Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1030 E. 2020/523 K. 05.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1030 Esas
KARAR NO : 2020/523

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 15/11/2016
KARAR TARİHİ : 05/10/2020
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 04/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili tarafından sunulan 15/11/2016 tarihli dava dilekçesinde ÖZETLE;dava dışı ……..’ün sevk ve idaresindeki ……… plakalı araç ile D-100 güney yolda seyir halinde iken, D-100 güney yol ……… üniversitesi karşısına geldiğinde direksiyon hakimiyetini kaybedip komple ön kısımları ile 3 metre metrobüs bariyerine zarar verip sipin atarak tekrar ön kısımları ile metrobüs bariyerlerine çarpıp durması sonucu tek taraflı yaralanmalı maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, davacı müvekkilin 19.11.2014 tarihli trafik kazasında ağır derecede yaralanarak malul kaldığını, bu şekilde çalışması yaşıtlarına göre daha fazla efor sarf etmesine ve daha fazla yıpranmasına neden olacağını, müvekkilinin bu şekilde özürlü duruma düştüğünü, müvekkilinin malul kaldığında 19 yaşında olduğunu,bu yaşından sonrasında ölünceye kadar çalışma gücü kaybının yaşadığını, araç sürücüsünün yaşanılan kazada kusurlu olduğunu, müvekkilinin ise yolcu konumunda olduğunu, bu nedenle kendisine kusur izafe edilemeyeceğini, davalı …….. Sigorta A.Ş. trafik sigortacısı olması nedeniyle güç kaybı tazminatı-maddi zarardan poliçe sorumluluk sınırı ile sorumlu olacağını, davacının maddi zararlarının karşılanması amacıyla, davalı …….. Sigorta A.Ş’ ye idari başvuru yapılmışsa da taleplerine olumsuz yanıt verildiğini, yaşanılan kaza sonrası müvekkil davacının ……… Hastanesinde tedavisine başlanıldığını, beyin kanaması geçiren müvekkilinin bir dizi tedavi sürecinin ardından 1 ay sonra taburcu edildiğini, öncelikle davacının Adli tıbba sevki ile maluliyetinin hesaplanmasını, sonrasında sürekli iş göremezlikten doğan zararın bilirkişi marifetiyle hesaplanmasını, söz konusu hesaplamada uzman bilirkişinin müvekkilinin mali ve sosyal durumuyla uyumlu ve yine maluliyet durumu ve poliçe teminat bedeli ile orantılı bir bilirkişi incelemesi yapılmasını, neticede çıkacak rapor veyahut rapora uygun maddi tazminata hükmedilmesini,iş bu tazminatın müvekkiliminin meydana gelen sakatlık
dolayısıyla işbu sakatlığın yaşam fonksiyonlarına etkisi ve iş gücü kaybına ilişkin olup davalıdan tahsilini talep ettiğini, müvekkilinin yargılama harç ve giderlerini ödeyecek maddi gücünün olmaması nedeni ile adli müzaharet taleplerinin kabulüne karar verilmesini, açıklanan nedenlerle, davanın kabulünü, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile beden gücü kaybına uğrayan müvekkili için uğranılan maddi zararlar için 1.000,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsilini, Yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE;dava dışı sigortalı ……..’ya ait ……… plaka sayılı araç müvekkili şirket nezdinde 10.07.2014 başlangıç, 10.07.2015 bitiş tarihli, …….. Poliçe Numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik Sigortası) Sigorta poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, davacı tarafın talep ettiği sürekli iş göremezlik tazminatının tarafların kusur oranlarının belirlenmesinden sonra talep edebileceğini, davacının bulunduğu aracın defalarca polis dur ihtarına uymadan tehlikeli şekilde araç kullanarak/makas atarak ilerlediğinin aşikar olduğunu, araç sürücü ……..’ün ehliyetsiz şekilde araç kullandığını yapılacak kusur incelemesinde davacının ağır müterafik kusurunun bulunduğunun tespit olunacağını, zarar görenin şahsi kusurunun (müterafık kusur-birlikte-ortak kusur) varlığı halin de, tazminatta indirim oranı artabileceğini, davacının kazaya karışan araçta ücret mukabili olmadan hatıra binaen bulunduğunun anlaşıldığını, hatır taşıması olması durumunda tazminata hükmedilmesi halinde bu husus dikkate alınarak tazminattan indirime gidilmesi gerektiğini, adli tıp kurumundan sürekli iş göremezlik var olup olmadığının tespiti açısından maluliyet raporu alınmasını talep ettiklerini, açıklanan nedenlerle, kusur oranlarının tespitini sağlayacak ve davacı tarafın ağır müterafik kusuru iddialarını da karşılar şekilde bilirkişi raporu alınmasını, davacı tarafın ilgili kurumdan kaza tarihindeki aylık geliri tespit edilmesini, adli tıp kurumundan maluliyet oranı hususunda rapor alınmasını, gerek var ise aktüerya bilirkişinden hesap raporu alınması ve hatır taşıması bulunduğu gerekçesi ile var ise tazminattan indirim yapılmasını, davanın reddini ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Bilirkişi Aktüeryal Hesap Bilirkişi ……… tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda hüküm kısmında; davacının 1/11/2014 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası sonrası 12 ay geçici iş göremezlik dönem zararının 11.644,95 TL %10 maluliyetine ilişkin döem zararının 121.321,08 TL olmak üzere davacının talep edebilceği toplam maddi zararının 132.966,03 TL olacağı, mahkemece davacının sürücü ………’ün ehliyetsiz olduğunu bilerek aracına binmesi, hatır taşımacılığının varlığı halinde ve davacının emniyet mekeri takmadığının kabulü durumunda davacının hesaplanan maddi tazminatından tademeli olarak indirim yapıldığı; 1. İndirim; davacının ehliyetsiz sürücünün aracına bilerek binmesinin kabulünde; %20 indirim yapıldığında davacının davalı sigorta şirketinden talep edeceği maddi tazminat;106.030,02 olacağı, 2. İndirim davacının ehliyetsiz sürücünün aracına bilerek binmesi ve hatır taşımacağının kabulü durumunda %40 indirim yapıldığında davacının davalı sigorta şirketinden talep edeceği maddi tazminatı; 79.522,51 TL olacağı, 3. İndirim, davacının ehliyetsiz sürücünün aracına bilerek binmesi, hatır taşımacılığınının ve davacının emniyet kemeri takmadığının kabulü 53.015,01 TL durumunda %60 indirim yapıldığından davacının davalı sigorta şirketinden talep edeceği maddi tazminat olacağı, 29/06/2016 kontrol giriş tarihinden sonraki 8 iş günü olan 11/07/2016 tarihinden temerrüt tarihi olarak kabul edilmesi gerekeceği görüş kanaatini bildirir raporunu ibraz etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeni ile maddi tazminat davasıdır.
Davacı dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 1.000,00 TL maddi tazminat talep etmiş, akabinde 05/04/2017 tarihli açıklama dilekçesi ile 1.000 TL talebinin; 500,00 TL’sinin uğranılan güç kaybı tazminatı, 200,00 TL’sinin bakım bedeli, 200,00 TL’si hastane masrafları ve 100,00 TL’sinin ise ilaç masrafları olarak talep edildiğini açıklamıştır.
Davacının adli yardım talebi kabul edilerek tüm yargılama giderlerinden muaf tutulmasına karar verilmiştir.
Taraflarca gösterilen tüm deliller toplanmış, hasar dosyası ve poliçe getirtilerek dosya arasına alınmıştır. Dava konusu kazanın 19/11/2014 tarihinde meydana geldiği, davalı sigorta şirketi tarafından zorunlu mali mesuliyet sigortası yaptırılan ……… plakalı aracın davacının içerisinde yolcu olarak bulunduğu araca çarpması sonucunda kazanın gerçekleştiği ve davacının yaralandığı anlaşılmıştır.
Davacının maluliyet durumu ile ilgili Adli Tıp Kurumundan rapor alınmış, davacının tüm vücut engellilik oranının % 10 olduğu, iyileşme süresiin 12 aya kadar uzayabileceği bildirilmiştir (Karar tarihinde Anayasa Mahkemesinin 17/07/2020 tarihli sigorta genel şartlarını iptal kararı henüz Resmi Gazetede yayınlanmadığından ve yürürlüğe girmediğinden maluliyet yönünden kararda göz önünde bulundurulmamıştır).
Davacının araçta sürücü olmayıp yolcu olarak bulunması nedeni ile davacının bulunduğu araç sürücüsünün kusur durumunun davalının sorumluluğunu etkilemeyeceği, her iki sürücünün ve sigorta şirketlerinin davacının zararlarından müteselsilen sorumlu bulundukları kanaatine varılmıştır. Her ne kadar davalı cevabında, davacının emniyet kemerinin takılmaması nedeni ile davacının müterafik kusurunun tazminattan indirilmemesi gerektiğini ileri sürmüş ise de davacının kaza anında emniyet kemeri takmadığı veya emniyet kemeri takmamasının zararı artırdığına ilişkin herhangi bir delil sunulmamış ve bu husus ispatlanamamıştır. Yine, davalının, davacının bulunduğu araç sürücüsünün sürücü belgesi bulunmadan araca bilerek bindiği yönündeki savunması da bu yönde herhangi bir delil sunulmadığından ispatlanamamış olup bu nedenlerle davacının müterafik kusuru bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Davacının kaza tarihinde herhangi bir işte çalışmayıp öğrenci statüsünde bulunması nedeni ile kendisine SGK tarafından rücuya tabi herhangi bir ödeme yapılmasının veya gelir bağlanmasının söz konusu olmadığı anlaşılmıştır.
Davacının araca herhangi bir bedel ödemeden bindiğinin sabit olması nedeni ile davalının hatır taşımacılığı indirimi savunması haklı görülerek takdiren tazminattan % 20 oranında hatır taşımacılığı indirimi yapılmıştır.
Mahkememizce aktüerya bilirkişisinden bilirkişi raporu alınmış, bilirkişi raporunda davacının tazminat taleplerinin indirimsiz hali ile 11.644,95 TL geçici işgöremezlik ve 121.321,08 TL sürekli işgöremezlik olmak üzere toplam 132.966,03 TL olarak hesaplandığı görülmüştür (Karar tarihinde Anayasa Mahkemesinin 17/07/2020 tarihli sigorta genel şartlarını iptal kararı henüz Resmi Gazetede yayınlanmadığından ve yürürlüğe girmediğinden maddi tazminatın hesaplanması yöntemi yönünden kararda göz önünde bulundurulmamıştır).
Davacı vekilinin davayı ıslah ederek maddi tazminat talebini 132.966,03 TL’ye çıkardığı ancak hangi alacak kalemi için ne kadar artırım yaptığını bildirmediği görülmüştür.
Böylece mahkememizce yapılan yargılama sonucunda toplanan tüm deliller muvacehesinde; davacının 19/11/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucunda içerisinde yolcu olarak bulunduğu araçta yaralandığı, davacının 3.kişi sayılması gerektiğinden davalı sigorta şirketinin TKT hükümler uyarınca ZMMS poliçesini düzenleyen şirket olması nedeni ile davacının maddi zararlarından sigorta poliçesi limitleriyle sorumlu bulunduğu, davacının müterafik kusurunun bulunmadığı, tazminattan takdiren % 20 oranında hatır taşımacılığı indirimi yapılması gerektiği, alınan aktüerya raporunun hüküm kurmaya elverişli olduğu, bu nedenle davacının “Uğranılan güç kaybı tazminatı” talebinin sürekli işgöremezlik zararı talebi olarak değerlendirilerek sonuç itibariyle 121.321,08 TL sürekli işgöremezlik zararından % 20 hatır taşıması indirimi yapılarak 97.056,86 TL sürekli işgöremezlik zararı tazminatının kabulüne ve fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermek gerektiği; davacının 200,00 TL bakım bedeli, 200,00 TL hastane masrafları ve 100,00 TL ilaç masrafları talepleri hususunda herhangi bir delil bildirmediğinden bu taleplerinin ispatlanamaması nedeni ile fazlaya ilişkin talep olarak reddine karar verilmesi gerektiği, davacının dava dilekçesinde geçici iş göremezlik talebinin bulunmaması ve dava dilekçesinde bulunmayan bir alacak kaleminin ıslah yolu ile istenemeyecek olması nedeni ile davacının ıslahla talep ettiği 11.644,95 TL geçici işgöremezlik zararı tazminatının da bu nedenle fazlaya ilişkin talep olarak reddine karar verilmesi gerektiği, hükmedilen tazminata temerrüt tarihi olan 11/07/2016 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanabileceği kanaatine varılarak davanın kısmen kısmen reddine yönelik aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ ile
97.056,86 TL sürekli iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihi olan 11/07/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 6.629,95.-TL karar harcı ve 44,90 TL başvurma harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
2-Davacı tarafından yapılan toplam 899,60.-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 656,65.-TL’sının davalıdan tahsili ile dosyada adli yardım kararı verildiğinden suçüstü ödenediğinden karşılanan 750,00 TL giderin iadesi için hazineye gelir kaydına, suçüstü ödeneğinden karşılanan bakiye gider olan 93,35 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, davacı tarafından yapılan 149,60 TL nin üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı tarafından herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4- HMK’nun 339/2.maddesi uyarınca, adlî yardımdan yararlanan davacının mağduriyetine neden olacağının mahkememizce açıkça anlaşılması nedeni ile davacının hazine tarafından karşılanan masrafların red edilen kısım nedeni ile kendisi üzerine düşen kısmını geri ödemekten muaf tutulmasına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre red edilen miktar üzerinden hesaplanan 5.386,38.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı vekiline verilmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 13.170,40.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı vekiline verilmesine,
5-Davacı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
05/10/2020
Katip ………
¸e-imzalıdır

Hakim ……….
¸e-imzalıdır