Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/922 E. 2022/1194 K. 20.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/922 Esas
KARAR NO : 2022/1194

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/10/2022
KARAR TARİHİ : 20/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 30/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında davalının belirlediği işyerlerinde yönetmeliklere göre haşere kontrol ve ilaçlama çalışmaları yapmak üzere 05/05/2021 tarihinde sözleşme imzaladıklarını, müvekkilinin sözleşme ile üstlendiği edimleri yerine getirdiği halde davacı tarafın fatura karşılığı ödeme yapmadığı, bu nedenle icra takibi başlatıldığını belirterek davalı tarafından 15.06.2022 tarihinde yapılan itirazın iptaline, Bakırköy …. İcra Dairesi ….E. sayılı dosyada icra takibinin devamına ve kötü niyetli olarak icra takibine itirazda bulunan davalı hakkında %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu edilen Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. E. Numaralı dosyası kapsamında mevcut olan itirazda da belirtildiği gibi icra dosyasına sunulmuş olan 15.06.2022 tarihli borca ve yetkiye itiraz dilekçesi ile uyuşmazlığın çözümü hususunda Bakırköy İcra Müdürlüğü ile Bakırköy Mahkemeleri yetkili olmadığını, İcra Müdürlüğüne yapılan … E. sayılı icra takibi ilamsız nitelikte olup, söz konusu icra takibinde borçlunun, Türk Medeni Kanun gereğince ikametgahı sayılan yerdeki icra daireleri görevli ve yetkili olduğunu, izah edilen nedenlerle Bakırköy …İcra Müdürlüğü’nün …. E. Sayılı dosyasından müvekkile karşı başlatılmış olan icra takibi haksız ve hukuka aykırı olduğundan yapmış olduğumuz haklı itiraz nedeniyle iş bu davanın reddine karar verilerek, icra takip bedelinin %20’sinden az olmamak üzere davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretini karşı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davalı şirketin icra dairesinin yetkisine itirazı bulunduğu anlaşıldığından öncelikle usule ilişkin bu hususun değerlendirilmesi gerekmektedir.
HMK’nın 6. Maddesi gereğince kural olarak her dava açıldığı tarihteki davalının yerleşim yeri mahkemesinde açılır. İcra dairesinin yetkisi kamu düzenine ilişkin olmayıp, alacaklının yetkisiz bir icra dairesinde takip yapması halinde, mahkemece resen icra dairesinin yetkisizliği gözetemeyeceği için, borçlunun itiraz yolu ile bunu ileri sürmesi gerekir. Davalı-borçlunun icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz etmesi durumunda, itirazın iptali davasının görülebilmesi için yetkili icra müdürlüğünde takip yapılması bir dava şartı olduğundan mahkemece öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenir ve takibin yapıldığı icra dairesinin yetkisiz olduğu anlaşılırsa, takibin yetkisiz icra dairesinde yapılmış olması nedeniyle davada dava şartı gerçekleşmediğinden, dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilir. İcra dairesinin yetkisine itiraz edilmediği halde, mahkemenin yetkisine itiraz edilmesi durumunda ise, itirazın iptali davalarının icra takibinin yapıldığı yer mahkemesinde yapılacağına ilişkin bir yasal düzenleme bulunmaması nedeniyle, icra dairesinin yetkisine itiraz edilmemesi o yerdeki mahkemeyi, itirazın iptali davası yönünden yetkili hale getirmeyeceğinden, genel hükümlere göre yetkili mahkeme belirlenecektir.
Somut olayda icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiştir. İcra takibinin yapıldığı tarih itibariyle davalı şirket merkezinin İzmir ilinde olduğu anlaşılmıştır.
TBK’nun 89/1 maddesinde açıkça “Para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilir.” dendiği, bu kapsamda davacının yerleşim yerinin de yetkili olduğu değerlendirilse bile davacı tarafın yerleşim yerinin icra daireleri yönünden Bakırköy yargı çevresi dışında bulunduğu, somut olayda TBK 89. Maddesinin uygulanmasını gerektiren bir durumun olmadığı, icra takibinin Bakırköy’de başlatılmasının da mahkemeyi yetkili hale getirmeyeceği anlaşılmıştır. İtirazın iptali davalarında yetkiye ilişkin özel bir düzenleme bulunmadığı, bu nedenle icra takibinin başlatıldığı yerin mahkememizi özel yetkili kılmadığı belirlenmiştir.
Taraflar arasında imzalanmış bir sözleşme de bulunmamaktadır. Davacının delil olarak dayandığı sözleşmede davalının imzası yoktur. Bu nedenle sunulan bu kayıtlar taraflar arasında sözleşmesel ilişki bulunduğunu kabule yeterli değildir. Bu suretle davacı tarafından akdi ilişkinin varlığı kanıtlanamamıştır. Davacının HMK’nın 10 ve TBK’nın 89/1 maddesi gereğince kendi yerleşim yerinde dava açması mümkün olmadığından ve HMK’nun 17. Maddesine göre yetki sözleşmesine dayanması mümkün olmadığından icra takibinin davalı şirket merkezi olan İzmir İcra Müdürlüklerinde yapılması gerekmektedir. (İBAM … HD. …. Esas ve …. Karar sayılı ilamı)
Buna göre; usulüne uygun icra takibi yapılmadığı, bunun HMK’nın 114/2. maddesi kapsamında dava şartı olduğu gerekçesiyle HMK’nın 114/2 ve 115/2. maddeleri gereğince davanın dava şartı noksanlığından usulden reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmış, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Bu husus Yargıtay 23. HD. 2014/1337 Esas ve 2014/7035 Karar sayılı ilamında da belirtilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Usulüne uygun icra takibi bulunmadığından davanın USULDEN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 80,70TL ilam harcından peşin alınan 275,44TL harcın mahsubu ile bakiye 194,74TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13. fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk ücreti olan 1.560,00 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/12/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır