Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/277 E. 2019/827 K. 19.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/277 Esas
KARAR NO : 2019/827 Karar

DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli)
DAVA TARİHİ : 19/03/2015
KARAR TARİHİ : 19/09/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24/09/2019
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ÖZETLE; Davalı şirket sermayesi 3.000.000,00TL olup, müvekkillerinin her birinin davalı şirkette 300.000,00TL değerinde yani %10 oranında toplam %30 oranında paya sahip bulunduğunu; davalı şirketin hali hazırda diğer %70 pay sahiplerinin ise ……, …., …., …., …. ve … olduğunu, Davalı şirketin %70 oranındaki pay sahiplerinin dava dışı ….ve Ticaret A.Ş. nin pay sahipleri ve/veya yönetim kurulu üyeleri olduğunu; müvekkillerinin dava dışı şirkette pay sahipliği ve yönetim kurulu üyeliklerinin olmadığını, Dava dışı ….Yönetim Kurulu Başkanı merhum ….’ın rahatsızlığı nedeniyle 2010 yılında işi bırakmasından sonra, ….ile aralarında ilişkinin hızla zarar görmeye başladığını; davalı şirkette uyuşmazlıkların ortaya çıktığını; bunun üzerine ortaklıktan çıkmanın gündeme geldiğini; 2012 yılında … A.Ş.’nin 10 yıllık nakit indirgeme yöntemi ile değer tespiti yaptırıldığını; Nakit Akım Gösterge Tablolarında yer alan pazarlama gideri kaleminin, ….tarafından faturalandırılmamasına rağmen fiilen …. Sistemleri tarafından gerçekleştirilen satış ve pazarlama faaliyetlerinden hak kazanılan alacağın açıkça ortaya konduğunu; sadece bu tutarın dahi 2012 yılı için 3.756.356,00TL olarak hesaplandığını, müvekkillerinin 3 yıl için seçilen Yönetim Kurulu Üyeleri arasında olduğunu; ayrıca ….’in Yönetim Kurulu Başkanı ve …’un Yönetim Kurulu Başkan Vekili olarak seçildikleri ve şirketi temsil ve ilzama yetkili olduklarını, buna rağmen 14.06.2012 tarihinde davalı şirket Yönetim Kurulunun kasten müvekkillere haber vermeden ayrı bir adreste ve yeni mevcut karar defteri varken yeni tasdik ettirdikleri karar defterinde aldıkları …..Sayılı Karar ile ….’in Yönetim Kurulu Başkanlığından, …’un ise Yönetim Kurulu Başkan Vekilliği görevinden alındığını; imza yetkilerinin kaldırıldığını; Genel Müdür ve Yardımcısı olan müvekkillerinin görevden alınarak şirketle ilişkilerinin kesildiğini, 2011 yılında Olağan Genel Kurul henüz yapılmamışken, bunun yerine müvekkiller olmadan 25.06.2012 tarihinde toplanarak 19.07.2012 tarihinde Olağanüstü Genel Kurul Toplantısının hukuka aykırı olarak yapıldığını; seçim sonucunda yönetim kurulu üye sayısının üçe indirildiğini ve karara müvekkillerinin muhalif kaldığını; Olağan Genel Kurul toplantılarının zamanında gerçekleştirilmesinin pay sahibinin bilgi alma ve inceleme hakkı bakımından önem taşıdığını; ….. ve …. sayılı yönetim kurulu toplantılarının iptaline karar verilmesinin talep edildiğini; Bakırköy ….Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ….. E., … K.Sayısı ile bu kararların, “yoklukta malul olduklarının tespitine ve 19.07.2012 tarihli Olağanüstü Genel Kurul Toplantısının ve bu toplantıda alınan kararların yoklukla malul olduklarının tespiti ile iptallerine” hükmedildiğini; 2013 yılı Olağan Genel Kurul Toplantısı yapılması gerekirken 31.01.2014 tarihinde Olağanüstü Genel Kurul Toplantısı yapılarak, önceden bilgilendirilmeden “Payların Devri” başlıklı 7.maddesinde değişiklik yapılması yönünde karar alındığını; konunun Anadolu ……Asliye Ticaret Mahkemesi …. E.Sayılı dosyası ile dava açıldığını ve davanın halen derdest olduğunu, 2013 yılına 13.05.2014 tarihli Olağan Genel Kurulda 82 Milyon ciro yapan şirketin 76 bin TL zarar ettiği; itiraz edildiği ve İstanbul …. Asliye Ticaret Mahkemesinden …. E.Sayılı dosyanın da halen derdest olduğunu, davalı şirketin, 31.03.2011 tarihli Distribütörlük Sözleşmesi ile dava dışı ……Jenaratör’ün Türkiye sınırları içindeki tek yetkili satıcısı olduğunu; anılan sözleşmenin malların davalı şirkete tesliminden sonra üretim hatası ve gizli ayıp haricinde tüm risklerin davalı şirkete ait olduğunu ve taraflar arasındaki sözleşmeye göre Yurt içindeki tüm ….satışlarının davalı şirket tarafından gerçekleştirileceğini; ……Jeneratörün kendi başına yurt içinde satış hakkı bulunmadığını, %70 pay sahiplerinin, yönetimi hukuka aykırı olarak ele geçirdiğini ve ……Jeneratöre fatura etmesini engellediğini, bu durumda davalı şirketin kar etmesinin imkansız hale geldiğini; davalı şirketin yönetim kurulu üyeleri aleyhine İstanbul Anadolu ….. Asliye Ticaret Mahkemesinin ….. E.Sayılı dosyası ile dava açıldığını, Davalı şirketin, ……Jeneratörün hakimiyetindeki çoğunluk pay sahiplerinin kötü yönetimi yüzünden gelinen noktada kasıtlı olarak şirketi küçültmeye yönelik bir politika izlediğini; tüm bölge müdürlükleri ve temsilciliklerinin tüm mal varlıkları ile birlikte diğer hissedarlara ait olup, daha önce sadece yurtdışı satışlarda faaliyet gösteren grup şirketi ….İç ve Dış Tic. A.Ş.’ye devredildiğini; davalı şirket yönetim kurulu şirket menfaatlerini korumaktan uzak, ticari açıdan doğru ve yerinde olmayan karar ve işlemleri ile şirketi yönetmekte olup zarara uğrattıklarını, davacı müvekkilleri açısından ortaklığın devamı imkansız hale geldiğinden TTK 531.maddesi gereğince davalı şirketin haklı sebeple feshine karar verilmesini, talep etmiştir.
Davalı şirket vekili tarafından sunulu 06.05.2015 tarihli cevap dilekçesi özetle;Davacılar tarafından, 14.06.2012 tarihli Yönetim Kurulu toplantısında alınan kararların ve 19.07.2012 tarihli Olağanüstü Genel Kurul toplantısında alınan kararların iptali istemi ile açılan ve her iki davanın birleştiği Bakırköy ….. ATM …. E.Sayılı dosyasında birleşen dava haklı nedeninin gerçekleştiğine ilişkin ileri sürüldüğü ancak Yerel Mahkeme kararının hükümsüzlüğüne karar verilen 19.07.2012 tarihli Olağanüstü Genel Kurul kararları açısından bozulduğundan söz edilmediği; kararın, davacılar tarafından karar düzeltmesi istemiyle yeniden temyize gönderildiğini; Yargıtay incelemesinin halen devam ettiğini, İstanbul Anadolu …… ATM …. E.Sayılı davası ile şirketin genel kurul toplantısına çağrılması ve çağrıya ilişkin süreçlerin tamamlanması için kayyum atanmasının talep edildiğini ve kayyum ataması sonucu 16.12.2014 tarihli Olağanüstü Genel Kurul Toplantısının gerçekleştiğini; Yıllık olağan genel kurulların her yıl aksatılmadan gerçekleştirildiğini; azınlık haklarına yönelik hiçbir kısıtlama ya da engellemenin söz konusu olmadığını; itirazların, kısıtlamaya gidilmeden genel kurul tutanaklarına geçirildiğini; Genel Kurul kararlarının iptali ile açılan hiçbir davanın haklı nedeninin gerçekleşmediğini; şirketin zarara uğratıldığı yönündeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını; İstanbul Anadolu …..ATM …. E.Sayılı dosyasına verilen cevabın dilekçe ekinde sunulduğunu ve bekletici mesele yapılmasının gerektiğini; Davacıların yalnızca müvekkil şirket hissedarı değil aynı zamanda müvekkil şirket ile aynı faaliyet alanında faaliyet gösteren Tasfiye Halinde ….. A.Ş. isimli firmanın ortakları olduğunu; yönetim ,kurulu üyeliklerinin sona ermesinden önce şirket yönetim kurulu üyelikleri devam ederken feshi istenen şirket dışında ve aynı alanda faaliyet gösteren yeni oluşumlar içine girdiklerini; …. San. ve Tic. Ltd.Şti. unvanlı şirketin 28.05.2012 tarihinde kurulduğunu; bu şirketin kuruluş tarihinde davacıların halen davalı şirketin yönetim kurulu üyesi olduğunu, Davacıların kurduğu şirketin faaliyete geçmesinden sonra müvekkil şirketin müşterilerinden …. firması tarafından arandıklarını ve ……battı, kapandı,…..’ı devir aldık, …..’ın unvanı değişti yeni unvanın …. olduğu ve sözleşmelerin yenilendiğinin şeklinde ifadeler kullanılarak bakım sözleşmesi imzalatılmaya çalışıldığını; hatta bazıları tarafından müvekkil şirket ile devam eden sözleşmelere rağmen sözleşmeler imzalatıldığı yönünde şikayetler alınmaya başlandığını; Davacıların, haksız rekabet teşkil eden eylemlerine maruz kalan müvekkil şirket müşterileri tarafından savcılık dosyasına sunulan imzalı ifadeler ile bu hususun sabit olduğunu; bu durumun maddi gerçeği değiştirmeyeceğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı vekili 19/09/2019 tarihli celsedeki beyanında; şirketin söz konusu davalara maruz kalması nedeniyle yaklaşık 3 yıldır gayri faal olduğunu, dolayısıyla davacı tarafın şirketin haklı nedenle fesih talebini kabul ettiklerini beyan etmiştir.
DELİLLER
Bakırköy ….. Soruşturma evrakı, İstanbul …. Asliye Ceza Mah.’nin …. Esas sayılı dosyası, Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyası, Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyası, İstanbul Anadolu … Asliye Ticaret Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyası, İstanbul Anadolu …. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyası, İstanbul Anadolu ….. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası, ……Güç Sistemleri Sanayi ve Ticaret A.Ş. Olağan Genel Kurul Toplantısı tutanakları, İstanbul Anadolu …. Ağır Ceza Mahkemesinin …. Değişik iş sayılı dosyası, doğalgaz yapım istasyonu yapım fişleri, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtları, ……Güç Sistemleri A.Ş. Grup Şirket Hesap Ekstreleri, bilirkişi raporları, kayyım raporları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İşbu dava, 6102 sayılı TTK’nın 531’nci maddesi uyarınca davalı anonim şirketin haklı nedenlerle feshi davasıdır.
Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nın 531. maddesinde “Haklı sebeplerin varlığında, sermayenin en az onda birini ve halka açık şirketlerde yirmide birini temsil eden payların sahipleri, şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden şirketin feshine karar verilmesini isteyebilirler. Mahkeme, fesih yerine, davacı pay sahiplerine, paylarının karar tarihine en yakın tarihteki gerçek değerlerinin ödenip davacı pay sahiplerinin şirketten çıkarılmalarına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme karar verebilir.” hükmü düzenlenmiş olup, anılan hüküm uyarınca sermayenin en az onda birini ve halka açık şirketlerde yirmide birini temsil eden pay sahipleri ancak haklı sebeplerin varlığını kanıtlamaları halinde şirketin feshine karar verilmesini isteyebileceklerdir. Haklı nedenler kanunla tanımlanmadığı için her somut olayın özelliğine göre mahkemelerce takdir edilecektir. Pay sahibinin hakkını sürekli ve ciddi şekilde ihlal eden durumlar, şirketin ortak amacının gerçekleştirilmesinin mümkün olmadığı haller haklı sebep olarak kabul edilmelidir.
Somut olayda davacı tarafın haklı nedenlere dayalı olarak davalı şirketin feshini talep ettiği, şirket kayıtları uyarınca davacıların hissesinin %10 oranını aştığı dolayısıyla dava açma ehliyetlerinin bulunduğu sabittir. Dosyanın 16 nolu celsesindeki duruşmada davalının HMK 308 anlamında fesih hususunda davayı kabul ettiği de gözönünde bulundurularak, gerek dosya kapsamında gereksede taraf beyanları göz önünde bulundurulduğunda gelinen aşama itibari ile davalı şirketin ortak amacını gerçekleştirilmesinin mümkün olmadığı taktir ve sonucuna varılarak davanın kabulü ile aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile,
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün …. sicil nolu …’nin(eski ünvanı ……Güç Sistemleri San. Ve Tic. A.Ş.) haklı nedenlerle FESHİNE,
2-Kararın kesinleşmesine müteakip tasfiye memuru olarak …..’in görevlendirilmesine,
3-…..’e emek ve mesaisi karşılığında aylık 1.000,00 TL ücret takdirine, 1 yılık tasfiye memuru ücreti olan 12.000,00TL’nin tasfiye sürecinde davalı şirketten tahsili kaydıyla bu aşamada davacı tarafça mahkeme veznesine depo edilmesine,
4-Tasfiye memurunun kararın kesinleşmesine müteakip görevine başlamasına ve ücretin aylık olarak her ayın 5.günü tasfiye memuruna ödenmesine,
5-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 44,40.-TL karar harcının davacı tarafından yatırılan 27,70 TL peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 16,70-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafından yapılan 510,00 TL posta ve yazışma gideri, 3.600,00-TL bilirkişi ücreti ve 28.750,00-TL kayyım ücreti olmak üzere toplam 32.860,00-TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettiğinden A.A.Ü.T uyarınca hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
8-Bakiye avansın yatırana iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.19/09/2019

Başkan …
¸E-imzalı
Üye …
¸E-imzalı
Üye …
¸E-imzalı
Katip …
¸E-imzalı