Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/348 E. 2021/627 K. 05.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/348 Esas
KARAR NO : 2021/627

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 07/04/2015
KARAR TARİHİ : 05/07/2021
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 16/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin 08/01/2007 tarihinde davalı şirket ile yaptığı “İşletme Lisansı Anlaşması” çerçevesinde Tarabya ve Bahçeşehir lokasyonlarında ” …… ” adı altında restoran işletme lisansını elde ettiğini, Beyoğlu ……. Noterliği’nin 21/05/2009 tarih,…… yevmiye nolu ihtarnamesi ile sözleşmenin fesh edildiğini, ihtarnamelerin davalıya ulaşmasına müteakip müvekkili şirketin sözleşmenin 5.1 maddesi uyarınca teminat olarak verdiği …… Bankası …… Şubesi’ne ait 60.000,00 Euro’luk teminat mektubunun davalı tarafça kötü niyetli olarak tahsil edildiğini, teminat mektubunun nakde çevrilmesi üzerine, müvekkilinin davalıya herhangi bir cari hesap borcu kalmadığı halde teminat mektubundan bakiye 14.597,06 TL ‘nin iade edilmediğini, alacağın tahsili için Küçükçekmece …… İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasında başlatılan icra takibinin itiraz sonucu durduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına, %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yetki itirazında bulunup, davacının sözleşmedeki yükümlülüklerini yerine getirmediğini ve sözleşmeyi feshettiğini, teminat mektubunun haklı nedenlerle nakde çevrildiğini, davacı şirketin taşınmazları tahliye etmediği gibi, tabelaları ve görselleri dahi kaldırmadığını, taşınmazların kira bedellerinin müvekkili tarafından ödendiğini, müvekkilinin, sözleşme kapsamında davacıdan fatura ve cari hesap alacaklarında bulunduğunu savunarak davanın reddine, davacının %40 oranında kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir.

Küçükçekmece ……. İcra Müdürlüğü’nün ……. Esas Sayılı takip dosyasının incelenmesinde; Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Küçükçekmece …… İcra Müdürlüğü’nün ……. Esas sayılı dosyasının tetkikinde alacaklı tarafından borçluya yönelik 14.597,06 TL asıl alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu davanın İİK nun 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı tespit edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava. Davacının davalıdan alacaklı olduğundan bahisle başlattığı icra takibine vaki itiraz üzerine İİK’nun 67.maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır.
İlk olarak Bakırköy ……. Fikra ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinde açılan işbu davada bu mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verildiği, verilen bu karara karşı temyiz yoluna başvurulması üzerine Yargıtay’ca hükmün görev yönünden bozulduğu ve bu mahkemece bozmaya uyularak 11/02/2015 tarih ….. Esas ……. Karar sayılı görevsizlik kararı üzerine dosyanın mahkememize gönderildiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasında “İşletme Lisansı Anlaşması” bulunduğu hususunda bir ihtilaf bulunmamakta olup, davacı tarafça, bu sözleşmeye istinaden davalı tarafa verilen 60.000 Euro bedelli teminat mektubunun tamamen tahsil edilmesi nedeniyle, davalı ile aralarındaki cari ilişki uyarınca icra takibine konu edilen miktar kadarlık kısmının haksız yere fazladan tahsil edildiğinden bahisle iadesi gerektiği ileri sürülmüş ve bu amaçla alacağın tahsili için dava konusu icra takibinin başlatıldığı anlaşılmıştır.
Taraflarca gösterilen ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek nitelikte olan tüm deliller toplanmış ve mahkememizce değerlendirilmiştir.
Mahkememizce taraflar arasındaki sözleşme sureti celbedilmiş, Küçükçekmece …… İcra Müdürlüğü’nün….. Esas sayılı, …… Esas sayılı, İstanbul …… icra Müdürlüğü’nün ……. Tal. sayılı dosyaları celp edilmiş, benzer dosyalarda alınan bilirkişi raporları, tarafların aldığı hukuki mütalaalar dosya arasına konulmuş, tarafların ticaret defter ve belgeleri üzerinde HMK.’nun 266 vd. maddeleri uyarınca uzman bilirkişi kurulu aracıyla inceleme yapılarak rapor ve ek raporlar alınmıştır.
Küçükçekmece ….. İcra Müdürlüğü’nün …… Esas sayılı takip dosyasında, alacaklı …… Gıda Turz. San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından borçlu ….. Gıda İşlt. Turz. San. ve Tic. A.Ş. aleyhine, cari hesap ve fatura alacağına istinaden 04/10/2009 tarihinde 14.597,06 TL asıl alacağın %20 oranında avans faizi, takip masrafları ve vekalet ücreti ile birlikte tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçlunun süresi içinde yetkiye, borca ve fer’ilerine itirazı üzerine takibin durduğu, bunun üzerine davacı tarafça takibin devamını sağlamak amacıyla mahkememizde görülen işbu itirazın iptali davasının açıldığı tespit edilmiştir.
Davalı tarafın, icra dairesinin ve mahkememizin yetkisine itirazı, davalı adresinin mahkememiz yetki alanında bulunması, davanın esas itibariyle para alacağı olması nedeniyle İİK 50, HMK 10 ve TBK 89.maddeleri nazara alınarak reddedilmiştir.
Taraflar arasında 08/01/2007 tarihli Bahçeşehir ve Tarabya lokasyonlarının işletme lisansı anlaşmaları, mecurlara ilişkin olarak da davalı şirket ile dava dışı kişiler arasında kira sözleşmeleri ve ödeme makbuzları mevcuttur.
Davacı işletmeci Beyoğlu …… Noterliği’nin 21/05/2009 tarih, ……. yevmiye nolu ihtarnameleri ile Bahçeşehir ve Tarabya restoranına ilişkin işletme lisansı sözleşmesini feshetmiş, ihtarnamede haklı fesih gerekçeleri açıklanarak, bir kısım yapılan masrafların ve zarar kalemlerinin ödenmesi talep edilmiştir. Davalı tarafça, davacıya gönderilen Beşiktaş …… Noterliği’nin 27/05/2009 tarih, …… yevmiye nolu cevabi ihtarnameleri ile sözleşmenin feshi kabul edilmiş, ihtarnamenin tebliğinden itibaren 3 gün içinde tabela ve görsellerin indirilmesi, restoranın tahliyesi ihtar edilmiştir. Davalının 16/07/2009 tarih, ……. yevmiye nolu ihtarnamesinde, restoranın tahliye edilmediği, boş durması sebebiyle 3.kişi kiraya verene karşı doğacak sorumluluğun davacı ait olacağı belirtilmiştir. Davacının Beyoğlu ……. Noterliği’nin 09/06/2009 tarih,…… yevmiye nolu ihtarnamesinde, sözleşmesinin feshi ile birlikte davacının restoran üzerinde bir sorumluluğunun kalmadığı, masraflar davalıya ait olmak üzere tabela, tesisat v.s. İşlemleri hakkında davalının görevini yapması gerektiği belirtilmiştir. Davalının Beşiktaş ……. Noterliği’nin 11/02/2010 tarih, ……. yevmiye nolu ihtarnamesinde, Bahçeşehir’deki restoranda bulunan malların mülk sahibi tarafından icra kanalıyla tahliye ettirildiği, davacıdan mallarını alınmasının istendiği, buna rağmen malların alınmadığı ve yedieminde bulunduğu, doğacak zarardan sorumlu olmadıkları bildirilmiştir.
Taraflar arasındaki dava “Franchising” ilişkisine dayanmaktadır. Franchise (Franchising), özet olarak bir sistem ve markanın imtiyaz hakkı sahibinin, belli bir süre, koşul ve sınırlar içinde, işin yönetim ve organizasyonuna ilişkin sürekli disiplin ve destek sağlayarak, belirli bir bedel karşılığında, bağımsız yatırımcılara sistem ve markasını kullandırmasına dayanan, uzun vadeli ve sürekli bir borç ilişkisidir. Buna göre, ……. şirketinin sahibi olduğu ” …… ” sisteminin Türkiye’de lisansını verme hakkına sahip olan davalı ile işletme hakkına sahip olan davacı arasında Tarabya ve Bahçeşehir’ deki restoranlar için “İşletme Lisansı Anlaşması” imzalanmıştır.
Dava konusu restoranlar için davalı lisans veren ile dava dışı 3.kişiler arasında Tarabya ve Bahçeşehir’deki restoranların 5 yıl süreli kira sözleşmeleri akdedilmiştir. Bu sözleşmelerden doğan kira bedellerinden kiraya verene karşı davalı sorumludur. Ancak, lisans sözleşmesi çerçevesinde lisans alan işletmeci bu bedelleri mecurun kiracısı olan lisans veren davalıya ödemekle yükümlüdür.
Tarafların sözleşmedeki edim borcu ve yükümlülükleri bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davalı lisans veren şirket lehine ve davacı lisans alan şirket aleyhine bir sözleşme dengesinin kurulduğu görülmektedir. Uyuşmazlığın çözümünde öncelikle, davacının sözleşmeleri haklı nedenle feshedip etmediğinin, davalının feshi kabul etmekle birlikte davacıdan herhangi bir alacağının bulunup bulunmadığını tespiti gerekmektedir.
Davacı tarafça, sözleşmede kararlaştırılan lisans bedeli, işletme bedeli, pazarlama ve tanıtım bedeli ile restoran için yapılması gereken tefrişat, malzeme, ekipman vs. masrafların zaman içerisinde davacıyı ekonomik yıkıma sürüklediği, gabine maruz kaldığı, işletme temelinin çöktüğü söz konusu satın almaların lisans veren davalının gösterdiği tedarikçilerden alınma zorunluluğu çerçevesinde piyasa değerinin üzerinde ücret ödenmek zorunda kalmalarında buna etkili olduğu, bu durumun haksız rekabet oluşturduğu, TMK.’nun 2. ve BK.’nun 19/2.maddesi çerçevesinde sözleşme dengesinin davacı aleyhine bozulduğu ve hükümlerin geçersiz olduğu iddia edilmektedir. Davalı taraf ise, işletmenin zarar etmesinin davacının basiretli bir tacir gibi hareket etmemesi sonucu olduğunu savunmuştur.
Somut olayda, Franchise anlaşmalarında uygulanan, başlangıçta ödenen giriş ücreti, periyodik Franchise ücretleri dışında ayrıca lisans veren firmanın göstereceği şirketlerden ekipman, teçhizat, malzeme v.s eşya alınmasının zorunlu tutulması, işletmecinin, lisans veren tarafından onaylanan ürünleri satmaması, kullanmamasının önemli ihlal olarak hükme bağlanmış ve işletme hakkının sona erdirilmesi sebebi sayılmış olması, işletmecinin kendisine malzeme tedarik edenlerden gelen ihtilafsız faturaları derhal ödememesinin önemli ihlal sayılması ve bu aykırılığın cezai şarta bağlanması karşılığında, aynı anda iki farklı ücretlendirme yapıldığı anlaşılmaktadır. Sözleşmedeki bu hükümlerin, davacı işletmecinin ekonomik yıkımına sebep olacak bir kâr- zarar dengesine yol açtığı, davacının bu nedene dayalı feshin haklı olduğu kanaatine varılmıştır.
Davacı tarafça, reklam ve tanıtım faaliyetinde bulunulmadığı halde aylık brüt satışlar üzerinden %4 reklam ve pazarlama ücreti kesildiği belirtilmektedir. Bu durumda davalının, tanıtım yükümlülüğü yerine getirmemişse, sözleşmeye aykırı olarak alınan reklam ve pazarlama ücretlerinin iade etmesi gerekir. Tanıtım yapılmadığı halde reklam ücreti alınması da sürekli borç ilişkisini çekilemez hale getiren bir borca aykırılık teşkil etmekte olup, haklı nedenle feshe yol açabilir. Söz konusu reklam ücretleri faturalandırılmış ve davacı süresi içinde faturalara itiraz etmemiş ise tacir sıfatı da gözetilerek fatura içeriğini kabul etmiş sayılacaktır. Bu karinenin aksini ispat yükümlülüğü davacıya aittir.
Taraflar arasında diğer bir ihtilaf ise restoranların inşası ve tefrişi masraflarının kime ait olduğuna ilişkindir. Sözleşme yükümleri birlikte değerlendirildiğinde davacının, inşa ve tefrişat masrafları nedeniyle alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Tarafların birbirleri aleyhine açtıkları ve mahkememizce verilecek karara etkisi olabileceği değerlendirilerek bekletici mesele yapılan dava dosyaları incelendiğinde;
İstanbul ……Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin …… Esas sayılı dosyasında, davacının ….. Gıda İşl.Turz.San.ve Tic.AŞ (dosyamızın davalısı) olduğu, davalılarının ise …… Gıda Turizm San.ve Tic.Ltd.Şti.(dosyamızın davacısı) ile …… oldukları, mahkemece davalı …..Ltd.Şti.bakımından önceki karar kesinleştiğinden bu şirket yönünden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verildiği ve verilen bu kararın 18/10/2018 tarihinde kesinleştiğinin anlaşıldığı, daha önce kesinleşen kararda da dosyamız davalısı lehine dosyamız davacısı aleyhine 10.000,00 Euro cezai şarta hükmedildiği anlaşılmıştır.
Bakırköy ……. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin …… Esas sayılı dosyasında, davacının …… Gıda Turizm San.ve Tic.Ltd.Şti.(dosyamızın davacısı), davalının ……. Gıda İşl.Turz.San.ve Tic.AŞ (dosyamızın davalısı) olduğu, yargılama sonucunda davalının itirazının 222.334,48 TL asıl alacak yönünden devamına, birleşen dava açısından ise 24.434,00 Euro’nun davalıdan tahsiline karar verildiği, kararın 24/11/2016 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
İddia, savunma, toplanan delillere, bilirkişi raporu ve ek raporuna, tüm dosya kapsamına göre; davacının sözleşmeyi fesihte haklı olduğu, yukarıda bahsi geçen kesinleşen mahkeme kararlarında da davacının sözleşmeyi feshinin haklı bulunduğu, davalının, mecurların teslim edilmediği iddiasının sözleşme ve dürüstlük kuralları gereğince yerinde olmadığı, bu nedenle davacının fesih sonrası kira bedelleri veya cezai şart borçlarının bulunmadığı, davacının inşa ve tefrişat masrafları nedeniyle alacaklı olduğu, davalı tarafça, reklam ve pazarlama hizmetlerinin yerine getirilmediği, bunlar için alınan ücretler bakımından sebepsiz zenginleştiği ve iade borcunun doğduğu, nitekim taraflar arasındaki karşılıklı olarak görülen ve kesinleştiği anlaşılan dava dosyalarında davalı lehine davacıdan 10.000 Euro tahsiline karar verildiği halde davacı lehine davalıdan 222.334,48 TL ve 24.434,00 Euro tahsili yönünde hükümler kurulmuş olduğu, dolayısıyla sözleşmenin fesih tarihinde tarafların bu mahkeme kararlarına göre mahsuplaşması durumunda ve ayrıca mahkememizce tarafların ticari defterleri üzerinde yaptırılan bilirkişi raporu kapsamına göre de davacının icra takibi ile davalıdan talep ettiği meblağı talep edebileceği, davalının paraya çevirdiği 60.000 Euro teminat bedelinin davacı tarafça icra takibi yapılan meblağ kadarlık kısmının haksız yere fazladan tahsil edilmiş olduğu ve davacıya iadesinin gerektiği sonuç ve kanaatine varılmakla davanın kabulüne, itirazın iptali ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %20 oranını geçmemek kaydıyla avans faizi işletilmek suretiyle takibin devamına, alacak likit olmayıp yargılamayı gerektiğinden icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile
Davalının Küçükçekmece …… İcra Müdürlüğünün ……. Esas sayılı takip dosyasına yaptığı iptali ile takibin takipte talep edilen asıl alacak üzerinden devamına,
Asıl alacağa takipten itibaren yıllık %20 oranını aşmamak üzere avans faizi uygulanmasına,
Alacak likit olmadığından davacının şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 997,12.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 143,90.-TL peşin harç ile icra veznesine yatırılan 72,90.-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 780,32.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
(Bozmadan önce 853,25 TL harcın tahsili için harç tahsil müzekkeresi yazıldığı anlaşılmakla, harç tahsil edilmişse harcın iadesi, tahsil edilmemiş ise harç tahsil müzekkeresinin işlemsiz iadesi için karar kesinleşince ve talep halinde ilgili vergi dairesine müzekkere yazılmasına),
3-Davacı tarafından yatırılan 17,15.-TL başvurma harcı ve 143,90.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından dosyada yapılan toplam 1.711,00.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davalı tarafından dosyada yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davacı ve davalı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 15 günlük yasal sürede YARGITAY temyiz yolu olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
. 05/07/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır