Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1183 E. 2019/955 K. 21.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1183 Esas
KARAR NO : 2019/955

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/12/2016
KARAR TARİHİ : 21/10/2019
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 20/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili tarafından sunulan 29/12/2016 tarihli dava dilekçesinde ÖZETLE; müteveffa …, …… plakalı araca 03/08/2016 tarihinde …. ) plakalı aracın çarpması sonucu vefat ettiğini, 03/08/2016 günü saat 20:30 sıralarında davalı sürücü … sevk ve idaresindeki …. plaka sayılı kamyoneti ile …. …. Etap istikametinden ….. Sitesi yönüne … Caddeyi takiben seyirle olay mahalli kavşak alanına gelip, yolun solundaki ….. Caddesi yönüne girmek için orta refüj aralığını kullanarak karşı yöne doğru dönüşe geçmek istediğinde, karşı istikametten gelip, …. …. Etap istikametine seyirle düz gitmek isteyen müteveffa sürücü … sevk ve idaresindeki …… plaka sayılı motosikleti ile kamyonetin sağ yan kısmına çarparak motosiklet sürücüsünün ölümü ve arkasında yolculuk yapan müşteki Mağdur …. ‘un yaralanması ve maddi hasarla neticelenen dava konusu olay meydana geldiğini, davalı … şirketi tarafından sigorta poliçesi düzenlenen , …’a ait ve … tarafından kullanılan araç kaza anında tam kusur olduğunu, 16/11/2016 tarihli Adli Tıp Raporunda, sanık sürücü … yönetimindeki kamyoneti ile olay mahalline geldiğinde, karşı yön trafiğini kontrol etmediğini, gündüz vakti ve tek yönlü yolda, karşıdan gelen ve iyice yanaşan araca rağmen, hız ve mesafesini dikkate almadan, hatalı ve tehlikeli biçimde, kontrolsüz ve mevcut hızıyla sola doğru yönelmek suretiyle refüj aralığından girdiği aksi istikamet yol bölümünde, karşı yönden gelen ve düz seyreden motosikletin önünü kapatmasıyla geçiş hakkını engelleyerek olayın meydana gelmesine sebebiyet verdiğinin anlaşıldığını, dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı hareketiyle olayda asli ve ağırlıklı derecede kusurlu olduğunu, sürücü hızlı ve kontrolsüz olarak, geçiş üstünlüğü ve trafik kurallarına uymayarak müteveffaya çarparak ölümüne sebep olduğunu, konu ile ilgili ceza davası Bakırköy ….Ağır Ceza Mahkemesi’nin …. E sayılı dosyasıyla devam ettiğini, davamız belirsiz alacak davası olarak falaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik 2.000 TL için açılmış bulunduğunu,yargılama sırasında toplanacak delillere, mahkemece yapılacak incelemelere ve tazminat hukuku alanında uzman bilirkişiden alınacak rapora göre belirlenecek maddi tazminat tutarlarının, hüküm altına alınmasını istediklerini, trafik kazasında ölen davacıların çocukları kaza tarihinde çalıştığını, ve genç yaşta vefat ettiğini, ölüm nedeniyle destekten yoksun kalınıldığını, yargılama sırasında kanıtlanacak bu durumların destek tazminatı hesabında gözönünde tutulması gerekeceğini, müteveffanın ölümü davacılar maddi olarak yıprattığını, davalılar yasa ve içtihatlar gereği sorumlu olduklarını sigorta şirketi poliçe kapsamındaki limit uyarınca sorumlu olduğun, davacı müvekkillerinin genç yaşta oğullarını kabetmenin üzüntüsü halen yaşamaktadır ve yaşayacaktır.Bu elem ve kederi bir nebze hafifletmek ; davalıların tazminat ödeyerek bu olaydan dolayı olan kusurlarını çekmesi için davacılar için toplam 70.000 TL manevi tazminat taleplerinin olduğunu, açıklanacak nedenlerle davamının kabülünü, trafik kazasında oğullarını kaybeden davacıların, maddi tazminat tutarları belirlenerek, sigortaca ödenen bedelin mahsubu ve sigorta şirketi için poliçedeli limite kadar şimdilik 2.000 TL (fazlaya ilişkin talep,dava ve haklarımız saklı kalmak üzere) işleten ve sürücü yönünden olay tarihinden, sigortacı yönünden temerrüt tarihinden işletilecek faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte ortaklaşa ve zincirleme sorumlu olarak davalılara ödetilmesin, 70.000 TL manevi tazminatın, olay tarihinden işletilecek yasal faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte ortaklaşa ve zincirleme işleten ve sürücüden tahsilini, işletenin ve sürücünün taşınır /taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine “ihtiyati tedbir” konulmasına karar verilmesini, davacılar adına talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı … vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; ceza mahkemesi dosyasının bekletici sorun yapılmasını talep ettiklerini, …. plakalı aracın şirket nezdinde ….. numaralı 12/02/2016-2017 vadeli trafik sigorta poliçesi ile sigortalandığını, bu poliçedeki sakatlanma ve ölüm teminatı sigortalımızın kusurlu olması halinde ve kusur oranı ile sınırlı olmak üzere kaza tarihi itibariyle kişi başına azami 310.000,00 TL olduğunu, müvekkil şirket tarafından kazaya karışan …. plaka sayılı araca ilişkin Karayolları Trafik Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi düzenlenmiş olması tek başına poliçede yer alan teminat tutarının tamamının müvekkil şirket tarafından ödeneceği anlamını taşımadığını, öncelikle müvekkil şirket sigortalısı …. plakalı araç işleteninin dava konusu kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunduğunun davacı tarafından ispatı gerektiğini,davacının iddiasının niteliği göz önünde bulundurulduğunda bir kusur tespitinin yapılması gerektiğini, tüm bu nedenlerle delillerin detaylı olarak yeniden değerlendirilmesi suretiyle, davaya konu olan kazanın meydana gelmesinde etkili olan tüm unsurların irdelenerek tarafların kusur durumunun belirlenmesi için dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ne tevdiine karar verilmesini talep ettiklerini, davacı tarafından destekten yoksun kalma tazminatı istenebilmesi için, müteveffanın davacının desteği olduğunun ispatlaması gerekmektedir. davadan önce ödeme gerçekleştiğini,dava öncesi, müteveffa …’un varislerine şirketimize yapılan başvuru neticesinde; 11.10.2016 tarihinde 35.347,73-TL ödeme yapıldığını, manevi tazminat talepleri Trafik Kanunu Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi teminatı dışındadır, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla, dava konusu tazminat “ancak dava tarihinden itibaren” işleyecek yasal faiz ile birlikte talep edilebileceğini, davanın açılmasına sebebiyet vermemiş bulunan müvekkil şirket aleyhine yargılama giderlerine, faize ve vekalet ücretine hükmolunmamasını talep ettiklerini açıklanan nedenlerle, davaya konu kaza Bakırköy …… Ağır Ceza Mahkemesi …….. Esas sayılı dosyası ile görülmekte olan davanın “bekletici mesele” yapılmasını talep ettiklerini, her durumda kazaya karışan araç sürücüleri ile birlikte Karayolları Genel Müdürlüğü’nün dava konusu kazanın meydana gelmesinde kusur durumlarının belirlenmesi için dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmesini, mahkeme tarafından kusur durumunun tespitinden sonra aktüeryal hesaplamanın Hazine Müsteşarlığı tarafından belirlenen aktüerler tarafından yerine getirilmesine, davaya yönelik tüm beyanlarımız dikkate alınmak suretiyle, şartların varlığı halinde sigortalı araç sürücüsü ve işletenine rücu hakkımız saklı kalmak kaydıyla, davanın reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Tarafların kolluk marifetiyle mali ve içtimai durum araştırması yaptırılarak ilgili tutanaklar dozya arasına alınmıştır.
Dava konusu aracın ZMSS poliçesi dosya arasına alınmıştır.
Dava konusu otomobil ve motorsikletin mülkiyet belgeleri ilgili emniyet müdürlüklerinden getirtilerek dosya arasına alınmıştır.
Müteveffa desteğin SGK hizmet cetvelleri SGK’ndan getirtilerek dosya arasına alınmıştır.
Tarafların kusur oranlarına ilişin bilirkişi raporu aldırılmış, bilirkişi tarafından sunulan ilk raporda sonuç kısmında sehven yüzdelik oranlar çelişkili bir şekilde hatalı gösterilmiş, ancak sunulan 08/03/2018 tarihli ek raporda davalı sürücü …’nin % 75 oranında, kazazede müteveffanın ise % 25 oranında kusurlu bulunduğu saptanmıştır.
SGK tarafından iş kazası kapsamında yapılan soruşturmayla ilgili dosya ve rapor getirtilerek dosya arasına alınmıştır.
Davacılar ile davalı … şirketi arasında yapılmış bulunan “Makbuz ve ibraname” başlıklı belge dosyaya sunulmuştur.
Dava dilekçesinde manevi tazminat talebini 70.000 TL olarak talep eden davacı taraf sunmuş bulunduğu açıklama dilekçesi ile bu meblağın heri iki davacı için 35.000’er TL şeklinde talep edildiği belirtilmiştir. Aynı dilekçede davacı vekili maddi tazminat yönünden davalı taraf ile sulh olduklarını beyan etmiş, duruşmadaki beyanında da dosyada sadece manevi tazminat taleplerinin devam ettiğini bildirmişlerdir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 03/08/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucunda müteveffa …’un vefatı neticesinde davacı taraflarca davalı sürücü, malik(işleten) ve ZMM sigortacısı aleyhine açılan maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Maddi tazminat talebi yönünden değerlendirme; Dosyaya sunulan “Makbuz ve ibraname” başlıklı belge uyarınca davacıların maddi tazminat taleplerinin davalı … şirketi tarafından karşılandığı, belgede belirtilen ödeme yapıldığında dosyamızdaki maddi tazminata ilişkin ana para, işlemiş ve işleyecek faiz, yargılama gideri ve vekalet ücretine ilişkin taleplerden feragat edecekleri bilgisinin yer aldığı, davacı vekili ve davalı … şirketinin yazılı beyanları ve duruşmadaki sözlü beyanlarından söz konusu ödemenin yapıldığı ve belgenin geçerlik kazandığı, davacı vekilinin duruşmadaki beyanında sadece manevi tazminata ilişkin taleplerinin devam ettiğini bildirdiği görülmüştür. Her ne kadar davacı tarafça tarafların sulh olduğu ve sulh sözleşmesi uyarınca karar verilmesi talep edilmiş ise de, söz konusu belgede diğer davalıların imzalarının yer almadığı, belgenin içeriği itibariyle de sulh sözleşmesi olarak kabul edilemeyeceği, ancak belge uyarınca maddi tazminat taleplerinden feragat edileceğinin bildirilmesi nedeni ile belge maddi tazminat talebine ilişkin feragat dilekçesi olarak değerlendirilmiş, HMK 307 vd. maddeleri uyarınca maddi tazminat talebi yönünden feragat nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiştir (Davalı … şirketinin söz konusu belgede davacı taraftan karşı vekalet ücretinden feragat ettiğini bildirmesi nedeni ile davalı … şirketi yararına vekalet ücreti takdir edilmemiştir).

Manevi tazminat talebi yönünden değerlendirme; davalı gerçek kişilerin dava konusu meydana gelen trafik kazası sonucu oluşan zararlardan sürücü ve malik/işleten sıfatlarıyla TBK ve 2918 sayılı KTK hükümleri uyarınca müştereken ve müteselsilen sorumlu bulundukları, TBK’nun 56/2.maddesi uyarınca haksız fiil neticesinde ölüm halinde ölenin yakınlara manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebileceği, bu kapsamda müteveffanın anne ve babası olan davacıların manevi tazminat talep edebilecekleri açıktır. Mahkememizce aldırılan kusura ilişkin bilikişi raporunda kazanın meydana geliş şekli ve tarafların kazanın meydana gelmesindeki kusurları dozya kapsamına uygun, denetime ve hüküm kurmaya elverişli bir biçimde değerlendirilmiş bulunduğundan kusura ilişkin bilirkişi raporu mahkememizce hükme esas alınmış, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün % 75, müteveffanın ise % 25 oranında kusurlu bulundukları kabul edilmiştir. Hakim olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi zarar adı ile zarar görene verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 26.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Hakim bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, hükmedilecek tutarın manevi tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda olması gerektiği de açıktır. Davacılar müteveffanın anne ve babası olup, müteveffanın genş yaşta hayatını kaybetmesi nedeni ile derin bir acı ve ıztırap duyacakları ve çocuklarının eksikliklerini tüm yaşamları boyunca hissedecekleri aşikardır. Bu açıklamalar çerçevesinde, kazazedenin yaşı, davacılar ile müteveffa arasındaki sosyal ilişkiler, kusur oranları ile tarafların sosyo ekonomik durumları itibariyle mahkememizce davacılar lehine manevi tazminat takdir edilerek hüküm altına alınmış, fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Maddi tazminat talebinin feragat nedeni ile REDDİNE
2-Davacıların manevi tazminat taleplerinin KISMEN KABULÜ ile ayrı ayrı 22.500,00’er TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 03/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE
3-Maddi tazminat açısından 492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 44,40.-TL karar harcının 2/3’ü olan 29,60-TL’ nin ve manevi tazminat açısından ise alınması gereken 3.073,95.-TL karar harcının mahkememiz veznesine yatırılan 1.229,58 TL peşin harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına, eksik kalan 1.873,97.-TL karar harcının davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen dan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 29,20.-TL başvurma harcı ve 1.199,98.-TL peşin harcın davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davalı … şirketi tarafından yapılan 50 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafından dosyada yapılan toplam 1.093,40.-TL yargılama giderinden kabul red oranına göre hesaplanan 702,90 TL’sinin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,

7-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.300,00.-TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
8-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.000,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı …’a verilmesine,
9-Davacı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
21/10/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır