Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/387 E. 2018/123 K. 19.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/387 Esas
KARAR NO : 2018/123

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/09/2014
KARAR TARİHİ : 19/02/2018
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 13/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; müvekillerinin davalıya kömür sattığını, fatura kestiğini, davalının borcunu ödemediğini, çekilen ihtarda borcun 4.038,66 TL sinin kabul edildiğini, davalının 36.081,77 TL borcu olduğunu, davalının 32.043,11 TL borcunun devam ettiğini belirterek itirazın iptalini, takibin devamını, icra inkar tazminatına hükmedilmesini yargılama giderleri vekalet ücretinin davalıya tahmilini talep etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; icra takibine konu borcu kabul etmediklerini, 4.038,66 TL borçlarını kabul edip ödeme yaptıklarını, diğer borcu kabul etmediklerini, davacının iki adet iade edilmeyen fatura ve mahsuplaşmaları kabul etmediklerini, davacının diğer taleplerininde hukuka aykırı olduğunu belirterek davanın reddini vekalet ücreti ve masrafın davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
Ticaret sicil kayıtları, bilirkişi raporu,isticvap tanık ve tüm dosya kapsamı
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, taraflar arasındaki toz kömürü satış sözleşmesine dayalı olarak tanzim edilen 6 adet faturaya ilişkin bakiye alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.(İİK madde 67 )
Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Küçükçekmece …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının tetkikinde alacaklı …A.Ş. tarafından borçlu …A.Ş.’ne yönelik olarak 31.456,96 TL asıl alacak ve 4.624,81 TL işlemiş faizin tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu davanın İİK nun 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı tespit edilmiştir.
Davalı taraf ödenen ile itiraz süresi içerisinde icra dosyasına sunmuş olduğu itiraz dilekçesinde 4.038,66 TL borcunu kabul ettiği ve bu miktarı davacı alacaklıya ödediği sabit olup bu hususta uyuşmazlık bulunmamaktadır.Eldeki davada uyuşmazlık konusu kabul edilen miktarı aşan asıl alacak ve işlemiş faiz hususudur.
Davacı taraf dava dilekçesi ile davalı ile arasında toz kömürü satış sözleşmesi bulunduğunu bu sözleşme çerçevesinde toplam 97.484,59 TL miktarında 6 adet fatura düzenlendiğini, davalı tarafın toplam 66.027,63 TL takip öncesi ödeme yaptığını, dolayısı ile 31.456,96 TL asıl alacağın ödenmemesi nedeni ile takip başlattığını, takibe itirazın haksız olduğunu iddia etmiştir.Davalı taraf ise tüm ödemelerin yapıldığını, bakiye 4038,66 TL takip tarihi itibari ile borçlanma olduğunu, bu borcuda süresinde ödediklerini ,davacı tarafın 2 adet faturayı kayıtlarına almadığını ve davacı şirket yetkilisinin mahsuplaşmaya ilişkin talebini göz ardı ettiğini, davacı taraf ile yapılan mahsuplaşma ve mütabakat yazısı uyarınca …’in borcuna mahsuben 10.000 euro(22.126 TL) ‘nun borçtan düştükten sonra bakiye alacağın 9.038,66 TL kaldığını, bu bakiyenin 5000 TL sinin Garanti Bankasındaki davacı hesabına havale edildiğini bu nedenle davacı tarafa borcunun bulunmadığından bahisle davanın reddini talep ettiği anlaşılmıştır.
Davacı taraf 12.08.2013 tarihli cevaba karşı cevap dilekçesinde davalının ileri sürdüğü 28.04.2012 tarih ve 572 TL tutarlı fatura ile 10.05.2012 tarih ve 4.720 TL tutarlı faturaların taraflarına teslim edilmediğini, yine müvekkil şirket tarafından 10.000 euro tutarın mahsup edilmesi için bir talimatlarının olmadığını, 5.000 TL lik havalenin ise ticari kayıtlarında bulunduğunu, bu nedenle davalı savunmalarının yerinde olmadığını iddia etmiştir. Bunun karşılığı olarak davalı taraf sunmuş olduğu ikinci cevap dilekçesinde söz konusu 18.07.2012 tarihli 10.000 euro nun borçtan mahsup edilmesini içeren yazının davacı şirketin yetkili temsilcisi olan … tarafından bilgisayar ortamında gönderildiğini ve söz konusu yazıda davacı şirket ceosu olan kömür satış teklif yazısını imzalayan …’in borçtan mahsup edilmesinin istenildiğini , dolayısı ile davacının söz konusu mahsuplaşmayı inkarının yerinde olmadığını, aynı şekilde davacı tarafın kabul etmediği söz konusu iki adet faturanında kargo evrakı ile davacı tarafa gönderildiğini savunmuş ve gönderdiğine ilişkin irsaliye ve gönderi evraklarının dosyaya sunduğu anlaşılmıştır. Buna karşılık davacı taraf söz konusu 2 adet faturanın iadesine ilişkin dosyaya herhangi bir belge sunamamıştır.
Dosya kapsamı itibari ile bilirkişi incelemesi yapıldığı, inceleme neticesinde taraf kayıtlarının 2 adet fatura ve 10.000 euroluk mahsuplaşma dışında birbirini doğruladığı, davalı kayıtlarının esas alınması halinde takip tarihi itibari ile davalı tarafın 4.038,68 TL borcu bulunduğu ve bu borcunda icra dosyasına ödendiği dolayısı ile davalı tarafın davacı tarafa borcunun kalmadığı tespit edilmiştir.
Bu açıklamalar ışığında somut olayda uyuşmazlık konusu mahsuplaşma bedeli ve 2 adet faturaya ilişkin olduğu dosya kapsamı itibari ile davalı tarafın 2 adet 28.04.2012 tarih ve 572 TL tutarlı fatura ile 10.05.2012 tarih ve 4.720 TL tutarlı faturaları davacı tarafa teslim ettiğini irsaliye ve gönderi evrakları ile ispat ettiği ancak davacı tarafın bu evrakları iade ettiğine ilişkin dosyaya yazılı belge sunmadığı anlaşıldığından davalı tarafın söz konusu bu faturalara ilişkin savunması yerinde görülmüştür.
Davacı tarafın ticari kayıtları uyarınca şirket yetkilisinin … olarak gözüktüğü ancak dosyaya sunulan 11 Ekim 2013 tarihli vekaletname uyarınca Avukat…’ye şirket adına vekaleti … tarafından verildiği, yine dosya içerisinde bulunan ticaret sicil kayıtları uyarınca borcu mahsup edilen …’in şirketin yönetim kurulu başkanı olduğu, yine dosya içerisinde mübrez olan …A.Ş’nin yönetim kurulu başkanı ve şirket yetkilisinin … olduğu ;…A.Ş.’nin ise şirket yönetim kurulu başkanı ve temsilcisinin … olduğu anlaşılmıştır.
Söz konusu 10.000 euroluk mahsuplaşma yazısına ilişkin olarak davalı şirket temsilcilerinin isticvabına karar verildiği, şirket temsilcilerinden … beyanında 10.000 euro nun davalı şirket sahibi …tarafından davacı şirketi ceo su olan …’e elek makinası bedeli olarak ödendiğini, daha sonra …’nun bu paranın alacaklarına mahsup edilmesini talep ettiği ve söz konusu yazısı gönderdiğini beyan etmiş ve diğer şirket yetkilisi …’da bu beyanları doğrulamıştır. Yine aynı hususta mahkememizce tanık dinlenmesine karar verildiği, beyanına başvurulan tanık … beyanında; Davalı firmanın yetkilisi … ile … tarafından ortak olarak Rusya ve Türkiye’de iki ayrı firma kurulduğunu, Türkiye’ki firmanın adının …. , Rusya’dakinin ise …. isminde olduğunu, Rusya’daki ….i için bir kömür eleme makinası alındığını bedelin 22.500 euro olduğunu, bu bedelin yarısının … tarafından ödenmesi gerektiğini ve kendilherine gönderilen mailde bu bedelinde …. tarafından ödenmesini ve …. alacağından mahsup edilmesinin istediklerini bu hususu … beyinde kendisine söylediğini, Davalı firmanın davacı firmaya 36.000 TL civarında borcu olduğunu, bu mahsuplaşma neticesinde davacı tarafa 9.000 TL küsür borçlarının kaldığın daha sonrada bu bedelinde kendilerine ödendiğini beyan etmiş diğer tanık …’da bu beyanı doğrular şekilde beyanda bulunmuştur.
Bu açıklamalar ışığında tanık beyanları ,şirket yetkili temsilcisinin beyanı, davacı şirket temsilcisinin isticvaba icabet etmemesi gibi sebeplerin hep birlikte değerlendirilmesi neticesinde söz konusu e-mail yazışmalarının içeriğinin doğru kabul edildiğini , buna göre 10.000 euro luk mapsuplaşmanın hesaptan düşümünün yerinde olduğu kabul edilmiştir. Netice olarak icra dosyasına yapılan ödemede dikkate alındığında davacı tarafın herhangi bir alacağının kalmadığı anlaşılmakla, bu davanın aşağıdaki şekilde reddine dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE
492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 35,90.-TL red karar harcının, mahkememiz veznesine yatırılan 366,85.-TL peşin harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye kalan harcın karar kesinleşince ve talebi halinde davacı tarafa iadesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan 360,00.-TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.845,17.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
. 19/02/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır