Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/247 E. 2019/514 K. 16.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/247 Esas
KARAR NO : 2019/514

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 17/12/2013
KARAR TARİHİ : 16/05/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Mahkememize sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; 01/04/2013 tarihinde … yakınlarında meydana gelen trafik kazası sonucu, davalılardan … adına kayıtlı olan …… plakalı ticari araç sürücüsünün kusur sonucunda müvekkili daimi malul olacak şekilde ağır yaralandığını, kazada kusurlu olan araca ait 20/02/2013-2014 tarihleri arasında geçerli …… numaları trafik sigorta poliçesinin bulunduğunu, kazadan sonra müvekkilinin beden gücü kaybı, hayat boyu bakıcı gideri vs. maddi zararları oluştuğunu, müvekkilinin bu kazadan sonra 60 gün komada olmak üzere toplam 95 gün hastanede kaldığını, 5-6 ay yatağa mahkum olduğunu, uzun tedavi sürecinin ardından kalıcı sakatlığın yarattığı ruhsal ve yaşamsal olumsuzluklar, davacının ailesine karşı sorumluluğunu yerine getiremediğinden fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla maddi tazminat miktarını ileride artırmak suretiyle 1.000 TL yol masrafı, 3.000 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 2.000 TL tedavi süreci ile ömür boyu bakıcı gideri olmak üzere şimdilik 6.000 TL maddi tazminatın tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen olay tarihinden işleyecek % 18 ticari avans faizi ile birlikte tahsiline, 200.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren % 18 ticari avans faizi ile birlikte …’ten tahsiline, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili tarafından Mahkememize sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; 6111 sayılı yasanın 59.maddesi ve geçici 1. maddesi gereği, trafik kazası nedeniyle meydana gelen yaralanmalara uygulanacak tedavilerin ilgili yasa yürürlüğe girmeden önce gerçekleşen kazalar sonucu yapılan tedavi giderleri dâhil olmak üzere, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı yönünde olduğunu, trafik kazalarından doğan tedavi masrafları tazminatı ile ilgili müvekkili şirketin yükümlülüğü sona erdiğinden huzurdaki davanın tedavi giderleri bakımından reddine karar verilmesi gerektiğini, “Bakıcı, refakatçi, yol vb. tedavi gideri ile geçici iş görmezlik tazminatı” bakımından; zorunlu mali mesuliyet poliçelerinde; poliçelerde belirtilen tedavi teminatı ile vefat ve maluliyetin ayrı ayrı teminatlar olarak belirlendiğini, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararı doğrultusunda geçici iş görmezlik tazminat bedelinin tedavi gideri kapsamında değerlendirilerek Tedavi Gideri Teminatı içerisinde değerlendirilmesi gerektiğini, BK 46/1 maddesi beden tamlığının bozulması anlamında cismani zararı tarif etmekte olup, bu çerçevede cismani zararın iyileştırme giderleri, çalışma gücünün azalması ya da tüm olarak yitirilmesi sonucu doğan zararları, ekonomik olarak geleceğin tehlikeye girmesini ayrı ayrı değerlendirmeye yönelik olduğunu, iyileştirme giderleri davacıda kaza nedeniyle meydana gelen yaralanmanın veya bedensel/ruhsal bütünlüğünde, bozulanının geri kazanımı veya onarımı yani tedavisi amacıyla yapılan her türlü harcama ile masrafı karşıladığını, bu çerçevede tedaviye yönelik muayene, tetkik, röntgen, laboratuar incelemesi konsültasyon cerrahi veya tıbbi müdahale, yoğun bakım, ameliyat, pansuman, ilaç, kan, tıbbı ve cerrahi malzeme, protez, yatak, hemşirelik hizmetleri, rehabilitasyon ile fizik tedavi ve yahut kaplıca tedavisi, tedavi için gerekli araç veya malzemelerin tümü için yapılan bütün harcamaları içerdiğini, keza tedavi süresince hastalığın niteliğine bağlı olarak hastaya fonksiyonel kapsamda yapılan refakatçi gider ve harcamalarının da tedavi gideri içerisinde yer aldığını, ayrıca tedavi süresince gerek yataklı tedavi ünitesinde gerekse ayakta tedavi sırasında bizzat hasta ile hasta yakınlarının bu amaçla yaptıkları yol ve ulaşım harcamaları ile paramedikal olarak isimlendirilen ve hastalığın tedavisi için gerekli olup tedavi esnasında zorunlu olarak kullanılan ekonomik ömrünü tamamlamadan heba olan veya bir daha kullanılamayan özel giysi, çamaşır, ayakkabı, vs gibi eşya ve malzemelerde tedavi yani iyileştirme giderlerinden olduğunu, bakım gideri tıbbi tedavisi bitmiş, malul dahi olsa tıbbi olarak destek veya yardıma ihtiyacı kalmamış kişinin eksik kalan fonksiyonunun bir başkası tarafından karşılanma bedeli olmadığını, bakım tedavinin süresi içerisinde onun bir parçası olduğunu, tıbbi tedavi sona erdiğinde bakım giderininde de biteceğini, oluşmuşsa maluliyet oranında mahrumiyetin başladığını, bu anlayış ve yaklaşımla tedavi ve bakım giderlerinin birlikte anıldığını, bakım giderinin maluliyeti karşılayan veya kompanse eden bir harcama olmadığını, her durumda davacının faiz başlangıcına ilişkin taleplerinin kabul edilemez nitelikte olduğunu, trafik kazaları esas niteliği itibariyle haksız eylemden sayılan hallerden olduğu halde, Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortasını yapan sigortacı bakımından temerrüdün bu tarihte oluştuğunun kabulünün mümkün olmadığını, davacının, müvekkili şirkete müracaat etmediğini ve dolayısıyla da müvekkili şirketi temerrüde düşürmediğini, müvekkili şirketin faiz sorumluluğunun ancak dava tarihinden itibaren söz konusu olduğunu, tüm bu nedenlerle 6111 sayılı Yasa kapsamında müvekkili şirketin sorumluluğu kalmadığından davacının (bakıcı, refakatçi, yol vb.) ‘Tedavi Gideri’ ve “geçici iş görmezlik” tazminatına ilişkin taleplerinin reddini, daimi maluliyet tazminatı bakımından tüm delillerin toplanması ve “Adli Tıp Kurumu, Trafik İhtisas Dairesi” tarafından kusur tespitinin yapılmasından sonra müvekkil şirkete sigortalı aracın kusurlu bulunması durumunda; maluliyet oranının tespiti için davacının “tam teşekküllü bir Devlet Hastanesine sevk edilmesini ve müvekkili şirketçe sigortalı aracın kusurlu bulunması durumunda yine “Aktüer” sıfatına sahip bir bilirkişi kanalı ile “sakatlıktan kaynaklanan “sürekli iş göremezlik” tazminatının hesaplanmasını, yapılacak yargılamada, sınırlı sorumluluk ilkesi, gerçek zararın giderilmesi ilkesi, kusur oranında sorumluluk ilkesi, gözetilerek kusur ve tazminat miktarının hesaplanmasını, huzurdaki davanın (bakıcı, refakatçi, yol vb.) Tedavi Gideri” ve “geçici iş görmezlik” tazminatı bakımından, HMK. md.61 gereği (fer’i müdahil olması için) dava dışı SGK’ ya ihbar edilmesini, yargılama masrafları ve vekâlet ücretinin karşı tarafa tahmili ile manevi tazminatla ilgili doğacak yargılama giderleri ve vekâlet ücretinden de, müvekkili sigorta şirketinin dışında tutulmasını talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde ÖZETLE; müvekkili adına kayıtlı …… plaka sayılı ticari aracın 01.04.2013 günü dava dışı …..’ in sevk ve idaresinde iken, Güngören mevkiinde yaya olarak dolaşmakta olan davacıya çarptığını ve yaralanmasına sebebiyet verdiğini, kaza tarihinde aracı kullanan …..’in olayı bu güne kadar müvekkiline hiç bildirmediğini, müvekkilinin ancak huzurdaki dava sırasında kazadan haberdar olduğunu, dolayısıyla da tedavi sırasında davacıya maddi ve manevi destek sağlayamadığını, kazanın Bakırköy Cumhuriyet Savcılığının ….. soruşturma nolu dosyasında kayıtlı olduğunu, davacının bugüne kadar çağrılara uymayarak ifadeye gitmediğini bu yüzden soruşturmanın neticelenmediğini, kaza yerinin 50 metre ilerisinde yaya geçidi bulunduğunu, davacının, cep telefonuyla ilgilendiği sırada kontrolsüz bir şekilde aniden yola fırladığını ve kusurlu bir şekilde kazaya sebebiyet verdiğini, kazadan sonra dava dışı …..’ in davacıyı derhal hastaneye götürdüğünü ve tedavisi sırasında da sürekli olarak ona destek olduğunu öğrendiklerini, bu olaylar karşısında, aracı kullanan …..’ in kazanın meydana gelmesinde bir kusurunun bulunmadığının anlaşıldığını, bunun yanında talep edilen manevi tazminatın hem fahiş, hem de zenginleşmeye yönelik olduğunu, kusur durumu, beden gücü kaybı, maluliyet oranı ve sürekli iş göremezlik tazminatının ise yargılama ile belirlenecek hususlar olduğunu, davacının müvekkilinden alınmasını istediği tazminat için ticari temerrüt faizi uygulanmasını talep ettiğini, oysa müvekkili ile davacı arasında ticari bir ilişki ve bu ilişkiden doğan uyuşmazlığın söz konusu olmadığını, dolayısıyla müvekkiline yasal faizin uygulanması gerektiğini, huzurdaki davanın, … tarafından, ortada bir boşanma olmamasına karşın müşterek çocuğa velayeten açıldığını, oysa velayetin ana ve baba tarafından ortaklaşa kullanılan bir hak olduğunu, bu hakkın eksik kullanıldığı için huzurdaki davanın usulden reddedilmesi gerektiğini, tüm bu nedenlerle huzurda görülmekte olan iş bu davanın esastan ve usulden reddine, harç masraf ve ücreti vekâletin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
Davacının aile nufüs kayıt örneği, kaza ifade tutanakları, Esenler, Bakırköy İlçe Emniyet Müdürlüğü’nün sosyal durum araştırma yazı cevabı, Bağcılar Eğitim Araştırma Hastanesi tedavi evrakları, Bakırköy …. Asliye Ceza Mahkemesinden alınan bilirkişi raporu, … Tıp Fakültesi tedavi evrakları, … İl Sosyal Hizmetler Genel Müdürlüğü yazı cevabı, Adli Tıp Raporları, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
İş bu dava, trafik kazasından kaynaklı olarak meydana gelen cismani zarar dolayısıyla uğranılan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Somut olayda davalı …’e ait …… plakalı aracın ….. yönetiminde iken yaya olan …..’a çarpması sonucu trafik kazasının meydana geldiği, alınan kusur raporları uyarınca kazanın meydana gelmesinde davalı araç sürücünün %25 oranında davacı …..’ın ise %75 oranında kusurlu olduğu, bilirkişi tarafından yapılan bu tespitin ceza dosyasından alınan rapor ile uyumlu olduğu tespit edilmiştir. Maluliyet durumunun tespiti açısından ATK’dan alınan raporlar uyarınca davacı …..’ın E cetveline göre % 73 oranında meslekte kazanma gücünü yitirdiği ve iyileşme sürecinin kaza tarihinden itibaren 18 aya kadar uzayabileceği tespit edilmiştir.
Somut olayda davacı taraf Borçlar Kanununun 54 ve 55. Maddesi uyarınca iş göremezlik tazminatı, yol gideri ve bakıcı gideri olarak maddi zarar talep etmiştir. Bakıcı giderine ilişkin olarak ATK’dan alınan rapor uyarınca 18 ay boyunca bakıcı gideri ödenmesi gerektiği tespit edilmiş ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü cevabi yazısı uyarınca davacı tarafa 4 yıl bakıcı ücreti ödendiği anlaşılmıştır. Bu sebeple davacı tarafın hak kazandığı bakıcı gideri ücretinin üzerinde bir ödeme yapıldığı için bu talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı tarafın maddi tazminat talebine ilişkin yapılan inceleme de; yargılama kapsamında dosya aktüer bilirkişilere tevdi edilmiş ve alınan 01.04.2019 tarihli rapordaki hesaplama yöntemi olayın oluş şekline uygun olduğundan hükme esas alınmıştır. Buna göre; davacı tarafın uğramış olduğu sürekli iş göremezlik maddi tazminat miktarı kusur durumuda göz önünde bulundurularak hesaplanmış, buan göre davacının kaza tarihi itibariyle uğramış olduğu maddi zarar miktarının 316.309,90 TL olduğu hesaplanmış, ancak davacı taraf bu konudaki talebini 230.988,90 TL üzerinden ıslah etmiş olması sebebiyle taleple bağlı kalınarak hüküm oluşturulmuştur. Davacı tarafın ATK tarafından belirlenen tedavi süresi göz önünde bulundurularak talep etmiş olduğu 1.000 TL yol giderinin günün ekonomik koşulları, taksi ücretleri dikkate alınarak makulün altında kaldığından kusur indirimi yapılmamış ve 1.000,00 TL’lik talebi kabul edilmiştir.
Davacı taraf dava dilekçesi ile bu zararının aracın maliki olan ve işleten sıfatı bulunan …… ile aracın ZMMS şirketi olan ….. Sigorta A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen talep etmiştir. 2918 sayılı KTK’nın 85. Madde uyarınca “Bir motorlu aracın işletilmesi, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen bilet ile işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükmünün yer aldığı, buna göre işleten sıfatı bulunan davalı ……’in söz konusu tazminattan sorumlu olduğu, aynı şekilde davalı … Sigortanın da 2918 sayılı Kanun 85. maddesi uyarınca kusurlu aracın trafik sigortacısı olması dolayısıyla meydana gelen zararda eksik teselsül hükümlerine göre sigortalı araç sahibi ile birlikte sorumlu oldukları sonucuna varılmıştır. Buna göre; davacı tarafın maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 230.988,90 TL iş göremezlik tazminatı ve 1.000 TL yol masrafı olmak üzere toplam 231.988,90 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken mütesselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, ıslah talebi doğrultusunda bakıcı giderine ilişkin talebin reddine dair karar vermek gerekmiştir.
Faiz yönünden yapılan değerlendirme uyarınca; kural olarak haksız fillerde faiz başlangıç tarihi kaza tarihidir. Ancak 2918 Sayılı KTK’nin 99/1 maddesi ile Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.2 maddesi gereğince trafik sigortacısının zarar giderim yükümlülüğünün süresi, rizikonun ihbarı ve gerekli belgelerin sigortacıya iletildiği tarihten itibaren 8 işgünü olarak belirlenmiştir. Başvuru yoksa dava tarihinden itibaren davalı … şirketinin temerrüt faizinden sorumluluğuna karar verilmesi gerekeceğinden ve somut olayda herhangi bir başvuru bulunmadığından davalı … açısından dava tarihinden itibaren, diğer davalı yönünden ise kaza tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
Davacı tarafın manevi tazminat talebine ilişkin yapılan inceleme de; 6098 sayılı T.B.K’nun 56. maddesinde hakimin bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi zarar adı ile ödenmesine karar verebileceği öngörülmüştür. Hakim olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi zarar adı ile zarar görene verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 26.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Hakim bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı davacının sürekli iş göremezlik oranı, işçinin yaşı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, hükmedilecek tutarın manevi tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda olması gerektiği de söz götürmez.
Bu ilkeler ışığında; somut olayın oluş şekli, davacı ve davalının kusur oranı, kaza dolayısıyla davacının uğradığı maluliyet durumu, tarafların sosyo-ekonomik durumları, günümüz koşullarında enflasyon nedeniyle paranın alım gücünün düşük olması ve kaza neticesinde davacının uğradığı manevi zarar dikkate alınarak davacı yararına 50.000.00 TL manevi tazminata hükmedilmesi takdir ve sonucuna varılarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafın maddi tazminat talebinin KISMEN KABULÜNE,
230.988,90 TL iş göremezlik tazminatı ve 1.000 TL yol masrafı olmak üzere toplam 231.988,90 TL maddi tazminatın davalılar … yönünden kaza tarihinden itibaren (01/04/2013) , davalı ……. Yönünden (poliçe limitleri dahilinde sorumlu olmak kaydıyla) temerrut tarihi olan 17/12/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte anılan davalılardan müştereken mütesselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
Islah talebi doğrultusunda bakıcı giderine ilişkin talebin reddine,
2-Davacı tarafın manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ İLE,
50.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden (01/04/2013) itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’den tahsili ile davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine,
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 19.262,66-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 700,20-TL peşin harç ve 925,57 TL ıslah harcından mahsubu ile eksik kalan 17.636,89-TL karar harcının
Maddi tazminat yönünden; 14.579,38 TL’sinin davalı … ve ….. Sigorta A.Ş.’den tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Manevi tazminat yönünden; 3.057,50-TL’nin davalı …’ten tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 24,30-TL başvurma harcı, 700,20-TL peşin harç ve 925,57 ıslah harcı olmak üzere toplam 1.649,77 davalılardan … ve ….. Sigorta A.Ş.’den tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından dosyada yapılan 1.600,00.-TL bilirkişi ücreti ve 534,00-TL posta gideri, 1.182,00-TL ATK raporu, 195,40 TL keşif harcı olmak üzere 3.511,40 TL yargılama giderinin red kabul oranına göre 3.160,00 TL’sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden geçici iş göremezlik, yol masrafı olarak hükmedilen maddi tazminat yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 19.869,28-TL vekalet ücretinin davalı … ve ….. Sigorta A.Ş’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davalılar ….. Sigorta ve … kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen bakıcı giderine ilişkin maddi tazminat yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 22.921,69-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı …… Ve …’e verilmesine,
8-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden manevi tazminat yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.850,00-TL vekalet ücretinin davalı …’den tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
9-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden red olunan manevi tazminat yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.850,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’e verilmesine,
10-Davacı ve davalı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine
Dair davacı vekilinin ve davalı … vekilinin yüzüne karşı diğer davalıların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.16/05/2019

Başkan …
¸E-imzalı

Üye …
¸E-imzalı

Üye …
¸E-imzalı

Katip …
¸E-imzalı