Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/912 Esas
KARAR NO : 2023/365
DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 13/10/2022
KARAR TARİHİ : 25/04/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 05/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından … no’lu Kasko Sigorta Poliçesi ile sigorta edilen … plakalı aracın 19.04.2021 tarihinde davalıların işleteni ve sürücüsü bulunduğu … plakalı aracın çarpmasına maruz kalarak ağır şekilde hasarlandığını, hadise mahallinde tutulan Maddi hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağına göre; … plaka araç olayda 8/8 kusurlu bulunduğu, söz konusu hadise sebebiyle sigortalı araçta müvekkili şirket tarafından yaptırılan ekspertiz sonucu 72.320,78.-TL hasar tespit edilmiş ve bu hasar miktarının 19.07.2021 tarihinde sigortalanan vasıta sahibine 72.320,78.-TL olarak ödendiğini, davalıya ait aracın trafik sigortası … Sigorta A.Ş.’den tahsil edilen 36.012,00.-TL davalılara rücu edilen tazminattan düşüldüğünü, bu sebeple 36.308,78.-TL tazminatın ödenme tarihi olan 19.07.2021 tarihinden işleyecek yasal faizi, yargılama gideri ve avukatlık ücretleri ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili talebi ile, HMK 389. mad. ve devamı maddelerine göre; … plaka sayılı aracın trafik kaydı üzerine 3, şahıslara devrinin önlenmesi için teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasınnı talep ve dava etmiştir.
Davalı … Sanayi Ve Dış Ticaret Limited Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle;haksız fiilden doğan davalarda haksız fiilin işlendiği yer ortak ve kesin yetkili mahkeme olarak kabul edilmemesi gerektiği, haksız fiilden doğan davalarda yetkinin düzenlendiği HMK’nun 16. maddesinde seçimlik yetki kuralı olarak ve hukuki nitelik itibariyle de kesin olmayan yetki kuralı düzenlendiğini, kanunda kesin olduğu belirtilmeyen bir yetki kuralının yorum yolu ile kesin yetki kuralı haline getirilmesi durumunda hak arama hürriyeti zorlaştırıldığını, 6100 sayılı HMK’nın 6. maddesi gereğince genel yetkili mahkeme olan davalı tarafların bulunduğu yerleşim yeri mahkemesi İstanbul Anadolu Mahkemeleri olduğunu, 19.04.2021 tarihinde müvekkil şirkete ait olan … plakalı araç ile davacı sigorta şirketinin Kasko sigortalısı … plakalı aracın çarpışması sonucu trafik kazası meydana geldiğini, öncelikle kabul anlamına gelmemekle birlikte; müvekkilinin sorumluluğunun; aracın sürücüsüne atfedilebilecek kusur ile sınırlı olduğunu, meydana gelen kazada kusur durumlarının tespiti için dosyanın Adli Tıp Kurumu’na sevk edilmesini ayrıca fahiş miktarda talep edilen hasar bedeline itiraz etmekle araçta meydana gelen hasar bedelinin bilirkişi marifetiyle hesaplanmasını, müvekkilinin meydana gelen kazada kusuru ve fahiş miktarda talep edilen araç hasarı zararı yönünden sorumluluğu bulunmadığından, müvekkili yönünden haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini, kusur durumu ve hasar tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmasına, dosyaya sunulan tüm delillerin tebliğine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı yana yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … tarafından cevap dilekçesi sunulmadığı görülmüştür.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, haksız fiilden kaynaklanan maddi hasar nedeniyle rücuan tazminat istemine ilişkindir.
19/04/2021 tarihinde gerçekleşen trafik kazası nedeniyle davacı sigortalısının aracında oluşan zarar nedeniyle davcının rücuan tazminat talebinde bulunup bulunamayacağı, kusur ve zarar miktarı noktasında uyuşmazlık olduğu tespit edilmiştir.
Davalı … Ltd. Şti. yetki itirazında bulunmuşsa da diğer davalı …’nun adresi ve haksız fiilin gerçekleştiği yer dikkate alınarak yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
TTK 1472 maddesi ; “(1)Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
Gerçekleşen trafik kazası nedeniyle kusur durumunun incelenmesinde;19.04.2021 tarihinde davacının kasko sigortası sorumluluğundaki … araç ile davalılara ait … plakalı hafif ticari araç arka arkaya … mevkiinde bulunan … Otoparkında park halinde iken … Plakalı hafif ticari araç geri geri gelerek arkasındaki … plakalı davacı şirketin kasko mesuliyetindeki hususi aracın önüne çarparak maddi hasarlı kaza meydana geldiği 19/04/2021 tarihli dosyada bulunan kaza raporundan anlaşılmaktadır. Burada … plakalı hafif ticari araç park halindeki … plakalı araca geri manevra sırasında çarptığı için %100 kusurludur.
Dosya içerisinde bulunan fotoğraflardan ve kazanın oluş şeklinden … plakalı aracın değişen parçaları tek tek incelendiğinde kazayla uyumlu olduğu, dosyada bulunan kesin ekspertiz raporunda bulunan parçalar incelendiğinde bedelin 72.320,76TL olduğu bilirkişi tarafından değerlendirilmiştir. Bu bedelin 36.012,00TL davalıya ait aracın trafik sigortasından tahsil edilmiş olduğu görülmüştür. Buna göre; 36.308,76TL bedelin davalıdan tahsil edilerek davalı sigorta şirketine ödeme yapılması gerektiği görüşüne varılmıştır.
HMK’nin ispat yükünü düzenleyen 190. maddesine göre ispat yükü; kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi gereğince de, “Kural olarak, herkes iddiasını ispat etmekle yükümlüdür.” düzenlemeleri mevcuttur. Buna göre; kusur ve zarar iddiası dosyada mevcut deliller ve hükme ve denetime elverişli bilirkişi raporuna göre ispatlanmış olup davanın kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;.
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; 36.308,76TL’nin temerrüt tarihi olan 19/07/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 2.480,25TL ilam harcından peşin alınan 620,07TL harcın mahsubu ile bakiye 1.860,18TL’nin davalılardan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Arabuluculuk Asgari Ücret tarifesine göre alınan 1.560,00TL arabulucu ücretinin davalılardan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 1.500,00TL bilirkişi ücreti, 245,50TL posta masrafı, 80,70TL başvuru harcı, 620,07TL peşin harç, ücreti olmak üzere toplam 2.446,27TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/04/2023
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır