Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/140 E. 2019/558 K. 30.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/140 Esas
KARAR NO : 2019/558

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan), İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki))
DAVA TARİHİ : 09/07/2015
KARAR TARİHİ : 30/05/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/06/2019
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan), İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; akaryakıt ürünleri pazarlama işiyle uğraştığını, davalı ile bayilik sözleşmesi imzaladıklarını, sözleşme gereğince belli miktarda akaryakıt ürününü bir yıl içinde davalıdan almayı taahhüt ettiklerini, bu kapsamda Kayseri ilinde bulunan bir taşınmazın teminat olarak gösterildiğini ve davalı şirket lehine ipotek tesis edildiğini, davalı şirket tarafından taahhüt edilen akaryakıt ürünlerinin kendilerine teslim edilmediğini, bu nedenle sözleşmeyi feshettiklerini beyan ederek sözleşme nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitine ve taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İpoteğin fekki talebi tefrik olunmuştur.
Davalı vekili tarafından mahkemenize sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı bayinin 08/08/2012 ve 09/02/2012 tarihinde bedelini peşin ödemiş olduğu akaryakıt ikmalini yaptıktan sonra bir kısım ihtarnameleri kendilerine gönderdiğini, 08/02/2016 – 11/02/2016 tarihlerinde ödeme karşılığı akaryakıt alımı yapıldığının sabit olduğunu, davacının bedelini ödemediği ürünleri talep ettiğini, tek taraflı olarak sözleşmeyi feshettiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
Mersin … Sulh Hukuk Mahkemesinin … Değişik İş sayılı dosya sureti, Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu yazı cevabı, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
İş bu dava, 22/02/2011 tarihli bayilik sözleşmesinden dolayı borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde 10/07/2015 tarih, ….Esas , ….Karar sayılı karar ile, ipoteğin kaldırılması yönündeki talebin taşınmazın aynına ilişkin bir hak olduğu ve bu türden davaların taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde görülmesi gerektiğinden bahisle yetkisizlik kararı (hüküm kısmında sehven dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiştir) verilmiş olup, kararın temyizi üzerine Yargıtay … Hukuk Dairesinin 16/11/2015 tarih, …. Esas, …. Karar sayılı bozma ilamıyla, dava dilekçesinde, ipoteğin fekki talebiyle birlikte menfi tespit isteminin de bulunduğu, menfi tespit istemi yönünden kesin yetki halinin söz konusu olmadığı, bu nedenle menfi tespit davası yönünden yetki konusunda re’sen inceleme yapılmasının kanuna aykırılık teşkil ettiğinden bahisle karar bozulmuş ve dosya yukarıdaki esasa kaydedilmiş, ipoteğin fekki talebi tefrik olunarak görevsizlikle taşınmazın aynının bulunduğu yer mahkemesine gönderilmiş, iş bu davaya menfi tespit davası olarak devam olunmuştur.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, akaryakıt ürünleri pazarlama işi yapan davacının, davalı ile yapmış olduğu bayilik sözleşmesi gereğince kendisine taahhüt edilen ürünlerin teslim edilmemesi üzerine sözleşmeyi feshetmesi nedeniyle davalıya borçlu olup olmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmaktadır.
Tarafların iddia ve savunmaları ile toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilmiştir.
Taraflar arasında 22/02/2011 tarihinde 5 yıl süreli akaryakıt istasyonu bayilik sözleşmesi imzalandığı, davacının sözleşme kapsamında bayi olarak belli miktarda akaryakıt ürünlerini davalıdan almayı taahhüt ettiği anlaşılmıştır. Davacı, sözleşmenin yürürlüğe girmesinden itibaren 6 aylık bir sürede davalının ürün teslim etmemesi nedeniyle sözleşmeyi feshettiğini iddia ederken, davalı, davacının bedelini ödemediği ürünü talep ettiğini, ayrıca vadeli mal alımı talebinde bulunduğunu savunmuştur.
Taraflar arasında sözleşme kapsamında karşılıklı yükleme edimleri yerine getirilip getirilmediği noktasında değerlendirme yapılmasında zaruriyet bulunmaktadır.
Taraflar arasında bayilik sözleşmesi bulunduğu, sözleşmenin kendisine mal verilmediği iddiasıyla davacı tarafça feshedildiği sabittir. Sözleşmenin “Fiyat ödeme” başlıklı 5. maddesi; “ Bayi’nin şirketten alacağı malların bedeli şirket’in cari liste fiyatlarında tespit edilen rakamlar üzerinde belirlenecektir. Şirket uygun gördüğü taktirde tek taraflı olarak, anılan cari liste fiyatları üzerinden iskonto yapmak, vade tanımak, mevcut iskonto oranlarını arttırmak ya da azaltmak, vadeyi kısaltmak ya da ilave vade günleri tanımak yetkisine sahiptir. Şirket’in tayin ve tespit ettiği ödeme şart ve vadeleri Bayi tarafından aynen kabul ve taahhüt edilmiş olup eksiksiz olarak yerine getirilecektir. Bayi satın aldığı malların bedelini, Şirketin tercihine göre defaten ve nakden veya kendisine ait çeklerle ödeyecektir. .. ” şeklinde olduğu, yine sözleşmenin Fesih başlıklı 12. Maddesi; “Bayi, 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu ve ilgili mevzuat ile işbu sözleşme ve ayrılmaz parçası olan ek sözleşmelerde, yer alan hükümlerden herhangi birinin kısmen veya tamamen ihlal ettiği veya borç ve taahhütlerini yerine getirmediği takdirde, Şirket;
a) Bayi ’ye uygun bir süre vererek sözleşme şartlarına uymasını yazılı olarak ihtar eder.
b) Mal teslimatını bir süre için durdurur.
c) Zarar-ziyan ve kararlaştırılmışsa ceza-i şartı talep eder.
d) Sözleşmeyi derhal ve süresinden önce tek taraflı olarak fesih eder. Bayi sözleşmenin başlangıç tarihinden sözleşme süresinin sonuna kadar geçecek dönemde satın alınması gereken malın alınmaması sonucu aradaki farktan doğan şirketin uğradığı kar mahrumiyetini hiçbir itirazda bulunmaksızın, herhangi bir mahkeme kararı gerekmeksizin derhal ve defaten öder. 7. Maddede belirtilen teminatlar derhal nakde tahvil olunur ve irat kaydedilir. ” şeklinde olup, davacı tarafından Bakırköy … Noterliğinin 01/03/2012 tarih, …. nolu ihtarnamesi ile davalı tarafa ürünlerin teslimi hususunda aksaklıkların yaşandığının ihtar edildiği, yine davacı tarafça Kayseri … Noterliğinin 29/03/2012 tarih, …. nolu ihtarnamesi ile davalı tarafın sözleşmeden doğan edimlerini yerine getirmemiş olması nedeniyle sözleşmenin feshedildiğinin ihtar edildiği, bu kapsamda uyuşmazlığa konu olan ürünlerin teslim edilmediği hususunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmadığı, Mersin … Sulh Hukuk Mahkemesinde yaptırılan tespit neticesinde sunulan bilirkişi raporunun da bu durumu doğruladığı, bu hususta yukarıda bahsedildiği şekilde davacı tarafça davalıya ihtarname keşide edildiği, davacı tarafın sözleşmeyi feshiyle birlikte sözleşmenin son bulduğunun kabulü gerektiği, dolayısıyla mevcut haliyle taraflar arasında bir alacak borç ilişkisinin de bulunmadığı sonuç ve kanaatine ulaşılmakla, davacının davalıya 22/02/2011 tarihli bayilik sözleşmesinden dolayı borçlu olmadığının tespitine ilişkin olarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açılandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,
22/02/2011 tarihli bayilik sözleşmesinden dolayı davacı tarafın borçlu olmadığının tespitine,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken karar ve ilâm harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafça yatırılan 27,70TL başvurma harcı, 2.561,63-TL peşin harç , 8.516,42 tamamlama harcı , dosyada yapılan 2.250,00.-TL bilirkişi ücreti ve 395,00-TL posta gideri olmak üzere toplam 13.750,75-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 39.897,73-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Bakiye avansın yatırana iadesine,

Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 15 gün yasal sürede Yargıtay yasa hakları olduğu hatırlatılarak oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 30/05/2019

Başkan …
¸E-imzalı
Üye …
¸E-imzalı
Üye …
¸E-imzalı
Katip …
¸E-imzalı