Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/116 E. 2018/386 K. 11.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/116 Esas
KARAR NO : 2018/386

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/02/2016
KARAR TARİHİ : 11/04/2018
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 11/05/2018

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan 05/02/2016 tarihli dava dilekçesinde ÖZETLE; Kuyumcu Kent- Kapalıçarşı arasında yolcu taşıma işi için davalı …. A.Ş tarafından müvekkilinin ihaleye davet edildiğini, yapılan karşılıklı görüşmelerde işin konusunun Kuyumcu Kent – Kapalıçarşı arasında yolcu taşıma işi olduğunu ve bedel olarak 20.09.2015 tarihli sözleşmelerle personel ve müşterilerin ücretsiz taşınması ve davalı şirkete aylık 20.000,00 TL. para ödenmesi öngörüldüğünü, ancak davalı şirket yönetimince 20.000,00 TL bedelin kira adı altında ödenmesi talebi karşısında görünüşte müvekkili şirkete servis araçlarının hareket alanı 29.09.2015 tarihli kira protokolü ile kiralandığını, belirtildiği şekilde imzalanan yolcu, personel taşıma ve kira sözleşmeleri doğrultusunda müvekkilinden davalı şirketin bedel olarak talep ettiği ve sözleşmeye göre servis alanı kira bedeli olarak görünen ve aylık 20.000,00 TL ödemenin de garantisi olarak da toplam da 260.000,00 TL. bedelli 13 adet bono niteliğinde kambiyo senedinin alındığını ve bu senetlerin müvekkili şirket yetkilisi ve ortağı olan diğer müvekkil …’na da imzalattırıldığını, yapılan sözleşme gereği müvekkiline Kapalıçarşı-Kuyumcu Kent arasında yolcu taşıma işini tek başına yapacağını ve taşınacak yolcu miktarının günlük olarak 1300 kişi civarında olduğu belirtildiğini, bunun üzerine müvekkili aradaki bir dizi yazılı ve sözlü anlaşmalar gereği 01.10.2015 tarihinde işe fiilen başladığını, ancak yapılacak iş ve taşınacak yolcu konusunda davalı şirket yöneticilerince yanılgıya düşürüldüğünü ve aldatıldığını kısa süre içerisinde anladığını, Kuyumcu kent-Kapalıçarşı arasında, müvekkili firmadan önce yolcu taşıma işini gerçekleştiren servis işletmesi …. Ltd. Şti.’ ne davalı tarafça iş bıraktırılmayıp yolcuların büyük bir kısmının bu servis işletmesi tarafından taşıtmaya devam ettirildiğini, bunun için davalı şirket yöneticileri ile görüşen müvekkiline bu konuda bir şey yapamayacakları belirtildiğini ve diğer servis işletmesi ile problemin kendisinin halletmesi gerektiği söylendiğinin, adı geçen taşıma şirketinin görevlileri ve sürücüleri tarafından müvekkili şirket sürücüleri rekabet adı altında edildiğini, çıkan tartışma sonucunda darp edildiğini ve işi bırakmaya zorlandıklarını, bu nedenle çıkan olayların emniyet birimlerine kendi ihbarları ile şikayet konu edilip adli vaka olarak yasal işlemleri başlattıklarını, çıkan olaylar nedeniyle bu soruna çözüm getirilmesi konusunda müvekkilinin yoğun ısrarı sonunda davalı taraf Kuyumcu Kent-Kapalıçarşı arasında yolcu taşıma işine resmen bir müdahale ve işi ihale yetkilerinin olmadığını itiraf ettiklerini, müvekkilinin öncelikle bu konuda yanılgıya düşürüldüğünü, öte yandan Kuyumcu Kent- Kapalıçarşı arasında taşınması söz konusu olan yolcu kapasitesinin ortalama günlük 500-700 kişi arasında olduğunun çalışırken anlaşıldığını, esasen bu miktarın tamamı bile müvekkilinin zarar etmesine engel değilken eski servis işletmesince bu yapılan taşımadan arta kalan ve müvekkili tarafından taşınan kişi sayısının günlük 100-150 kişi civarında kaldığını, müvekkilinin bu konuda da yanıltıldığını, bu konuda şirket muhasebe kayıtlarına geçen verilere göre kişi başı 4 TL. ücret ile ortalama günlük 120 kişi yolcu taşındığını, yine günlük toplam taşıma bedeli olarak 480,00 TL alındığını, bu miktarın kar etmek bir yana şirket giderlerini ve görünüşte kira bedeli olarak alınan 20.000,00 TL. ile şirketin ücretsiz personel ve müşterilerini taşıma giderlerini karşılamasının bile olası olmadığını, bu konuda şirket muhasebe kayıtlarının da delil olduğunu, yine imzalanan kira protokolünde belirtilen servis alanının 50 m2’lik bir alan olduğunu, böyle küçük bir üstü açık alanın 20.000,00 TL. gibi fahiş bir bedelle kiralanmasının da olası olmadığını, kontrat bu ve daha önce belirtilen nedenlerle bir yanılgı sonucu müvekkile imzalattırıldığını, geçersiz olduğunu, tüm bu olumsuzluklar karşısında uğradığı zararın farkına varan müvekkili, bu konuda zararı daha fazla artmadan aradaki sözleşmeleri karılıklı feshetmek için davalı şirket yöneticileri ile yüz yüze yaptığı görüşmelerden hiçbir olumlu sonuç alamadığını, davalı yöneticileri sözleşmeyi feshedemeyeceğini ve tüm senetleri ödemesi gerektiğini kendisine belirterek teminat niteliğinde alınan bonoları iade etmekten imtina ettiklerini, yapılan görüşmelerden olumlu sonuç alamayan müvekkili tarafından yazılı olarak 19.10.2015 tarihinde gönderilen feshi ihbar niteliğindeki yazıda ihale olunan işle ilgili tüm olumsuzluklar özellikle 3. Ve 4. Maddelerde dile getirilmiş ve davalı şirket tarafından ihale edilen hizmet için gerekli güzergah düzenlemesi izinlerin alınması, inme-binme noktalarının belirlenmesi yetkilerin alınmadığı, ihalenin bu şekilde yetkisiz yapıldığı, gerekli belgelerin alınmadığının tespit edildiği açıklanmış ve bu sebeple ihale ve sözleşmelerin yok hükmünde olduğu da belirtildiğini, bu ihtarlara karşılık davalı firma tarafından çekilen ihtarlarda hukuki ilişki sadece kira sözleşmesiymiş gibi cevap verilmekte, diğer sözleşmelerin müvekkilin kendi tercihi olduğu ifade de edilmekte, bu durumda yaptıkları ihalenin usulsüz olduğunu kendileri de kabul etmiş olduklarını, yine aynı ihtarda müvekkilin kira sözleşmesine ek taahhüt verdiğinden söz edildiğini, yapılan tüm sözleşmeler yapılacak bütün bir işin parçalarına ilişkin olup, ücretsiz personel ve müşteri taşıma sözleşmeleri de kira sözleşmesi gibi ana işin parçaları olduğunu, yoksa müşteri ve personel neden bedava taşınsın yada 20.000 TL’ye 50 m2 yer kiralansın? Esas sözleşmeyi yapmaya da ihale etme yetkisi olmayan davalı firma bu yetkisi varmış gibi müvekkile diğer konularda yazılı sözleşme yapmaktan kaçınmamış ve müvekkili firmayı yanıltarak ihtarlarından belirttikleri basiretli tacir kimliğinden uzaklaştıklarını, sanki müvekkili ile sadece bir kira protokolü yapılmış izlenimi yaratılmaya çalışıldığını, bu husus dahi müvekkilinin yanılgıya düşürüldüğüne, aldatıldığına delil olduğunu, nitekim internet üzerinden yapılan davalı tarafa ait ihale ilan ve şartname duyurusu da bu hususu ortaya koyduğunu, davalı taraf yetkili olmadığı bir ring servisi ihalesi açtığını, bu işi ekte sunulan bir dizi sözleşmelerle müvekkili firmaya ihale ettiğini kabul etmiş, öteki taraftan daha önce aynı şekilde işi ihale ettiği …Ltd.Şti.’nin çalışmaya devamına göz yumduğunun ortada olduğunu, davalı taraf M.K. 2. Maddesin anlamındaki hakkı kötüye kullanarak iyiniyet kurallarına aykırı olarak müvekkilini yanılgıya düşürerek aldığı teminat niteliğindeki bonoları iade etmekten imtina etmiş ve ihtarında bu senetleri takip yolu ile tahsil edeceğini bildirdiğini, bu doğrultuda 05.10.2015 vade tarihli bonoyu icra takibine konu etmiş ve Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …. E. Sayılı dosyasından müvekkili firmanın banka hesaplarına haciz tatbik edilmiş, hesapları ticari işleri nedeniyle kullanmak durumunda olan müvekkili tarafından bu takip dosyası toplam 24.950,39-TL olarak 22.01.2016 tarihinde ödenerek kapatıldığını, son olarak yaptıkları araştırmada davalı KİAŞ tarafından yeni bir benzer ihale ile Kuyumcukent- Kapalıçarşı ring taşıma işi … Turizm bünyesinde faaliyet gösteren … Turizm adında bir firmaya verildiğini belirterek öncelikle teminat niteliğinde verilen ve ilki 20.000 TL bedelli 05.10.2015 vade tarihli olarak icra takibine konu edilip tahsil edilen hariç olmak üzere toplam 240.000 TL bedelli 12 adet bono niteliğindeki kambiyo senedinin takibe konulması ya da 3. Kişilere cirosunu önlemek için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, dava sonunda davalı tarafa dava konusu 12 adet senet ve kira kontratı nedeniyle 240.000 TL borçlu olmadıklarının tespiti ile tüm senet ve bunlara dayanarak açılacak icra takiplerinin iptaline, Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı takibine konu edilerek tahsili sağlanan 05.10.2015 vade tarihli senet nedeniyle icra kanalına ödenen 24.950,39-TL’nin temerrüt faizi ve masraflarla birlikte istirdadına, tüm yargılama masrafları ile ücreti vekaletin davalı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; Kuyumcukent, 2215 işyerinin olduğu ve 15.000 den fazla çalışanın bulunduğu, kuyumculuk sektöründe faaliyet gösteren devasa bir tesis olup, Kapalıçarşı ile entegre çalışan bir tesis olduğunu, müvekkili …. ise KuyumcuKent tesisinin idare ve yönetimini yerine getirmekte olan bir hizmet şirketi olduğunu, Kuyumcukent ile Kapalıçarşı’nın birbirine entegre çalışmasından dolayı Kuyumcukent ile Kapalıçarşı arasında faaliyet gösteren bir servis hizmeti zaruri olmakta olup müvekkili …. bir hizmet şirketi olduğundan iş bu Kuyumcukent – Kapalıçarşı ring servis işini kendi bünyesinde gerçekleştiremediğinden dolayı ring servis işini ihaleye açarak taşımacılık firmalarına taşere ettiğini, müvekkili şirket bahse konu Kuyumcukent- Kapalıçarşı yolcu taşıma işi için davacı tarafı da ihaleye davet ettiğini, davalı … Turizm ise de Kuyumcukent tesisine gelerek fizibilite çalışması yapmış, günlük taşınacak müşteri sayısını ve ücretini tespit ettiğini, bunun üzerine ihaleye katılmayı kabul ederek servis taşımacılığı faaliyetlerini yürütmek için Atölye Bloğu zemin kat platform alanı giriş bölgesindeki yeri kiraladıklarını, davacı taraf dava dilekçesinde ise müvekkili şirketin davacı tarafa günlük taşınacak müşteri sayısının 1300 kişi civarında olduğunu, ancak fiilen işe başladıkları tarihte yapılacak iş ve taşınacak yolcu sayısında müvekkil şirket tarafından aldatıldığını, ciddi yanılgıya düşürüldüğünü belirttiklerini, davacı taraf günler öncesinden Kuyumcukent kompleksine gelerek ihale konusu işini araştırmış, fizibilite çalışmasını yapmış ve taşınacak yolcu sayısı konusunda kendi tespitlerini yaparak işi kabul ettiğini, basiretli tacir olarak aldatıldığını iddia edemeyeceği gibi zaten kendileri tarafınca gerekli tespitler yapılarak ihaleye katıldıklarını, davacı taraf dava dilekçesinde Kuyumcukent tesisinde kendilerinden önce yolcu taşıma faaliyetini yürüten …. adlı firmaya, müvekkili şirket tarafından işin bıraktırılacağı taahhüdü verildiğini ancak bu taahhüdün yerine getirilmediğini, bu hususta davacı tarafın iddia ettiği diğer hususlar gibi gerçeği yansıtmadığını, …. adlı firma ile müvekkil şirketini davacı firmanın sözleşmesi süresince hiçbir ilişkisi olmadığı gibi ….. firması aleyhine Bakırköy …. İcra Müd…. Esas, Bakırköy …. İcra ….Esas, Bakırköy …. İcra …. esas numaralı icra dosyaları ile Bakırköy …. Sulh Hukuk ….Esas sayılı dosyası ile tahliye davası açıldığını, davacının iddia ettiği üzere …. firmasının tesiste çalışmasını engellemek zorunda olmadıkları halde hukuki olarak tüm işlemleri yaptıklarını, ayrıca tekrardan önemle belirtilmek istenir ki, davacı tarafın iddia ettiği gibi …. adlı firmaya işin bıraktırılacağı gibi bir taahhüt ne yazılı nede sözlü olarak verilmediğini, davacı taraf dava dilekçesinde yolcu taşıma işi için gerekli güzergah düzenlemesi izinlerinin alınması, inme-binme noktaların belirlenmesi yetkilerinin alınmadığı, ihalenin bu şekilde yetkisiz yapıldığını bu şekilde yapılan ihale ve sözleşmelerin yok hükmünde olduğunu müvekkili şirkete bildirdiklerini, müvekkili şirket ile davacı taraf arasında servis taşımacılığı yapması için tesis içerisinde ortak alan niteliğinde olan yer ile ilgili olarak kira sözleşmesi yapıldığını, yapılan bu kira sözleşmesi ile ilgili olarak da müvekkili şirket ortak alan kiralaması yapmakta yetkili olduğunu, kiralanan bu alanda servis taşımacılığı yapmak davacı tarafın kendi inisiyatifi olup bahse konu taşımacılık faaliyetinin yürütülmesi için gerekli izin ve belgelerin alınması sorumluluğu da davacı tarafa ait olduğunu, zaten davacı tarafça verilen yazılı taahhütnamenin 1. Nolu maddesinde de açıkça belirtildiği üzere çalışanların gün içerisindeki taşınması için faaliyet izin belgesi ve evrakların alınması sorumluluğu davacı tarafa ait olduğunu, bir hizmet şirketi olan müvekkil şirket böyle bir taşıma işini yapmadığı, gerekli faaliyet izin belgesi ve gerekli evraklara sahip olmadığı için taşıma işini yapamadığı, gerekli faaliyet izin belgesi ve gerekli evraklara sahip olmadığı için taşıma işini gerekli belgelere sahip olan veya söz onuşu belgeleri başvuru neticesinde alabilecek olan taşıma firmalarına ihale sonucu taşere edildiğini, gerekli faaliyet belgelerinin izinlerin alınması sorumluluğu davacı tarafa ait olmasına rağmen davacı tarafça söz konusu belge ve izinlerin olmaması nedeniyle taraflar arasında imza altında alınan sözleşmelerinin yok hükmünde olduğunu bildirerek feshedileceği ihtarını bildirmesi hukuki ve fiili dayanaktan yoksun olduğunu, 01.10.2015 tarihli protokol gereğince ödenmeyen kira bedelleri, temerrüt faizleri ve cezai şart bedellerine karşılık olarak 3 aylık kira bedeli tutarında teminat mektubunu sözleşme, imza tarihinde taraflarına teslim edilmesi gerektiği halde teslim edilmediğini, akabinde sözleşme süresi içinde davalı gerekçesiz ve geçersiz olarak, aniden terk ederek, işi bırakarak yine sözleme ekinde bulunulan taahhütleri yerine getirmediğini, davacının işi terkinden sonra müvekkil davalının yeni firma arayışı yaklaşık 2 ay devam etmiş olup, boş kalan süre içinde şirketin doğrudan zararı ile personel taşımacılığı da yamamanız sebebi ile personelin haricen kullandığı araç masrafları tarafınıza fatura edilmiş olup iş bu fatura bedelini ödenmediğini, davacı taraf dava dilekçesinde kendisinden önceki taşıma faaliyetini yürüten …. adlı firma ile husumetinin olduğunu belirterek karakol tutanaklarını sunmuşlar ayrıca husumetinin olduğu firmayı Sayın mahkemenizde açılan davada tanık delili olarak bildirdiklerini, husumeti olduğu firmayı tanık delili olarak bildiren davacı tarafın davasının maddi ve hukuki dayanaktan yoksun olduğu aşikar olduğu ve reddi gerektiğini, davacı taraf dava dilekçesinde kiralanan otopark alanın kira bedelinin 20.000,00-TL olarak belirlendiğinin belirlenen bu bedelin kiralanan alana göre fahiş bir bedel olduğunu, fahiş bedel olması sebebiyle sözleşmenin geçersiz olduğunu iddia ettiklerini, bahsi geçen kira sözleşmesi ve kararlaştırılan kira bedeli sözleşme serbestisi içerisinde tarafların icap ve kabulleri karşılığında kurulmuş olup geçerli bir sözleşme olduğunu, ayrıca TTK madde 18/2 de yer alan ‘‘ Her tacirin, ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerekir’’ hükmü ve TTK madde 22 yer alan ‘‘ Tacir sıfatını haiz borçlu, Türk Borçlar Kanununun 121. Maddesinin 2. Fıkrasıyla 182. Maddesinin 3. Fıkrasında ve 525. Maddesinde yazılı hallerde, aşırı ücret veya ceza kararlaştırılmış olduğu iddiasıyla ücret ve sözleşme cezasının indirilmesini mahkemeden isteyemez’’ hükmü uyarınca davacı tarafın bu iddiası asılsız, mesnetsiz ve hukuki dayanağı olmadığını, davacı … Turizm Kuyumcukent-Kapalıçarşı Ring servis hizmeti için ihaleye davet edildiğini, ihale davetini alması üzere ihale zamanından günler öncesinde Kuyumcukent tesisine gelerek gerekli araştırmayı yapmış, yapılacak işin mahiyeti, taşınacak yolcu sayısını bahse konu taşıma işi için yapılacak işi ve elde edilecek olan karı tespit ederek ihaleye katılmış ve ihale sonucunda Kuyumcukent-Kapalıçarşı ring Servis taşımacılığı işine başladığını, davacı taraf ile tesiste faaliyete başlaması üzerine kullanacağı servis araçları için park alanı olarak kullanılması amacıyla aylık 20.000-TL bedel karşılığında kira sözleşmesi imzalandığını, kira sözleşmesinde ödenmeyen kira bedelleri, temerrüt faizleri ve cezai şarta karşılık olmak üzere 3 aylık kira bedeli tutarında teminat kararlaştırılmış ancak teminat müvekkil şirkete verilmediğini, davacı tarafla müvekkil şirketin kendi bünyesinde istihdam edilen personelin işe gidiş-gelişi için Personel Taşıma (Servis) Hizmet Sözleşmesi imzalanmış ve iş bu sözleşmede ‘‘ Servis Firmasının sözleşme süresi içinde işi bırakması veya başka bir taşıyıcı firma ile anlaşılıncaya kadar personel taksi ile ulaşımı gerçekleştirilecek, şehir taksi ücretlerini servis firmasına fatura edecektir.’’ Hükmü yer aldığını, ancak davacı taraf haksız ve sebepsiz yere sözleşme süresi içerinde işi bırakarak hem müvekkil şirketin zarara uğratılmasına hem de personelin mağduriyetine sebebiyet verdiğini, davacı tarafın işi bırakması üzerine yaklaşık 2 ay müvekkil şirketin yeni bir firma arayışı devam ettiğini, ilgili sözleşme hükmü gereğince de yeni firma bulunana kadar geçen süre için personel ulaşım masrafları davacı tarafa fatura edilmiş ancak ödeme yapılmadığını, personelin ulaşım zararı yanı sıra müvekkil şirketin kira bedeli de ödenmediğini, davacı taraf Kuyumcukent tesisinde faaliyete başladığı ilk günden beri hem ticaret ahlakına hem karşılıklı taraflar arasında imza altında alınan sözleşme hükümlerine hem de bizzat kendileri tarafından verilen yazılı taahhütname hükümlerine uymayarak, aykırı davranarak ve de ticaret etiğine uymayacak şekilde hiçbir şekilde geçerli bir neden olmaksızın aniden işi bırakması/ terk etmesi nedeniyle açık ve bariz şekilde hem Medeni Kanun da düzenlenen dürüstlük kuralına hem de Türk Ticaret Kanununda düzenlenen basiretli tacir gibi davranma yükümlülüğüne aykırı hareket ettiğini, davacı tarafın hiçbir hukuk kuralıyla bağdaşmayan ticaret hayatının genel etik kurallarıyla örtüşmeyen bu tutum ve davranışları neticesinde müvekkil şirket uğradığı zararı davacı taraf ile arasında imzalanan kira kontratı gereğince ödenmesi gereken kira bedellerinin, teminatı için verilen senetlerden zararın karşılık olan miktarını icra takibine konu etmek zorunda kaldığını, kalan diğer senetleri ise davacı tarafa teslim etmek için bildirimlerde bulunmuş ancak en başından beri kötü niyetli olan davacı taraf senetlerini teslim almayarak huzurdaki iş bu davayı açarak müvekkil şirketi zor duruma düşürmüş, ayrıca teslim alınmayan senetlerin iade edilebilmesi için gönderilmiş ihtarname ekli olduğunu belirterek müvekkili şirketin fazlaya ilişkin tüm talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile, davanın reddini, verilmiş olan ihtiyari tedbir kararının kaldırılmasını, müvekkili şirketin alacaklısı olduğu T.C. Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün… E. Sayılı dosya borcunun davacı taraftan tahsil edilmesini, yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Dosyada ön inceleme aşaması tamamlanarak tahkikat aşamasına geçilmiş, Bahçelievler İlçe Emniyet Müdürlüğünden, Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyası, Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası dosyamız arasına celp edilerek incelenmiş, dava konusu olay itibariyle davacı tanığı …, …’nın mahkememiz huzurunda beyanları alınmıştır.
Davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise ne miktarda alacaklı olduğu hususlarında tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde mali müşavir vasıtasıyla bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, bu kapsamda bilirkişi tarafından tanzim edilen raporda ÖZETLE; Dava konusunun, davacının davalı ile olan kira sözleşmesine istinaden keşide etmiş olduğu 13 adet senetten icra yolu ile ödenen bedelin yasal faizi ile birlikte istirdadı ile diğer 12 senedin iptali talebinden ibaret olduğu, taraflar arasında başlangıç tarihi 01.10.2015 olan Kira Protokolü, Müşteri Taşıma Sözleşmesi ve Personel Taşıma sözleşmesi olmak üzere üç sözleşmenin akdedildiği, davacı yan Müşteri Taşıma ve Personel Taşıma sözleşmeleri çerçevesinde Kuyumcukent-Kapalıçarşı arasında müşteri ve personel taşıma yapmak üzere 01.10.2015 tarihinde davalı yan ile anlaşma sağladığı bu anlaşmalarda herhangi bir bedel zikredilmediği, davacının bu taşıma işine istinaden davalı yan ile aynı tarihli kira protokolü çerçevesinde Kuyumkent Tesisleri Atölye bloğu zemin kat platform alanı giriş bölgesinde 50 m2’lik bağımsız bölümü için aylık 20.000 TL’ye kiralama yaptığı, davacının borç yükümlülüğü taraflar arasında akdedilen 01.10.2015 tarihli kira protokolü ile Kuyumkent Tesisleri Atölye bloğu zemin kat platform alanı giriş bölgesinde 50 m2’lik bağımsız bölümü aylık 20.000 TL’ye kiralamasından kaynaklandığı, davacı yan aylık kira bedellerinin teminatı olarak 05.01.2015 başlangıç vade tarihli her biri 20.000 TL olmak üzere sıralı 13 adet bonoyu (toplam 260.000 TL) davalıya vermiş olduğu, davacının mezkur sözleşmeleri “Mevcut firmaya bizim işe başlamamızla birlikte işin bıraktırılmaması, Kuyumcukent- Kapalıçarşı arasında günlük taşınacak yolcu sayısının yaklaşık 1.000-1.300 kişi olmaması, ihale konusu hizmetin başka işletmeler tarafından da verilmeye devam edilmesi” nedenleri ile 19.10.2015 tarihli ihbarnamesiyle tek taraflı olarak feshedildiği, dava konusu senetlerden 05.10.2015, 05.11.2015, 05.12.2015, 05.01.2016 vadeli 4 senet haricindeki diğer 9 senedin davalı tarafından iade edilmiş olduğu, davacının mevcut aşamadaki talebinin ilk takibe (05.10.2015 vadeli 20.000 TL senede) istinaden ödediği 24.950,39 TL tutarın istirdadı ile ikinci takibe (05.11.2015/05.12.2015/05.01.2016 vadeli senetlere) istinaden depo ettiği teminatın iadesinin uyuşmazlık konusu olduğu, davacı yanın sözleşme feshi hakkının olup olmadığı konusunda hukuki takdir Mahkemenin olmakla birlikte taraflar arasında akdedilen sözleşme ile davacı yanın fesih ihbarı arasında yaklaşık 20 günlük sürenin geçtiği bu süre için 20.000,00 TL (1 aylık) bedelinin tahakkuk etmiş olduğu, bu kira bedeline ilişkin olarak davacının keşide etmiş olduğu 05.10.2015 tarihli bononun davalı yanca icra takibine konu edildiği, icra takibinin neticesinde davacı yanca 22.01.2016 tarihinde ferileri ile birlikte 24.950,39 TL ödeme yapılarak takip dosyasının kapatıldığı, davacının 2015 ve 2016 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davalının 2015 ve 2016 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, taraf ticari defterlerinde davalının 26.11.2015 tarihli 2.206,60 TL tutarlı “Personel Servis Kullanım Bedeli” açıklamalı faturanın kayıtlı olmadığı, 14.01.2016 tarihli 40.000,00 TL tutarlı “2 Aylık Otopark Bedeli” açıklamalı ve 14.01.2016 tarihli 2.206,60 TL tutarlı “Personel Servis Kullanım Bedeli” açıklamalı faturalarının kayıtlı olduğu, davacı yanın 27.01.2016 tarihli aynı tutarlı iki iade faturasını düzenlediği anlaşılmakla birlikte iade faturalarının davalının ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, davalının Bakırköy …. İcra Müdürlüğü… Esas sayılı dosyası ile ikinci takibe dayanak olan 05.11.2015, 05.12.2015, 05.01.2016 vadeli senetleri davacının sözleşmeyi tek taraflı feshinden sonra iki ay süresince davalının yeni bir firmayla anlaşamaması sebebiyle Personel Taşıma Sözleşmesinin 4/2 maddesi gereğince iki aylık kira bedeli 40.000,00 TL ve bu aylara ait 4.413,20 TL tutarlı “Personel Servis Kullanım Bedeli” olmak üzere 44.413,20 TL asıl alacağın tahsili için takibe koyduğu, Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün… E. Sayılı dosyasına ödemiş olduğu bu bedelin istirdadı talebine ilişkin, taraflar arasındaki kira ve taşımacılık sözleşmesinin akdedildiği ilk ay (Ekim/2015) davacının kısmi bir süre de olsa anlaşılan şekilde taşımacılık faaliyetinde bulunduğu, ilk ay kira bedeli olan 20.000 TL’nin tahakkuk etmiş olduğu, Bakırköy …. İcra Müdürlüğü …. Esas sayılı dosyası ile ikinci takibe ilişkin, taraflar arasında akdedilen 01.10.2015 tarihli Personel Taşıma Sözleşmesinin 4/2 maddesi gereğince davalının iki aylık kira bedeli ve personel servis bedelinin tahsili için takibe konu 05.11.2015, 05.12.2015, 05.01.2016 vadeli senetlerin (44.413,20 TL asıl alacağın) davalı yanca talep edip edemeyeceğinin takdirinin Mahkemeye ait olduğu rapor edilmiştir.
Dosya kapsamı, davacı ve davalı tarafın beyanları, bilirkişi raporu göz önüne alındığında yukarıda özetlenen dava dilekçesi itibariyle Davacı ile Kuyumcu Kent – Kapalıçarşı arasında yolcu taşıma işine ilişkin olarak davalı ile 20.09.2015 tarihli sözleşmelerle personel ve müşterilerin ücretsiz taşınması ve davalı şirkete aylık 20.000,00 TL. kira para ödenmesi konusunda sözleşme imzalandığını, 20.000. TL kira bedelinin şirkete servis araçlarının hareket alanı 29.09.2015 tarihli kira protokolü ile kiralandığını,bu kapsamda aylık 20.000,00 TL ödemenin de garantisi olarak da toplam da 260.000,00 TL. bedelli 13 adet bono niteliğinde kambiyo senedinin alındığını ve bu senetlerin müvekkili şirket yetkilisi ve ortağı olan diğer davacı …’na da imzalattırıldığını, Ancak vaat edilen sayıda yolcunun bulunmadığını ve ayrıca Kuyumcu kent-Kapalıçarşı arasında,önceden yolcu taşıma işini gerçekleştiren servis işletmesi …Ltd. Şti.’ ne yolcu taşıma işinin devam ettiğini, Kuyumcu Kent- Kapalıçarşı arasında taşınması söz konusu olan yolcu kapasitesinin ortalama günlük 500-700 kişi arasında olduğunun eski şirket çalışması sebebiyle kendilerinde günlük 100-150 kişi civarında kaldığını, kişi başı 4 TL. ücret ile ortalama günlük 120 kişi yolcu taşındığını, yine günlük toplam taşıma bedeli olarak 480,00 TL alındığını, bu miktarın kar etmek bir yana şirket giderlerini ve görünüşte kira bedeli olarak alınan 20.000,00 TL. ile şirketin ücretsiz personel ve müşterilerini taşıma giderlerini karşılamasının bile olası olmadığını, 20.000 TL bedelli 05.10.2015 vade tarihli olarak icra takibine konu edilip tahsil edilen hariç olmak üzere toplam 240.000 TL bedelli 12 adet bono niteliğindeki kambiyo senedinin bulunduğunu belirterek bu senetler sebebiyle borçlu olmadıklarının tespitini talep ettikleri görülmüştür.
Davalı taraf cevap dilekçesi ile Kuyumcukentte 2215 işyerinin olduğu ve 15.000 den fazla çalışanın bulunduğu, kuyumculuk sektöründe faaliyet gösteren tesis olduğunu , Kuyumcukent ile Kapalıçarşı’nın birbirine entegre çalışmasından dolayı Kuyumcukent ile Kapalıçarşı arasında faaliyet gösteren bir servis hizmeti zaruri olduğunu, …. bir hizmet şirketi olduğundan iş bu Kuyumcukent – Kapalıçarşı ring servis işini kendi bünyesinde gerçekleştiremediğinden dolayı ring servis işini ihaleye açarak taşımacılık firmalarına taşere ettiğini, Kuyumcukent- Kapalıçarşı yolcu taşıma işi için davacı tarafı da ihaleye davet ettiğini, faliyet gösteren …. adlı firma ile davalı şirketini davacı firmanın sözleşmesi süresince hiçbir ilişkisi olmadığını, bu şirkete yönelik, tahliye davası açıldığını, davacının iddia ettiği üzere …. firmasının tesiste çalışmasını engellemek zorunda olmadıkları halde hukuki olarak tüm işlemleri yaptıklarını, davacı tarafın iddia ettiği gibi …. adlı firmaya işin bıraktırılacağı gibi bir taahhüt ne yazılı nede sözlü olarak verilmediğini,belirterek davanın reddini talep ettiği görülmektedir.
Davacı taraf mahkememize taraflar arasında imzalanan sözleşme kapsamında alacak borç ilişkisi kapsamında sözleşme şartları sebebiyle borçlu olmadıklarının tespiti için menfi tespit davacı açıldığı görülmektedir.
Dosya kapsamı itibariyle tarafların sunmuş oldukları tanıklar dinlenmiş ve toplanması talep edilen belge evrak ve kayıtlar celp edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı itibariyle taraflar arasında 29.05.2015 tarihli sözleşme imzalandığı hususunda tarafların kabulü bulunmaktadır. Sözleşme içeriği itibariyle yukarıda da ayrıntıları ile taraf beyanlarında belirtildiği gibi, davalının işlettiği Kuyumcu kent ile bağlantılı çalıştıkları Kapalı çarşı arasında servis araçları ile ring seferlerinin yapılması olduğu görülmektedir. Davacı taraf sözleşme gereğince servis araçların kullanımı için kendilerine tahsis edilen alan için aylık 20.000.TL kira bedeli ödemeyi sözleşme gereğince taahüt ettiği ve bu kapsamda dava konusu olan teminat olmak amacıyla senetlerin verildiği görülmektedir.

Dinlenen tanık beyanları ve taraf beyanlarından da anlaşıldığı üzere, davacı tarafın almış olduğu taşıma işi itibariyle özellikle günlük ortalama taşınan yolcu sayısı , önceki taşıma şirketinin yasal olarak taşımaya devam etmesi, aylık 20.000. TL kira bedeli dikkate alındığında hernekadar taraflar arasında sözleşmenin hukuken kurulmuş olsa bile tek taraflı zarara sebebiyet verdiği edimler arasında uyuşmanın bulunmadığı dikkate alındığında davacının sözleşmeyi 19.10.2015 tarihi itibariyle fesih etmesi mahkememizce uygun olduğu görülmektedir.
Taraflar arasında imzalanan sözleşme hükümleri gereğince taraflara tek taraflı yazılı bildirim ile tek taraflı fesih hakkı vermektedir. Davacı taraf fesih hakkına istinaden fesih ettiği mahkememizce kabul edilmiştir.
Tüm bu sebeplerle davacı taraf sözleşme gereğince fesih öncesi işlemiş olan kira bedeli ve bu bedele ilişkin yapılan Bakırköy …. icra müdürlüğünün ….esas sayılı takip dosyası itibariyle 24.950,39 TL borçlu olduğu mahkememizce kabul edilerek davacının bu miktar açmış olduğu davasının reddine karar verilmesi, vadesi gelmemiş ve de fesih ile hüküm ifade etmeyecek toplam 12 edat 240.000 TL (her biri 20.000.TL) senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi gerektiği kanaati gelmiş olmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile;
Davacının davasının toplam 12 adet vade tarihleri 05/11/2015 tarihinden başlayan 05/10/2016 tarihinde sonra eren toplam 240.000,00.-TL miktar itibariyle davacının davalıya BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
Davacının davasının 24.950,39.-TL’lik kısmının REDDİNE,
492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 16.394,40.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 4.524,70.-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 11.869,70.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 29,20.-TL başvurma harcı ile 4.524,70.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 159,60.-TL posta gideri ve 550,00.-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 709,60.-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 645,74.-TL’sının davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 20.350,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre red edilen miktar üzerinden hesaplanan 2.994,05.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 11/04/2018

Katip …

Hakim …