Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1149 E. 2021/227 K. 08.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1149 Esas
KARAR NO : 2021/227

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 15/12/2015
KARAR TARİHİ : 08/03/2021
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 05/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; Davalı … ‘ın adına kayıtlı aracıyla kusurlu olarak yaptığı kaza sonucu müvekillerinin yaralandığını belirterek dava tarihi itibari ile 1.500,00 TL maddi 20.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken müteselsilen tahsilini talep etmiş ve dava sürecinde 1.500 TL lik maddi tazminat talebini 38.907,90 TL ‘ye ıslah etmiştir.

CEVAP
Davalı ……. Sigorta vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; kendilerinin sigorta acentesi olduğunu, bu şekilde dava tarafı olamayacaklarını belirterek davanın reddini talep etmiştir.

Davalı … vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; müvekillerinin tali kusurlu olduğunui, kusurun davacı yanda olduğunu, belirtterek davanın reddini talep etmiştir.

BİRLEŞEN DOSYA AÇISINDAN

DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; 15/01/2012 tarihinde davalı … adına kayıtlı …… plaka sayılı aracı kullanmakta olan davalının sebep olduğu trafik kazası sonucu müvekkilerinin yaralandığını, davalının tam kusurlu olduğunu, daha önce mahkememiz …… sayılı dosyasında bu konu ile ilgili dava açtıklarını fakat sehven davalı …….’ye yönelik dava açılacağına……. Sigorta ……. Sigorta Acenteliğine dava açıldığını belirterek iş bu davanın mahkememiz …… sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı … vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde özetle; zaman aşımı ve sigorta başvuru şartı yokluğu itirazları olduğunu, ayrıca kusur ,maluliyet iddiasına itiraz ettiklerini, sigorta şirketlerinin sorumluluğu yönünden itirazları bulunduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Asıl dava, davacının 15/01/2017 tarihinde meydana gelen trafik kazasında yaralandığından ve davalı …’ın sürücü, davalı …… Sigorta Acenteliği’nin zorunlu mali mesuliyet sigortacısı sıfatı ile sorumlu olduğundan bahisle her iki davalıdan maddi tazminat ve davalı sürücüden manevi tazminat talepli dava olup, maddi tazminat talebi kalemlerinin bakım gideri, tedavi gideri ve davacının çalışamadığı günlerdeki kazanç kaybı(geçici işgöremezlik) taleplerinden oluştuğu anlaşılmaktadır.
Mahkememizin …… Esas sayılı dosyasında, 11/12/2020 tarihli …… Esas …… Karar sayılı karar sonucunda mahkememiz dosyası ile birleştirilen dosyanın da aynı kaza nedeni ile davacının, davalı …’ın sürücü, davalı ……’ninzorunlu mali mesuliyet sigortacısı sıfatı ile sorumlu olduğundan bahisle her iki davalıdan maddi tazminat talepli dava olup, maddi tazminat talebi kalemlerinin geçici işgöremezlik ve sürekli işgöremezlik taleplerinden oluştuğu anlaşılmaktadır (Birleşen dosyada, asıl dosyada talep konusu olan bakım gideri ve tedavi giderlerinin talep konusu yapılmadığı, ancak asıl davada talep konusu yapılmayan sürekli işgöremezlik tazminatının birleşen dosyada talep konusu yapıldığı anlaşılmıştır).
Asıl dava ve birleşen davanın, davacının fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak açtığı “Kısmi dava” niteliğinde bulunduğu görülmüştür.
Asıl dava ve birleşen davada davacı vekilinin adli yardım talebi usul ve yasaya uygun bulunmakla kabul edilmiştir.
Taraflarca gösterilen ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek nitelikte görülen tüm deliller toplanmış ve mahkememizce değerlendirilmiştir.
Tarafların sosyoekonomik durum araştırmaları kolluk marifetiyle yaptırılmış, poliçe sureti celp edilmiş, trafik kayıtları celp edilmiş, dava konusu kazaya ilişkin olarak Bakırköy ……. Asliye Ceza Mahkemesinin ….. Esas sayılı dosyası Uyap üzerinden celp edilmiş, davacının kaza sonrası gördüğü tedavilere ilişkin tüm hastane kayıtları celp olunarak dosya arasına alınmıştır.
Kusur durumuna ilişkin trafik polisi bilirkişisinden 27/01/2017 tarihli bilirkişi raporu alınmış, itiraz üzerine akabinde ….. öğretim üyelerinden oluşan 3 kişilik bilirkişi heyetinden 20/10/2017 tarihli heyet raporu alınmış, her iki raporda da davalı sürücünün % 75 oranında, davacının ise % 25 oranında kusurlu bulunduğu bildirilmiştir. Mahkememizce yapılan kusur değerlendirilmesinde; davacının yaya olarak bulunduğu yaya geçidinden karşıdan karşıya geçerken yolun tamamına yakınını geçmişken davalı sürücünün sevk ve idaresindeki aracı ile davacı yayaya çarpması şeklinde gerçekleşen trafik kazasında, kaza noktasının yaya geçidi üzerinde olduğu, davacının kendisine yeşil ışık yandıktan sonra geçmeye başladığı ancak geçmekte iken davalı sürücüye yeşil ışık yandığı, kaza noktasının yaya geçidi üzeri olması nedeni ile davacının kendisine yeşil ışık yanması durumunda dahi aracının hızını kavşağın ve yaya geçidinin bulunduğu noktaya gelirken azaltmayarak ve yola gerekli dikkati vermeyerek kazanın oluşumunda asıl etken olduğu, davacı yayanın ise karşıdan karşıya geçerken ışık durumunu ve yol mesafesi ile gelen araca yeterince dikkat etmediğinden ikinci derecede kusurlu olduğu ve bu kapsamda alınan bilirkişi raporlarına da itibarla davacının % 25 oranında davalı sürücünün ise % 75 oranında kusurlu bulunduğu kanaati hasıl olmuştur.
Davacının maluliyet durumuna ilişkin Adli Tıp Kurumu …… İhtisas Kurulunun 29/01/2020 tarih …… Karar nolu raporunda davacının Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak E cetveline göre % 18,2 oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresinin 9 aya kadar uzayabileceği ve iyileşme süresi içinde 3 ay süreyle bir başkasının yardımına ihtiyaç duyabileceği bildirilmiştir.
Mahkememizce hesaplama konusunda aktüerya bilirkişisinden 06/09/2020 tarihli bilirkişi raporu aldırılmıştır. Alınan raporun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, hükme esas alınabileceği kanaatine varılmıştır.
Davacı vekili tarafından sunulan 10/09/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile bilirkişi raporu doğrultusunda davanın ıslah edilerek bakım gideri olarak 2.016,79 TL, tedavi gideri olarak 637,50 TL, geçici işgöremezlik tazminatı olarak 4.450,74 TL ve sürekli işgöremezlik tazminatı olarak 31.802,37 TL talep edildiğinin bildirilerek bakiye harcın yatırıldığı anlaşılmıştır.
Böylece mahkememizce yapılan yargılama sonucunda toplanan tüm deliller muvacehesinde; davanın trafik kazasından kaynaklanan tazminat davası olduğu ve davacının TBK ve KTK hükümleri uyarınca uğradığı zararları haksız fiil çerçevesinde sürücü ve ZMMS sigortacısından talep edebileceği ve yine sürücüden manevi tazminat talep edebileceği kanaatine varılmakla;
ASIL DAVA YÖNÜNDEN: Asıl davada davacı, davalılar … ve ……. Sigorta Acenteliği’nden maddi tazminat olarak bakım gideri, tedavi gideri ve davacının çalışamadığı günlerdeki kazanç kaybı(geçici işgöremezlik) ile davalı …’dan manevi tazminat talep ettiği görülmektedir. Öncelikli olarak, maddi tazminat talebi yönünden, davalı ……. Sigorta Acenteliği’nin pasif husumet durumunun değerlendirilmesi gerekmiştir. Davacı tarafça, davalı sürücünün kullandığı aracın zorunlu mali mesuliyet sigortasının ……. Sigorta A.Ş. acentesi konumunda bulunan ……. SİGORTA ACENTELİĞİ tarafından yapılması nedeni ile husumetin sigorta acenteliğine yöneltildiği anlaşılmıştır. Bilindiği üzere acente, tacirin bağımsız yardımcısı olup acenteye karşı doğrudan husumet yöneltilmesi mümkün bulunmadığından (Yargıtay 13.Hukuk Dairesinin 09/05/2018 tarih 2018/15 Esas 2018/415 Karar, Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 09/12/2015 tarih 2015/9995 Esas 2015/13195 Karar, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14.Hukuk Dairesinin 17/09/2020 tarih 2019/221 Esas 2020/909 Karar ve aynı dairenin 10/10/2019 tarih 2018/1257 Esas 2019/1279 Karar sayılı ilamları da aynı yöndedir) davalı ……. Sigorta Acenteliği’ne karşı açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir. Davalı tarafça, sigorta şirketine husumet yöneltilmediğinden bahisle davada görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemeleri olduğu ileri sürülmüş ise de, davacı tarafça acenteye karşı sigorta poliçesi doğrultusunda dava açılması nedeni ile mahkememizin görevli olduğu kanaatine varılmıştır.
Davacı tarafça, dava dilekçesinde sürekli işgöremezlik tazminatı talebinde bulunulmadığı halde ıslah dilekçesi ile sürekli işgöremezlik talebinde bulunulduğu anlaşılmış, dava dilekçesinde talep edilmeyen bir alacak kaleminin ıslah yoluyla talep edilmesi mümkün bulunmadığından (benzer doğrultuda Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 23/01/2013 tarih 2012/9770 Esas 2013/521 Karar sayılı kararı) davacının maddi tazminat talebinde fazlaya ilişkin bulunan sürekli işgöremezlik tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacının davalı ……….’a karşı bakıcı gideri, tedavi gideri ve geçici işgöremezlik tazminatı talepleri yönünden; dava konusu kazanın meydana gelmesinde davacının % 25, davalı sürücü olan …’ın ise % 75 oranında kusurlu olduğu, alınan Adli Tıp Kurumu raporuna göre davacının iyileşme süresinin 9 aya kadar uzayabileceği ve iyileşme süresi içinde 3 ay süreyle bir başkasının yardımına ihtiyaç duyabileceği, hesaplamaya ilişkin alınan aktüerya bilirkişi raporuna göre davacının müterafik kusurunun düşülmesi neticesinde davacının ıslah yolu ile talep ettiği bakıcı gideri, tedavi gideri ve geçici işgöremezlik tazminatı taleplerinin kabulünün gerektiği, bu tazminatlara haksız fiil hükümleri uyarınca kaza tarihinden itibaren yasal faiz uygulanması gerektiği kanaatine varılmıştır.
Manevi tazminat talebi açısından ise; davalı sürücü ……..’ın davacının % 18,2 oranında malul kalacak, ve 9 ay boyunca işten güçten kalacak ve 3 ay başkasının bakımına muhtaç kalacak şekilde yaralandığı kaza nedeni ile TBK hükümleri çerçevesinde manevi tazminattan sorumlu bulundukları aşikârdır. 6098 sayılı T.B.K’nun 56/1. maddesinde hakimin bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda olayın özelliklerini göz önünde tutarak zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebileceği öngörülmüştür. Hakim olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi zarar adı ile zarar görene verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 26.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Hakim bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, hükmedilecek tutarın manevi tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda olması gerektiği de su götürmez. Bu ilkeler ve olayın oluş şekli, kusur oranları, maluliyet oranı ve iyileşme süresi, tarafların sosyal ve ekonomik durumu bir bütün olarak değerlendirilerek davacı lehine manevi tazminat takdir olunmuş ve fazlaya ilişkin talebin reddi gerekmiştir. Ve yine faiz yönünden yukarıda belirtildiği üzere kaza tarihinden itibaren yasal faize hükmetmek gerekmiştir.
BİRLEŞTİRİLEN DAVA DOSYASI YÖNÜNDEN: Birleşen davada davacının, aynı kaza nedeni ile davalı sürücü ve davalı zorunlu mali mesuliyet sigortacısı şirket olan ……. SİGORTA A.Ş. tüzel kişiliği hasım gösterilerek davalılardan sürekli işgöremezlik tazminatı ve geçici işgöremezlik tazminatı talebinde bulunduğu görülmüştür.
Davalı … tarafından süresinde verilen cevap dilekçesinde, davanın zamanaşımının geçtiğinden bahisle zamanaşımı def’i ileri sürülmüştür. Dava konusu kazanın meydana geldiği tarihin 15/01/2012 olduğu, birleşen dava tarihinin ise 07/12/2020 tarihi olduğu, bu iki tarih arasında uzamış zamanaşımı süresinin (8 yıl) geçtiği anlaşılmakla birleşen davanın sigorta şirketi yönünden zamanaşımı nedeni ile reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı … yönünden ise; geçici işgöremezlik tazminatı talebinin asıl davada ileri sürüldüğü, dolayısıyla geçici işgöremezlik talebi yönünden derdest dava bulunduğu anlaşılmakla bu talep yönünden açılan davanın dava şartı yönünden reddine karar vermek gerekmiştir. Sürekli işgöremezlik tazminatı yönünden ise, dava konusu kazanın meydana gelmesinde davacının % 25, davalı sürücü olan …’ın ise % 75 oranında kusurlu olduğu, alınan Adli Tıp Kurumu raporuna göre davacının dava konusu kaza nedeni ile % 18,2 oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmiş olduğu, hesaplamaya ilişkin alınan aktüerya bilirkişi raporuna göre davacının müterafik kusurunun düşülmesi neticesinde davacının talep ettiği sürekli işgöremezlik tazminatı talebinin kabulünün gerektiği, bu tazminata haksız fiil hükümleri uyarınca kaza tarihinden itibaren yasal faiz uygulanması gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;

A – ASIL DAVA YÖNÜNDEN

1-Maddi tazminat talebinin davalı … yönünden kısmen kabulü ile,
2.016,79 TL bakıcı gideri, 637,50 TL tedavi gideri ve 4.450,74 TL geçici iş görmezlik zararı olmak üzere toplam 7.105,03 TL maddi tazminatının olay tarihi olan 15/01/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
31.802,37 TL sürekli iş göremezlik zararı tazminatı yönünden Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Maddi tazminat talebinin davalı ……. Sigorta Acenteliği yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine,
3-Manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile
15.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 15/01/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ……’dan alınarak davacıya verilmesine, Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE
4-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 1.509,99.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 201,19.-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 1.308,80.-TL karar harcının davalı …’dan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 201,19.-TL peşin harcın davalı …’dan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafından dosyada yapılan toplam 1.699,86.-TL yargılama giderinin kabul red oranına göre hesaplanan 637,86 TL’sinin davalı …’dan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı … tarafından dosyada yapılan toplam 1.220,00.-TL yargılama giderinin kabul red oranına göre hesaplanan 762,19 TL’sinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine, bakiye giderin davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre maddi tazminat yönünden hesaplanan 4.080,00.-TL ve manevi tazminat yönünden hesaplanan 4.080,00 TL olmak üzere 8.160,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
9-Davalı …….. taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre maddi tazminat yönünden hesaplanan 4.770,36 ve manevi tazminat yönünden hesaplanan 4.080,00.-TL olmak üzere 8.850,36 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,

B-BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN

1-Davanın davalı ……… yönünden KISMEN KABULÜ ile,
31.802,87 TL sürekli iş göremezlik zararı tazminatının olay tarihi olan 15/01/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı … aleyhine açılan davanın 4.450,74 TL geçici iş göremezlik zararı tazminatı talebi yönünden derdestlik bulunmaması dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine,
2-Davanın davalı ……. Yönünden zamanaşımı nedeniyle reddine,
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 2.172,45.-TL karar harcının davalı …’dan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.770,43.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
6-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.438,04.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
Davacı ve davalı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,

Dair davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.. 08/03/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır