Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/794 E. 2020/177 K. 25.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/794 Esas
KARAR NO : 2020/177

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/08/2015
KARAR TARİHİ : 25/02/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 04/03/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE: Müvekkili …’nun … Sigorta A.Ş.’nin ZMM sigortacısı, …. San. Ve Tic. Ltd. Şti’nin maliki ve …’nın sürücüsü olduğu …. plaka sayılı aracın 07/10/2012 tarihide davalı …’nın %100 kusurlu oylarak sebep olduğu trafik kazası neticesinde ağır derecede yaralandığını, söz konusu kaza olayı nedeni ile Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma numaralı dosyasında soruşturma başlatıldığını, müvekkilinin bu kaza nedeni ile çok uzun süre tedavi gördüğünü ve hala kaza nedeni ile vücudunda sabit eser bulunduğunu ve bunun günlük hayatını etkilediğini, müvekkilinin bu kaza neticesinde çok uzun süre çalışamadığını ve tedavi görmek zorunda kaldığını zor durumda kaldıklarını belirterek 5.000,00 TL işgörmezlik maddi tazmınatının sigorta şirketi limitleri ve teminatları ile sorumlu olmak üzere 07/10/2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, 10.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’nden müştereken ve müteselsilen olmak üzere toplam 15.000,00 TL tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek avansı faizi ile birlikte tahsili ile kendisine verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar … ve … vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE:Davanın zamanaşımı yönünden reddinin gerektiğini, müvekkillerinden …’nın taksirle gerçekleşen trafik kazası neticesinde davacının hastaneye götürülmesi için hiç zaman kaybetmeyerek ambulans çağırdığını, kendisinin de hastanede yanında olduğunu, davacının 07/10/2012 tarihinde vermiş olduğu ifadesinde olayı olduğu gibi anlattığını ve müvekkillerinden davacı ve şikayetçi olmadığını beyan ettiğini bu nedenle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini, trafik kazasının oluşumunda müvekkilinin kusurlu olmamasına rağmen davacının gerek hastane masraflarını gerekse iş gücü kaybından kaynaklanan zararlarını karşıladığını, bu sebeple davacının şikayetçi olmadığını belirterek öncelikla davanın zamanaşımı nedeni ile reddini esasa girilması halinde davanın reddini talep etmiştir.
Davalı …. Vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE: 07/10/2012 tarihli trafik kazasına karıştığı belirtilen …. plaka sayılı aracın müvekkili şirkette ZMM sigortası ile sigortalı olduğunu, dava dilekçesinin konu kısmında olay tarihi olan 04/11/2011 tarihinden itibaren faiz talep edildiğinin belirtildiğini ancak dilekçe içeriğinde talep kısmında olay tarihi 07/10/2012 olarak belirtildiğini, olay tarihinin 04/11/2011 olması halinde müvekkili şirket nezdinde düzenlenen poliçe kaza tarihini kapsamadığından husumet yokluğu nedeni ile davanın reddinin gerektiğini, sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusurlu olmadığını, sigortalı araç sürücüsünün kusursuzluğu nedeniyle poliçe sorumluluklarının bulunmadığını, isnat edilen kusuru kabul etmediklerini, vücut fonksiyon kaybı ve sürekli sakatlanmaya ilişkin tespit raporunun Adli Tıp Kurumu …. İhtisas Kurulundan alınması gerektiğini belirterek davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafaya yüklenilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
Taraf iddia ve beyanları, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … arşiv numaralı dosyası, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 03/04/2015 tarihli cevabi yazısı, … İlçe Emniyet Müdürlüğü’nün 17/09/2015 havale tarihli cevabi yazısı, …. Yıl Polis Merkezi Amirliği’nin 02/10/2015 tarihli cevabi yazısı, …. Polis Merkezi Amirliği’nin 18/11/2015 ve 25/01/2016 tarihli cevabi yazıları, …. Sigorta A.Ş’nin 12/05/2016 havale tarihli cevabi yazısı, … EĞitim ve Araştırma Hastanesi’nin 15/06/2016 havale tarihli cevabi yazısı, …. Belediye Başkanlığı’nın 13/12/2016 havale tarihli cevabi yazısı, 23/01/2017 tarihli bilirkişi raporu, 13/02/2018 tarihli Adli Tıp Kurumu raporu, 08/02/2019 tarihli Adli Tıp Kurumu Raporu, ….. Sendikası’nın 26/04/2019 tarihli cevabi yazısı, İstanbul Ticaret Odası’nın 20/05/2019 tarihli cevabi yazısı, 20/11/2019 tarihli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
İş bu dava, trafik kazasından kaynaklı olarak meydana gelen cismani zarar dolayısıyla uğranılan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Kaza tarihi olan 07.10.2012 günü …. Sigorta A.Ş.’nin ZMM sigortacısı, … San. Ve Tic. Ltd. Şti’nin maliki ve …’nın sürücüsü olduğu …. plaka sayılı kamyoneti harekete geçirip dönüş almak için geri geri manevra yaptığı sırada aracını arka kısımlarıyla … kavşağında karşıdan karşıya geçmekte olan davacı yaya …’ya çarpması sonucu yaralanmalı trafik kazası meydana gelmiştir.
