Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/300 E. 2019/450 K. 30.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/300 Esas
KARAR NO : 2019/450

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 05/09/2014
KARAR TARİHİ : 30/04/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE;Müvekkilinin olay tarihi olan 06/10/2012 tarihinde sevk ve idaresindeki ………. plakalı aracı ile olay mahallinde trafikte seyir halindeyken davalı ……… idaresindeki ………. plakalı araç ile çarpışması neticesinde kaza meydana geldiğini, davalılar adına tescilli ve diğer davalı tarafından kullanılan ………. plakalı araç davalı ……… Sigorta tarafından KTK Zorunlu Mali Mesuliyet Poliçesi ile sigortalı olduğunu, bu nedenle her üç davalıda müvekkiline karşı meydana gelen kazadan dolayı hukuki olarak mali yönden sorumlu olduklarını, müvekkilinin kazada aracında maddi hasar oluştuğunu, kendisinde de bu kazadan dolayı ağır şekilde yaralanma meydana geldiğini, meydana gelen kazadan dolayı Küçükçekmece …… Asliye Ceza Mahkemesinde dava açıldığını, yapılan yargılamada davalı ………’nın asli kusurlu müvekkilini ise kusursuz görüldüğünü ve davalının ceza aldığını, müvekkilinin bu kazadan sonra maddi ve manevi olarak kayba uğradığını, kazada hasar gören ……… plakalı ticari taksiyi kiralık olarak kiraladığını taksi sahibine günlük kira bedeli olarak 126,00 TL ödemekte olduğunu, müvekkilinin günlük ortalama 114 TL geliri olduğunu, müvekkilin kaza nedeni ile gelirinden yıllarca mahrum kaldığını, müvekkilinin olay nedeni ile geçirdiği rahatsızlıktan dolayı aylarca tedavi gördüğünü, bu süreçte 2 ameliyat geçirdiğini ve ortalama 7 ay süre ile yatalak kaldığını, bu süreçte toplam 16.741,61 TL masrafı olduğunu, ve bu masrafların artma ihtamalinin olduğunu, kaza dolayısı ile müvekkilinin vücudunda sabit izler kaldığını ve ömür boyu çıkaramayacağı aparatlar ile yaşamaya mahkum edildiğini, müvekkilinin sol ayak ve sol kolunda daimi olarak güç ve refleks kaybı meydana geldiğini ve iş yapma ehliyetini kaybettiğini belirterek davalıların fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 20.000,00 TL maddi tazminat ve 10.000,00 TL manevi tazminat ödemeye, tüm yargılama giderlerinin ve ücreti vekaletin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı ……… SİGORTA vekili cevap dilekçesinde özetle;Huzurdaki davanın yetkisiz mahkemede açılmış olduğunu, davaya konu 06.10.2012 tarihli kazadan 2 yıl geçtikten sonra açılan huzurdaki davanın öncelikle zamanaşımı yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının talebine konu tedavi giderleri ile tedaviye ek diğer giderlerden, geçici iş göremezlik tazminatından, 6111 Sayılı yasanın 59. maddesi ile değiştirilen KTK 98 düzenlemesi gereği, müvekkil sigorta şirketinin değil Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumlu olduğunu, bu kapsamdaki taleplerin müvekkili şirket açısından reddinin gerektiğini, öncelikle tüm delillerin toplanması ve takiben dosyanın kusur tespiti için trafik ihtisas dairesi’ ne gönderilmesi gerektiğini, davacının maluliyet oranının belirlenebilmesi amacıyla tam teşekküllü bir devlet hastanesine veya adli tıp kurumuna sevkine karar verilmesi gerektiğini, müvekkili şirketçe sigortalı olan aracın kusurlu bulunması halinde; “sakatlıktan kaynaklanan sürekli iş göremezlik tazminatı”na ilişkin talebin değerlendirilmesi amacıyla aktüer sıfatına sahip bir bilirkişinin görevlendirilmesi gerektiğini, davacıların “Manevi tazminat talebi“ dava dayanağı yapılan Trafik Sigorta Poliçesi teminatı dışında olduğunu belirterek ; davacının “Tedavi Gideri” ve “geçici iş görmezlik” tazminatına ilişkin taleplerinin reddini, daimi maluliyet tazminatı bakımından Tüm delillerin toplanması ve “Adli Tıp Kurumu, Trafik İhtisas Dairesi” tarafından kusur tespitinin yapılmasından sonra Müvekkil Şirkete sigortalı aracın kusurlu bulunması durumunda; maluliyet oranının tespiti için davacının “Tam Teşekküllü bir Devlet Hastanesi”ne sevk edilmesini ve müvekkil şirketçe sigortalı aracın kusurlu bulunması durumunda yine “Aktüer” sıfatına sahip bir bilirkişi kanalı ile “sakatlıktan kaynaklanan sürekli iş göremezlik” tazminatının hesaplanmasını, huzurdaki davanın “Tedavi Gideri” ve “geçici iş görmezlik” tazminatı bakımından, HMK md.61 gereği (fer’i müdahil olması için) dava dışı …….’ ya ihbar edilmesini, manevi tazminat taleplerinin reddini, yargılama masrafları ve vekâlet ücretinin karşı tarafa tahmilini talep etmiştir.
Davalı ………. cevap dilekçesinde özetle; Söz konusu ………. plakalı aracın kendi üzerine kayıtlı olduğunu, ……… tarafından kullanılmakta ve adı geçenin kullandığı sırada da bu kazanın meydana geldiğini, olayın meydana gelmesinde davacının hatasının sebep olduğunu, kusurlu tarafın davacı olduğunu, davacının özel hastane tercih etmek suretiyle tedavisine fazla para harcadığını ve davacının sağlığının iyi durumda olduğunu, istenen tazminat miktarının çok yüksek olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı …… vekilinin cevap dilekçesinde; davacı ……..’ın geçirdiği trafik kazası nedeniyle tedavisinin kurumca karşılandığı, bu nedenle davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER
Küçükçekmece …….. Asliye Ceza Mahkemesinin ……. Esas sayılı dosyası, ……… Hastanesi davacının tedavi evrakları, Bahçelievler İlçe Emniyet Müdürlüğünün ESD araştırma yazı cevabı, Cibali Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezi’nin yazı cevabı,….. Başkehimliğinin yazı cevabı, bilirkişi raporu ve ATK raporları ile birlikte tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
İş bu dava, trafik kazasından kaynaklı olarak meydana gelen cismani zarar dolayısıyla uğranılan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Somut olayda, 06/10/2012 tarihinde davacının sevk ve idaresindeki ………. plakalı aracı ile olay mahallinde trafikte seyir halindeyken davalı ……… idaresindeki ………. plakalı araç ile çarpışması neticesinde davacının yaralandığı, mahkememizce alınan kusur raporu uyarınca meydana gelen kazada davacının kusursuz, davalı ………’nın ise % 100 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği, bu tespitin ceza dosyasında alınan kusur raporu ile uyumlu olduğunun anlaşıldığı, ATK’dan alınan rapor uyarınca söz konusu kaza dolayısıyla davacının yaralanmasının maluliyetine neden olacak düzeyde olmadığı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği tespit edilmiş ve mahkememizce de bu tespitler hükme esas alınmıştır.
İş bu dosyada davacı taraf Borçlar Kanununun 54 ve 55. Maddesi uyarınca maddi tazminat talebi olarak; iş göremezlik, tedavi gideri, yol ücreti ve bakıcı ücreti talebinde bulunduğu, davacı tarafın maddi tazminat taleplerinin belirlenmesi adına dosya Aktüer ve SUT uzmanı bilirkişiye tevdi edilmiş ve alınan rapor uyarınca davacı tarafın uğramış olduğu iş göremezlik, yol masrafı ve bakıcı giderine ilişkin maddi zararı hesaplanmış ve buna göre davacının bu kalemler yönünden 7.820,39 TL zarara uğradığı hesaplanmıştır. Davacı taraf dava dilekçesi ile bu zararının sürücü ………, aracın maliki olan ve işleten sıfatı bulunan ………. ile aracın ZMMS şirketi olan ……… Sigorta A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen talep etmiştir. 2918 sayılı KTK’nın 85. Madde uyarınca “Bir motorlu aracın işletilmesi, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen bilet ile işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükmünün yer aldığı, buna göre işleten sıfatı bulunan davalı ………. söz konusu tazminattan davalı sürücü ………’ile müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, aynı şekilde davalı ……… Sigortanın ise 2918 sayılı Kanun 85. maddesi uyarınca kusurlu aracın trafik sigortacısı olması dolayısıyla meydana gelen zararda eksik teselsül hükümlerine göre sigortalı araç sahibi ile birlikte sorumlu oldukları sonucuna varılmıştır. Buna göre; davacı tarafın iş göremezlik, yol masrafı ve bakıcı gideri yönünden maddi tazminat talebinin kabulü ile toplam 7.820,39 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine dair karar vermek gerekmiştir.
Faiz yönünden yapılan değerlendirme uyarınca; kural olarak haksız fillerde faiz başlangıç tarihi kaza tarihidir. Ancak 2918 Sayılı KTK’nin 99/1 maddesi ile Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.2 maddesi gereğince trafik sigortacısının zarar giderim yükümlülüğünün süresi, rizikonun ihbarı ve gerekli belgelerin sigortacıya iletildiği tarihten itibaren 8 işgünü olarak belirlenmiştir. Başvuru yoksa dava tarihinden itibaren davalı sigorta şirketinin temerrüt faizinden sorumluluğuna karar verilmesi gerekeceğinden ve somut olayda herhangi bir başvuru bulunmadığından davalı ……… Sigorta açısından dava tarihinden itibaren, diğer davalılar yönünden ise kaza tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar vermek gerekmiştir.
SUT uzmanı tarafından hesaplanan 16.590,00 TL belgeli tedavi giderlerine ilişkin yapılan değerlendirmede; davanın açıldığı tarihte yürürlükte olan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 98. maddesinde değişiklik yapan 6111 sayılı Kanun’un 59. maddesinde “trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı” düzenlemesine; Kanun’un geçici 1. maddesinde de “Bu Kanun’un yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı, sözkonusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanun’un 59. maddesine göre belirlenen tutarın %20’sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve …… ‘nın yükümlülüklerinin sona ereceği” düzenlemesine yer verilmiştir. Bu düzenlemeler ile, trafik kazasından kaynaklanan ve KTK’nun 98. maddesi kapsamında kalan tedavi giderleri bakımından, trafik sigortacısı ile sorumluluğunu üstlendiği araç işleteni ve sürücüsünün sorumluluğu son bulmuştur. Öncelikle belirtmek gerekir ki, Sosyal Güvenlik Kurumu, 6111 sayılı Kanun ile değiştirilen 2918 sayılı Kanun’un 98. maddesi kapsamında, tüm tedavi giderlerinden değil, ancak söz konusu madde kapsamında kalan tedavi giderlerinden sorumludur. Belgeye dayanmayan tedavi giderleri, 6111 sayılı Kanun kapsamında değildir. Belgeli olmayan tedavi giderlerinden SGK sorumlu olmayıp, sigorta şirketi ile araç işleteni ve sürücüsünün sorumluluğu devam etmektedir.
Somut olayda; davacı vekili davacının kazadaki yaralanması nedeniyle yaptığı tedavi giderlerinin tüm davalılardan tahsilini talep etmiş ve uzman doktor bilirkişiden tedavi giderlerine ilişkin rapor alınmış ve 2918 sayılı Kanun’un 98. maddesi kapsamında kalan 16.590,00 TL tedavi gideri tespit edilmiştir. Bilirkişi tarafından tespit edilen tedavi giderleri 6111 sayılı yasa kapsamında kalması nedeniyle bu tedavi giderlerinden sadece SGK sorumlu olup, SGK yönünden davanın kabulüne, diğer davalılar ………, ………. ve ……… Sigorta A.Ş. yönünden ise sorumluluklarının bulunmaması sebebiyle davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
Davacı tarafın manevi tazminat talebine ilişkin yapılan inceleme de; 6098 sayılı T.B.K’nun 56. maddesinde hakimin bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi zarar adı ile ödenmesine karar verebileceği öngörülmüştür. Hakim olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi zarar adı ile zarar görene verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 26.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Hakim bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı davacının sürekli iş göremezlik oranı, işçinin yaşı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, hükmedilecek tutarın manevi tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda olması gerektiği de söz götürmez.
Bu ilkeler ışığında; somut olayın oluş şekli, davacı ve davalının kusur oranı, kaza dolayısıyla davacının uğradığı maluliyet durumu, tarafların sosyo-ekonomik durumları ve kaza neticesindeki uğradığı davacının uğradığı manevi zarar dikkate alınarak davacı yararına 5.000.00 TL manevi tazminata hükmedilmesi takdir ve sonucuna varılarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafın maddi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ İLE,
7.820,39 TL maddi tazminatın (geçici iş göremezlik, yol masrafı ve bakıcı gideri) davalı ……… ve ………. yönünden kaza tarihinden itibaren (06.10.2012), davalı ……… Sigorta A.Ş. yönünden dava tarihi olan 05.09.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken mütesselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
16.590,00 TL tedavi giderinin davaya dahil tarihi olan 04.06.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte SGK dan alınarak davacı tarafa verilmesine,
Tedavi giderine ilişkin bu miktar yönünden diğer davalılara yönelik taleplerin reddine
2-Davacı tarafın manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ İLE,
5.000 TLmanevi tazminatın kaza tarihinden itibaren (06.10.2012) işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ……… ve ……….’dan tahsili ile davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 875,73-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 102,50-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 772,00-TL karar harcının
Maddi tazminat yönünden; 430,00 TL’sinin davalı ………, ………. ve ……… Sigorta A.Ş.’den tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Manevi tazminat yönünden; 341,00-TL’nin davalı ………, ……….’dan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 25,20-TL başvurma harcı ve 102,50.-TL peşin harcın davalılardan ………, ………. ve ……… Sigorta A.Ş.’den tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından dosyada yapılan 1.500,00.-TL bilirkişi ücreti ve 601,00-TL posta gideri olmak üzere toplam 2.101,00-TL yargılama giderinin red kabul oranına göre 1.260,00 TL’sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden geçici iş göremezlik, yol masrafı ve bakıcı gideri olarak hükmedilen maddi tazminat yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalılar ………, ………. ve ……… Sigorta A.Ş’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden tedavi gideri olarak hükmedilen maddi tazminat yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalı ……. ‘dan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
Davalı ……… Sigorta taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen tedavi giderine ilişkin maddi tazminat yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı ……… Sigorta A.Ş.’ye verilmesine,
7-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden manevi tazminat yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalılar ……… ve ……….’dan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
8-Davacı ve davalı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yookluğunda verilen gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.30/04/2019

Katip …… Hakim……..
¸E-imzalı ¸E-imzalı