Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1011 E. 2020/748 K. 03.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1011 Esas
KARAR NO : 2020/748

DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Şirketin Fesih ve Tasfiyesine İlişkin)
DAVA TARİHİ : 08/11/2016
KARAR TARİHİ : 03/12/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 07/12/2020
Mahkememizde görülmekte olan Ortaklıktan Çıkma Veya Şirketin Fesih ve Tasfiye davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ÖZETLE; Müvekkilinin davalı şirketin kuruluş tarihinden itibaren yüzde yirmi oranında ortağı bulunmakta olduğunu, müvekkil ile davalı şirket arasında mevcut olan husumetlerden dolayı müvekkilin ortaklıktan çıkma talebinin kabulü gerekmekte olduğunu, şirket ortakları ile müvekkil arasında fikri ayrılıklar ve anlaşmazlıklar ortaya çıkmış olduğunu, müvekkil ve müvekkilin eşi davalı şirket ortaklarına, şirket gelir giderlerinde dengesizlikler olduğunu, müvekkile yapılması gereken ödemelerin yapılmadığını, hesaplarda usulü hatalar olduğunu söylemiş olduklarını, 24.10.2012 tarihinden bu yana hiçbir Genel Kurul toplantısı yapılmamış olduğunu, şirkette sigortalı olarak çalışan müvekkilin eşi … 2015 Mart ayında işten çıkarılmış olduğunu, müvekkil, şirket ortaklarına ayrılmak istediğini söylemişse de şirket ortakları tarafından buna muvafakat verilmediğini, şirketin kuruluşundan bu yana müvekkile herhangi bir kar payı ödemesi yapılmamış olduğunu, 2014 yılında şirkete yeni makineler alındığını, Ticaret Odası tarafından çıkartılan kapasite raporunda 230.000- 250.000 TL mal bildirimi yapılmış olduğunu, 11.05.2016 tarihli ihtar ile müvekkile kar paylarının ödenmesi, şirkete bağımsız denetçi atanması talebi ve Olağanüstü Genel Kurul toplantısı taleplerimize yönelik gönderdiğimiz ihtarda ayrıca 26.05.2016 tarihinde şirket defterlerinin incelenmesi için hazır edilmesi istendiğini, ancak 26.05.2016 tarihinde Mali Müşavir …. ile şirket defterlerini incelemek için şirkete gittiklerini ancak şirket sorumlusu ….’nun şirket defterlerini, şirkete dair incelememiz için hiçbir evrakı hazır etmediği görülmüş olduğunu, şirket müdürü ekte sunduğumuz tutanaktan görüleceği üzere tüm evrakların muhasebecilerinde olduğu yönünde beyanda bulunarak evrak incelenme haklarını kullanmalarını engellemiş olduklarını, 26.05.2016 tarihinde hazırlanan tutanakta müvekkilin sermaye borcunu ödemediğini iddia etmiş olduğunu, müvekkille aralarında husumet olduğunu ve görüşmediklerini ikrar ettiklerini, sermaye taahhüdünün ödenmesi talebi bir tek müvekkile ihtar edilmiş olduğunu, diğer ortaklara herhangi bir ihtar gönderilmediği taraflarınca öğrenildiğini, müvekkilin eşi tarafından sermaye borcunu ödeme maksadı ile 13.02.2014 tarihinde …. Bankasından 40.000 TL kredi çekilmiş ve aynı gün ….’nun kardeşine 22.000 TL elden teslim edilmiş olduğunu, bu meblağ aynı gün ..’nun kardeşi tarafından …. Bankası’ndaki şirket hesabına yatırılmış olduğunu, kalan miktar aynı gün aralarındaki dostluk ve senelerdir süre gelen ticari örf ve adet gereği herhangi bir yazı alınmaksızın elden verilmiş olduğunu, bu hususun ticari defterlerin incelenmesi ile ortaya çıkacağını, şirket ortaklarının sermaye borcunu ödeme taahhüdünü 2 yıl içerisinde gerçekleştirmesi zorunlu kılınmış olduğunu, davalı yanın iddia ettiği gibi bu ödemenin taraflarınca yapılmaması halinde şirket yöneticisinin sorumluluğunun doğacağını, davalı şirket ortağı müvekkil …’in haklı sebeplerin varlığı nedeniyle ortalıktan çıkmasına, müvekkile ait ayrılma akçesinin dava tarihi itibari ile gerçek bedelinin bilirkişi tarafından hesaplanarak ticari faiz ile birlikte fazlaya ilişkin hakkımız saklı kalmak üzere şimdilik 1.000,00 TL dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, Bilirkişi tarafından hesaplanacak olan kar payı alacağımıza ilişkin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile birlikte fazlaya dair hakkımız saklı kalmak üzere şimdilik 500,00.- TL‘nin davalıdan tahsiline, bu ödemelerin yapılmasının mümkün olmaması halinde şirketin fesih ve tasfiyesini, tasfiye sonunda oluşacak alacağın ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ÖZETLE; Müvekkil şirketin 06.07.2012 tarihinde …., …. ve davacı ortaklığında kurulduğunu, davacı sadece görünen ortak olup asıl ortak davacının eşi …’in olduğunu, … şirketi davacı olan eşinin üzerinde yapmış olduğunu, şirketin hiçbir işiyle ilgilenmemiş hatta şirkete dahi gelmediğini, … ayrıldığı güne kadar da şirketten maaşını her ay düzenli aldığını, davacının eşi ve asıl ortak … başka bir şirketin franchising işini aldığını söyleyerek şirketten ayrıldığını, şirketten ayrılması iddia edildiği gibi olaylı olmadığı gibi kendi talebiyle olduğunu, üstelik bu durum müvekkil şirketi zor durumda da bıraktığını, … ayrılırken şirketin imalattan sorumlu çalışanı ve muhasebe sorumlusu çalışanını da kendisi ile birlikte çalışmaya ikna ederek yanında götürdüğünü, davacı taraf şirketin işleyişini, kazancı v.s. hususlarda tarafının bilgilendirilmediğini iddia etmekte olduğunu, bu iddianın doğru olmadığı İzah edildiği üzere zaten eşi şirkette çalışmakta olduğunu, eşinin asıl ortak olduğu ve çalıştığı bir şirkette kendisinden bilgi saklanması hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacı taraf şirkette bir takım usulsüzlükler olduğunu iddia etmekte olduğunu, davacının eşi ve asıl ortak …’in 2013 senesinden 2015 Mart’ına kadar şirkette kasa sorumlusu kişi olduğunu, iddia edildiği gibi bir usulsüzlük varsa bizzat davacı ve eşi tarafından yapılan bir usulsüzlük olabileceğini, kaldı ki … ile müvekkil şirket ortakları arasında başkaca bir şirketin ortaklığı da vardır ve işbu şirkette zarar etmesine rağmen … sorumluluk almaktan kaçınmakta olduğunu, bu yüzden şirketin diğer ortakları arasında ihtilaflar yaşanmakta olduğunu, … şirket hisselerinin devri, şirketin diğer meselelerinin konuşulması için defalarca davet edilmesine rağmen şirkete gelmediğini, davacı taraf şirket karından kendisine pay verilmediğini iddia etmekte olduğunu, şirket henüz kar etmediği için ortaklara kar dağıtımı yapılmadığını, şirket kurulduğu günden bu yana genel giderlerin yüksek olmasını, tahsil edilemeyen alacaklar batak borç vs. sebeplerden kara geçemediğini, davacı taraf şirket kurulurken taahhüt ettiği sermayeyi ödemediğini, müvekkil şirket Bakırköy …. Noterliğinin 17.05.2016 tarih ve … yevmiye no.lu ihtarnamesi ile davacı tarafın ödemediği 30.000-TL tutarındaki sermayeyi talep ettiğini, fakat davacı işbu ihtara rağmen ödeme yapmadığını, dava dilekçesinde ihtardan sonra ödendiğine dair bir takım iddialarda bulunulmuş ise de işbu iddia doğru olmadığını, celbedilecek banka kayıtlarından da görüleceği üzere müvekkil şirket hesaplarına yatan bir para yoktur davacıdan alınan bir para olmadığını, şirket ortakları az sayıda ve akraba olduklarından çağrılı genel kurul yapılmaya gerek duyulmadığını, davacı taraf şirket defterlerini incelemek için geldiğinde defterlerin şuan muhasebecide olduğu ve isterlerse orada inceleyebilecekleri iletildiğini, davacı tarafın belge incelemesine zorluk çıkarılmadığını, davacı davasında haksız olmakla davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
Güngören Vergi Dairesi yazı cevabı, Ticaret Sicil kayıtları, bilirkişi ek ve kök raporları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İş bu dava, ortaklıktan çıkma, kâr payı alacağının tahsili, bunun mümkün olmaması halinde şirketin haklı nedenle fesih ve tasfiyesine ilişkindir.
Somut olayda uyuşmazlığın, davacının ortağı olduğu YHH …. Tekstil Aksesuarları Tic. ve San. Ltd. Şti’den haklı sebeplerle çıkma talebinin yerinde olup olmadığı, çıkma ile birlikte ayrılma akçesi ve kar payını isteyip istemeyeceği veya şirketin fesih ve tasfiye talebinin yerinde olup olmadığı hususlarında toplanmaktadır.
Davalı şirketin İTO kayıtlarına göre; 02.07.2012 tarihinde kurulduğu, şirket merkezinin … Mah. … Sok. No…. …/…. adresi olduğu, 200.000,00 TL sermayesinin bulunduğu, şirket ortaklarının 120.000,00 TL sermaye ile …., 40.000,00 TL sermaye ile …. ve 40.000,00 TL Sermaye ile … ’in olduğu, şirket yetkililerinin …, … olduğu tespit edilmiştir.
Davacı taraf kar payı alacağının ödenmesi, şirket işleyişi hakkında bilgi almak ve kötü yönetimin sonlanması için davalı şirkete Büyükçekmece… Noterliğinin 11.05.2016 Tarihli … yevmiye numaralı ve Bakırköy … Noterliğinin 17.05.2016 Tarihli … Yevmiye numaralı ihtarnamelerini keşide ettiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce yargılama kapsamında tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenmiş, şirket faaliyet adresi olarak mahkememizin yetkili olduğu tespit edilmiş ve uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişiler …., …. ve … tarafından mahkememize sunulan kök ve ek bilirkişi raporlarında özetle; ortaklar tarafından muvazaadan ari olarak taahhüt edilen sermayenin ¼’lük kısmının tescil tarihinden itibaren 3 ay içinde kalan kısmının ise 31.12.2014 tarihine kadar ödeneceği taahhüt edilmekle birlikte 31.12.2017 sonu itibarıyla işbu taahhütlerinin yerine getirilmediği, davalı şirket tarafından ibraz olunan 2012, 2013, 2014, 2015, 2016 ve 2017 Kurumlar Vergisi Beyannameleri içeriğinde yer alan Gelir Tabloları kapsamında davalı şirketin gayri faal bir görünüm sergilemediği gibi aktif ticari hayatın içinde olduğunun değerlendirildiği, ancak davalı şirketin talep edilen bilgi, belge ve ticari defterlerini sunmamış olduğundan karar tarihine en yakın tarihli rayiç değer bilançosu çıkarılmasına ilişkin tespit ve değerlendirme yapılmasının mümkün olmadığı sonuç ve kanaati ile rapor sunulmuştur.
Bilirkişiler …, …. ve Doç. Dr. … tarafından mahkememize sunulan kök ve ek bilirkişi raporlarında özetle; davalı şirketin talep edilen bilgi, belge ve ticari defterlerini sunmamış olduğundan karar tarihine en yakın tarihli rayiç değer bilançosu çıkarılmasına ilişkin tespit ve değerlendirme yapılmasının mümkün olmadığı sonuç ve kanaati ile rapor sunulmuştur.
Davalı şirket vekili 08.10.2020 tarihli 14 nolu celsedeki beyanında; ” davalı şirket adına araç ve taşınmaz bulunmamaktadır, tekstil makinaları da yoktur, esasında ortada bir şirkette kalmamıştır, şirkete ait tüm kayıt ve belgeleri bilirkişiye sunduk, şirkete ait son bilançolar var ise sunmuş olduğum belgeler içerisindedir, şirket muhasebecisinde başkaca belge yoktur, şirketin şuan hesaplarında aktif bir mevduatıda yoktur, şirket gayrifaaldir. Şirketin aktifi bulunmadığı için davacıya ödeyecek bir çıkma payı bedeli de yoktur, fesih ve tasfiye konusunda da takdir mahkemenindir.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı vekili 03.12.2020 tarihli ve 16 nolu celsedeki beyanında; ” biz davamızı terditli olarak açtık, bu aşamada şirket kayıtlarına ulaşılamadığı için çıkma payının hesaplanamayacağı anlaşılmaktadır, bu sebeple diğer talebimiz olan şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilsin ve tasfiye payımız hesaplanmasını talep ediyoruz, mahkemece aksi kanaatte olunur ise ıslah için tarafımıza süre verilsin.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Bu açıklamalar ışığında; tarafların karşılıklı dilekçeleri, davalı şirketin vergi kayıtları, bilirkişi raporları, davalı vekilinin kendilerinin de mevcut şartlar altında şirketin feshini kabul ettikleri yönündeki 08/10/2020 tarihli celsedeki beyanları dikkate alındığında, şirketin gayrı faal hale geldiği, herhangi bir mal varlığının bulunmadığı ve ortaklar arasında güvensizlik ortamı oluştuğundan Türk Ticaret Kanununun 636. maddesi uyarınca davalı şirketin haklı nedenle fesih koşullarının oluştuğu kabul edilerek davalı şirketin feshi ve tasfiyesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacı vekilinin terditli olarak açmış olduğu davasının FESİH VE TASFİYE YÖNÜNDEN KABULÜ İLE ,
1-İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasında kayıtlı davalı YHH … TEKSTİL AKSESUARLARI TİCARET VE SANAYİ LİMİTED ŞİRKETİ’nin haklı sebeple FESİH VE TASFİYESİNE,
2-Tasfiye işlemlerini başlatıp sonuçlandırmak üzere SMM Uzmanı ….’in şirkete tasfiye memuru olarak atanmasına,
3-Şirketin mali durumu ve yapılacak işin niteliğine göre gerekirse artırılıp eksiltilmek kaydıyla, tasfiye süreci devam ettiği sürece toplam 3.000,00 TL ücret takdirine, ücretin ileride şirketten tahsil edilmek üzere şimdilik davacı tarafça karşılanmasına,
4-Şirketin fesih ve tasfiyesine ilişkin mahkememiz kararının kesinleşmesine müteakip tasfiye memurunun görevinin kendisine tebliğine,
5-Keyfiyetin karar kesinleştiğinde ticaret sicil müdürlüğüne bildirilerek tescil ve ilanına,
6-Davacı tarafından yapılan posta gideri ve bilirkişi ücreti olarak 4.900,00 TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Alınması gereken 54,40 TL harcın peşin alınan 29,20-TL harçtan mahsubu ile eksik 25,20-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
8-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
9-Bakiye avansın yatırana iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.03/12/2020

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır