Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/667 E. 2021/1002 K. 10.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/667 Esas
KARAR NO : 2021/1002

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 12/09/2014
KARAR TARİHİ : 10/11/2021
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 18.11.2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; Müvekkili şirketin 1997’den beri Bağcılar Bölgesinde elektrik ve otomasyon taahhüt ve hizmetleri ticareti ile iştigal ettiği, şirketin …… Bank ……. Şubesi’ne ait …… No.lu, 15.000,00 TL bedelli çeki, şirkette sigortalı olarak ön muhasebe sorumlusu konumunda görev yapmakta olan ……. tarafından emniyeti sulistimal ve hırsızlık yoluyla ele geçirildiği ve adı geçen tarafından şahsi menfaatleri doğrultusunda piyasaya sürüldüğü, müvekkilinin rızası hilafında elinden çıkmış bulunan çekin davalının eline hukuki olmayan yollardan geçtiği, müvekkili şirketle hiçbir ticari ilişkisi bulunmayan davalı tarafından tahsil edildiği, bu hususa ilişkin şüpheli ……. aleyhine yapılan emniyeti suistimal ve hırsızlık suçlarına ilişkin şikayetin ……. Cumhuriyet Başsavcılığı …… Soruşturma Numarası ile işlem gördüğü, bahsi geçen dosyada şüpheliye ait ikrara içeren beyanlar bulunduğu yine, şüphelinin ikrar içeren birtakım beyanlarının ıslak imzalı olarak taraflarınca alınarak delilleri arasında dilekçe ekinde sunulduğu, müvekkili şirket ile … arasında hiçbir ticari ilişki bulunmadığı, tarafların birbirini kesinlikle tanımadığı, herhangi bir mal veya hizmet satımına ilişkin olmayan, hiçbir borçtan kaynaklanmayan bu yüklü miktardaki para aktarımlarının hukuki sebepten yoksun olarak gerçekleştirildiği, haksız olarak davalının mal varlığına geçmiş bulunduğundan davalının sebepsiz olarak zenginleştiği; hususlarını beyanla, davanın kabulü ile fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla 15.000,00TL tutarındaki alacağın dava açılış aşamasında 1.000,00TL tutarındaki kısmının, haksız iktisabın gerçekleştiği tarihten itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafça süresinde cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, davalıya ödenen çek bedelinin iadesi istemine ilişkin alacak davasıdır.
Davacı vekilinin dava dilekçesinden özetle, davacı şirketin 1997’den beri Bağcılar Bölgesinde elektrik ve otomasyon taahhüt ve hizmetleri ticareti ile iştigal ettiği, şirketin …… Bank ……. Şubesi’ne ait ….. No.lu, 15.000,00 TL bedelli çeki, şirkette sigortalı olarak ön muhasebe sorumlusu konumunda görev yapmakta olan ……. tarafından emniyeti sulistimal ve hırsızlık yoluyla ele geçirildiğini ve adı geçen tarafından şahsi menfaatleri doğrultusunda piyasaya sürüldüğünü, çekin davalının eline hukuki olmayan yollardan geçtiğini, davacı şirketle hiçbir ticari ilişkisi bulunmayan davalı tarafından tahsil edildiğini, ……. aleyhine emniyeti suistimal ve hırsızlık suçlarına ……. Cumhuriyet Başsavcılığı …… Soruşturma Numarası ile işlem yapıldığını, bu dosyada …….’nun ikrar içeren beyanlar bulunduğu yine, …….’nun ikrar içeren birtakım beyanlarının ıslak imzalı olarak taraflarınca alınarak delilleri arasında dilekçe ekinde sunulduğu, ödenen paranın 1000TL’lik kısmının iadesinin istenildiği,
Davalı tarafça süresinde cevap dilekçesi sunulmadığı,
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacıya ait 15.000,00.-TL bedelli …… Bank a ait çekten dolayı davacının davalıya borçlu olup olmadığı ve bu bedel itibariyle davacının iade talep etme hakkının bulunup bulunmadığının belirlenmesine yönelik olduğu
Dosyanın yapılan incelemesinde, dava dışı muhasebeci …….’nun 09.11.2011 tarihi imzalı dilekçesinin olduğu, dilekçe içeriğinden bu kişinin davacı şirkette 09.11.2011 tarihine kadar çalıştığı, çalıştığı süre içerisinde kardeşinin piyasaya olan borçlarının ödenmesi için işverenlerin haberi olmadan ticari alışveriş yapılmış gibi çek vermek suretiyle işyerinden kendi ya da kardeşi adına ödemeler yapıldığını, Cumhuriyet Savcılığına şikayetçi olunmaması için 240.000TL tutarında bonoyu davacı şirket yetkilisine verdiğini, uyuşmazlık konusu çekin keşidecisinin davacı, lehdarının ise davalı olduğu, keşide tarihinin 22.07.2011 tarihi olduğu, 22.07.2011 tarihinde çekin ödemesinin davalıya yapıldığı, şirket muhasebecisi ve kardeşi hakkında yargılamanın Bakırköy ……. Asliye Ceza Mahkemesi …… esas sayılı dosyasında yapıldığı, ceza dosyasında 29.03.2016 tarihinde verilen kararda fikir ve eylem birliği içerisinde resmi belgede sahtecilik suçu ile hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan muhasebeci ile kardeşinin cezalandırılmasına karar verildiği, verilen kararın Yargıtay …. CD’nin ……. esas ……. karar sayılı kararıyla hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunun karardan sonra yürürlüğe giren yasal düzenleme ile uzlaşmaya tabi olması sebebiyle bozulduğu, iş bu davaya konu çekin ceza yargılamasına konu olmadığı, davalının da ceza yargılamasında sanık olarak yargılanmadığı, muhasebe görevlisinin gerek dosya kapsamındaki beyanı gerekse ceza yargılamasındaki beyanı da dikkate alınarak ceza yargılama sonucunun beklenilmesine yönelik ara karardan dönülerek yargılamaya devam olunduğu, taraflara ticari defter ve belgelerini ibraz etmeleri için ihtarlı tebligat yapıldığı, davalı tarafın defterlerini yada taraflar arasındaki ticari ilişkiye ilişkin başkaca belgeleri ibraz etmediği, davacı tarafın kayıtlarının incelendiği, 22.07.2011 tarihinde “…… nolu çek …’na ödenen” açılaması ile davacı şirket hesaplamasından çıkışını yapıldığı, 31.12.2011 tarihinde muhasebe görevlisi ……. adına borç olarak kaydedildiği, davalıya ilişkin herhangi bir kayda rastlanmadığı, ödenen çek bedelinin 22.07.2017 tarihinde şirket yetkilisi tarafından kasaya alınan ” olarak davacı defter kayıtlarında yer aldığı,
Davacının iş bu davada, davalı ile ticari ilişkisi olmadığını, davaya konu çekin bedelsiz olmasına rağmen ödendiğini, bedel iadesine ilişkin şartların gerçekleştiğini ispat yükü altında olduğu, kural olarak çekin illetten mücerret olduğu, ancak çek üzerindeki bilgilerden taraflar arasında doğrudan ilişkinin bulunduğu bu nedenle davacının davalıya karşı şahsi defilerini ileri sürebileceği, çekin verildiği ve defterlere ilk işlendiği tarihte ceza yargılamasında sanık olarak yargılanan muhasebe görevlisinin görevde olduğu, bu görevlinin dosya kapsamındaki belgelerden ticari ilişki olmasa da ticari ilişki yapılmış gibi çek düzenlediğinin anlaşıldığı, davacı tarafın defter ve belgelerini sunduğu davalı tarafın ihtara rağmen ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmediği, davacının 2011 ve 2012 yıllarına ilişkin ticari defter ve kayıtlarının TTK hükümlerine uygun tutulduğu, bu kayıtlarda çek ödemesi dışında davalı ile ticari ilişkinin bulunmadığı, davacı defter kayıtlarının lehine delil niteliğinde olduğu, dava dilekçesinde yemin deliline dayanılmadığı, yemin hakkına dayanılsa bile 6100 sayılı HMK 226/1-c kapsamına girebileceği değerlendirilerek davacının davasını ispatladığının kabulü ile aşağıdaki şekilde hüküm kuruldu.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan Davanın kabulü ile 15.000TL’nin 22.07.2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 1.024,65‬.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 241,15.-TL peşin ve ıslah harcının mahsubu ile eksik kalan 783,5‬.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 21,15.-TL başvurma harcı ve 241,15.-TL peşin ve ıslah harcının davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından dosyada yapılan toplam 903,50.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davalı tarafından dosyada yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davacı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı . 10/11/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır