Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1142 E. 2020/586 K. 23.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1142 Esas
KARAR NO : 2020/586

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 20/12/2016
KARAR TARİHİ : 22/10/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 23/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Bakırköy …. Asliye Ticaret Mah. Açmış olduğu İhtiyati Tedbir Talepli 20.12.2016 tarihli harç ikmalli 500.000 TL bedelli dava dilekçesinden ÖZETLE; Müvekkili davalının … Bankası … Şubesinden 21/04/2015 tarihinde proje bazlı kredi kullandığı, bir süre sonra çalışma yaptığı firmanın battığını, müvekkilinin buna bağlı olarak maddi sıkıntıya girerek, almış olduğu kredinin ödemelerini faizleri ile birlikte yeniden yapılandırmayı talep ettiğini, davalı banka tarafından bu talebin uygun bulunarak 01/03/2016 tarihinde mevcut borç olan 1.245.000,00TL’nın 62.896,00TL aylık taksit tutarı üzerinden 24 ay vadede olmak üzere toplam 1.509.520,81 TL olarak yapılandırdığını, Müvekkili tarafından; taksit ödeme gününde bloke hesabında bulunan paradan taksit miktarı kadarının kredi hesabına aktarılması ve kredi taksitlerinin ödenmesi yönünde talimat verilmesine, bloke hesabında her zaman taksit miktarının çok üzerinde para bulunmasına rağmen davalı banka tarafından kendi kasti veya kusuru yahut kötü niyetli ile düzenli olarak ödeme gününde ve tam miktar olarak tahsil edilmediği, bazı aylarda taksit vadesinden 1-2 gün geçtikten sonra ve kısmi miktarlı olarak tahsilatların yapıldığı, bu gecikmelerden müvekkilinin sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, Davalı bankanın asıl hedefinin sırf kredi sözleşmesi genel şartlarında bulunan bir kısım maddelere dayanarak müvekkilinden aşkın miktarda haksız kazanç sağlamak olduğu, müvekkilinin davalı bankanın kötü niyetli işlemleri nedeniyle maddi ve itibari büyük zaralar verdiği, diğer bankalar nezdinde kredibilitesinin ortadan kalktığı, uğradığı maddi zarar miktarının en az 4 Milyon TL olduğunu, müvekkilinin müşterilerinden aldığı çek ve senetleri tahsil için davalı bankaya verdiğini, günü gelen ve ödenen miktarların müvekkilinin hesabına geçtiğini, ödenmeyen veya günü gelmeyen çek ve senetlerin ise davalı banka tarafından “sözde hapis hakkı” iddiası ile kötü niyetli olarak müvekkiline iade edilmediğini, müvekkilinin kredi taksitlerini gününde ödenmesine ve davalı banka tarafından 1-2 gün gecikme ile tahsilat yapılması hususunda müvekkiline atfedilecek hiçbir kusur bulunmamasına rağmen, davalı banka uhdesinde tuttuğu bu senet ve çeklerin bir kısmını kötü niyetli olarak ve fazla bedeller ile icra takiplerine konu ettiğini, davalı banka tarafından müvekkili hakkında bugüne kadar beş adet takip yapıldığını, halen davalı bankada bulunan henüz takibe konu edilmeyen çek ve senetlerin bulunduğunu, İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyası ile 227.791,78TL üzerinden, … Esas sayılı dosyası ile 92.842,74TL üzerinden, … Esas sayılı dosyası üzerinden 182.992,88TL üzerinden, … Esas sayılı dosyası üzerinden 193.214,52 TL üzerinden, … Esas sayılı dosyası üzerinden 1.324.329,63TL üzerinden icra takibi başlatıldığını, Davalı bankanın yaptığı bu icra takiplerinin haksız, yersiz ve kötü niyetli olduğunu, bu takipler nedeniyle müvekkilinin haksız zararlara uğratıldığını, icra masrafları ile vekâlet ücretine maruz bırakıldığını, takip talepleri ve ödeme emirleri incelendiğinde, takip dayanağı olan çek ve senetlerin tahsilinde yapılandırılan kredi borcuna mahsup edileceğine dair herhangi bir ibare konulmadığını, kredi borcundan ayrı bir borçmuş gibi takibe konulduğunun görülmekte olduğunu, takibe konu çeklerin banka sorumluluk bedelleri tahsil edilmeden takibe konu edilmesi nedeniyle müvekkilinin zarara uğratıldığını, müvekkilin yapılandırdığı ve halen ödemekte olduğu kredi borcunun kalan miktarının bugün yuvarlak olarak faizsiz itibariyle 1.050.000,00 TL olmasına rağmen müvekkili aleyhine bu miktarı fazlasıyla aşar şekilde takip dayanağı miktarlar dahi 1.931.000,00TL tutarında haksız takip yapıldığını, takiplerin yapıldığı tarihte müvekkilinin banka hesabında 180.000,00 TL mevcut olmasına rağmen, sırf haksız kazanç elde etmek maksadıyla ve kasıtlı olarak bu miktar borcundan mahsup edilmediğini, davalı banka tarafından yapılandırma sözleşmesine uygun şekilde aylık ödemelerini yapan müvekkilinin hesabından, yukarıda zikredilen bu haksız takipler nedeni ile dava icra masrafları adı altında son olarak 64.847,70TL gibi oldukça yüksek miktarda haksız olarak çekildiğini, müvekkilinin bu icra takipleri nedeniyle borçlu olmadığına ve takiplerin iptaline karar verilmesi halinde müvekkilinin hesabından haksız olarak tahsil edilen bu miktarın tahsil tarihinden itibaren işleyecek ticari kredi faiziyle birlikte müvekkiline iadesine karar verilmesini talep ettiklerini, davalı bankanın kötü niyetli davrandığını ve sebepsiz zenginleştiğini, bunun yanında müvekkili ticari itibarının ağır şekilde zedelenmesine ve buna bağlı olarak ticari kazanç kaybına uğramasına neden olduğunu, Müvekkili hakkında yapılan takiplerin tedbiren durdurulmasına, henüz takibe konulmayan ancak halen davalı elinde bulunan çeklerin taraflar arasında takibe konu edilmesinin tedbiren önlenmesine, müvekkili hakkında yapılan tüm takiplerden dolayı borçlu olmadığının tespiti ile takiplerin iptaline, takip dayanağı çek ve senetlerin müvekkiline iadesine, yukarıdaki taleplerinin reddedilmesi halinde aşkın şekilde icra takibine konu edilen bedellerin ve faizlerin tespiti ile fazla talep edilen miktarlar yönünden takiplerin iptali ile borçlu olunmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talep ve dava hakkının saklı kalması kaydıyla müvekkilinin uğradığı itibari değer kaybı ve yaşadığı sorunlar nedeniyle şimdilik 100.000,00TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talep ve dava haklarının saklı kalması kaydıyla müvekkili hesabından dava, takip, mahkeme vs. nam ve hesap altında haksız olarak çekilen meblağlardan şimdilik 50.000,00TL’nin haksız çekim tarihlerinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı Vekilinin 14.02.2017 Tarihli Cevap Dilekçesinden Özetle;Davacı ile müvekkili banka arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesi çerçevesinde davacı ile kredi ilişkisine girildiğini ve birçok proje yapıldığını, davacının projelerden kaynaklanan borçlarını zamanında ödeyemediğinden bahisle vereceği ilave teminatlar karşılığında müvekkili bankadan yapılandırma talep ettiğini, müvekkili bankanın davacı borçlunun bu teklifini iyi niyetli olarak kabul ettiğini ve borçlarını yapılandırmasına yönelik Genel Kredi Sözleşmesine Madde İlavesine Dair Ek Sözleşme imzalandığı, davacı borçlunun Talep formu imzaladıktan sonra 1.245.000 TL ana para olmak üzere buna ilaveten kar ve diğer giderleriyle birlikte 01.03.2016 tarihinde toplam 1.509.520,81 TL geri ödemeli kredi kullandırıldığı, Davacı borçlunun taşınmaz bakımından varlıklı olmasına rağmen müvekkili bankaya teminat vermediği ve teminat vermeyi geciktirdiği bu nedenle banka tarafından Bakırköy … Noterliğinin 31/03/2016 tarihli … yevmiye nolu ihtarname ile davacı borçludan teminat vermesinin talep edildiğini, davacının çekilen ihtarlara rağmen teminatları vermediğini, çekilen ihtarname ve Genel Kredi sözleşmesi tahtında tüm borcun muaccel hale gelmiş olmasına rağmen davacı borçlu hakkında hemen icra takibine geçilmediğini, 3 aydan fazla bir süre beklenildiğini, ancak borçlunun ödemelerini aksatmaya ve kredi taksit ödemesini gününde yapmamaya başladığı zaman krediden kaynaklanan tüm alacağını icra takibine konu ettiğini, taraflar arasında akdedilen 21.04.2015 Tarihli Genel Kredi Sözleşmesinin 21.Maadesinde Muacceliyet Sözleşmesi Hükümleri vaz edildiği, 22.Maddesinde Hesap Kat’ı ve Temerrüt Hükümleri düzenlendiği 24.Maddesinde Dava ve İcra Masrafları, Avukatlık ve Cezaevi harcı ile ilgili hükümlerin düzenlendiği, Davacı tarafın tüm iddialarının haksız ve yersiz olduğu, müvekkili Bankanın BDDK denetimine tabi olduğu, yaptığı tüm işlemlerin kayıt altında olduğu, müvekkilinin kendisine para yatıran mudilerin paralarının heba olmaması için gerekli özeni göstermek ve kullandırdığı kredilerin geri dönüşünü sağlamaya çalışmak zorunda olduğu, müvekkili Bankanın alacağını tahsil edebilmek için ve taraflar arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesi çerçevesinde, davacı borçludan teminat talep etmesi için çekilen ihtarname gereğinin davacı borçlu tarafından yerine getirilmediği, Davacı borçlu dava dilekçesinin 2. maddesinde taksit ödeme gününde bloke hesabında bulunan paradan taksit miktarı kadarının kredi hesabına aktarılması ve kredi taksitlerinin ödenmesi yönünde talimat verilmesine ve bloke hesabında her zaman taksit miktarının çok üzerinde para bulunmasına rağmen olarak belirtildiği, davacının bulunan meblağ borca mahsup edilecek ise bu hesabın cari hesaptan farkı kalmayacağı gibi teminat hesabı olarak adlandırılmasının bir anlamı da kalmayacağı, Bankacılık işleyişine göre bu hesapların farklı olduğu ve bu hesapların Genel Kredi Sözleşmesine, Kanunlara, Bankacılık teamülüne uygun olduğu ve müvekkili Bankanın yaptığı işlemlerde herhangi bir art niyet olmadığı, davacı borçlu dava dilekçesinin 4. maddesinde, müvekkili Bankanın kendi kusur ve kastı ile kredi taksit tahsilâtlarını geç yaptığı, hesapta fazlaca para, bulundurulmasına rağmen geç tahsilat yaparak faiz aldığı, haklarında yapılan takiplerin kredi borcundan ayrı bir borçmuş gibi takibe konulduğunun iddia edildiğini, bu iddiaların varit olmadığını, Zira; davacı borçlu tarafından ödenen ve cari hesabında bulunan meblağların gününde borca mahsup edildiği, borçlu tarafından cari hesaba para yatırılmadığı /cari hesapta para olmadığı zamanlarda tahsilâtın yapılmamasının doğal olduğu, davacı borçlu tarafından müvekkili Bankaya tahsil amaçlı olarak ve tahsil cirosu ile çek ve senet verilmediği, Davacı borçlu tarafından müvekkili Bankaya verilen ve karşılıksız çıkmaları nedeniyle haklarında takip işlemleri başlatılan çeklerin “Tahsilinde krediden kavnaklanan borçlarına mahsu edilmek üzere “Temlik Cirosu” ile müvekkiline verildiği, Dilekçe ekinde sunulan Çek Bordrolarında, çeklerin tahsil cirosu ile verildiğine dair kayıt bulunmadığı, Müvekkili Bankanın, karşılıksız çıkan çeklerle ilgili olarak, muhatap bankaların sorumlu oldukları bedeli talep etme yükümlülüğü bulunmadığını davacı borçlunun borcunu ödeyerek çekleri iade alarak söz konusu sorumluluk bedellerini ilgili bankalardan alabileceğini, müvekkili bankanın alacağının tahsil etmek için haklı olarak yasa ve sözleşmeden kaynaklanan haklarını kullanarak davacı borçlu aleyhine takip başlattığını izah edilen nedenlerle; haksız ve yersiz olarak açılan davanın reddine karar verilmesini, davacı aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin …. Esas, …. Karar sayılı ilamıyla mahkememiz dosyası ile birleştirilme kararı verilerek mahkememize gönderilen dosyada dava dilekçesinde ÖZETLE;davalı bankanın müvekkilinin borçlarını yapılandırdığını, her ay yatırılması gereken taksit tutarından fazla miktarda hesapta para olmasına rağmen bankanın birkaç gün gecikerek tahsil ettiğini, müvekkili tahsil ve teminat olarak bankaya sunduğu çek ve senetler müvekkilinin hesabına geçerken tahsil edilmeyen, karşılıksız çıkan çeklerin müvekkiline iadesi gerekirken iade edilmeyerek takibe konulduğunu, icra takibine konulan senet ve çekler nedeniyle müvekkiline ait hesaptan resen masraf, avukatlık ücreti adı altında paralar çekildiğini, müvekkilinin çalıştığı tüm bankalara haciz müzekkeresi gönderildiğini, tüm hesaplarının durdurulduğunu, müvekkilinin bu takipler dolayısıyla borçlu olmadığının tespitine ilişkin Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyasındaki davayı açtığını, açılan davada kötü niyet tazminatı talebinin sehven yazılmamış olduğunu, bu amaçla bu davayı açtığını belirterek Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesini talep etmiştir.
Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas,.. Karar sayılı ilamıyla mahkememiz dosyası ile birleştirilme kararı verilerek mahkememize gönderilen dosyada dava dilekçesinde ÖZETLE; Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine İstanbul … İcra müdürlüğünde ve İstanbul … İcra Müdürlüğünde icra takibi başlattığını, hacizler yaptığını, bu nedenle borçlu olmadıklarının tespiti ve kötüniyet tazminatı ve uğradığı zararların tazmini istemli olarak Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile dava açmış olduklarını, dosyanın derdest olduğu, bilirkişi raporu alındığı, raporda müvekkilinin bir kredi çekerek 1.245.000,00 TL lik borcunu 1.509.520,81 TL olarak taksitlendirerek yapılandırıldığının belirtildiği, bu durumda teminat açığından bahsedilemeyeceğini, dosyanın Bakırköy .. ATM dosyası ile birleştirilmesini, yapılan takiplerin durdurulmasını, %20 den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, müvekkili hesabından dava, takip, mahkeme vs nam ve hesap altında haksız olarak çekilen meblağlardan şimdilik 1.000,00 TL nin haksız çekim tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ve haksız takiplere dayanak olarak yapılan toplam 7 adet çekin banka sorumluluk miktarları alınmadan takip yapılmış olduğundan bu aşamadan sonra çeklerin yasal banka sorumluluk tutarı 9.030,00 TL zararın faizili ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini istemiştir.
DELİLLER:
Bakırköy …. ATM’nin … Esas, …. Karar sayılı dosyası, Bakırköy …. ATM’nin … Esas, … Karar sayılı dosyası, İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı, İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyası, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İş bu dava, taraflar arasındaki 21.04.2015 tarihli kredi sözleşmesi ve bu sözleşmenin eki olan 01.03.2016 tarihli yapılandırma sözleşmesi kapsamında haksız yapıldığı iddia edilen icra takiplerinden dolayı borçlu olmadığının tespiti, takiplere konu kambiyo senetlerinin iadesi, fazladan tahsil edilen bedellerin iadesi ve takipler dolayısıyla uğranılan zararların tazmini talebine ilişkindir.
Somut olayda davacı ile davalı arasında 21.04.2015 Tarih, 2.000.000,00 TL limitli, 0019584 Sayılı Genel Kredi Sözleşmesi akdedilmiştir. Bu sözleşmeye istinaden 27.04.2015 ve 24.04.2015 tarihli bordrolara göre toplamı 905.000 TL tutarı 8 adet çekin davacı tarafından davalı bankaya teslim edildiği, davalı bankanın hazırladığı her iki çek bordrosunda da çeklerin kredi teminatına karşılık alındığına ilişkin herhangi bir ibare yer almadığı, dolayısıyla çeklerin tahsil amaçlı verildiği açıktır. Söz konusu iki çek bordrosunda yer alan çekler, davalı banka tarafından asıl ve birleşen davaların konusunu teşkil eden icra takiplerine konu edilmiştir.
21.04.2015 Tarihli bu Genel Kredi Sözleşmesine istinaden Bakırköy …. Noterliğinin 12.01.2016 tarih ve …. yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalı banka tarafından davacı tarafa kat ihtarnamesinin çekildiği, ihtarnamede geciken borç tutarının 756.846,72 TL ve toplam borç tutarının 1.295.316,96 TL olduğu ve ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren 2 gün içinde ödenmesi gerektiği bildirilmiştir.
Bu ihtarname üzerine 25.02.2016 tarihinde davacının davalı bankadan 1.245.000,00 TL finansman desteği talebinde bulunduğu ve taraflar arasında “Genel Kredi Sözleşmesine Madde İlavesine Dair Ek Sözleşme” başlıklı, 1.245.000,00TL anapara bedelli, 01.03.2016 tarihli sözleşmenin imzalandığı ve bu kapsamda davalı tarafça Kredi Tahsilat Planı oluşturulduğu anlaşılmıştır. Kredi Tahsilat Planına göre 24 ay vadede, aylık taksitler halinde ve taksit tutarı 62.896,72.-TL olmak üzere kredi geri ödeme planı toplam 1.509.520,81 TL olarak imzalanmıştır. Yapılan İncelemede 01.03.2016 Tarihli “Genel Kredi Sözleşmesine Madde İlavesine Dair Ek Sözleşme” başlıklı sözleşmenin davacı tarafından herhangi bir rehinle ve/veya ticari senetle teminatlandırılmadığı, banka tarafından teminat konusunda sözleşmeye herhangi bir madde eklenmediği tespit edilmiştir.
Bu sözleşmeye istinaden 11.01.2016, 08.08.2016, 22.02.2016 ve15.08.2016 tarihli bordrolara göre toplamı 675.000 TL tutarı 10 adet çekin davacı tarafından davalı bankaya teslim edildiği, davalı bankanın hazırladığı çek bordrolarında çeklerin kredi teminatına karşılık alındığına ilişkin herhangi bir ibare yer almadığı, dolayısıyla çeklerin tahsil amaçlı verildiği açıktır. Söz konusu çek bordrosunda yer alan çekler, davalı banka tarafından asıl ve birleşen davaların konusunu teşkil eden icra takiplerine konu edilmiştir.
01.03.2016 tarihli ek sözleşmeye istinaden, sözleşmeden kaynaklı yükümlülüklerin yerine getirilmemesi sebebiyle davalı banka tarafından davacı tarafa Bakırköy …. Noterliğinin 31.03.2016 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile Hesabın Kat Edilme İhtarnamesinin çekildiği, ihtarname ile davacının banka ile akdedilen Genel Kredi Sözleşmesine istinaden kullandırdığı kredilere ilişkin ihtarnamenin tebliği tarihinden itibaren 2 gün içinde, 531.000,00TL ilave teminat talep edilmiş ve aksi halde kredinin mahrumiyet kar payı ve sair yasal eklentiler hariç 1.509.520,81 TL üzerinden yasal takip başlayacağı yönünde davacıyı ihtar ettiği görülmüştür.
Davalı banka tarafından Genel Kredi Sözleşmesi ve ek sözleşmeye istinaden verilen toplam 18 adet çek ve bir adet bonoya ilişkin olarak asıl ve birleşen davaların konusunu teşkil eden İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … ve İstanbul … İcra Müdürlüğünün …, …, …, …. nolu ve İstanbul … İcra Müdürlüğünün …., …., …. ve …. esas sayılı icra takiplerini başlattığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce uyuşmazlığın çözümü adına banka kayıtları üzerinde teknik bilirkişilerden oluşan heyetler eliyle incelemeler yaptırılmış ve bu konuda iki farklı bilirkişi heyet raporu hazırlanarak dosyaya sunulmuştur. Buna göre; davacının, taraflar arasındaki sözleşmeye (yapılandırma protokolüne) uygun olarak ödemlerini düzenli olarak yaptığı, davacının temerrüdünün oluşmadığı, davalının tahsilatları davacının hesabından geç aldığı, bu nedenle davalı bankanın kusurunun bulunduğu, dolayısıyla başlatılan takiplerin haksız olduğu, bu takiplerden dolayı davacıdan haksız olarak toplam 71.659,00 TL tahsilat yapıldığı tespit edilmiştir.
Bu açıklamalar ışığında; taraflar arasındaki genel kredi sözleşmesi ve ek protokol uyarınca verilen 18 adet çekin ve 1 adet bononun tahsil amacıyla verildiği, banka tarafından sözleşmelere teminat konusunda herhangi bir ibare eklenmediği, dolayısıyla davalının “davacının teminat yükümlülüğünü yerine getirmediği dolayısıyla dava konusu takiplerin yapıldığı” yönündeki iddiasının yerinde olmadığı, davacının sözleşmeye (yapılandırma protokolüne) uygun olarak ödemelerini düzenli olarak yaptığı, davalı bankanın tahsilatları davacının hesabından geç aldığı, bu durumun davalı bankanın kusurundan kaynaklandığı, davacıya kusur izafe edilemeyeceği, dolayısıyla somut olayda davacı temerrütünün söz konusu olmadığı ve davacı aleyhine başlatılan takiplerin haksız olduğu takdir ve sonucuna varılarak asıl ve birleşen Bakırköy .. ATM’nin …. Esas ve …Karar sayılı dosyasına konu icra takiplerinden dolayı davacının borçlu olmadığının tespitine karar vermek gerekmiştir.
Davacı tarafın kötüniyet tazminatı taleplerine ilişkin yapılan incelemede; davacı tarafça her ne kadar asıl davaya konu dava dilekçesinde kötüniyet tazminatı talep edilmediğinden birleşen Bakırköy … ATM’nin …Esas sayılı dosyası üzerinden talep edilmiş ise de, kötü niyet tazminatının başka davaya konu olması mümkün olmayıp, karar verilene kadar ıslaha gerek olmaksızın talep edilebileceğinden, davacının birleşen Bakırköy …. ATM’nin … Esas sayılı dosyasındaki talebi asıl dava konusu kabul edilerek asıl dava ile birlikte karara bağlanmıştır. Buna göre yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere davacı ödemelerini düzenli olarak yapmasına rağmen davalının aleyhine icra takibi yapması kötüniyetli olarak kabul edilmiş ve asıl davanın konusunu teşkil eden icra takiplerinin toplamı olan 1.931.567,00 TL üzerinden %20’sine karşılık gelen 386.313,40 TL kötüniyet tazminatının ve birleşen Bakırköy … ATM’nin …. Esas ve … Karar sayılı dosyasına konu icra takiplerinin toplamı olan 443.000 TL üzerinden %20’sine karşılık gelen 88.600 TL kötüniyet tazminatının davalı bankadan alınarak davacı tarafa verilmesine dair karar vermek gerekmiştir.
Davacı tarafın haksız icra takiplerinden dolayı dava ve takip masrafı adı altında kendisinden tahsil edilen meblağlara ilişkin asıl ve birleşen davadaki taleplerine dair yapılan incelemede; yukarıda da ayrıntılı olarak açıklandığı üzere davacı aleyhine başlatılan takiplerin haksız olduğu, dolayısıyla haksız takipten dolayı davacıdan takip ve dava masrafı adı altında tahsil edilen toplam 71.659,00 TL’nin iadesi gerekeceğinden, davacının asıl ve birleşen davaya konu bu talepleri haklı görülerek ıslah dilekçesi doğrultusunda aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Davacı tarafın haksız takip dolayısıyla uğradığını iddia ettiği maddi ve manevi tazminat taleplerine ilişkin yapılan incelemede; ispat kuralına ilişkin MK. m. 6 hükmüne göre: “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür”. HMK. m. 190/1 hükmüne göre: “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir”. Bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf o vakıayı ispat etmeye mecburdur. Dolayısıyla anılan hükümler uyarınca, davacı tarafından uğranılan diğer zararların somut delillerle ispat edilmesi gerektiği açıktır. Dosyada fazla tahsilatların yanı sıra ayrıca maddi zarara ve manevi zarara uğranılmış olduğuna ilişkin bir delile rastlanmadığından davacının asıl ve birleşen davadaki bu taleplerinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Asıl Dava Yönünden;
Davanın Kısmen Kabulü ile;
1-İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … ve İstanbul …. İcra Müdürlüğünün …, …, …, …. nolu icra takiplerinden dolayı borçlu olmadığının tespitine, takibe konu kambiyo senetlerinin davacıya iadesine,
Kötü niyet tazminatı talebinin başka davaya konu olamayacağı, birleşen davadaki talebinin asıl dava konusu kabul edilerek, dosya kapsamı itibariyle davalı tarafın kötüniyetli olarak söz konusu takipleri başlattığı takdir ve sonucuna varılarak davacı tarafın kötüniyet tazminatı talebinin kabulü ile, dava konusu icra takiplerinin konusu teşkil eden asıl alacak miktarlarının toplamı üzerinden hesaplanan 386.313,40 TL kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Dava ve takip masrafı adı altında tahsil edilen 70.659,00 TL’nin 50.000,00TL’sinin dava tarihi itibariyle, bakiyesi olan 20.659,00 TL’si ıslah tarihi itibariyle ticari temerrüt faizi uygulanmak suretiyle davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Fazlaya ilişkin taleplerin ispatlanamaması sebebiyle reddine,
4-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 131,906,61-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 8.538,75-TL peşin harc, 29,20-TL başvurma harcı, 28.539,43-TL tamamlama harcından mahsubu ile bakiye kalan 94.799,23 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 8.538,75-TL peşin harç ve 28.539,43 TL tamamlama harcının davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan posta gideri ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.480,00-TL yargılama giderinin kabul-red oranına göre 3.314,35 TL’nin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 99.865,07 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre red edilen miktar üzerinden hesaplanan 13.450,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
8-Bakiye avansın yatırana iadesine,

Birleşen Bakırköy … ATM’nin …. Esas ve …Karar sayılı dosyası yönünden;
Davanın Kısmen Kabulü ile;
9-İstanbul … İcra Müdürlüğünün …, …., …. ve …. esas sayılı takip dosyalarından dolayı davacının borçlu olmadığının tespitine ve takiplere konu kambiyo senetlerinin davacı tarafa iadesine,
10-Dosya kapsamı itibariyle davalı tarafın kötüniyetli olarak söz konusu takipleri başlattığı takdir ve sonucuna varılarak davacı tarafın kötüniyet tazminatı talebinin kabulü ile, dava konusu icra takiplerinin konusu teşkil eden toplam asıl alacak miktarları üzerinden hesaplanan 88.600 TL kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
11-Talep ve dava masrafı adı altında davacıdan tahsil edilen 1.000,00TL’nin dava tarihi itibariyle işleyecek ticari temerrüt faizi uygulanmak suretiyle davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
12-Fazlaya ilişkin maddi ve manevi tazminat taleplerinin ispatlanamaması sebebiyle reddine,
13-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 34.628,00-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 11.816,98-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 22.811,02 karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
14-Davacı tarafından yatırılan 11.816,98-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
15-Davalı tarafça yapılan 4.650,00 TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre 1.150,00 TL’sinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine, bakiye gider avansının davalı üzerinde bırakılmasına,
16-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 39.250,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
17-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 20.575,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
18-Bakiye avansın yatırana iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.22/10/2020

Başkan ….
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Katip …
e-imzalı