Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/496 E. 2019/515 K. 16.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/496 Esas
KARAR NO : 2019/515

DAVA :İflas (İflasın Ertelenmesi)
DAVA TARİHİ :20/05/2015
KARAR TARİHİ :16/05/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :24/05/2019
Mahkememizde görülmekte olan İflas (İflasın Ertelenmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Mahkememize sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; yasal düzenleme sebebiyle, mali durumu bozulduğu için nakit ödeme güçlüğüne düşen, ancak gerek ortaklar tarafından verilen kefalet ve ipotekler sebebiyle teminat altında olan borçların proje kapsamında ödenerek durumun düzeltilmesi ve böylece borçlarının tamamını ödemesi kuvvede muhtemel olan müvekkili şirket hakkında öncelikle tedbir kararı ve inceleme sonucunda iflasının ertelenmesine karar verilmesini talep ettiğini,
İstanbul Ticaret Sicilinde … sicil sayısı ile işlem gören müvekkili şirketin kuruluşunun 15.12.2005 tarihinde tescil edildiğini, şirketin tescilli sermayesinin 4.400.000,00 TL olup, ortakların sermaye borçlarının bulunmadığını,
Müvekkili şirketin aktifinde kayıtlı hali hazırda 5 adet araç bulunduğunu, müvekkili şirkette halen 21 personelin çalıştığını, 2000 metrekare kapalı bir alanda günlük 30.000 adet deri işleme kapasitesine sahip firmanın, her türlü deri konfeksiyon, ayakkabı, çanta ve kemer imalatçılara devamlı yenilenen teknolojiyle uzman kadrosu ile birlikte; finisaj (analin, napa, açma, baskı finisajları, silky, krek, kansas, napato, pull-up, sulu rugan, selülozik rugan), tüy boyama, tüy kırpma, kuru traş, serigrafi, orijinal İtalyan lazer kağıt, çeşitleri ile yüksek kalitede müşterilerine hizmet vermeye devam ettiğini,
Bu kapsamda;
Yurt dışında özellikle Çin’de bulunan müşterilere baskılı ve boyalı cilalı deri imalattan satışı,
iç piyasada Zeytinburnu bölgesinde kurulu bulunan diğer deri ve kürk imalatı konfeksiyon üretimi yapan 200’ den fazla firmanın deri ve kürk ham ürünlerinin boyanması, baskı resim işlenmesi, cilalanması işlerinin yapıldığını,
Şirketin rayiçlere göre aktiflerinin toplamının 21.113.120,39 TL, 30.04.2015 tarihi itibariyle rayiç değer bilançosunda şirketin pasifleri toplamının 24.887.231,42 TL, şirketin aktif ve pasif arasındaki dengesizliğin pasif lehine (-) 3.774.111,03 TL olduğunu,
Şirketin rayiç değerlere göre hesaplanan mal varlığının, şirketin borçlarına yetmediğini, nakit akışında meydana gelen aksama nedeniyle de şirketin haciz tehdidi altında olduğunu, müvekkili şirket tarafından araç, demirbaşlar ve stokların kabaca değerlerine göre işletmenin aşın borçlanmada olduğunun belirlendiğini,
Müvekkili şirketin sermayesini 2.000.000,00 TL tutarında artıracağını, şirketin 2015, 2016, 2017 ve 2018 yıllarında gerçekleştireceği projelerden elde edeceği karlar, gider ve maliyetlerde yapılacak tasarruflar ve ortaklarca 2015 yılı Ağustos ayının sonuna kadar konulacak 500.000,00 TL, 2015 yılı sonuna kadar 300.000,00 TL, 2016 yılı sonuna kadar 500.000,00 TL, 2017 yılı sonuna kadar 400.000,00 TL ve 2018 yılı sonuna kadar 300.000,00 TL olmak üzere toplamda 2.000.000,00 TL tutarında nakdi sermaye artışı neticesinde şirket özkaynaklarının tekrar pozitif duruma geçeceğini,
Şirketin somut, tamamen gerçek veri ve projeksiyonlara dayanan iyileştirme projesini uygulayacak ve mali yapısını düzeltecek kararlılığa ve potansiyele sahip olduğunu, şirket alacaklarının satılacak şirket mallarından elde edilecek kazançla tatmin edilmelerinin olanaklı olmadığını, şirketin özvarlığının borçlarını karşılamaya yetmediğini,
Müvekkili şirket hakkında iflasın ertelenmesine karar verilmesi halinde iyileştirme projesinde ayrıntılı olarak açıklandığı şekilde orta vadede tüm borçların ödenmesinin mümkün gözüktüğünü,
Mali müşavirin borca batıklığı tespit eden raporu üzerine iyileştirme projesi hazırlayarak tüm borçların ödenmesini sağlamak için işbu iflasın ertelenmesi davasını açtıklarını, iyileştirme projesinin uygulanması halinde mevcut aktif pasif dengesizliğinin olumlu yönde düzeleceğini ve şirketin borçlarını ödeyebilir hale geleceğini ifade etmiş, ihtiyati tedbir kararı verilerek müvekkili şirketin üretim faaliyetinin kesintisiz devam ettirilmesinin sağlanmasına ve yargılama sonunda iflasının bir yıl süreyle ertelenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
Ticaret Sicil Müdürlüğü yazı cevabı, Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyası, Kayyım raporları, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 6102 sayılı TTK’nun 377 ve İİK ‘nun 179’ncu maddelerine dayalı borca batıklık nedeniyle iflâsın ertelenmesi istemine ilişkindir.
Celp edilen ticaret sicil kayıtlarına göre;İstanbul Ticaret Sicil Memurluğunda …. sicil numarası ile işlem gören şirketin kuruluşunun 15/12/2005 tarihinde olduğu, şirketin, dava açılırken merkez adresinin ” …cad. No:…. Zeytinburnu/ İSTANBUL” olduğu, şirketin faaliyet konusunun ” deri ve kürklü deri imalatı, kürkün ve derinin tabaklanması, sepilenmesi, boyanması, cilalanması, işlenmesi ve malzeme olarak fason finsaj işi ve tescil kaydında yer alan diğer işler.” olarak yer aldığı, şirketin tescilli sermayesinin ¨4.400.000,00 olup iflâsın ertelenmesinin talep edildiği tarih itibariyle tamamının ödenmiş olduğu, ortakların sermaye taahhütlerinden dolayı borçlarının bulunmadığı, iflâsın ertelenmesinin talep edildiği tarih itibariyle şirketin iki ortaklı limited şirket olduğu, ortaklarının….ve ….olduğu, ortaklarının münferiden şirketi temsil ve ilzama yetkili oldukları anlaşılmıştır.
İflâsın ertelenmesi için mahkemeye başvurulması konusunda ortaklar kurulu kararı dosyaya ibraz edilmiştir.
Davacı vekilinin vekâletnamesinde iflâs erteleme davası açılması konusunda yetkisinin bulunduğu görülmüştür.
Borca batıklık bilançosu ve iyileştirme projesi dava dilekçesi ekinde sunulmuştur.
Mahkemece tensiple birlikte davacı şirkete denetim kayyımı görevlendirilmiş, kayyımdan ön rapor alınmış, iflâs avansının yatırılması sağlanmıştır.
İflâs erteleme davası açıldığı, Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi ile tirajı 50.000’in üzerinde yurt genelinde dağıtımı yapılan ulusal gazetelerden birinde İİK’nun 166’ncı maddesi gereğince ilan edilmiş, gazete nüshaları dosyaya konulmuştur.
İflâsın ertelenmesi talebinde bulunan şirketin tüm aktif ve pasifleriyle demirbaşlarının rayiç değerlerinin tespiti, şirketin kayıt ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak şirketin mali durumunun analizi ile borca batık olup olmadığının belirlenmesi ve sunulan iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı bulunup bulunmadığı hususlarında mahallinde keşfen inceleme yapılarak bilirkişilerden rapor alınmıştır.
Rayiç değerler ve yapılan araştırma ve inceleme sonucu elde edilen gerçekçi verilere göre bilirkişilerce yeniden şirket bilançosu oluşturulmuş,
Bilirkişiler Sezai Dumanoğlu, Selçuk Öztek, Emin Sadi Haluk Sumer tarafından düzenlenen 19/05/2015 havale tarihli bilirkişi raporunda; Davacı şirketin 2014-2015 yılı yasal defterlerinin açılış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırılmış olduğunu, davacı şirketin mal esasına dayalı Rayiç Değerler Bilançosuna göre dava tarihi itibariyle şirket aktiflerinin şirket pasiflerini karşılamaya yetmediğini, şirket pasiflerinin şirket aktiflerinden fazla olması nedeniyle İİK.179.maddesi ve TTK.376 maddeleri gereğince yapılan hesaplamalar çerçevesinde (-) 1.984.185,46 TL borca batık durumda olduğunu bildirmişlerdir.

Bilirkişiler …., …,…. tarafından düzenlenen 24/12/2015 havale tarihli bilirkişi raporunda; Şirketin 1.984.185,46 TL borca batık olduğunu, bu durumda davacı şirketin iyileştirme projesinde belirtildiği hedeflerin altında kalsa bile borca batıklıktan çıkabileceğini bildirdikleri görülmüştür.
Bilirkişiler …., …., …. tarafından düzenlenen 02/10/2016 havale tarihli bilirkişi raporunda; Şirketin 2016 yılı Eylül sonu mali tablolarını ibraz etmesi beklenerek, bu veriler üzerinden şirketin yapısal iyileşme sağlayıp sağlamayacağının ve kendi fon yaratma gücü ile fon yaratılıp yatırılmayacağının tahlil edildikten sonra anlaşılmasını bildirdikleri görülmüştür.
Bilirkişiler …., ….,…. tarafından düzenlenen 16/05/2017 havale tarihli 2. Ek bilirkişi raporunda;
Şirketin 30/04/2015 tarihinde 1.984.185,46 TL olan borca batıklığın 1.183.672,69-TL’ye indiği, matematiksel olarak 2017 yılı hedefi olan 130.440 TL kar’ın gerçekleşmesi halinde, şirketin hedeflediği gibi 2018 yılı başında borca bakıtlıktan çıkma ümidinin varlığının kabul edilebileceğini bildirdikleri görülmüştür.
Bilirkişiler …., …, …. tarafından düzenlenen 15/03/2018 havale tarihli 3. Ek bilirkişi raporunda;Önceki ek raporda şirketin borca batıklığının 31/12/2016 tarihi itibariyle 1.183.672 TL’ye indiği tespit edilmiş iken, davacı şirket rapor sonrasında 1.000.000TL sermaye artırımına ilişkin ortaklar kararı aldığını, 500.000 TL sermaye artırımını gerçekleştirdiğini, 1.183.672,69-TL borca batıklıktan 500.000 TL ödenmiş sermaye yanında 2018 yılı sermaye artışı olan 500.000 TL ödendiğinde geriye 183.672,69 TL borca batıklığın kaldığını ve bu tutarın kar ile karşılanması beklendiğini bildirdikleri görülmüştür.
Bilirkişiler …., …., …. tarafından düzenlenen 19/04/2019 havale tarihli bilirkişi raporunda; Davacı şirketin 30/11/2018 tarihinde kayden 4.275.620 TL olan özvarlığının rayiç değerlere göre 3.767.549,72 borcu olduğunu, borca batıklıktan çıkmadığı sonucuna vardıklarını bildirmişlerdir.
Mahkememizce kayyım heyetinin değiştirildiği ve son kayyım heyeti tarafından ve rilen 06.05.2019 tarihli rapora göre de; davacı şirketin gayrı faal ve borca batık olduğu tespit edilmiştir.
Bilirkişi kurulu raporu doğrultusunda gerekli süre ve imkân davacı şirkete verilmiş, bu süre içerisinde şirket takip edilmiştir.
İflâsın ertelenmesi, borca batık durumda bulunan şirket tarafından sunulan; somut öngörüler içeren, ciddi ve inandırıcı bir iyileştirme projesi çerçevesinde bu durumdan kurtulması kuvvetle muhtemel bulunan kooperatiflerle sermaye şirketleri için öngörülmüş bir hukuki korunma yoludur(İİK.m.179). İflâsın ertelenebilmesi için şirketin borca batık durumda olması, sunulacak ciddi ve inandırıcı bir iyileştirme projesi kapsamında şirketin mali durumunu düzeltebileceğine dair somut veriler ileri sürmesi ve fevkalade mühletten yararlanmamış olması gerekir (TTK.m.324, İİK.m.179 vd.). Mahkeme, İİK’nın 166/2. maddesine uygun ilan yapmalı, borca batıklığı, TTK’nın 376. maddesinde gösterilen şekilde varlıkların rayiç değerine ve İİK’nın 178/1. madde ve fıkrasında belirtilen alacaklılar listesinde gösterilenler ile gerçek anlamda tesbit edilebilecek diğer borçların tutarına göre belirlemelidir. Bunun için borçlu şirket tarafından mahkemeye ibraz edilen bilanço ile mali durumun iyileştirilebilmesi amacıyla şirket tarafından bildirilen proje üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, rayiç değerler ve yapılan araştırma ve inceleme sonucu elde edilen gerçekçi verilere göre bilirkişilerce yeniden oluşturulacak şirket bilançosu (borca batıklık bilançosu) da dikkate alınıp bir sonuca gidilmelidir. İflâsın ertelenmesinin amacı, borca batık sermaye şirketinin mali durumunu düzelterek borca batıklıktan kurtulmasının sağlanmasıdır. Borca batıklıktan kurtulma ise tüm borçların ödenmesi anlamına gelmeyip, aktifin pasiften fazla olmasını ifade eder. Gerek borca batıklık ve gerek iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olup olmadığı hususunda (muhasebe ve işletme ekonomisi bilgisi özel ve teknik bilgi niteliğinde bulunduğundan ve hâkimin bunları genel ve mesleki bilgisiyle çözmesi beklenemeyeceğinden) HMK’nın 266. maddesinde gösterildiği şekilde bilirkişinin oy ve görüşüne müracaat edilmeli ve bu raporun da hukuka uygunluğunun hâkim tarafından denetlenmesi gerekir.
Öte yandan somut verilere dayalı, çelişmeyen öngörüler içeren, özellikle sermaye ve/veya kârlılık artışını netleştiren unsurların varlığının, proje için vazgeçilmez hususlar olduğu gözden kaçırılmamalı; iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olduğunun bu yolla tespiti cihetine gidilmelidir.
Hâkim de bu raporla o konudaki özel ve teknik bilgi ihtiyacını giderebilmeli ve raporun hukuka uygunluğunu denetlemelidir. Projenin ciddi ve inandırıcılığı öncelikle ve özellikle sermaye ve/veya kârlılığın ne şekilde arttırılacağı ve borca batıklıktan kurtulmanın ne şekilde sağlanacağı somut, belgelere dayalı ve gerçekçi bilgi ve öngörülerden yola çıkılarak tespit edilmeli, diğer proje unsurları için de bilimsel veriler değerlendirilmelidir.
Borca batıklığın tespitinde sadece davacının kayıtlarına değil, varlıklarının rayiç değerlerine de özellikle bakılmalı, bu noktada, konusunda uzman bilirkişilerin görüşüne başvurulmalıdır.
Dava teorisindeki genel ilkenin bir istisnası olarak, borca batıklık sadece dava tarihi itibariyle değil, yargılama safhasındaki olumlu veya olumsuz gelişmeler de dikkate alınarak belirlenmelidir.
Davacı şirketin borca batık olduğunun doğru olarak tespiti halinde; iyileştirme projesinin, bütüncül bir değerlendirmeyle, TTK’nın 376. maddesi kapsamında nakit sermaye konulması dâhil nesnel ve gerçek kaynakları ve önlemleri içerip içermediği, İİK’nın 179. maddesi anlamında ciddi ve inandırıcı olup olmadığı ve HMK’nın 29. maddesinde açıklanan dürüstlük kuralına uygun davranma yükümlülüğüne ve gerçeğe uygun bir biçimde hazırlanıp, hazırlanmadığı, eş deyişle, iyileştirme projesinde yapılacak olanların tek tek maliyetinin, hangi ekonomik kaynaktan sağlanacağı, her bir proje kaleminin zaman olarak en geç hangi tarihte yapılacağı, yapılacak olanların ayrı ayrı borca batıklık üzerindeki zaman ve oran olarak etkisinin somutlaştırılması ve böylece iyileştirme projesinin neden ciddi ve inandırıcı olduğunun ayrıntılı ve zaman içinde sayısal olarak, denetlenmeye elverişli nitelikte olması gerekmekte olup, bu özellikte olmayan iyileştirme raporlarına ve bunlara dayalı düzenlenen bilirkişi ve kayyım raporlarına göre ne iflâsın ertelenmesine karar verilebilir ne de iflâs erteleme talep eden şirket alacaklıları aleyhine sonuç doğuracak şekilde ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Açıklanan özellikteki iyileştirme projelerinin sunulması halinde alınacak bilirkişi ve kayyım raporlarından sonra talep halinde ve gerektiğinde, hüküm tarihine kadar sadece gerekli tedbirlere karar verilmeli ve tarihlerine uygun şekilde proje kalemleri yerine getirilmediği takdirde tedbirler kaldırılarak, iflâsın ertelenmesi ve ihtiyati tedbir müesseselerinin kötüye kullanılmasının önüne geçilmelidir.
İflâs erteleme davalarında, erteleme isteyen davacı şirketin mali durumunun mahkemece, yargılama sonuna kadar incelenmesi ve iyileştirme projesinin uygulanabilir olup olmadığının denetlenmesi gerekir.
Mali durumun iyileştirilmesi imkânının mevcut olup olmadığı somut olaylara dayanılarak tespit edilmelidir.Belirsiz nitelikteki emareler erteleme kararı verilebilmesi için yeterli değildir.
Şirketin mali durumunun iyileştirilmesi ümidi, iflâsın ertelenmesinin zorunlu koşuludur.(İİK m.179/1) Bu husus, Türk Ticaret Kanunu m.377 de “şirket durumunun ıslahı mümkün görülüyorsa…” şeklinde ifade edilmiştir.
Ekonomik açıdan iyileştirme kavramı; bir işletmenin içinde bulunduğu likit (nakit) yoksunluğunu, zararlı bir dönemin bilanço halini veya borca batıklık halini bertaraf etmek ve aynı zamanda işletmenin kârlılığını tekrar kazandırmak amacına yönelik olan, gerekli tüm yapısal ve mali tedbirlerin alınmasını ifade eder. Bunun üzerinde durulan obje, sadece ticari işletmedir; hukuki açıdan bir kişilik söz konusu değildir.
Ticaret hukuku anlamında iyileştirme ise, bir görüşe göre, malvarlığının borca batıklık bildiriminde bulunulması durumundakinden daha iyi bir duruma getirilmesidir. Diğer bir görüş ise, ticaret hukuku anlamında iyileştirmenin söz konusu olabilmesi için, borca batıklığın bertaraf edilmesi veya şirketin yeniden yapılanması ya da her iki hususun birden bulunması koşullarmı aramaktır.
Kanun, iflâsın ertelenmesi için şirketin mali durumunun iyileştirilmesi ümidinin bulunmasını aramaktadır. (İİK.m.179) Yani şirket borca batık olmasına rağmen, bu durumun bertaraf edilmesi ve şirketin normal faaliyetlerine devam edebilmesi ihtimâlinin yüksek olduğu konusunda objektif gerekçelere dayalı bir kanaatin oluşmuş olması gerekir.
Son olarak belirtmek gerekirse, iyileştirme, şirketin alacaklılarının alacaklarının tamamen karşılanması anlamına gelmez. Çoğu kez alacaklılar bir zarara katlanmak zorundadırlar.
Tüm bu belirlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde; Davacı şirketin geçmiş yılları performansları, iyileştirme projesinde yer verilen satış, maliyet ve kârlılık hedefleri, ortakların sermaye taahhütlerini yerine getirmemesi hususları birlikte değerlendirildiğinde, iyileştirme projesinin mevcut durumda ciddi, inandırıcı ve gerçekleşebilir olmadığı, borca batık durumda olan şirketin adresinde faal olmadığı, üretimin fiilen tamamen durmuş olduğu, davacı şirket verilen tedbire rağmen durumunu iyileştiremediği, finansman sağlayamadığı, iflâsın ertelenmesinin alacaklıların haklarını iflâsın derhal açılmasına nazaran daha kötü duruma düşüreceği sonucuna varıldığından, iflâsın ertelenmesi davasının reddi ile borca batık haldeki davacı şirketin iflâsına, tedbirlerin kaldırılmasına ve kayyımın görevine son verilmesine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.

HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının iflâs erteleme talebinin REDDİNE,
2-İstanbul Ticaret Sicil Memurluğu’nda … sicil no ile kayıtlı ve muamele merkezi…. caddesi No:…. Zeytinburnu İstanbul olan …. LİMİTED ŞİRKETİ’nin İcra İflâs Kanununun 179’ncu maddesinin (b) bendi uyarınca 16.05.2019 günü, saat: 15:14 itibari ile İFLÂSINA,
3-İflâs ile ilgili olarak Bakırköy Nöbetçi İflâs Müdürlüğü’ne müzekkere YAZILMASINA,
4-İflâs ile ilgili olarak İstanbul Ticaret Sicil Memurluğu’na bildirimde BULUNULMASINA,
5-İflâsın,İflâs Müdürlüğü tarafından İcra İflâs Kanununun 166’nci maddesinde yazılı usullere göre İLANINA,
6-Davacı şirket ile ilgili tüm tedbirlerin hüküm ile birlikte KALDIRILMASINA,
7-Kayyım heyetinin görevine son VERİLMESİNE,
8-İflâs avansının Bakırköy İflâs Müdürlüğü’ne AKTARILMASINA,
9-Alınması gerekli 44,40 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 27,70 TL harçtan mahsubu ile bakiye 16,70 harcın davacıdan alınarak hazineye İRAT KAYDINA,
10-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
11-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içinde mahkememize gönderilecek veya sunulacak dilekçe ile istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı.16/05/2019

Başkan …
¸E-imzalı
Üye …
¸E-imzalı
Üye …
¸E-imzalı
Katip ….
¸E-imzalı