Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/333 E. 2020/26 K. 09.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/333 Esas
KARAR NO : 2020/26

DAVA : Tazminat ( Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 02/04/2015
KARAR TARİHİ : 09/01/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/01/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE: Davalılardan …’ın sevk ve idaresindeki …… plakalı aracın dahil olduğu 19/02/2009 tarihli meydana gelen kazada müvekkili davacı …’ın ağır şekilde yaralandığını, yaklaşık 6 yıllık tedavi sürecinde iyileşemediğini ve yatalak kaldığını, şu anda bakıma muhtaç olarak yaşadığını, bilirkişi raporuna göre …… plakalı vasıtanın sürücüsü davalı …’ın kusurlu olduğunu, davacı …’ın yatalak kalması nedeni ile diğer davalılar eşi ve çocuklarının derin üzüntü duymakta olduğunu, zira davacı …’ın eşi, …… ve …’ın annelerinin henüz 45 yaşında iken çok ağır bir tedavi süreci geçirmiş olduğunu, davacılardan …’ın kaza dolayası ile üniversite eğitimine ara vermek zorunda kaldığını kaza dolayısı ile aileninin telafisi imkansız sıkıntılara girdiğini belirterek, davacı … için 1.000,00 TL maddi tazminat, 100.000,00 TL manevi tazminat, davacı eş … için 40.000,00 TL manevi tazminat, davacı … için 30.000,00 TL manevi tazminat ve davacı … için 25.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 196.000,00 TL tazminatın ……. Sigorta A.Ş’nin sigorta poliçesi teminatı ile sınırlı ve sadece maddi tazminattan sorumlu olarak davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ……. Vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE: Müvekkili sigorta şirketinin …… plakalı aracı 01/12/2008 tarihinden başlayarak bir yıl süre ile sigortaladığını, bu poliçeden dolayı sorumluluklarının kusuru oranında olmak üzere bedeni zararlarda azami 125.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, davanın yetkili ve görevli mahkemede açılmadığını ve aynı zamanda davacının zararı öğrendiği tarihten itibaren 2 yıllık sürede davayı açmadığını ve zamanaşımı nedeni ile davanın reddinin gerektiğini, davacının talebine konu tedavi giderleri ve geçici iş göremezlik tazminatından müvekkili sigorta şirketinin değil Sosyal Güvenlik Kurumu’nun sorumlu olduğunu, davacının talebine konu daimi maluliyet tazminatı taleplerinin tespitinde kusur bilirkişisinden rapor alınması gerektiğini ve aynı zamanda maluliyet oranının tespiçi için dosyanın ATK’ya gönderilmesi gerektiğini, davacının faiz başlangıcına ve türüne ilişkin taleplerinin kabul edilmesinin imkanının olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı …… vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE: Meydana gelen kazanın kasıtlı ve kasti bir olay olmadığını, bir trafik kazası olduğunu, bu olaya asla davacı müvekkilinin sebep olmadığını, ceza dosyasının halen devam ettiğini ve bu dosyada alınan bilirkişi raporunda davacı …’ın tam kusurlu olduğunu, davalı müvekkili nefisenin ise kusurunun bulunmadığı sonucuna varıldığını aynı zamanda alınan ATK raporunda asli kusurlu olarak …’ın bulunduğunu, sebep olmadığı olay sonucunda müvekkilinin uzun süre psikolojik tedavi gördüğünü, davalı müvekkilinin yakınları ile davacı hemen olayın akabinde kazalı …’ın tam teşekküllü bir hastaneye ulaşabilmesi için kendisine helikopter tahsis edildiğini, hastanede ise pek çok ilaç ve tıbbi araç gereçlerin sağlanması için maddi yardım ve başkaca desteklerde bulunulduğunu, davacı …’ın hastanede ve evinde yattığı süre içerisinde kendisine bakılması için bakıcı tuttuklarını ve bu ücretin de davalı müvekkili tarafından ödendiğini, bu süreçte diğer davacıların davalı müvekkilinden fahiş rakamlar talep ettiklerini ve bunun karşılanmaması durumunda kendilerini tehdit ettiklerini, davacı tarafların bu fahiş taleplerinin zenginleşme ve kin gütme ile intikamcı istemenin bir tezahürü olduğunu, davacı …’ın SGK’ya bağlı bir iş yerinde kazadan önce asgeri ücretli olarak çalıştığını, malulende emekli olma ihtimaline karşı ağır kusurlu yada tam kusurlu olma durumları bilirkişilerce tetkiki ile raporlandığında tazminatın taktir ile minimal düzeyde olacağını, hükmedilmesi durumunda maddi ve manevi tazminata uygulanacak faizin kaza tarihinden itibaren değil karar tarihinden itibaren uygulanması gerektiğini, diğer davalı şirketten herhangi bir tahsilatın yapılıp yapılmadığının ilgili sigorta müdürlüğüne sorulması gerektiğini, sigorta müdürlüğünün poliçe sınırlarında sorumluluğunun da olduğunu ve poliçe sınırına kadar hükmedilecek tazminatın ilgili sigortadan tahsilinin gerektiğini, davalı müvekkilinin …… Sigorta A.Ş ‘den de kasko poliçesinin bulunduğunu ilgili sigortada poliçe sınırları içerisinde söz konusu tazminattan sorumlu olduğunu, davanın işbu sigorta şirketine ihbarı yada davalı yanında dahili davalı olarak gösterilmesi gerektiğini belirterek davacı tarafın davasının reddini, aksi kanaatte olunur ise davacının tam kusrulu yada ağır kusurlu olduğunun kabulü ile maddi tazminatta indirim uygulanmasını talep etmiştir.
DELİLLER
Taraf iddia ve beyanları, …… İlçe Emniyet Müdürlüğü’nün 22/05/2015 tarihli cevabi yazısı, …… İlçe Emniyet Müdürlüğü’nün 01/06/2015 havale tarihli cevabi yazısı, Büyükçekmece …… Asliye Ceza Mahkemesi’nin ….. esas sayılı dosyası, ……. Sigorta A.Ş’nin 12/10/2015 havale tarihli cevabi yazısı, … Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü’nün 19/01/2016,02/02/2016 ve 26/01/2016 havale tarihli cevabi yazıları, …. Devlet Hastanesi’nin 01/03/2016 havale tarihli cevabi yazısı,…. Devlet Hastanesi’nin 02/03/2016 havale tarihli cevabi yazısı, ….. Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin 03/03/2016 havale tarihli cevabi yazısı, … Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nin 08/03/2016 havale tarihli cevabi yazısı, T.C. Sağlık Bakanlığı … Çekmece Bölgesi Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği’nin 08/03/2016 havale tarihli cevabi yazısı, … Üniversitesi … Tıp Fakültesi Hastanesi’nin 11/03/2016, 21/03/2016, 12/06/2017 ve 19/10/2017 havale tarihli cevabi yazıları, Sağlık Bakanlığı Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu’nun 09/03/2016 havale tarihli cevabi yazısı, …… Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi’nin 16/03/2016 havale tarihli cevabi yazısı, …… Hastanesi’nin 06/04/2016 havale tarihli cevabi yazısı, …… Hastaneleri’nin 03/05/2016 ve 17/05/2016 havale tarihli cevabi yazıları, ……. tarihli Adli Tıp Kurumu raporu, …… tarihli Adli Tıp Kurumu Raporu, … havale tarihli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
İş bu dava, trafik kazasından kaynaklı olarak meydana gelen cismani zarar dolayısıyla uğranılan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Somut olayda;19.02.2009 günü, saat 07:55 sıralarında davalı sürücü … yönetimindeki …… plaka sayılı otomobil ile Çatalca istikametinden B.Çekmece istikametine seyir halinde iken olay mahalline geldiğinde, seyir istikametine göre yolun solundan sağına geçmek amacı ile kaplamaya giriş yapan davacı yaya …’a çarpması sonucunda yayanın yaralanması ile neticelenen dava konusu kaza meydana gelmiştir.
Yargılama kapsamında meydana gelen kazada kusur tespitinin yapılması için dosyanın ATK’ya gönderildiği ve Adli Tıp Kurumu, … Trafik İhtisas Dairesi uzmanlarınca düzenlenmiş olan 25/08/2016 tarihli bilirkişi raporunda; kazanın meydana gelmesinde davalı sürücü … ‘ın %25 (yüzde yirmi beş) oranında kusurlu olduğu, davacı yaya … ‘ın ise %75 (yüzde yetmiş beş) oranında kusurlu olduğu kanaatini bildirmiştir. Büyükçekmece …. Sulh Ceza mahkemesine sunulan 17.04.2014 tarihli raporda otomobil sürücüsü tali kusurlu, yaya ise asli kusurlu bulunmuştur. Dolayısıyla mahkememizce alınan ATK raporu ile ceza kovuşturması aşamasında alınan raporun birbiriyle uyumlu olması sebebiyle davacı itirazları yerinde görülmemiş ve ATK raporu yerinde görülerek hükme esas alınmıştır.
Yargılama kapsamında kaza dolayısıyla maluliyet tespiti açısından davacı …’ın tüm tedavi evrakları temin edilerek Adli Tıp Kurumu …… Adli Tıp İhtisas Kurulunda muayenesinin yapıldığı ve 28.01.2019 tarihli, ……. karar nolu mütalaasında; davacının %100 (YÜZDEYÜZ) oranında meslekte kazanma gücünü kaybettiği tespit edilmiş ve mahkememizce bu tespit hükme esas alınmıştır.
Davacı tarafın maddi tazminat talebine ilişkin yapılan inceleme de; Davaya konu tazminat taleplerinin hesaplanması adına davacı tarafın sosyal ve ekonomik durumu araştırılmış ve aktüerya bilirkişisi eliyle hesaplama yapılmış ve kusur tenzilatı neticesinde kaza dolayısıyla davacının 108.495,32 TL iş göremezlik zararı ve 151.746,38 TL bakıcı gideri zararına uğradığı tespit edilmiştir.
Davacı tarafın tedavi giderlerine ilişkin yapılan değerlendirme de; dosya kapsamı itibariyle davacı tarafından tedavi giderleri kapsamında “Hasta Bezi” açıklamalı 150,00 TL tutarında 03.09.2015 tarihli fatura ve “Baş yarası Önleme yatağı” açıklamalı 3.500,00 TL tutarında 20.02.2015 tarihli fatura sunulduğu görülmüştür. 25.02.2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 13.02.2011 tarihli 6111 Sayılı Yasa’nın 59. maddesi ile 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 98. maddesi değiştirilmiş, buna göre “trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı”, Yasanın geçici 1. maddesi ile de “Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı, sözkonusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanun’un 59. maddesine göre belirlenen tutarın %20’sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve Güvence Hesabının yükümlülüklerinin sona ereceği,” öngörülmüştür.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A-1.maddesinde, sigortacının poliçede belirtilen aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceği düzenlenmiştir. Karayolları Trafik Kanunu’na göre zorunlu mali sorumluluk sigortası yaptırmak zorunludur.
Sigorta şirketi, motorlu aracın işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına alır. Sigorta şirketinin, prim yatıran işleten ve sürücüsünün yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı yasa ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. 2918 sayılı Yasa’nın 98. maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluğun dava dışı Sosyal Güvenlik Kurumu’na geçtiğinde kuşku yoktur. Buna karşın belgesiz tedavi giderlerinden sigorta şirketinin, işleten ve sürücünün sorumlulukları devam etmektedir.
Somut olayda; dava 01.08.2012 tarihinde 6111 Sayılı Yasa’nın yürürlüğünden sonra açılmıştır. Davacı tarafından talep edilen ve belgelendirilen tedavi giderleri 2918 sayılı Kanun’un 98. maddesi kapsamında olup, dava dışı SGK’nın sorumluluğunda bulunduğundan, belgeli tedavi giderleri bakımından davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı … ……. Sigorta A.Ş’nin 2918 sayılı Kanun 85. maddesi uyarınca davalı sürücüye ait kusurlu aracın trafik sigortacısı olması dolayısıyla meydana gelen zararda eksik teselsül hükümlerine göre davalı sigortalı araç sahibi ile birlikte sorumlu olduğu, ancak sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe kapsamında sorumlu oldukları üst limitler ile sınırlı olduğu, tespit edilen bakıcı giderinin poliçede belirlenen miktarı aşması nedeniyle teminat altına alınan miktar ile davalı … sorumlu tutulmuştur.
Faiz yönünden yapılan değerlendirme uyarınca; kural olarak haksız fillerde faiz başlangıç tarihi kaza tarihidir. Ancak 2918 Sayılı KTK’nin 99/1 maddesi ile Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.2 maddesi gereğince trafik sigortacısının zarar giderim yükümlülüğünün süresi, rizikonun ihbarı ve gerekli belgelerin sigortacıya iletildiği tarihten itibaren 8 işgünü olarak belirlenmiştir. Başvuru yoksa dava tarihinden itibaren davalı … şirketinin temerrüt faizinden sorumluluğuna karar verilmesi gerekeceğinden ve somut olayda herhangi bir başvuru bulunmadığından davalı … açısından dava tarihinden itibaren, diğer davalı yönünden ise kaza tarihinden itibaren faiz işletilmesi takdir ve sonucuna varılmıştır.
Bu açıklamalar ışığında; davacı tarafın maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 108.495,32 TL iş göremezlik tazminatının davalı … yönünden kaza tarihinden itibaren (19.02.2009), davalı ……. Yönünden dava tarihinden itibaren(02.10.2014) işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken mütesselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 151.746,38 TL bakıcı gideri tazminatının davalı …….’nin poliçe limiti dahilinde 125.000,00 TL ‘lik kısmından, diğer davalı …’ın tamamından sorumlu olacak şekilde; davalı … yönünden kaza tarihinden itibaren (19.02.2009), davalı ……. Yönünden dava tarihinden itibaren(02.10.2014) işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
Davacı tarafın manevi tazminat talebine ilişkin yapılan inceleme de; 6098 sayılı T.B.K’nun 56. maddesinde hakimin bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene ve ağır bedensel zarar halinde yakınlarına uygun bir miktar paranın manevi zarar adı ile ödenmesine karar verebileceği öngörülmüştür. Hakim olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi zarar adı ile zarar görene ve yakınlarına verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 26.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Hakim bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı davacının sürekli iş göremezlik oranı, işçinin yaşı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, hükmedilecek tutarın manevi tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda olması gerektiği de söz götürmez.
Bu ilkeler ışığında; somut olayın oluş şekli, davalının kusur durumu, davacının müterafik kusuru, kaza dolayısıyla davacı …’nın %100 oranında malul hale gelmiş olması, tarafların sosyo-ekonomik durumları, günümüz koşullarında enflasyon nedeniyle paranın alım gücünün düşük olması ve kaza neticesinde davacı …’nın ve diğer davacılar eşi ve çocuklarının uğradığı manevi zarar dikkate alınarak, davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile; davacı … için 40.000,00 TL, davacı eş … için 20.000 TL ve davacı çocuklar …… ve … için ayrı ayrı 10.000,00 TL olmak üzere toplam 80.000 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 19.02.2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesi takdir ve sonucuna varılarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davacı tarafın maddi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile,
108.495,32 TL iş göremezlik tazminatının davalı … yönünden kaza tarihinden itibaren (19.02.2009), davalı ……. Yönünden dava tarihinden itibaren(02.10.2014) işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken mütesselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
151.746,38 TL bakıcı gideri tazminatının davalı ……’nin poliçe limiti dahilinde 125.000,00 TL ‘lik kısmından, diğer davalı …’ın tamamından sorumlu olacak şekilde; davalı … yönünden kaza tarihinden itibaren (19.02.2009), davalı …. Yönünden dava tarihinden itibaren(02.10.2014) işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
Tedavi gideri belgeli olduğu için talebin REDDİNE,
2-Manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile,
Davacı … için 40.000,00 TL, davacı eş … için 20.000 TL ve davacı çocuklar …… ve … için ayrı ayrı 10.000,00 TL olmak üzere toplam 80.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren (19.02.2009) işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan tahsili ile davacılara verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE ,
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 23.241,91 TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 669,45 TL peşin harç ile 898,00 TL ıslah harcının mahsubu ile eksik kalan 21.674,46 TL karar harcının 16.576,62 TL’sinin davalılar … ve …’nden, 5.097,84 TL ‘sinin davalı …’dan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 25,20 TL başvurma harcı, 669,45 TL peşin harç ile 898,00 TL ıslah harcının davalılar … ve …’nden tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından dosyada yapılan 600,00 TL bilirkişi ücreti ve 287,19 TL posta gideri olmak üzere toplam 887,19 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 657,76 TL ‘sinin davalılar … ve …’nden tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalılar tarafından dosyada herhangi bir masraf yatırılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre MADDİ TAZMİNAT yönünden hesaplanan 26.666,92 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’nden tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
8-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre MADDİ TAZMİNAT yönünden hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
9-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre MANEVİ TAZMİNAT yönünden hesaplanan 11.200,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
10-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesne göre reddedilen MANEVİ TAZMİNAT yönünden hesaplanan 11.200,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak
11-Bakiye kalan gider avansının karar kesinleşince yatırana iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.09/01/2020

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır