Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/984 E. 2019/537 K. 23.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/984 Esas
KARAR NO : 2019/537

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 18/03/2014
KARAR TARİHİ : 23/05/2019
Mahkememizde görülmekte olan Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Mahkememize sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; Davacı …. davalı ….ın kullanmış olduğu …. Plaka sayılı özel otomobilin davalıların müşterek kusur ve ihmalleri ile 30/12/2012 günü yaptığı kaza sonunda iki gözünü kaybetmiş ve ayrıca beyinde oluşan hasar nedeniyle Malül Hale geldiğini, kaza sonrası davacı ….gözlerinin dışındaki diğer bazı uzuvları ile vücut bütünlüğünün de zarar gördüğünü, kaza anında yol kenarındaki bariyerlerin kesik olduğunun , yol yapım çalışmalarının olduğunu, bunu …A.Ş nin üstlendiğıni yol çalışmasında … belediyesinin %100 kusurlu olduğunu, iş makinelerinin kazanın olduğu yola girip çıktıklarını, yol çalışması olduğunu gösterir herhangi bir trafik işaretinin konulmamış olduğunu, olaydan sonra davalı … belediyesi kazanın olduğu yere boydan boya metal çitlerle çevirdiklerini, iş çalışması olduğunu gösterir levhalar astıklarını ,yeni bir kazaya engel olmak için önlemler aldıklarını , …. Plakalı otomobil …. sigorta A. Ş’den ve …. Sigorta A.Ş ‘den sigortalı olduğunu, davacının kaza sonrasında iki gözünü kaybetmesi nedeniyle ileride görme özürlülelerin aldığı eğitimleri alması, ayrıca ileride bionik göz ves diğer protezler taktırılacağı için ve kendisine bionik göz takılıncaya kadar yaşamını devam ettirebilmesi için kendisine bir bakıcı yardımcı tutulması gerektiğini, davacının muhtelif bankalara kredi borcu olduğunu, müvekkilinin sadece tedavi giderlerinin 3 ayda 600.000,00- TL Aşmış olduğunu bu nedenle hasi geçen zararlardan da fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 500,00 TL maddi tazminat talepleri bulunduğunu, davacının eşi ….’ın da olay sonrasında derin üzüntü ve acı elem duymakta olduğunu, çocuklarının küçük olması ve eşinin bakımı sırasında madden ve manevi olarak yıpranmış olduğunu, çocuklarının babasının yaşamış olduğu kazadan sonraki görüntüsünden psikolojik olarak çok etkilendiklerini ve 2-3 aydır okula gitmediğini, bu nedenle davacı eş ….için 200.000,00- TL manevi tazminat taleplerinin olduğunu, davacının çocuklarının da olaydan sonraki psikolojilerinin bozulması ve duydukları üzüntüye istinaden kızı …. için 150.000,00- TL , kızı …. için 50.000,00- TL ve davacının annesi için 100.000,00- TL Manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline , yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalı … Belediye vekilinin cevap dilekçesi ÖZETLE; İş bu davanın öncelikle Görev yönünden reddi gerektiğini, davanın idare mahkemesinde açılması zorunluluğu olduğunu. idarenin eylem ve işlemlerinden doğduğu iddia edilen hususlarla ilgili açılacak davaların idari yargı yerlerinde açılmaları gerektiğini, idarelerinin davacı tarafa herhangi bir zarar vermediğini, davacıların bu husustaki iddialarının haksız ve yersiz olduğunu, idarenin herhangi bir kusurunun bulunmaması rağmen iddia edilen zararın tazmininin tam yargı davası ile tam yargı davası ile talep edilmesi gerektiğini, bu nedenle görevli mahkemenin İstanbul idare mahkemeleri olduğunu, Davacının olay tarihinden itibaren faiz talebi yerinde olmadığını, davanın görev nedeniyle reddine, husumet itirazlarının kabulüne, haksız ve hukuka aykırı olarak açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … sigorta AŞ vekilinin cevap dilekçesi ÖZETLE: Davacı olay tarihinden itibaren faiz talep etmektedir. Müvekkil şirketin poliçeden kaynaklanan sorumluluğu haksız fiil sorumluğu olmayıp akdi sorumluluk olduğunu, müvekkil haksız fiile doğrudan sebebiyet veren taraf da olmadığını, bu nedenle temerrüdün oluşmadığı, ve olay tarihinden itibaren faiz talebinin yasal dayanağı olmadığını, yukarıda izah edilen nedenlerden dolayı davanın müvekkil şirket yönünden husumet yokluğundan reddine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına, bu taleplerinin kabul edilmemesi halinde davacı ….’ın gelirinin dilekçede belirtilen usullerle hesaplanarak müvekkil şirketin sorumluluğun sigorta poliçesinde belirtilen limitlerle sınırlandırılmasına, davacı …’ın fazlaya ilişkin taleplerinin reddine, diğer davacıların manevi tazminat taleplerinin reddine, dava açılmasına sebebiyet verilmediğinden ötürü faiz, yargılama masrafları ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmalarına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. Vekili tarafından sunulan beyan dilekçesinde ÖZETLE; müvekkil şirketin poliçe teminatının tamamını davacı tarafa ödemekle poliçe teminatını tüketerek poliçeden kaynaklı sorumluluğunu yerine getirdiğinden müvekkil … Sigorta A.Ş. bakımından davanın konusuz kaldığını, müvekkil şirketin yapmış olduğu tazminat ödemesinin diğer davalılar bakımından verilecek hüküm aşamasında dikkate alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, taşıma sözleşmesi ve haksız fiile dayalı tazminat talebine ilişkindir. Yüksek Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 07/06/2013 tarih ve 2013/6991 esas, 2013/8657 karar sayılı ilamı ve benzer ilamlarında belirtildiği üzere “Cismani zarardan kaynaklanan tazminatın kapsamı 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 54 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş, tazminatın mahiyeti ve kapsamı hakkında çeşitli hükümlere yer verilmiştir.
Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1483/I. maddesinde sigortacıların diğer kanunlardaki hükümler saklı kalmak üzere faaliyet gösterdikleri dalların kapsamında bulunan zorunlu sigortaları yapmaktan kaçınamayacakları belirtilmiş, aynı yasanın 4/I-a maddesinde de, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı açıkça düzenlenmiştir.
DELİLLER
……. Hastanesinden gelen tedavi evrakları, kusur raporları, ATK raporları, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi tedavi evrakları, Avcılar, Mecidiyeköy ve Şişli Vergi Daireleri yazı cevapları, … Polis Merkezi amirliğinden sosyal ekonomik durum araştırma yazısı, Bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İş bu dava, trafik kazasından kaynaklı olarak meydana gelen cismani zarar dolayısıyla uğranılan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Somut olayda; 30.12.2012 tarihinde saat 22.40 sıralarında davalı sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobil ile … no.lu caddeyi takiben seyrini sürdürdüğü yolun ,…….no.lu cadde ile birleştiği keskin dönemece giriş yaptığında virajı alamayarak yolun sağından çıkıp, yol kenarında bulunan ucu açık bariyerlere ve kum yığınına çarpması neticesinde araçta yolcu olarak bulunan davacı …’ın ağır yaralandığı, olay sonrası alınan kan örneğinde davalı …’ın 0,74 promil alkollü olduğu, davacı …’ın ise 1,26 promil alkollü olduğu tespit edilmiş ve davalı … da soruşturma aşamasında alınan ifadesinde davacı ile birlikte alkol aldıklarını doğrulamıştır.
Yargılama kapsamında kaza dolayısıyla maluliyet tespiti açısından davacı …’ın tüm tedavi evrakları temin edilerek Adli Tıp Kurumu … Adli Tıp İhtisas Kurulunda muayenesinin yapıldığı ve 02.06.2017 tarihli, ….. karar nolu mütalaasında; davacının %100 (YÜZDEYÜZ) oranında meslekte kazanma gücünü kaybettiği tespit edilmiş ve mahkememizce bu tespit hükme esas alınmıştır.
Yargılama kapsamında meydana gelen kazada kusur tespitinin yapılması için dosyanın kusur bilirkişisi …’e tevdi edildiği ve bu kişi tarafından düzenlenen 16/04/2015 tarihli bilirkişi raporunda; dava konusu kazanın meydana gelmesinde aracın sürücüsü davalı …’ın % 50 oranında kusurlu olduğu, davalı …A.Ş.’nin, % 50 oranında kusurlu bulunduğu yönünde kanaat belirtilmiştir. İtiraz üzerin dosyanın ATK’ya gönderildiği ve Adli Tıp Kurumu, İstanbul Trafik İhtisas Dairesi uzmanlarınca düzenlenmiş olan 02/09/2015 tarihli bilirkişi raporunda; kazanın meydana gelmesinde sürücü …’ın % 70 oranında kusurlu olduğu, davacı sürücü …’ın aracın yönetimini alkollü olduğunu bildiği sürücüye teslim ederek trafikte seyre çıkmış olmakla % 30 oranında kusurlu bulunduğu, yolun bakım, onarım ve işaretlemesinden sorumlu kurum ve/veya kuruluşun kusursuz bulunduğu yönünde kanaat belirtilmiştir. Söz konusu bu iki rapor arasında ve dosya içerisinde bulunan ceza kovuşturması aşamasında alınan rapor arasında çelişki oluşması nedeniyle dosyanın İstanbul Teknik Üniversitesinde kusur tespiti hususunda uzman 3’lü bilirkişi heyetine tevdi edildiği ve bu heyet tarafından hazırlanan 27.05.2016 tarihli bilirkişi raporu uyarınca; kazanın meydana gelmesinde davalı ….A.Ş’nin, % 50 (yüzde elli) oranında kusurlu bulunduğu, davalı …’ın % 35 (yüzde otuzbeş) oranında kusurlu olduğu ve davalı … Belediye Başkanlığı nın, % 15 (yüzde on beş) oranında kusurlu olduğu tespit edilmiş ve olayın oluş şekline uygun olan bu heyet raporu mahkememizce hükme esas alınarak, davacıların uğradığı maddi ve manevi zarardan bu davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları takdir ve sonucuna varılmıştır.
Davacı tarafın maddi tazminat talebine ilişkin yapılan inceleme de; Davaya konu tazminat taleplerinin hesaplanması adına davacı tarafın sosyal ve ekonomik durumu araştırılmış ve aylık kazancının tespiti açısında mali müşavir ve işletmeci bilirkişi eliyle inceleme yapılmış ve dosya kapsamına uygun olan 17.12.2018 tarihli ek rapor uyarınca kaza tarihi itibariyle davacı …’ın aylık kazancının 21.980,86 TL olduğu tespit edilmiş ve mahkememizce yapılan bu tespit hükme esas alınmış ve aktüerya bilirkişisi tarafından belirlenen bu aylık ücret esas alınarak iş göremezlik tazminatı hesaplanmıştır. Aktüerya bilirkişi tarafından yapılan hesaplama uyarınca davacının kaza dolayısıyla 9.452.932,23 TL iş göremezlik sebebiyle zarara uğradığı, sigorta şirketleri tarafından yapılan ödemelerin çıkartılması neticesinde davacının neticeten 9.177.932,23 TL iş göremezlik sebebiyle zarara uğradığı tespit edilmiştir.
Davacı tarafın talep ettiği bakıcı ücretine ilişkin yapılan incelemede; meydana gelen kaza sonucu %100 malul kaldığından davacının bakıcıya ihtiyacı olduğu kabul edilerek brüt asgari ücret üzerinden bakıcı gideri hesaplanmış ve davacının 28 yıllık bakiye ömrünün işlemiş 6 yıldan sonra işleyecek 22 yıllık bakıcı ücreti, son brüt ücretin (1.1.2018 -31.12.2018 arası 2.029,50 TL brüt ücret) Yargıtay kararları gereğince yer yıl %10 artırılıp %10 iskonto edilmesi sonucu toplam 641.263,02 TL bakıcı ücreti alacağı hesaplanmıştır.
Yukarıda bahsedildiği üzere davacı …., davalı …. ile birlikte alkol aldıkları ve davacının bilerek ve isteyerek davalı …. alkollü olarak kullandığı araca binmesi nedeniyle gerek öğretide ve gerekse Yargıtay İçtihatları uyarınca müterafik kusurlu kabul edilmiş ve 6098 sayılı TBK’nin 51. maddesi uyarınca belirlenen tazminat miktarlarından takdiren %20 oranında indirim yapılmıştır.
Ayrıca dosya kapsamı itibariyle anlaşıldığı üzere davalı ….’un davacı ….’ı taşımada kazanç ve menfaat gütme amacının bulunmadığı, davacı ….’ın söz konusu araçta hatır için bulunduğu, hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda 6098 sayılı TBK’nin 51. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş olduğundan, belirlenen tazminat miktarlarından takdiren %20 oranında hatır taşıması indirimi de ayrıca yapılmıştır.
Bu açıklamalar ışığında; yukarıda belirlenen indirim oranlarının uygulanması neticesinde 02.05.2019 tarihli dava değerinin artırılması dilekçesi de gözönünde bulundurularak davacı tarafın davalılar … Belediye Başkanlığı, ….A.Ş ve …’a yönelik maddi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile, 5.873.876,62 tl iş göremezlik tazminatı ve 410.408,34 bakıcı gideri olmak üzere toplam 6.284.284,96 tl maddi tazminatın olay tarihi olan 30.12.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine dair karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekili her ne kadar ayrı ayrı kalemler halinde iş göremezlik tazminatı ve gelir kaybı istemiş ise de %100 malul olduğundan tüm zararı sürekli iş göremezlik tazminatı içerisinde hesaplanmış olduğundan, ayrıca talep ettiği gelir kaybı talebi reddolunmuştur.
Yine davacı vekili, davacının bankalara olan borcundan doğacak zararlar için ve kurumlarca karşılanmayan tedavi giderleri, ileride davacıya takılacak göz ve protezler ve bunların bakımı ile ilgili giderler, psikolojik destek için yapılan harcamalar ve görme özürlüler için verilen eğitimin alınması için yapılacak masraflarla ilgili maddi zarar talep etmiş ise de dosyaya bu hususta zarara uğradığına dair hiçbir bilgi ve belge sunulmadığından bu taleplerinin de reddine karar verilmiştir.
Davalı sigorta şirketleri … Sigorta A.Ş ve … Sigorta A.Ş poliçe kapsamında sorumlu oldukları üst limitleri ödemeleri nedeniyle davacı taraf ile sulh oldukları ve bu sebeple bu şirketlere karşı açılan davanın sulh nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir.
Davacı tarafın manevi tazminat talebine ilişkin yapılan inceleme de; 6098 sayılı T.B.K’nun 56. maddesinde hakimin bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene ve ağır bedensel zarar halinde yakınlarına uygun bir miktar paranın manevi zarar adı ile ödenmesine karar verebileceği öngörülmüştür. Hakim olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi zarar adı ile zarar görene ve yakınlarına verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 26.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Hakim bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı davacının sürekli iş göremezlik oranı, işçinin yaşı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, hükmedilecek tutarın manevi tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda olması gerektiği de söz götürmez.
Bu ilkeler ışığında; somut olayın oluş şekli, davalıların kusur durumu, davacı ….’ın müterafik kusuru ve araçta hatır için bulunması, kaza dolayısıyla davacı ….’ın %100 oranında malul hale gelmiş olması, tarafların sosyo-ekonomik durumları, günümüz koşullarında enflasyon nedeniyle paranın alım gücünün düşük olması ve kaza neticesinde davacı ….’ın ve diğer davacılar annesi, eşi ve çocuklarının uğradığı manevi zarar dikkate alınarak, davacıların davalılar … Belediye Başkanlığı,….A.Ş ve …’a yönelik manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile; davacı … için 250.000,00 TL, Eş …. için 100.000,00 TL, Anne …. ve çocuklar …. ve … için ayrı ayrı 50.000 TL olmak üzere toplam 500.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihi olan 30.12.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesi takdir ve sonucuna varılarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafın davalı sigorta şirketleri … Sigorta A.Ş ve … Sigorta A.Ş ye yönelik davalarının sulh nedeniyle KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA
2-Davacı tarafın davalılar … Belediye Başkanlığı, ….A.Ş ve …’a yönelik maddi tazminat taleplerinin KISMEN KABULÜ ile,
5.873.876,62 TL iş göremezlik tazminatı ve 410.408,34 bakıcı gideri olmak üzere toplam 6.284.284,96 TL maddi tazminatın olay tarihi olan 30.12.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
Davacıların bu davalılara yönelik fazlaya dair maddi tazminat taleplerinin reddine,
3-Davacıların davalılar … Belediye Başkanlığı, ….A.Ş ve …’a yönelik manevi tazminat taleplerinin KISMEN KABULÜ ile,
Davacı … için 250.000,00 TL, Eş … için 100.000,00 TL, Anne …ve çocuklar … ve … için ayrı ayrı 50.000 TL olmak üzere toplam 500.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihi olan 30.12.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
Fazlaya dair taleplerin reddine,
4-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 429.279,50-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 3.432,60-TL peşin harç ve 53.350,00 TL ıslah harcından mahsubu ile eksik kalan 372.496,90-TL karar harcının maddi ve manevi tazminat yönünden davalılar … Belediye Başkanlığı, …A.Ş ve …’den tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 24,30-TL başvurma harcı ve 3.432,60-TL peşin harc, 53.350,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 56.806,90 TL’nin davalılar … Belediye Başkanlığı,….A.Ş ve …’den tahsili davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafından dosyada yapılan 6.000.-TL bilirkişi ücreti ve 750,00-TL posta gideri olmak üzere toplam 6.750,00-TL yargılama giderinin red kabul oranına göre 3.375,00-TL’sinin davalılar … Belediye Başkanlığı, ,….A.Ş ve …’den tahsili davacı tarafa verilmesine,
7-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hükmedilen maddi tazminat yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 128.042,85-TL vekalet ücretinin davalılar … Belediye Başkanlığı, …A.Ş ve …’den tahsili davacı tarafa verilmesine,
8-Davalılar … Belediye Başkanlığı, …A.Ş ve … kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen maddi tazminat yönünden(Hakkaniyet indirimi yapılan kısım hesaplamaya dahil edilmemiştir) Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 123.240,33-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılar … Belediye Başkanlığı, …A.Ş ve …’a verilmesine,
9-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden manevi tazminat yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 33.950,00 TL vekalet ücretinin davalılar … Belediye Başkanlığı, …A.Ş ve …’den tahsili davacı tarafa verilmesine,
10-Davalılar … Belediye Başkanlığı, ….A.Ş ve … kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen manevi tazminat yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 33.950,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılar … Belediye Başkanlığı, ….A.Ş ve …’a verilmesine,
11-Davacı ve davalı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin, davalı … belediye ve davalı ….. vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.23/05/2019

Başkan ….
¸E-imzalı
Üye ….
¸E-imzalı
Üye …
¸E-imzalı
Katip …
¸E-imzalı