Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/886 E. 2022/400 K. 09.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/886 Esas
KARAR NO : 2022/400

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 18/09/2015
KARAR TARİHİ : 09/05/2022
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 15/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; 01.08.2010 tarihinde Bağcılar İstoç mevkilinde meydana gelen trafik kazasında, müvekkillerinin vasisi olduğu oğulları …’nın ağır yaralandığını, fonksiyon kaybı meydana geldiğini, yatağa bağımlı halde yaşadığını, …’nın kazada 3. şahis durumunda olduğunu, davanın kabulü ile … için, 50,000 TL Maddi, 150.000 TL Manevi, Annesi … için, 25.000 TL Manevi, Babası … içirn, 25.000 TL Manevi olmak üzere toplam 250.000TL tazminatın kaza tarlhinden itibaren işleyecek kanuni faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tazminini, davalı şirkete ait …plakalı aracın kaydına, müvekkilin 3 şahıs ve kusursuz olması dikkate alınarak teminatsız ihtiyati tedbir konmasını, masraf ve ücrete bağlanmasına dair karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …’ın Cevap Dilekçesinde Özetle; tazminat talebine konu trafik kazası ile ilgili Bakırköy … Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile görülmekte olan dava …. Karar no ile ilama bağlandığını ve müvekkili tarafından temyiz edildiğini, Bakırköy …. Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas, …. Karar sayılı dosyasının sonucunun bekletici mesele yapılarak, taleplerinin reddi halinde sunulan beyanlar, deliller ve tanık beyanlarından da anlaşılacağı üzere tazminat davasına konu kazaya neden olan aracın sürücüsünün müvekkil olmamasından dolayı davanın müvekkil yönünden reddini, tüm yargılama giderlerinin davacı taraf yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … şirketi vekilinin sunduğu cevap dilekçesinde özetle; bilirkişi eli ile kusur ve zarar tespiti gerektiğini, tazminat hesaplamasıda yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Dava Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmış ve görevsizlik kararı ile mahkememize gönderilmiştir. Davalı sigortanın ZMMS sigortacısı olması ve zorunlu sigortaların TTK’nda düzenlenmiş olması nedeni ile mahkememizin görevli olduğu anlaşılmıştır.
Dava; davacılardan …’nın 01/08/2010 tarihinde geçirdiği trafik kazası sonucunda yaralanması nedeni ile maddi ve manevi tazminat talebi ile açılmış (davacı … için maddi ve manevi tazminat talebi ile, diğer davacılar için manevi tazminat talebi ile), davacı …’nın anne ve babası olan davacılar … VE …’nın, davacı …’nın dava konusu kaza sonucunda mahkeme kararı ile kısıtlı hale gelmesi nedeni ile diğer davacıların …’nın kanuni temsilceleri olarak hareket ettikleri anlaşılmıştır.
Ne var ki; yargılama devam ederken, davacı …’nın 08/08/2021 tarihinde vefat ettiği anlaşılmış ise de, davanın vefat nedeni ile değil davacının yaralanması ve maluliyeti nedeni ile açıldığı, vefat tarihine kadar bu davacının geçici ve sürekli işgöremezlik (işgücü kaybı), tedavi gideri ve bakıcı gideri taleplerine ilişkin maddi tazminat taleplerinin vefat ettiği tarihe kadar hesaplanarak hüküm altına alınabileceği, yine bu davacının vefat etmeden önce işbu dava ile manevi tazminat talep etmiş olması nedeni ile bu davacının manevi tazminat talebine mirasçıları ve anne-babası olan diğer davacıların mirasçı sıfatları ile devam edebilecekleri kanaatine varılarak yargılama bu doğrultuda sürdürülmüştür.
Taraflarca dayanılan ve uyuşmazlığın uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek nitelikte bulunan tüm deliller toplanmış ve mahkememizce değerlendirilmiştir.
Taraflarca bildirilen tanıkların beyanları alınmıştır.
Davalı … tarafından her ne kadar dava konusu kazayı yapan aracın sürücüsünün kendisi olmadığı yönünde savunmada bulunulmuş ise de; ceza mahkemesince verilen kararda bu davalının aracın sürücüsü olduğunun saptandığı, ceza mahkemesi kararlarının maddi olguyu tespit eden kısımlarının hukuk mahkemesini de bağlayacağından davalının bu yöndeki savunmasına mahkememizce itibar edilmemiştir.
Davacı vekili tarafından sunulan sulh protokolü ile davacı tarafla davalı … AŞ’nin sulh oldukları, 21/11/2016 tarihli sulh protokolünden davacıya 150.000 TL maluliyet tazminatı, 150.000 TL bakıcı gideri, 76.044 TL işlemiş faiz ve 23.950 TL dava vekalet ücreti ödendiğinin, davacıların geçici maluliyet işgöremezlik zararı ve kalıcı maluliyet tazminatını almakla davalı …’yı ibra ettiğinin bildirildiği (sulh protokolünde tedavi giderlerine ilişkin bir ibare yer almadığı) görülmüştür.
Davacı tarafça 08/01/2021 tarihli talep açıklama dilekçesi ile; Talep edilen 50.000 TL’nin 30.000 TL’lik kısmının davacı …’nın işgücü kaybı, 19.900 TL’lik kısmının bakıcı giderine ve 100,00 TL’lik kısmının tedavi giderine olduğunu bildirdikleri görülmüştür.
Mahkememizce ATK Trafik İhtisas Dairesinden kusura ilişkin bilirkişi raporu aldırılmış, sunulan 21/12/2016 tarihli raporda, …plakalı araç sürücüsünün (davalı …’ın) kazanın meydana gelmesinde % 100 kusurlu olduğunun bildirildiği görülmüştür. Kusur durumunun mahkememizce değerlendirilmesinde; davalı …plakalı araç sürücüsünün diğer araca arkadan çarparak kazanın meydana gelmesine neden olduğu, arkadan çarpmanın KTK 89 ve KTK yönetmeliği hükümlerine göre asli kusurlu hallerden olduğu, diğer araç sürücüsünün ise kazanın meydana gelmemesi için alması gereken bir önlem veya tedbirin bulunmadığı ve kazaya ekten bir kusur ihlalinin bulunmadığı anlaşılmakla ATK Trafik İhtisas Dairesinin mezkur raporundaki değerlendirmeye mahkememizce de iştirak edilmiştir.
Davacı …’nın maluliyet durumu hakkında ilgili hastanelerden tedavi evrakları celp edilerek ATK …. İhtisas Kurulundan rapor aldırılmıştır. Sunulan 15/06/2020 tarihli raporda, davacının % 100 oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmiş bulunduğu, başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olduğunun bildirildiği görülmüştür.
SGK’ya yazılan müzekkereye verilen cevaptan; dava konusu kaza nedeni ile davacılara bir ödeme yapılmadığı ve tedavi giderlerinin ödenmediği anlaşılmıştır.
Mahkememizce aktüerya bilirkişisinden rapor aldırılmış, ancak yargılama sırasında davacı …’nın vefatı nedeni ile maddi tazminat taleplerinin vefat tarihine kadar hesaplanmasının gerekmesi nedeni ile yeniden aktüerya raporu aldırılmıştır. Sunulan 27/12/2021 tarihli aktüerya raporunda, davacı …’ya sulh sonucunda davalı … AŞ tarafından yapılan ödemelerin ödeme tarihi dikkate alınarak yapılan hesaplanması sonucunda, davacının bakiye maluliyet tazminatı kalmadığı anlaşılmış ve işbu nedenle davanın işgücü kaybı tazminatı ve bakıcı tazminatı talepleri hakkında davanın konusuz kalması nedeni ile karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
Tedavi giderlerine yönelik yapılan değerlendirmede ise; yukarıda belirtildiği üzere sulh protokolünün tedavi giderlerini kapsamaması nedeni ile davacı tarafça talep edilebileceği, bu konuda SUT uzmanı bilirkişisi tarafından sunulan 09/09/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacının SUT uygulama kapsamı dışında yapmış olduğu ve SGKZ tarafından karşılanmayan ve davacının belgeli sağlık giderleri toplamının 17.168,21 TL ve 635,23 Euro davalılardan isteyebileceği ve davalı … Sigortanın sigorta poliçesinde kişi başı sağlık giderleri limitinin 150.000 TL olup sağlık giderlerinin limitler dahilinde olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Davanın dava dilekçesinde kısmi dava olarak açıldığı, davacı vekili tarafından her ne kadar sunulan dilekçe ile davanın belirsiz alacak davasına dönüştürülmesine ilişkin ıslah dilekçesi sunulduğu görülmüş ise de müstakar Yargıtay ve BAM kararları uyarınca kısmi davanın ıslah yolu ile dava türünün değiştirilmesi suretiyle belirsiz alacak davasına dönüştürülemeyeceği anlaşılmakla bu ıslah dilekçesi mahkememizce kabul görmemiş ve ıslah geçersiz sayılmıştır.
Davacı vekili tarafından sunulan ıslah dilekçesi ile; talep açıklama dilekçesi ile 100,00 TL olarak talep ettiklerini bildirdikleri tedavi gideri tazminatı taleplerini toplamda 17.670,21 TL ile 635,23 Euro’nun ıslah tarihindeki TCMB kuru üzerinden karşılığı olan 10.635,29 TL toplamı olarak 27.923,50 TL tedavi gideri tazminatı talep ettiklerini bildirdikleri görülmüştür.
6098 sayılı TBK’nun 49/1.maddesinde yer alan “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür”, aynı kanunun 50.maddesinde ise “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler” ve 51/1.maddesinde ise “Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler” hükümleri uyarınca dava konusu haksız fiil nedeni ile haksız fiil faili olan davalı sürücünün davacı tarafın maddi zararlarından sorumlu olduğu, maddi tazminatın hesaplanmasında, davacı tarafın varsa müterafik kusurunun da tazminat hesaplamasında dikkate alınarak maddi tazminatın bu oranda indirilmesi gerektiği açıktır.
Keza, işleten ve ZMMS sigortacısının sorumluluğu bakımından, 2918 sayılı kanunun 85.maddesinde “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar…İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur”, bu kanunun 86.maddesinde “İşleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur. Sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilir” ve yine bu kanunun 88.maddesinde “Bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur” hükümleri uyarınca dava konusu trafik kazası nedeniyle davalıların işleten ve ZMMS sigortacısı olarak davacının maddi zararlarından müştereken ve müteselsilen sorumlu bulundukları anlaşılmıştır.
Bu açıklamalar doğrultusunda davacı talepleri değerlendirildiğinde;
DAVACI MÜTEVEFFA …’NIN VEFATI NEDENİ İLE DİĞER DAVACILARA MİRAS YOLU İLE GEÇEN İŞGÜCÜ KAYBI VE BAKICI TAZMİNATI TALEPLERİ YÖNÜNDEN: Davacı …’ya sulh sonucunda davalı … AŞ tarafından yapılan ödemelerin ödeme tarihi dikkate alınarak yapılan hesaplanması sonucunda, davacının bakiye maluliyet tazminatı kalmadığı anlaşılmış ve işbu nedenle davanın işgücü kaybı tazminatı ve bakıcı tazminatı talepleri hakkında davanın konusuz kalması nedeni ile karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
DAVACI MÜTEVEFFA …’NIN VEFATI NEDENİ İLE DİĞER DAVACILARA MİRAS YOLU İLE GEÇEN TEDAVİ GİDERİ TAZMİNATI TALEPLERİ YÖNÜNDEN: Alınan SUT bilirkişisi raporu ile davacının belgeli sağlık giderleri toplamının 17.168,21 TL ve 635,23 Euro davalılardan isteyebileceği ve davalı … Sigortanın sigorta poliçesinde kişi başı sağlık giderleri limitinin 150.000 TL olup sağlık giderlerinin limitler dahilinde olduğunun bildirildiği görülmekle davacı vekilinin sunmuş bulunduğu ıslah dilekçesi doğrultusunda, davacı müteveffaya atfedilebilecek müterafik bir kusur bulunmadığı da değerlendirilmekle, davalı … şirketi yönünden davadan önce temerrüde düşürüldüğü ispatlanamadığından dava tarihinden itibaren, diğer davalılar önünden ise haksız fiil tarihinden itibaren faiz uygulanmak suretiyle davacıların bu yöndeki taleplerinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
DAVACI MÜTEVEFFA …’NIN VEFATI NEDENİ İLE DİĞER DAVACILARA MİRAS YOLU İLE GEÇEN MANEVİ TAZMİNAT TALEPLERİ YÖNÜNDEN: Davacı müteveffa …’nın yargılama devam ederken vefat ettiği, ancak işbu dava ile manevi tazminat talep etmiş olması nedeni ile manevi tazminat talep hakkının muris yolu ile diğer davacılara geçtiği anlaşılmıştır. Davacı müteveffanın % 100 oranında oranında malul kalacak ve başkasının sürekli bakımına muhtaç kalacak şekilde yaralandığı kaza nedeni ile TBK hükümleri çerçevesinde davalı sürücü ve işletenin manevi tazminattan müştereken ve müteselsilen sorumlu bulundukları aşikârdır. Davacı mütveffa her ne kadar yargılama sırasında vefat etmiş ise de, vefat ettiği tarihe kadar kaza tarihi ile vefat tarihi arasında 11 sene gibi uzunca bir zaman geçtiği ve bu süre zarfında davacı müteveffanın % 100 malul bir şekilde yaşadığı ve acı-ızdırap çektiği anlaşılmıştır. 6098 sayılı T.B.K’nun 56/1. maddesinde hakimin bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda olayın özelliklerini göz önünde tutarak zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebileceği öngörülmüştür. Hakim olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi zarar adı ile zarar görene verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 26.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Hakim bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, hükmedilecek tutarın manevi tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda olması gerektiği de su götürmez. Bu ilkeler ve olayın oluş şekli, kusur oranları (davalı sürücünün % 10 kusurlu oluşu), maluliyet oranı ve iyileşme süresi (% 100 maluliyet olması), tarafların sosyal ve ekonomik durumu (özellikle davacı müteveffanın kaza tarihinde henüz genç yaşta ve teknik üniversitenin mühendislik fakültesi öğrencisi oluşu) bir bütün olarak değerlendirilerek davacı müteveffa adına mirasçıları lehine manevi tazminat takdir olunmuş ve fazlaya ilişkin talebin reddi gerekmiştir. Yine faiz yönünden de yukarıda belirtildiği üzere kaza tarihinden itibaren yasal faize hükmetmek gerekmiştir.
DAVACILAR … VE …’NIN DOĞRUDAN TALEP ETTİKLERİ MANEVİ TAZMİNAT TALEPLERİ YÖNÜNDEN: TBK’nun 56/2.maddesi “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir” hükmünü amir olup, davacı …’nın % 100 oranında malul olması nedeni ile ağır bedelsel zarara uğradığının sabit olduğu ve davacı … ve …’nın işbu nedenle doğrudan manevi tazminat talep edebilecekleri sonuç ve kanaatine varılmış, bir üst paragrafta yapılan açıklamaların bu kısım için de geçerli olduğu, davacıların henüz genç yaşta ve teknik üniversitenin mühendislik fakültesi olarak öğrenim gören çocuklarının bu kaza neticesinde % 100 malul kalması neticesinde acı ve ızdırap yaşadıkları anlaşılmakla aynı gerekçelerle ve talep edilen manevi tazminat miktarları da göz önünde bulundurularak manevi tazminat taleplerinin kabulüne karar vermek gerekmiş, yine faiz yönünden de yukarıda belirtildiği üzere kaza tarihinden itibaren yasal faize hükmetmek gerekmiştir ve aşağıdaki hüküml kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacılar … ve …’nın müteveffa davacı …’nın mululiyetinden kaynaklı olarak yargılama sırasında davacı …’nın vefatı nedeniyle mirasçıları sıfatı ile talep ettikleri İŞ GÜCÜ KAYBI TAZMİNATI ve BAKICI TAZMİNATINA yönelik MADDİ TAZMİNAT talepleri hakkında sulh nedeni ile KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Davacılar … ve …’nın müteveffa davacı …’nın mululiyetinden kaynaklı olarak mirasçıları sıfatı ile talep ettikleri TEDAVİ GİDERİNE yönelik MADDİ TAZMİNAT talebinin KABÜLÜ ile;
27.923,50 TL tazminatın davalılar … ve Tasfiye Halinde … Gıda Turizm Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti.’den kaza tarihi olan 01/08/2010 tarihinden itibaren, davalı … A.Ş.’den dava tarihi olan 23/01/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile adı geçen mirasçı davacılara muris …’nın veraset ilamında yazılı payları oranında verilmesine,
3-Davacılar … ve …’nın MANEVİ TAZMİNAT taleplerinin KABULÜ ile;
25.000,00″er TL’den toplam 50.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 01/08/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve Tasfiye Halinde … Gıda Turizm Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti.’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile adı geçen davacılara ödenmesine,
4-Davacılar … ve …’nın, müteveffa davacı …’nın mululiyetinden kaynaklı olarak yargılama sırasında davacı …’nın vefatı nedeniyle mirasçıları sıfatı ile talep ettikleri MANEVİ TAZMİNAT talebinin KISMEN KABULÜ ile;
90.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve Tasfiye Halinde … Gıda Turizm Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti.’den kaza tarihi olan 01/08/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılar … ve Tasfiye Halinde … Gıda Turizm Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti.’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile adı geçen mirasçı davacılara muris …’nın veraset ilamında yazılı payları oranında verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin REDDİNE,
5-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca maddi tazminat açısından alınması gereken 1.907,45.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 266,15.-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 1.641,30.-TL karar harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca manevi tazminat açısından alınması gereken 9.563,40.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 683,12.-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 8.880,28.-TL karar harcının davalılar … ve Tasfiye Halinde … Gıda Turizm Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti.’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
7-Davacı tarafından yatırılan 25,20.-TL başvurma harcı ve 683,12.-TL peşin harcın davalılar … ve Tasfiye Halinde … Gıda Turizm Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti.’den müştereken ve müteselsilen 266,15 peşin harcın ise davalılardan müştereken müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
8-Davacı tarafından dosyada yapılan toplam 2.645,35.-TL yargılama giderinin kabul red oranına göre 265,78 TL’sinin davalılardan müştereken müteselsilen 1.332,49 TL’sinin davalılar … ve Tasfiye Halinde … Gıda Turizm Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti.’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı … tarafından dosyada yapılan 149 TL yargılama giderinin kabul red oranına göre hesaplanan 58,97 TL’sinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine bakiyenin davalı üzerinde bırakılmasına,
10-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen maddi tazminat bedeli üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00.-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden … ve …’nın MANEVİ TAZMİNAT talepleri yönünden kabul edilen manevi tazminat bedeli üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 7.300,00.-TL vekalet ücretinin davalılar … ve Tasfiye Halinde … Gıda Turizm Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti.’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Davacılar … ve …’nın, müteveffa davacı …’nın mululiyetinden kaynaklı olarak yargılama sırasında davacı …’nın vefatı nedeniyle mirasçıları sıfatı ile talep ettikleri MANEVİ TAZMİNAT talebi yönünden kabul edilen manevi tazminat bedeli üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 12.500,00.-TL vekalet ücretinin davalılar … ve Tasfiye Halinde … Gıda Turizm Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti.’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
Davalı … ve … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Davacılar … ve …’nın, müteveffa davacı …’nın mululiyetinden kaynaklı olarak yargılama sırasında davacı …’nın vefatı nedeniyle mirasçıları sıfatı ile talep ettikleri MANEVİ TAZMİNAT talebi yönünden reddedilen manevi tazminat bedeli üzerinden 12.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
11-Davacı ve davalı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair taraf vekilleri ile davacı asillerin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/05/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır