Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2011/455 E. 2020/796 K. 17.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2011/455 Esas
KARAR NO : 2020/796

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 14/04/2008
KARAR TARİHİ : 17/12/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/12/2020
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … Çelik San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından 20/03/2008 tarihli protesto ettirilen senede ilişkin protesto evrakının müvekkiline ulaştığını, ancak protesto evrakı ekinde senet fotokopisinin yer almadığını, protesto evrakı içinde bilgileri yer alan ancak fotokopisini göremediklerini 18/03/2005 tanzim tarih ve 18/03/2018 vade tarihli senet ile müvekkilinin ne hukuken ne fiilen hiçbir ilgisinin bulunmadığını, ticari hayatın olağan akışı gereği müvekkilinin söz konusu senetten kaynaklanan hiçbir borcu bulunmadığını, haksız ve hukuka aykırı olarak yapılan işlem sebebi ile borçlu olmadıklarının tespiti ile öncelikle senet hakkında icrai işlem yapılmaksızın tedbiren engellenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Davalı … Çelik Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti. İle müvekkili banka arasında senet düzenlemesini gerektirecek hiçbir ticari işlem bulunmadığını, söz konusu senedin tanzim tarihinin 18/03/2005 olduğu, senedin zaman aşımına uğradığı, dava konusu edilen senet üzerinde davacı banka adına atılan imzaların kime ait olduğunun bilinmediğini, davacıların haklarında açılan haksız bir icra takibinden zarar görmemeleri açısından İİK. 72/II. Maddesi uyarınca icra takibi yapılmasının engellenmesi için ihtiyati tedbire, davacıların söz konusu davalı şirkete Adana … Noterliği 20/03/2008 tarihinde protesto edilen 18/03/2005 tanzim tarihli senetten dolayı borçlu olmadığının tespitine, yargılama harç ve giderlerinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … ve … Çelik San. Ve Tic. Ltd. Şti. Vekili cevap dilekçesinde ÖZETLE; Müvekkili … (… Ailesi özellikle babası ….) Adana merkezli … Metal Demir Çelik an. Ve Tic. A.Ş. Adı altında demir çelik/haddecilik konusuyla iştigal olduğunu, 2004 yılının sonuna doğru girdiği mali krizi aşmak için muhtelif bankalardan kredi kullandığını, bu bankalardan birinin … olduğunu, 16/03/2005 tarihinde … Metal San-…. ile ….bank arasında … Metal Demir Çelik A.Ş.’nin 3.000.000YTL kredi riskine karşılık … ….bank’a 3.000.000YTLtemlik bedeli yatırarak ….bank’ın … Metal Demirçelik A.Ş. Aleyhine açtığı icra takip dosyalarının devrine dair protokol imzalandığını, 18/03/2005 tarihinde ….bank tarafından …. Haddecilik Metal San. Ve Tic. A.Ş.’ne 3.000.000 YTL kredi kullandırıldığını, Adana Haddecilik kasasındaki mezkur krediden gelen 3.000.000 YTL ile …’ın firmasından fabrikanın demirbaşlarını satın almış ve buradan kalan bakiye borcunu hala …’a ödemediğini, müvekkiller hakkındaki haksız ve mesnetsiz davanın reddini, %40 yasal tazminatın ve doğacak masraf ile ücreti vekaletin davacı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin …. Esas, …. Karar sayılı birleştirme kararı ile Mahkememiz dosyası ile birleşen davada davacı vekili dilekçesinde özetle; … Çelik San ve Tic. Ltd.Şti. Tarafından 20/03/2008 tarihinde protesto ettirilen senede ilişkin protesto evrakı müvekkkilimize ulaştığını, ancak protesto evrakı ekinde senet fotokopisinin gönderilmediğini, bu nedenle protesto evrakı içindeki bilgileri yer alan 18/03/2005 tanzim tarih ve 18/03/2008 vade tarihli senedi son ciranta olarak protesto ettiren … Çelik Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. Aleyhine Bakırköy …. ATM’nin …. Esas sayılı dosyası ile menfi tespit davası açıldığını, ancak daha sonra söz konusu senet … tarafından İstanbul …. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyasından icra takibine konu edildiğini, bu nedenle davalı … hakkında da bu iş bu menfi tespit davasının açıldığını, Adana …. Noterliği 20/03/2008 tarihinde protesto edilen 18/03/2005 tanzim tarihli senetten dolayı borçlu olmadığının tespitini, Bakırköy … ATM’nin …. Esas Sayılı dosyası ile birleştirilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER:
Adana Ticaret Sicil Müdürlüğü yazı cevabı, imza sirküleri, Adana Cumhuriyet Başsavcılığı …. Soruşturma …. Soruşturma sayılı dosya sureti, Adana …. İcra Hukuk Mahkemesinin …. Esas, …. Karar sayılı yazı cevabı, Adana … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Talimat dosyası, 23/11/2011 tarihli bilirkişi raporu, Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası, Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası, Bakırköy …. ATM’nin… Esas sayılı dosyası, Bakırköy …. İcra Hukuk Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyası, Bakırköy … Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas, … Karar sayılı dosyası ile kesinleşme şerhi ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Asıl ve birleşen dava, 08/03/2005 tanzim tarihli, 18/03/2008 ödeme tarihli ve 3.000.000,00 YTL bedelli senetten dolayı borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkindir. (İ.İ.K 72)
Somut olayda, keşidecisi …. Haddecilik Metal San. Ve Tic. A.Ş( asıl ve birleşen dosya davacısı), lehtarı ….bank (asıl ve birleşen dosya davacısı) olan, 18/03/2005 tanzim tarihli, 18/03/2008 ödeme tarihli ve 3.000.000,00 YTL bedelli bonodan dolayı asıl ve birleşen dosyanın davacılarının adlarına atılan imzaların sahte olduğunu, ciranta olan davalı … Çelik Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti ile aralarında söz konusu bononun düzenlenmesini gerektirir ticari ilişkinin bulunmadığından bahisle borçlu olmadıklarının tespitini talep etmişlerdir.
Söz konusu bono asıl dava açıldıktan sonra birleşen dosya davalısı … tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyasından icra takibine konu edildiği için bu kişiye yönelik olarak Bakırköy …Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası üzerinden aynı davacılar tarafından dava açılmış ve mahkememiz dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir. Takip alacaklısı olan …, dava konusu bonoda ciranta konumundadır ve aynı zamanda asıl dosyanın davalısı olan şirketin de hem ortağı hem de yetkilisi konumundadır.
Birleşen dosyanın davalısı … tarafından dava konusu bono İstanbul … İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyasından icra takibine konu edilmesi üzerine, davacı … tarafından yetki itirazında bulunulduğu ve İstanbul …. İcra Mahkemesinin … Esas ve …. Karar sayılı ilamı ile Bakırköy İcra Dairelerinin yetkili kılındığı ve dosyanın Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … sırasına kaydının yapıldığı anlaşılmıştır. Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyasından davacı … Haddecilik Metal San. Ve Tic. A.Ş imza itirazında bulunulmuş ve Bakırköy … İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas ve … Karar sayılı dosyası üzerinden yargılama yapılmış ve dava konusu bonodaki imzanın davacı şirket yetkilisi …. eli ürünü olmadığından takibin durdurulmasına karar verilmiştir.
Davaya konu bonodaki keşideci imzasının sahteliği ve lehdar olan Denizbank’ın senet arkasında bulunan imzasının ise başka yere atılan imzadan yarlanılarak oluşturulduğu iddiasına ilişkin olarak davacılar tarafından suç duyurusunda bulunulduğu, Bakırköy … Ağır Ceza Mahkemesinin …. Esas ve …. Karar sayılı dosyası üzerinden yapılan ceza yargılaması neticesinde;” ..Dava konusu icraya konulan bono niteliğindeki senetin arka kısmında bulunan ve …bank AŞ kaşe izi ve altındaki imzaların 16.03.2005 tarihli hisse intifa hakkı sözleşmesindeki …bank yetkililerinin imzalarının alınarak üretildiği, yine birleşen dosyada da Ticaret Mahkemesinde yürüyen dava sırasında sunulan 3 adet belgenin aynı şekilde üretilen belgeler olduğu, nitekim belgeler incelendiğinde imzaların hepsinin aynı şekilde ve aynı konumda belgelerde olduğunun da çıplak gözle görüldüğü, bu şekilde üretilen dava konusu senetin Bakırköy’de tahsil için icraya konulduğu, ancak itiraz nedeniyle icra işlemlerinin sonuçlanmadığı, bu şekildeki eylemin TCK nın 158/1-d, 35 maddesi kapsamında olduğu, yine bononun sahte olarak üretilmesi nedeniyle TCK nın 204/1. Maddesinde yazılı suçu oluşturduğu, sanığın her iki suçtan ayrı ayrı cezalandırılması…” şeklinde …nın cezalandırılmasına karar verildiği ve Yargıtay …. Ceza Dairesinin … Esas ve … Karar sayılı ilamı ile mahkemenin imzaların sahteliğine ilişkin tespitinin onanmasına karar verilmiştir.
Dosyaya uzman görüşü olarak sunulan 02.09.2008 tarihli grafolog bilirkişi raporu uyarınca; söz konusu bonoda … Haddecilik Metal San. Ve Tic. A.Ş kaşesi üzerine atılan imzanın şirket yetkilisi olan …. eli mahsulü olmadığı, Denizbank kaşesi altında temsilen atılan imzaların yetkili olan …. ve …. eli ürünü olduğu, ancak bu imzaların 16.03.2005 tarihli hisse intifa hakkı sözleşmesindeki ….bank yetkililerinin imzalarının alınarak üretildiği tespit edilmiştir.
Mahkememizce yargılama kapsamında alınan 23.11.2011 tarihli … tarafından hazırlanan bilirkişi raporu uyarınca; söz konusu bonoda … Haddecilik Metal San. Ve Tic. A.Ş kaşesi üzerine atılan imzanın şirket yetkilisi olan … eli mahsulü olmadığı tespit edilmiş, ….bank kaşesi altındaki imzaya ilişkin tespit yapılmamıştır.
Mahkememizce yargılama kapsamında alınan 25.03.2013 tarihli ATK raporunda ….bank kaşesi altındaki imzaya ilişkin inceleme yapılmış ancak…bank AŞ’nin kaşesinin altındaki imzaların başka yerden alınarak üretildiği konusunda bir tespit yapılamamıştır.
Bakırköy …. Ağır Ceza Mahkemesinin …. Esas ve … Karar sayılı dosyası üzerinden alınan ATK Fizik İhtisas Dairesinin 09.12.2014 tarihli ve 20.04.2015 tarihli raporlarında özetle; inceleme konusu matbu basım özellikleri göstermeyen bilgisayar ve ekipmanı kullanılarak hazırlanmış alt ve sol tarafı forme kesim olmayan senetin arka yüzünde yer alan …bank Aş kaşe izi ve altında yer alan imzanın dosyada mevcut 1 ile numaralandırılmış belge fotokopisindeki …bank AŞ izi ve imza ile tam tetabuk halinde olduğundan söz konusu senedin belirtilen belge fotokopisinin aslındaki kaşe izi ve imza kısmı ve altında yer alan boşluktan faydalanılarak oluşturulmuş olduğu sonucuna varıldığı rapor edilmiştir.
Bu deliller ışığında öncelikle, ceza mahkemesi kararlarının hukuk davasına etkisi, eş söyleyişle; ceza mahkemesinin hangi kararlarının hukuk mahkemelerini bağlayacağı konusu üzerinde durulmasında yarar vardır:
Dava konusu bononun tanzim tarihi itibariyle, ceza mahkemesi kararlarının hukuk mahkemesine (davasına) etkisi, mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 53.maddesinde düzenlenmiş olup; hukuk hakimi, ceza mahkemesinin kesinleşmiş kararları karşısında ilke olarak bağımsız kılınmıştır. Bu ilke, ceza kurallarının kamu yararı yönünden bir yasağın yaptırımını; aynı uyuşmazlığı kapsamına alan hukuk kurallarının ise, kişi ilişkilerinin Medeni Hukuk alanında düzenlenmesi ve özellikle tazmin koşullarını; öngörmesi esasına dayanmaktadır. 818 sayılı BK’nun “Ceza Hukuku İle Medeni Hukuk Arasında Münasebet” başlıklı 53.maddesinde: “Hakim, kusur olup olmadığına yahut haksız fiilin faili temyiz kudretini haiz bulunup bulunmadığına karar vermek için ceza hukukunun mesuliyete dair ahkamiyle bağlı olmadığı gibi, ceza mahkemesinde verilen beraet karariyle de mukayyet değildir. Bundan başka ceza mahkemesi kararı, kusurun takdiri ve zararın miktarını tayin hususunda dahi hukuk hakimini takyit etmez.” hükmü yer almaktadır. (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 74.maddesi hükmü de paralel bir düzenlemeyi içermektedir.)
Bu açık hüküm karşısında, ceza mahkemesince verilen, beraat kararı, kusur ve derecesi, zarar tutarı, temyiz gücü ve yükletilme yeterliği, illiyet gibi esasların hukuk hakimini bağlamayacağı konusunda duraksama bulunmamaktadır. Ancak gerek öğretide ve gerekse Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarında, ceza hakiminin tespit ettiği maddi olaylarla ve özellikle “fiilin hukuka aykırılığı” konusu ile hukuk hakiminin tamamen bağlı olacağı kabul edilmektedir. Diğer bir anlatımla, maddi olayları ve yasak eylemlerin varlığını saptayan ceza mahkemesi kararı, taraflar yönünden kesin delil niteliğini taşır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 10.1.975 gün ve E:1971/T-406, K:1975/1; HGK’nun 23.1.1985 gün ve E:1983/10-372, K:1985/21; HGK’nun 27.04.2011 gün ve E:2011/17-50, K:2011/231 sayılı ilamları).
Vurgulamakta yarar vardır ki, hukuk usulü bir şekil hukukudur. Davanın açılması, itirazların ileri sürülmesi, tanıkların ve diğer delillerin bildirilmesi belirli süre koşullarına bağlı kılındığı gibi, ikinci tanık listesi verilememesi, iddia ve savunmanın genişletilmesi yasağı gibi, yargılamanın süratle sonuçlandırılması gayesi ile belirli kısıtlamalar getirilmiştir. Bunun sonucunda, hukuk hakimi şekli gerçeği arayacak, maddi gerçek öncelikli hedef olmayacaktır. Ancak ceza hakimi bunun tersine öncelikli hedef olarak maddi gerçeğe ulaşmaya çalışacaktır. O halde ceza mahkemesinin maddi nedensellik bağını (illiyet ilişkisi) tespit eden kesinleşmiş hükmünün hukuk hakimini bağlamasına, 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 53.maddesi bir engel oluşturmaz (HGK’nun 16.09.1981 gün E:1979/1-131, K:1981/587 sayılı ilamı; Mustafa Çenberci, Hukuk Davalarında Kesin Hüküm, 1965, s.22 vd.; HGK’nun 27.04.2011 gün ve E:2011/17-50, K:2011/231 sayılı ilamı).
Yargıtay’ın yerleşik uygulamasına ve öğretideki genel kabule göre, maddi olgunun tespitine ilişkin ceza mahkemesi kararı hukuk hakimini bağlar. Ceza mahkemesinde bir maddi olayın varlığı ya da yokluğu konusundaki kesinleşmiş kabule rağmen, aynı konunun hukuk mahkemesinde yeniden tartışılması olanaklı değildir (HGK’nun 11.10.1989 gün ve E:1989/11-373, K:472; HGK’nun 27.04.2011 gün ve E:2011/17-50, K:2011/231 sayılı ilamları).
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; dava konusu bonoda lehdar olan …bank’ın senet arkasında bulunan imzasının başka yere atılan imzadan yarlanılarak oluşturulduğu iddiasına ilişkin olarak Bakırköy … Ağır Ceza Mahkemesinin …. Esas ve …. Karar sayılı dosyası üzerinden alınan ATK Fizik İhtisas Dairesinin 09.12.2014 tarihli ve 20.04.2015 tarihli raporlarında inceleme konusu matbu basım özellikleri göstermeyen bilgisayar ve ekipmanı kullanılarak hazırlanmış alt ve sol tarafı forme kesim olmayan senetin arka yüzünde yer alan …bank Aş kaşe izi ve altında yer alan imzanın dosyada mevcut 1 ile numaralandırılmış belge fotokopisindeki …bank AŞ izi ve imza ile tam tetabuk halinde olduğundan söz konusu senedin belirtilen belge fotokopisinin aslındaki kaşe izi ve imza kısmı ve altında yer alan boşluktan faydalanılarak oluşturulmuş olduğu tespit edilmiş ve mahkemece yargılama neticesinde lehdar olan ….bank’ın senet arkasında bulunan imzasının başka yere atılan imzadan yarlanılarak oluşturulduğundan bahisle sanık …’nın resmi evrakta sahtecilik suçunu işlediği kabul edilmiş ve tespit edilen bu maddi olgu Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleşmiştir. Her ne kadar mahkememizce alınan ATK raporunda Denizbank adına atılan imzanın sahteliğinin tespiti yapılamamış ise de; yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere ceza mahkemesi kararında tespit edilen maddi olgunun BK 53. maddesi uyarınca hukuk hakimini bağlayacağı gerekçesiyle, davacı … adına atılan imzanın sahteliği kabul edilmiş ve asıl ve birleşen davanın kubulüne karar verilerek, söz konusu bonodan dolayı davacı …’ın borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
Dava konusu bonoda keşideci olan … Haddecilik Metal San. Ve Tic. A.Ş’nin kaşesi altındaki imzanın şirket yetkilisine ait olmadığı dosyada mevcut tüm raporlar ile sabit olduğundan ve ceza yargılaması ile de imzasının sahteliği tespit edildiğinden davacı … Haddecilik Metal San. Ve Tic. A.Ş yönünden de asıl ve birleşen davaların kabulü ile söz konusu bonodan dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl ve Birleşen Davanın KABULÜ İLE;
Davacılar … Ve …. Haddecilik Metal San. Ve Tic. A.Ş’nin Adana … Noterliği’nden 20/03/2008 tarihli … yevmiye sayılı protestosu ile protesto edilen 18/03/2005 tanzim tarihli, 18/03/2008 ödeme tarihli 3.000.000,00 YTL bedelli senetten dolayı BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
Asıl dava yönünden;
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 204.930,00-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 40.500,00-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 164.430,00 TL karar harcının davalı … Çelik San. ve Tic. Ltd. Şti’den tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 14,00-TL başvurma harcı, 40.500,00-TL peşin harç ile dosyada yapılan 400,00.-TL bilirkişi ücreti ve 250,00-TL posta gideri olmak üzere toplam 41.164,00-TL yargılama giderinin davalı … Çelik San. ve Tic. Ltd. Şti’den tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 117.825,00 TL vekalet ücretinin davalı … Çelik San. ve Tic. Ltd. Şti’den tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
Birleşen Dava yönünden;
5-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 204.930,00-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 40.500,00-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 164.430,00 TL karar harcının davalı … Çelik San. ve Tic. Ltd. Şti’den tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafça yatırılan 14,00-TL başvurma harcı, 40.500,00-TL peşin harç ile dosyada yapılan 400,00.-TL bilirkişi ücreti ve 250-TL posta gideri olmak üzere toplam 41.164,00-TL yargılama giderinin davalı …’dan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 117.825,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
8-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,

Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.17/12/2020

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır