Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/400 E. 2018/518 K. 14.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BAKIRKÖY
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/400 Esas
KARAR NO : 2018/518

DAVA : Rücuan Tazminat
DAVA TARİHİ : 20/04/2015
KARAR TARİHİ : 14/05/2018
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 23/05/2018
Mahkememizde görülmekte olan Rücuan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; Dava dosyasındaki dava dilekçesi içeriğine göre davacı vekilinin dava dışı sigortalı iş yerinde meydana gelen hırsızlık olayı sonrasında sigortalının iş yerinde bulunan malların çalındığını,akabinde davalı şirketin güvenlik şirketi olması nedeniyle sorumluluğunun bulunduğunu,bu nedenle dava dışı sigortalıya ödenen , asıl dosya için 3.498,00-TL bedelin birleşen dosya için ise 3.971,00 TL bedelin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; müvekkilerinin halefi olduğu firma ile müvekkileri arasında imzalanan sözleşmeye göre müvekillerinin hırsızlık olayına ilişkin bir yükümlülük altına girmediğini, müvekkillerine atılan kusuru kabul etmediklerini, müvekkilerinin kusuru bulunmadığını belirterek davanın reddini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
Ticaret sicil kayıtları, Vakıfbank eft dekont bilgisi, keşif ,bilirkişi raporu, sigorta poliçe ve ödeme belgeleri örnekleri, tanık ve tüm dosya kapsamı

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Esas ve Birleşen dava, TTK’nın 1472. maddesi uyarınca “Kapsamlı İşyeri Sigorta Poliçesi” kapsamında sigortalıya hırsızlık nedeniyle ödenen hasar bedelinin rücuan tazmini istemine ilişkindir.
Somut olayda, dava dışı sigortalı …. Ltd. Şti’ye ait iş yerinin davacı sigorta şirketi nezdinde “Kapsamlı İşyeri Sigorta Poliçesi” ile güvence altına alındığı, aynı şekilde sigortalı ile davalı arasında Özel güvenlik ve koruma hizmetleri sözleşmesi bulunduğu ve bu poliçe kapsamında teminat kapsamında olan söz konusu hırsızlık olayları dolayısıyla esas ve birleşen davanın konusunu teşkil eden miktarların dava dışı sigortalıya ödendiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, 26.07.2014 ve 27.07.2014 tarihlerinde dava dışı sigortalının işyerinde meydana gelen hırsızlık olaylarında, iş yerinin güvenliğinden sorumlu davalı şirketin kusurlu olup-olmadığı, sigortalının kusurunun bulunup bulunmadığı ve poliçe kapsamında ödenen bedelin gerçek zarar olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Bu kapsamda uyuşmazlığın çözümü adına mahkememizce kusur ve hasar tespiti amacıyla bilirkişi marifetiyle keşif yapılmış ve teknik bilirkişilerden kusur ve hasara ilişkin rapor alınmıştır. Buna göre davalı güvenlik firmasının sigortalı ile imzalanan sözleşmenin 5.6. Maddesine uygun davranmadığı, işyeri güvenlik kamera görüntüleri ile takip edildiği halde birinci günü hırsızlık olayının farkına varılmadığı, görevlilerin nöbeti teslim esnasında korudukları alanı ve malzemeleri kontrol etmeden nöbeti devrettiği ancak ikinci olaya müdahale edildiği, özel güvenlik görevlisinin dikkatsiz ve tedbirsiz özensiz davranışlarından hırsızlık olayının meydana gelmesine engel olunamadığı anlaşıldığından, davalı şirketin meydana gelen hırsızlık olaylarında %70 oranında kusurlu olduğu; dava dışı sigortalının ise uyarılara rağmen güvenlik görevlisi sayısını artırmaması ve çalınan malzemeleri kilitli ortamda muhafaza etmemiş olması nedeniyle meydana gelen olayda, % 30 oranımda kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Aynı heyet raporunda; Zayi olan mallar ile ilgili olarak ekspertiz raporunda hesaplanan hasar maliyetinin piyasa rayiçlerine uygun olduğu, kusur nisabına göre davalı tarafın meydana gelen zararın esas dosya bakımından 2.448,60 TL’lik kısmından, birleşen dosya bakımından ise 2.741,90 TL’lik kısmından sorumlu olduğu tespit edilmiştir.
İşbu davanın hukuki dayanağı 6098 sayılı TBK’nın 112. maddesi olup, buna göre; ” Borç hiç veya gereği gibi ifa edilmezse borçlu, kendisine hiçbir kusurun yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe, alacaklının bundan doğan zararını gidermekle yükümlüdür.” Bu hüküm uyarınca tazminatı talebinin asli unsurlarından olan zarar ve kusur unsurunun somut olayda gerçekleştiği ve davalının kusurlu eyleminin hırsızlık olaylarına sebebiyet verdiğinden zarar ile kusur arasında illiyet bağı bulunduğu anlaşılmıştır. Ancak olayın gerçekleşmesinde sözleşmenin tarafı olan dava dışı sigortalının da kusurunun bulunduğu, dolayısıyla tarafların kusuru oranında tazminat miktarı belirlenmiş ve buna göre esas ve birleşen davanın kısmen kabulüne dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Asıl dava yönünden
A-Esas dosyanın KISMEN KABULÜ ile
2.448,60 TL’nin ödeme tarihi olan 01/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine
492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 167,26.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 59,92.-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 107,34.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 27,70.-TL başvurma harcı ve 59,92.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 591,90.-TL posta gideri ve 2.000,00.-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.591,90.-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.814,33.-TL’sının davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan toplam 17,90.-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 5,37.-TL’sının davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 2.180,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre red edilen miktar üzerinden hesaplanan 1.049,40.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
Davacı ve davalı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Birleşen dava yönünden
B-Bakırköy ….ATM ‘nin…. esas sayılı birleşen dosyasının KISMEN KABULÜ ile
2.741,90 TL’nin ödeme tarihi olan 01/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine
492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 187,30.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 68,00.-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 119,30.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 27,70.-TL başvurma harcı ve 68,00.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 101,60.-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 70,13.-TL’sının davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 2.180,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre red edilen miktar üzerinden hesaplanan 1.229,10.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
Davacı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 14/05/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır