Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1116 E. 2018/69 K. 05.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/1116 Esas
KARAR NO : 2018/69

DAVA : Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen Tazminat
DAVA TARİHİ : 03/11/2014
KARAR TARİHİ : 05/02/2018
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 02/03/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; davalıya ait aracın yurt dışında olabilecek kazalara ilişkin sigorta edildiğini, söz konusu aracın sürücü … yönetiminde Romanya’da kazaya karıştığını, Romanya resmi makamlarınca sürücünün alkollü olduğunun tespit edildiğini, söz konusu kaza sonucu müvekkilerince 22.667,90 euro ödeme yapıldığını belirterek söz konusu ödemenin faiziyle davalıdan tahsilini davalıya ait aracın üzerine tedbir konulmasını yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmilini talep etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; kazada kusurları olmadığını belirterek davanın reddini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
Dava,cevap, poliçe ve hasar dosyası, ödeme belgeleri, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, zorunlu mali sorumluluk (ZMSS-trafik) sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Davacı sigorta şirketi vekili, davalıya ait aracın yurt dışında olabilecek kazalara ilişkin sigorta edildiğini, söz konusu aracın sürücüsü … yönetiminde Romanya’da kazaya karıştığını, Romanya resmi makamlarınca sürücünün alkollü olduğunun tespit edildiğini, maddi hasarlı trafik kazası sonucu üçüncü kişiye ait araçta meydana gelen zarar nedeniyle anılan aracın sigorta şirketine hasar bedelinin ödendiğini, trafik kazasının oluşumunda sigortaladıkları araç sürücüsünün asli kusurlu ve alkolün etkisi altında olduğunu, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını gerektiren bu hal nedeniyle ödemede bulunan sigortacının tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene rücu imkanı bulunduğunu belirterek, üçüncü kişinin sigorta şirketine ödenen bedelin faizi ile birlikte davalı sigorta ettirenden ZMSS Genel Şartlarının B.4.d bendi uyarınca rücuan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili; söz konusu kazanın alkolün etkisi ile meydana gelmediğini, meydana gelen kazada kusurlarının bulunmadığından bahisle davanın reddini istemiştir.
Uyuşmazlık, sigortacının rücu hakkının doğumu için, sigortalı araç sürücüsünün kusurunun münhasıran alkolün etkisiyle meydana gelmesinin gerekip gerekmediği, noktasında toplanmaktadır.
Bilindiği üzere 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu (KTK) ’nun 48. maddesinde; alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu ifade edilmiştir. Karayolları Trafik Yönetmeliğinin “Uyuşturucu ve Keyif Verici Maddeler ile İçkilerin Etkisinde Araç Sürme Yasağı” başlıklı 97. maddesinde, alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli sürme yeteneğini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu açıklandıktan sonra, konu ile ilgili olan “b-2” bendinde “Alkollü içki almış olarak kandaki alkol miktarına göre araç sürme yasağı” kenar başlığı altında; Alkollü içki almış olarak araç kullandığı tespit edilen diğer araç sürücülerinden kandaki alkol miktarı 0.50 promilin üstünde olanların araç kullanamayacakları açıklanmıştır. Konuya ilişkin Sigorta Genel Şartlarının B.4.d maddesinde ise tazminatı gerektiren olayın, işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin veya motorlu aracın hatır için karşılıksız olarak kendilerine verilen kişilerin alkollü içki almış olmaları nedeniyle aracı güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş bulunmalarından ileri geliyorsa ödemede bulunan sigortacının sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre tazminatın kaldırılması veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene rücu edebileceği açıklanmıştır.
Gerek KTK’nun 48. maddesinde gerekse taraflar arasındaki akdi ilişkinin koşullarını belirleyen Genel Şartlarda, alkollü araç kullanma halinde alınan alkolün güvenli araç sürme yeteneğini engellemesi halinde, sigortacıya kendi âkidine rücu hakkı tanınmıştır.
Yukarıdaki açıklanan düzenlemelerden anlaşıldığı üzere; taraflar arasındaki Poliçenin Genel Şartlarına göre sigortacının rücu hakkının doğumu için kazanın salt (münhasıran) alkolün etkisiyle meydana gelmiş olması gerekmektedir; tek başına sürücünün alkollü olması sigortacıya rücu hakkı vermez. Aracı sürenin, alkolün tesiri altında olup, güvenli sürme yeteneğini kaybetmiş olması halinde, meydana gelen kazanın sürücünün alkollü oluşunun bir sonucu olması gerekir. Başka bir anlatımla sürücü alkollü olsa da olmasa da kaza meydana gelecektiyse bu durum sigortacının sigortalıya rücu edebilmesi için yeterli bir neden değildir.
Bu kapsamda alkollü araç kullanma sebebiyle oluşan bir rizikoda sigorta tazminatı ödeyen sigortacı kendi sigortalısına rücu ederken TTK 1281. madde uyarınca böyle bir durumun varlığını ispat ile yükümlüdür.
Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarında; sürücünün aldığı alkol oranının her zaman doğrudan doğruya sonuca etkisi bulunmadığından, mahkemece nöroloji uzmanı, hukukçu ve trafik konusunda uzman bilirkişilerden oluşan bilirkişi kurulu aracılığıyla, olayın salt alkolün etkisiyle gerçekleşip gerçekleşmediğinin, alkol dışında başka unsurların da olayın meydana gelmesinde rol oynayıp oynamadığının saptanması, sonuçta olayın tek başına alkolün etkisi ile meydana geldiğinin saptanması durumunda, oluşan hasarın poliçe teminatı dışında kalacağının kabulü gerekeceği ilkesi benimsenmektedir.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay ele alındığında: Dosya kapsamına göre, 14.9.2009 günü saat 01.00 sularrnda, …ili girişinde… Karayolu üzerinde sürücü …yönetiminde … İstikametinden …yönüne seyretmekte olan … plaka sayılı otobüs, giriş yaptığı … Caddesr’nden geri manevra ile çıkmak isteyen sürücü …yönetimindeki (… çekici + … dorse) plaka sayılı TIR aracına arkasından çarptığı anlaşılmaktadır.
Alınan uzman bilirkişi raporları uyarınca, TIR aracının sürücüsü … arkasından gelmekte olan trafiği kontrol etmeden geri manevra yapması nedeniyle kazanın oluşmasında kusurlu olduğu, sigortalı otobüs sürücüsünün de bir il girişi niteliği taşıyan bölgeye yaklaştığında hızını güvenli bir düzeye düşürmediği ve yüksek hızla seyretmesi nedeniyle kusurlu olduğu tespit edilmiş ve dosya içerisinde bulunan her iki bilirkişi raporundu da oranlar farklı olsa da iki araç sürücüsüne de kusur izafe edilmiştir. Her ne kadar 17.07.2017 tarihli raporda kazanın sırf alkolün etkisi altında meydana geldiği nörolog bilirkişi tarafından değerlendirilmiş ise de, somutlaştırılmayan bu tespitler esas alınmamış, ilk rapordaki bu yöndeki tespitler isabetli bulunmuştur.
Zira, her ne kadar kaza sırasında davacının 1.35 oranında alkollü olduğu bilirkişi raporu ile saptanmış ise de yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda sürücünün alkollü olması ve alkolün etkisi altında bu kazayı yapması yalnız başına hasarın teminat dışı kalmasını gerektirmez. Nitekim, yukarıda değinildiği gibi kaza, tek başına sigortalı araç sürücüsünün alkollü olmasının etkisiyle meydana gelmemiştir. Olayda bu etmen yanında diğer araç sürücüsünün kusurlu eylemi de rol oynamıştır.
Bu açıklamalar ışığında, söz konusu kazanın sırf alkolün etkisi ile gerçekleşmemesi sebebiyle rücu şartları oluşmadığından davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE
2-Alınması gereken 35,90 TL harçtan peşin alınan 905,15 TL’nin mahsubu bakiye harcın karar kesinleşince yatırana iadesine
3-Yaptığı giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı lehine takdir edilen 6.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleşince yatırana iadesine,
Dair tarafların vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 05/02/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır