Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1092 E. 2018/286 K. 22.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1092 Esas
KARAR NO : 2018/286

DAVA : Kayıt Kabul
DAVA TARİHİ : 30/11/2015
KARAR TARİHİ : 22/03/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 20/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan Kayıt Kabul davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 30/11/2015 tarihli dilekçesinde özetle; müflis ….Ltd. Şti.’den 05/08/2011 tarihli kira sözleşmesinden kaynaklı birikmiş kira ve kira ilişkisinden kaynaklı diğer alacakları bulunduğunu, kira sözleşmesi devam ederken müflis şirketin iflasına karar verildiği, icra takibine konu edilen alacağın iflas idaresinden talep edildiği, ancak reddedildiğini, bu nedenle icra takibinin konusu olan 565.094,99-TL ‘nin ve icra takibinden sonra işleyen kira alacağının iflas alacağı olarak kayıt kabulüne, iflas kararı verilmesine, sonrada oturulmaya devam edildiğinden kalan sürenin de masa borcu olarak kabulünü talep ettiği, ayrıca müflise avans olarak verilmiş olduğu 200.000,00 TL’nin müflisin ….a olan borcu nedeniyle ödemiş olduğu 42.631,00 TL ve müflisin …. olan 72.345,00 TL aidat borcunun da iflas alacağı olarak kayıt ve kabulünü talep ettiği anlaşılmıştır.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. nolu dosyası uyarınca Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin 18/06/2013 tarih ve …. Esas sayılı kararı ile müflisin iflasına karar verildiği anlaşılmıştır.
İş bu dava sıra cetveline itiraz ve neticelerini düzenleyen İİK.235 maddesi hükmüne dayalı kayıt kabul davasıdır.
Kayıt kabul davaları, iflasından önce müflisten alacaklı olanların, bir diğer ifade ile iflas alacaklılarının alacaklarını iflas masasına kaydettirmek için açtıkları ve dayanağını İİK’nın 235. maddesinden alan davalardır.
Kayıt kabul davası, kısmen veya tamamen reddedilen alacağın, sıra cetveline kaydını ve dolayısıyla tasfiyeden pay almayı amaçlamaktadır. Alacaklının bu davaya sıra cetvelinin ilanından (şayet İİK’nun 223/3. maddesindeki yükümlülük yerine getirilmişse tebliğ tarihinden) itibaren 15 gün içinde açması gerekir. Bu süre hak düşürücü olup, bu sürenin geçirilmesi halinde reddedilen alacak, o tasfiyede bir daha ileri sürülemez. Somut olayda davacı tarafa tebligatın 02/12/2015 tarihinde yapıldığı, davanın 30/11/2015 tarihinde açıldığı, dolayısıyla iş bu davanın 15 günlük süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafın taleplerini oluşturan 200.000,00 TL müflise verilen avans, 42.631,00 TL müflisin …. olan borcu ve 72.345,00-TL müfilisin …. olan aidat borcuna ilişkin yapılan değerlendirmede; somut olayda taraflar arasındaki sözleşme uyarınca davacının müflise 200.000,00 TL verdiğinin sabit olduğu, davacı tarafın bu hususu yazılı belge ile ispat ettiği, davalı tarafın ise bunu geri ödediğini ispat edemediği anlaşılmıştır. Yine aynı kira sözleşmesi uyarınca aidat borcunun ve elektrik faturasının müflis tarafından ödenmesi gerektiği, ancak müflisini bunları ödemediği ve dosyaya sunulan dekonttan anlaşıldığı üzere 42.860,00-TL aidat ve 42.631,00-TL elektrik fatura borcunun davacı tarafından ödendiği, dolayısıyla davacının bu faturaları talebini haklı olduğu anlaşılmıştır. Her ne kadar davacı taraf aidat alacağı olarak dava dilekçesinde 72.345,92 TL talep etmiş ise de, bu kısmı 42.860,00 TL’lik kısmını belgelediği ve 22/03/2018 tarihli celsede de belgelediği, bu bedeli talep ettiği anlaşılmıştır.
Davacı tarafın kira alacağına ilişkin yapılan değerlendirmede; her ne kadar davacı taraf müflisin fesih ve iflastan sonra da mecuru işgal ettiğini belirterek iflastan sonraki döneme ait ecrimisil talebinde bulunmuş ise de, iş bu davanın kayıt kabul davası olduğu, kayıt kabul davası ile ancak iflas kararından önce doğmuş alacakların talebi mümkün olduğu, iflastan sonra ki doğan alacakların bu davayla talep edilemeyeceği açıktır. Her ne kadar davacı taraf iflastan sonraki döneme ilişkin ecrimisil alacağın masa borcu olduğunu iddia etmiş ise de, dosya kapsamı itibariyle bu iddiasının yerinde olmadığı, zira masa borçlarının iflas tasfiyesi için yapılan borçlar olduğu, oysaki mecrun boşaltılmaması masa kararı ile alınmış bir karar olmadığı, müflisin salt işgal niteliğine halis davranışını, masa alacağı olarak kabul edilemeyeceği anlaşıldığından davacı tarafın iflas kararından sonraki ecrimisil talebi yerinde görülmemiştir. Bu kapsamda bilirkişi heyetinin 16/10/2017 tarihli raporu esas alınmış ve davacı tarafın Mart 2012 – 18/06/2013 tarihleri arasında kira alacağının hak kazandığı, bu miktarın 434.752,80 TL olduğu hesaplanmıştır. Davacı tarafın iflas tarihine kadar işlemiş faiz alacağının ise 51.615,66 TL olduğu hesaplanmıştır. Bu kapsamda davacı tarafın kira alacağının toplam 486.368,46 TL olduğu anlaşılmıştır.
Bu açıklamalar ışığında davacı tarafın talebinin kısmen kabulü ile Bakırköy ….İflas Müdürlüğü’nün….iflas sayılı dosyasında (200.000,00+42.631,00+42.860,00+486.368,46) 771.859,46 TL’nin davacı alacağı olarak masaya kayıt ve kabulüne, dair, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Davanın kısmen kabulü ile, Bakırköy ….iflas Müdürlüğünün …. iflas sayılı dosyasında 771.859,46 TL’nin davacı alacağı olarak masaya kayıt ve kabulüne,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alınması gereken 35,90 TL harçtan peşin alınan 27,70-TL’nin mahsubu ile, 8,20-TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı lehine takdir edilen 2.180,00 TL maktu vekalet ücreti ile davacının yaptığı, 59,50-TL ilk masraf, 153,00 TL tebligat gideri ve 1.500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.712,50-TL yargılama giderinin red kabul oranına göre 1.490,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Bakiye gider avansının karar kesinleşince yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda oy birliğiyle verilen karar, kararın taraflara tebliğinden itibaren yasal 10 günlük sürede İstinaf yoluna başvuru hakları hatırlatılarak açıkça okunup usulen anlatıldı.22/03/2018

Başkan …
¸E-imzalı
Üye …
¸E-imzalı
Üye …
¸E-imzalı
Katip …
¸E-imzalı