiklerini, Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamasnda görüldüğü üzere zarar görenin müterafik kusurunun bulunması durumunda tazminattan uygun bir oranda indirim yapılması gerektiğini, aktüer hesabı yapılırken kullanılan yaşam tablosuna göre bakiye ömür, bilinen dönem, aktif ve pasif dönemin ayrı ayrı ve denetme elverişli biçimde hesaplanması gerektiğini, davacının sosyal güvenlik kuruluşlarından herhangi bir ödeme alıp almadığının tespitini talep ettiklerini, müvekkili şirketin peşin sermaye değeri düşülmemesi durumunda mükerrer ödeme yapmak durumunda kalmakta olduğunu, bu sebeple hesap raporunda SGK’nın yapacağı ödemelerin peşin sermaye değeri hesaplanarak düşürülmesini talep ettiklerini belirtmişlerdir.

…….. Sigorta A.Ş. vekilinin cevap yazısında özetle; ……. plaka sayılı aracın müvekkil şirket nezdinde İhtiyari Mali Mesuliyet teminatı da içeren Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğu, poliçeden dolayı sorumluluklarının bedeni ve maddi ayrımı yapılmaksızın meydana gelen zararlarda olay başına toplam 250.000,00 TL ile sınırlı olduğu, 19.12.2014 tarihinde ……. Sigorta’ ya işbu kaza ile ilgili 12.600,00 TL tazminat ödemesi yapıldığı, 17.02.2015 tarihinde …….. Sigorta A.Ş.’ye 523,63 TL ödeme yapıldığı,…….. Büyükşehir Belediyesi’ne de 236.876,37 TL ödeme yapılmış olup poliçede belirtilen toplam limit olan 250.000,00 TL’nin tamamının bu kaza sebebi ile hasar talebinde bulunan üçüncü kişilere ödenmiş olduğu, ihtiyari mali mesuliyet teminatında limitin kalmadığı, dolayısıyla işbu dava sonucunda verilecek tazminat kararından yönünden olay başına 15.000,00 TL ile sınırlı teminatın bulunduğu, aynı kabada zarar gören …….. tarafından Bakırköy ……. Asliye Ticaret Mahkemesi ……. E. Sayılı dosyasıyla, …….. tarafından da müvekkil şirket sigortalısına karşı Bakırköy ……… Asliye Ticaret Mahkemesi …….. E. Sayılı dosyasıyla müvekkil şirket sigortalısına karşı dava açılmış olduğu, bu bakımdan manevi tazminat hususunda karar verilmesi durumunda müvekkil şirketin sorumluluğunun limitle sorumlu olacağı, limitten ödeme gerçekleştirilmiş ise; bu takdirde herhangi bir sorumlulukları olmayacağı, bu bakımdan manevi tazninat yönünden hüküm kurulacak ise diğer davaları da göz önüne alarak manevi tazminat yönünden proporsiyon hesabı yapılarak karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir.

BİRLEŞEN DOSYA AÇISINDAN

DAVA:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; 03.09.2014 tarihinde sahibi …….. İnş. San ve Tic AŞ’ye ait ve sürücüsü ……….olan ……. plakalı tır çekicisine bağlı ……… tankerinin meydana getirdiği kaza sonucunda …….. plaka sayılı aracı kullanan müteveffa …….’nın hayatını kaybettiğini, Bakırköy ……… ATM’nin ……… E sayılı dosyasında ……., aracın sahibi …….. İnş. San ve Tic AŞ ile ……. Sigorta Şirketi hakkında maddi ve manevi tazminat davası açtıklarını, müteveffanın ölmesiyle davacı Annesi ……..’nın destekten yoksun kaldığını, müteveffanın kardeşi olan diğer davacıların müteveffanın ölümüyle büyük üzüntü yaşadıkarını beyanla öncelikle davanın Bakırköy ……. ATM’nin ……. E sayılı dosyasıya birleştirilmesine; fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla davacı …….. yönünden şimdilik 20.000 TL destekten yoksun kalma tazminatının olay tarihinden işletilecek avans faizi ile birlikte davalı sigortadan tahsiline, davalı …….. Sigorta AŞ yönünden, sigorta limiti ile sınırlı olmak üzere her bir davacı müvekkili açısından 3.750 TL’den toplam 15.000 TL manevi tazminatın avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Asıl dava, davalılardan …….’nin sürücülüğünü yaptığı diğer davalı …….. İnşaat San.ve Tic.A.Ş.’nin işleteni olan ve davalı sigorta şirketi tarafından zorunlu mali mesuliyet sigortası yaptırılan ……. plakalı tır çekicisine bağlı ……. plakalı tankerin 03/09/2014 tarihinde seyir halinde iken yaya üst geçidinde tankerin damper kısmının açılarak üst geçide çarpması neticesinde davacı ……..’nın oğlu diğer davacıların kardeşleri olan olan ……’nın hayatını kaybetmesinden dolayı davacı anne …….. için 20.000 TL destekten yoksun kalma tazminatının tüm davalılardan, davacı anne …….. için 120.000 TL manevi tazminat, diğer davacıların için 30.000’er TL manevi tazminat olmak üzere toplam 210.000 TL manevi tazminatın davalılar ……….ve …….. İnşaat San.ve Tic.A.Ş.’den olay tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsili istemine yöneliktir.
Mahkememiz dosyası ile birleştirilen Bakırköy ……. Asliye Ticaret Mahkemesinin……… Esas sayılı dosyasına konu dava ise, asıl davaya konu kaza nedeni ile ……. plakalı tır çekicisine bağlı ……. plakalı tankerin kasko poliçesinin davalı …….. Sigorta tarafından yaptırıldığından bahisle davacı …….. için 20.000 TL destekten yoksun kalma tazminatı ve davacıların her biri için 3.750 TL olmak üzere toplam 15.000 TL manevi tazminatın davalı sigorta şirketinden işleyecek avans faizi ile birlikte tahsili istemine yöneliktir.
Mahkememizce taraflarca gösterilen tüm deliller toplanmıştır.
Gerek asıl dava ve gerekse birleşen dava açısından hasar dosyaları ve ZMMS poliçesi ile kasko poliçesi celp edilerek dosya arasına alınmıştır.
Davacılar ve davalı gerçek kişinin mali ve sosyal durum araştırması kolluk birimine yaptırılmıştır.
Davacı vekili sunmuş olduğu 02/05/2016 tarihli dilekçesi ile talep ettiği faizin türünün avans faizi olduğunu bildirmiştir.
Müteveffanın sağlığında çalıştığı işyerine müzekkere yazılarak gelir durumuna ilişkin bilgi alınmıştır.
SGK’ya yazılan müzekkereye verilen cevapta; ……..’ya iş kazası ölüm geliri bağlandığı bildirilerek ilgili belgeler gönderilmiştir. Yine SGK’ya müzekkere yazılarak davacı ……..’ya bağlanan gelire ilişkin peşin sermaye değerine ilişkin belge dosya arasına alınmıştır.
Davacı vekili tarafından davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığına ilişkin ihtaname örneği dosya sunulmuştur.
Bakırköy …….. Ağır Ceza Mahkemesinin ……. Esas sayılı dosyasında aldırılan ATK Trafik İhtisas Dairesi raporunda dava konusu kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün asli kusurlu bulunduğu, teknik arızanın olayda tali derecede etkisi olduğu kanaatine varıldığının bildirildiği görülmüştür.
Mahkememizce asıl dava açısından davacı ……..’nın destekten yoksun kalma tazminatı talebine ilişkin olarak aktüer bilirkişisinden rapor aldırılmış, dosyaya sunulan 11/05/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı anne ……. ‘nın destek zararının 58.812,17 TL olduğu ancak hesaplanan bu tazminattan bağlanan gelirin peşi sermaye değerinin yarısının davalının kusuruna isabet eden kısmının mahsubu gerektiği bildirilmiştir.
SGK tarafından bağlanan peşin sermaya değerinin dosyaya bildirilmesinin akabinde bilirkişiden ek rapor aldırılmış, 13/03/2018 tarihli ek raporda ise bağlanan gelirin peşin sermaye değerinin (21.948,82 TL) yarısının (10.974,41 TL) rapor tarihinde güncellenerek hesaplanan tazminattan indirilmesi sonucunda 65.407,78 TL destek zararının hesaplandığı bildirilmiştir.
Mahkememizce görülen lüzum ve taraf itirazları üzerine dosya yeni bir aktüer bilirkişisine tevdi edilerek yeniden rapor aldırılmış, aktüer bilirkişisi Y.Müh……… tarafından sunulan 24/12/2018 tarihli bilirkişi raporunda, davacı ……..’ya bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değerinin yarısının mahsubu neticesinde destek zararının 52.962,05 TL olarak hesaplandığı görülmüştür.
24/12/2018 tarihli rapora itirazlar üzerine bu bilirkişiden ek rapor aldırılmış, dosyaya sunulan 10/06/2019 tarihli bilirkişi ek raporunda, davacı ……..’ya bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değerinin yarısının mahsubu neticesinde destek zararının 64.039,49 TL olarak hesaplandığı görülmüştür.
Mahkememizce 4 kişilik bilirkişi heyetinden kusur durumuna ilişkin ayrıntılı ve gerekçeli bilirkişi raporu aldırılmıştır. Dosyaya sunulan 28/01/2018 tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle; dava konusu kazanın meydana gelmesinde kaçınılmazlıktan söz edilemeyeceği, davalı işveren şirketin kazanın meydana gelmesinde % 60, davalı sürücünün ise % 40 kusurlu olduğu, kazanın meydana gelmesinde başka kusurlu olmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir. Kazanın meyana geliş şekli mahkememizce irdelenmiş, aldırılan bu heyet raporunun kazanın meydana geliş şekli ve dozyada mevcut delillere uygun olduğu, kaldı ki meydana gelen kazada müteveffaya kusur atfedilmesinin mümkün olmadığı, davalı tarafların kendi aralarındaki kusur durumunun müteselsil sorumluluk esası uyarınca mahkememizce verilecek karara etki etmeyeceği anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından sunulan 05/07/2019 tarihli dilekçe ile ıslah yoluna başvurularak gerek asıl dava ve gerekse birleşen davaki destek tazminatı yönünden dava dilekçesindeki 20.000 TL talebin 64.039,49 TL’ye yükseltildiği ve harcının ikmal edildiği görülmüştür.
10/06/2019 tarihli bilirkişi ek raporunda yapılan hesaplamanın güncel ve hükme esas alınabilir nitelikte olduğu kanaatine varılmıştır.
Böylece mahkememizce yapılan yargılama sonucunda toplanan tüm deliller muvacehesinde;
03/09/2014 tarihinde meydana gelen kaza neticesinde davacı ……..’nın oğlu diğer davacıların kardeşi olan ……’nın hayatını kaybettiği, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücü ve işleten şirketin kusurlu olduklara, kazada mütevefaya atfedilebilecek bir kusur bulunmadığı, bu nedenle kusur indirimine gidilemeyeceği, davalı sürücü ve işleten şirket ile ZMMS polizçesini yapan davalı şirketin KTK ve TBK hükümleri uyarınca maddi tazminat yönünden müştereken ve müteselsilen sorumlu bulundukları, davacı ……..’nın aktüer bilirkişi raporu ile saptanan 64.039,49 TL destekten yoksun kalma tazminatını tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen talep hakkının olduğu, tazminat miktarının davalı sigorta şirketinin poliçe limitleri içerisinde kaldığı, davalı sigorta şirketi açısından faizin ihtarnamenin tebliğini izleyen 8 iş gününün sonrasındaki gün olan 16/02/2016 tarihinden itibaren uygulanabileceği, diğer davalılar açısından haksız fiil tarihi olan 03/09/2014 tarihinden itibaren faiz uygulanacağı, davalı işletenin tüzil kişi tacir olması nedeni ile ticari iş karinesi uyarınca davacının ticari avans faizi talebinin uygun olduğu kanaatine varılarak maddi tazminat yönünden asıl dava açısından davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir. Birleşen davadaki maddi tazminat talebi yönünden ise; kasko poliçesi uyarınca kasko sigortacısından ancak zorunlu mali mesuliyet sigortası limitini aşan zararın istenebilecek olması, asıl davada hükmolunan tazminatın ZMMS poliçesini aşmaması nedeniyle birleşen davadaki maddi tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacıların asıl dava ve birleşen davadaki manevi tazminat taleplerine gelince; gerek mülga B.K’nun 47 ve gerekse yürürlükteki 6098 sayılı T.B.K’nun 56. maddesinde hakimin bir kimsenin ölümü durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, ölenin yakınlarına bir miktar paranın manevi zarar adı ile ödenmesine karar verebileceği öngörülmüştür. Hakim olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi zarar adı ile zarar görene verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 26.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Hakim bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı, ölenin yaşı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, hükmedilecek tutarın manevi tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda olması gerektiği de söz götürmez. Bu ilkeler ve olayın oluş şekli itibar ile olayın vehameti, kusur durumu (müteveffanın kusurunun bulunmayışı), tarafların sosyal ve ekononmik durumu, ölenin yaşı, ölenin davacılara yakınlık derecesi ve kaza neticesindeki uğranılan manevi zarar dikkate alınarak, asıl dava yönünden davacı anne …….. için 60.000 TL, müteveffanın kardeşleri olan diğer davacıların her biri için 15.000’er TL manevi tazminat takdir olunarak sigorta şirketi haricindeki diğer davalılar aleyhine kaza tarihinen itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte hükmolunmuş, birleşen davada da kasko şirketi aleyhine 3.750’şer TL manevi tazminat taleplerinin manevi tazminatın kasko poliçesi dahilinde olması ve bu meblağın limit dahilinde kalması nedeni ile asıl davada hükmolunan manevi tazminatlarla tahsilde tekerrür olmaması kaydı ile kabulüne karar verilerek talep aşılmaması için dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte hükmolunmuş ve netice itibariyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A) ASIL DAVA AÇISINDAN;
1-Davacı ……..’nın maddi tazminat isteminin KABULÜ ile 64.039,49 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılardan ……….ve …….. İnşaat San. Ve Tic.A.Ş. yönünden kaza tarihi olan 03/09/2014 tarihinden itibaren, davalı …….. Sigorta Şirketi yönünden temerrüt tarihi olan 16/02/2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte asıl dava davalılarından müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacıların manevi tazminat istemlerinin KISMEN KABULÜ ile;
Davacı …….. için 60.000,00 TL,
Davacı ……. için 15.000,00 TL,
Davacı ……. ……. için 15.000,00 TL,
Davacı …….. ……. için 15.000,00 TL olmak üzere toplam 105.000,00 TL manevi tazminatın davalılar ……….ve …….. İnşaat San. Ve Tic.A.Ş. yönünden kaza tarihi olan 03/09/2014 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte adı geçen davalılarından müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemlerin reddine,
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca maddi tazminat yönünden alınması gereken 4.374,53.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 821,31.-TL peşin harçın mahsubu ile eksik kalan 3.553,22.-TL karar harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca manevi tazminat yönünden alınması gereken 7.172,55.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 717,25.-TL peşin harçın mahsubu ile eksik kalan 6.455,30.-TL karar harcının davalılar ……….ve …….. İnşaat San. Ve Tic.A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 29,20-TL Başvurma Harcı ve toplam 2.922,15.-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 689,69.-TL’sının davalılardan müştereken ve müteselsilen 1.130,82 TL’sinin davalılar ……….ve …….. İnşaat San. Ve Tic.A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı …….. İnşaat San. Ve Tic.A.Ş tarafından yapılan 50 TL yargılama giderinin 19,15 TL’sinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine, bakiye giderin davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre maddi tazminat yönünden kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 9.125,13-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
8-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre manevi tazminat yönünden kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 13.925,00 vekalet ücretinin davalılar ………. ve …….. İnşaat San. Ve Tic.A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
9-Davalı …….. İnşaat San. Ve Tic.A.Ş kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre manevi tazminat yönünden red edilen miktar üzerinden hesaplanan 13.925,00 vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
10-Davacı ve davalı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca davacıya iadesine,

B) BİRLEŞEN DAVA AÇISINDAN:
1-Davacı ……..’nın maddi tazminat isteminin REDDİNE,
2-Davacıların manevi tazminat istemlerinin KABULÜ ile;
Davacı …….. için 3.750,00 TL,
Davacı ……. için 3.750,00 TL,
Davacı ……. ……. için 3.750,00 TL,
Davacı …….. ……. için 3.750,00 TL olmak üzere toplam 15.000,00 TL manevi tazminatın asıl davada hükmolunan manevi tazminatlarla tahsilde tekerrür olmaması kaydı ile birleşen dosya davalısından birleşen dava tarihinden(27/04/2016) itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte alınarak davacılara verilmesine,
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 1.024,65.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 119,55.-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 905,10.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 29,20.-TL başvurma harcı ve 119,55.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Dosyada masraf yapılmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden manevi tazminat açısından kabul edilen miktar üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.400,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden maddi tazminat açısından Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.400,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
8-Davacı ve davalı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı asil ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
. 27/01/2020

Katip ……
¸e-imzalıdır

Hakim …..
¸e-imzalıdır