Yargılama kapsamında alınan ATK’nın Trafik İhtisas Kurulunun 13/02/2018 tarihli raporu uyarınca kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün % 100 oranında kusurlu olduğu, davacının ise kusurunun bulunmadığı tespit edilmiştir. Yine yargılama kapsamında kaza dolayısıyla davacının uğradığı bedensel zararın tespiti açısından tedavi evrakları celp edilmiş ve ATK’ya sevki sağlanarak muayenesi yapılmış ve ATK’nın …. İhtisas Kurulunun 08.02.2019 tarihli raporu uyarınca davacının geçirmiş olduğu trafik kazası nedeniyle “Meslekte kazanma gücünden azalma oranının %15.2 olduğu, geçici işgöremez kaldığı sürenin (9) ay olduğu tespit edilmiştir. Mahkememizce olayın oluş şekline uygun olan bu kusur ve cismani zarara ilişkin tespitlere itibar edilmiş ve hükme esas alınmıştır.
Davacı tarafın geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı talebinin belirlenmesi adına dosya aktüer bilirkişiye tevdi edilmiş ve alınan rapor uyarınca davacı tarafın uğramış olduğu maddi tazminat miktarı kusur durumuda göz önünde bulundurularak hesaplanmış, buna göre davacının kaza tarihi itibariyle uğramış olduğu maddi zarar miktarının 7.698,48 TL geçici ve 99.456,01 TL sürekli olmak üzere toplam 107.154,49 TL olduğu hesaplanmış ve mahkememizce hesaplama yöntemi ve çıkan sonuç yerinde görülerek hükme esas alınmıştır.
Davacı taraf dava dilekçesi ile bu zararının sürücü …, aracın maliki olan ve işleten sıfatı bulunan … San. Ve Tic. Ltd. Şti ile aracın ZMMS şirketi olan … Sigorta A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen talep etmiştir. 2918 sayılı KTK’nın 85. Madde uyarınca “Bir motorlu aracın işletilmesi, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen bilet ile işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükmünün yer aldığı, buna göre işleten sıfatı bulunan davalı …. San. Ve Tic. Ltd. Şti söz konusu tazminattan davalı sürücü …’la müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, aynı şekilde davalı … Sigortanın ise 2918 sayılı Kanun 85. maddesi uyarınca kusurlu aracın trafik sigortacısı olması dolayısıyla meydana gelen zararda eksik teselsül hükümlerine göre sigortalı araç sahibi ile birlikte sorumlu oldukları sonucuna varılmıştır. Buna göre; davacı tarafın maddi tazminat talebinin kabulü ile 7.698,48 TL geçici ve 99.456,01 TL sürekli olmak üzere toplam 107.154,49 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine dair karar vermek gerekmiştir.
Faiz yönünden yapılan değerlendirme uyarınca; kural olarak haksız fillerde faiz başlangıç tarihi kaza tarihidir. Ancak 2918 Sayılı KTK’nin 99/1 maddesi ile Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.2 maddesi gereğince trafik sigortacısının zarar giderim yükümlülüğünün süresi, rizikonun ihbarı ve gerekli belgelerin sigortacıya iletildiği tarihten itibaren 8 işgünü olarak belirlenmiştir. Başvuru yoksa dava tarihinden itibaren davalı … şirketinin temerrüt faizinden sorumluluğuna karar verilmesi gerekeceğinden ve somut olayda herhangi bir başvuru bulunmadığından davalı … açısından dava tarihinden itibaren, diğer davalılar yönünden ise kaza tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar vermek gerekmiştir.
Davacı tarafın manevi tazminat talebine ilişkin yapılan inceleme de; Gerek mülga B.K’nun 47 ve gerekse yürürlükteki 6098 sayılı T.B.K’nun 56. maddesinde hakimin bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi zarar adı ile ödenmesine karar verebileceği öngörülmüştür. Hakim olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi zarar adı ile zarar görene verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 26.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Hakim bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı davacının sürekli iş göremezlik oranı, işçinin yaşı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, hükmedilecek tutarın manevi tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda olması gerektiği de söz götürmez. Bu ilkeler ve olayın oluş şekli, davacının kusur oranı, kaza dolayısıyla tedavi geçirecek süre ve kaza neticesindeki uğradığı manevi zarar dikkate alınarak davacı tarafın 10.000.00 TL’lik manevi tazminat talebi yerinde görülerek talebinin tam kabulüne hükmedilmesi takdir ve sonucuna varılarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davacı tarafın maddi tazminat talebinin KABULÜ ile,
7.698,48 TL geçici ve 99.456,01 TL sürekli olmak üzere toplam 107.154,49 TL iş göremezlik tazminatının davalılar … ve…Ltd. Şti yönünden kaza tarihinden itibaren (07.10.2012), davalı …. Yönünden dava tarihinden itibaren(03.11.2014) işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken mütesselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Manevi tazminat talebinin KABULÜ ile,
10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren (07.10.2012) işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …Ltd. Şti’den tahsili ile davacıya verilmesine,
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 8.002,82 TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 256,20 TL peşin harç ile 1.488,39 TL ıslah harcının mahsubu ile eksik kalan 6.258,23 TL karar harcının 5.723,77 TL’sinin …, … ve …’nden, 534,46 TL ‘sinin … ve …’nden müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 25,20 TL başvurma harcı, 256,20 TL peşin harç ile 1.488,39 TL ıslah harcının davalılar …, … ve …’nden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından dosyada yapılan 1.100,00 TL bilirkişi ücreti ve 554,72 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.654,72 TL yargılama giderinin davalılar …, … ve …’nden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre MADDİ TAZMİNAT yönünden hesaplanan 14.129,67 TL vekalet ücretinin davalılar …, … ve …’nden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre MANEVİ TAZMİNAT yönünden hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’nden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.25/02/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır