Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/877 E. 2023/171 K. 22.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

ESAS NO : 2022/877 Esas
KARAR NO : 2023/171

DAVA TARİHİ : 15/06/2015
KARAR TARİHİ : 22/02/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 23/02/2023
Davacı tarafından mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 15/06/2015 harç tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin banka ve şirketlere ait para taşıma işlerini güvenli şekilde gerçekleştirme amacı ile kurularak faaliyet gösterdiğini, davalının ise …… Alışveriş Merkezinin işletmecisi olduğunu, davalının uzun yıllar AVM. İşletmesi yapmasına rağmen işlettiği …… AVM.’de gerekli güvenlik önlemlerini almaması nedeni ile müvekkilinin zararına neden olduğunu, müvekkili şirket çalışanları tarafından 22.08.2014 tarihinde ……. AVM.’de tahsilat yapıp otoparkta bulunan şirkete ait araca bindiklerinde gerekli güvenlik önlemlerin alınmaması nedeni ile silahlı yağmaya uğradıklarını, şirket aracında bulunan kasadaki 939.055,00-TL, 200.000,00-USD.’nin ala tutuklu bulunan sanıklarca gasp edildiğini, eylemin AVM. İşleticisi olan davalının gerekli güvenlik önlemlerini almamasından kaynaklandığını, araçtaki parayı gasp eden kişilerin geldikleri araç ile AVM.’den ayrıldıklarını, benzer eylemlerin daha önce başka şirketlerinde başına geldiğini, davalı tarafça araçların herhangi bir kontrolden geçirilmeksizin içeri alınması nedeni ile zararın doğduğunu ileri sürerek şimdilik 10.000,00-TL’lik tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek yasal faizi ile birlikte davalıdan davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığını, AVM.’yi …….. Gayrimenkul İnş. Ve Geliştirme A.Ş. İle düzenlenen vekalet sözleşmesi hükümlerine göre yönettiğini, anılan şirketin sözleşmeye ilaveten Beşiktaş …… Noterliği’nin 21.09.2011 tarihli …… yevmiye sayılı işlemi ile temsil yetkisi verildiğini, TBK.’nın 40. Ve devamı maddeleri gereğince temsil ile yapılan işlemelerin hak ve borçların temsil olunan kişi adına doğacağını müvekkilinin vekaleten güvenlik işlemlerini yerine getirmek amacı ile …… Danışmanlık Hizmetleri A.Ş. İle sözleşme imzaladığını, esas yönünden ise güvenlik önlemlerinin alınmadığına ilişkin iddiaların yerinde olmadığını, alışveriş merkezinin kamuya açık alan olup, güvenlik önlemlerin otopark giriş ve çıkışlarında araç ve üst arama yetkisinin bulunmadığını, araçların sadece LPG yönünden kontrol edildiğini, müvekkilinin mevzuat uyarınca kişileri duyarlı kapılardan geçirdiğini, iddia edilen olayın silahlı gasp olayı olması nedeni ile müvekkilince önlenemeyeceğini, otopark çıkışında güvenlik görevlilerinin aracı durdurmaya çalıştıklarını ancak mevzuat gereği güvenlik görevlilerin silahsız olması nedeni ile engellenemediğini, güvenlik görevlilerin kısa sürede olaya müdahale etmesine rağmen olayın ani şekilde ve hızlı gelişmesi nedeni ile engellenemediğini, AVM.’nin değişik noktalarında yüzlerce kamera bulunduğu gibi 40 adet güvenlik görevlisinin çalıştığını, doğacak risklere ilişkin olarak poliçeler düzenlendiğini savunarak davanın husumet ve esas yönünen reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflarca sunulan cevaba cevap ve 2. Cevap dilekçelerinin dosyaya konulmuştur.
DELİLLER: Dava, cevap dilekçeleri, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı… Vs. mahkememizce davalı vekilinin talebi doğrultusunda dava dosyası ilgili şirketlere ihbar edilmiştir.
Mahkememizce ….. AVM.’den E-5 mevkini gösteren kamera kayıtlarının bulunup/ bulunmadığı soruşturulmuş, ilgili Emniyet Müdürlüğü’nce kamera kaydının bulunmadığı bildirilmiştir.
Taraflarca sunulan deliller toplanmış, görüntü kayıtları dosyaya konulmuştur. Duruşmada dinlenen davacı tanığı; ……. ‘ün duruşmadaki beyanında özetle; AVM. İçinde silahlı kişilerce düzenlenen saldırı sonucu yaklaşık 1.000.000,00-TL paranın gasp edildiğini, gasp yapan kişilerin bindiği aracın plakasını güvenlik görevlilerine vermesine rağmen çıkışın engellenemediğini, daha önce de benzer olayların yaşandığını beyan etmiştir. Davacı tanığı …… ‘in duruşmada dinlenmiş olup, benzer beyanlarda bulunmuştur. Davalı tanığı …….. ‘ın duruşmadaki beyanında; AVM.’de şirket müdürü olarak çalıştığını, güvenlik alt yapısının yeterli olduğunu, somut olaydaki gibi profesyonel bir baskının hiçbir AVM. İmkanı ile engellenemeyeceğini zira AVM.’de görev yapan güvenlik görevlilerin silahsız olduğunu beyan etmiştir. Davalı tanığı …… ‘in beyanında; AVM.’deki güvenlik şirketinin sorumlusu olduğunu, AVM.’ye gelen araçların bagaj kontrolölünün yapıldığını, soygunlara ait araçlarında benzer şekilde kontrol edildiğini, AVM.’nin hiçbir yanında silahlı güvenlik elemanlarının bulunmadığını, soygunun yapılış şekli itibari ile engellenmesinin mümkün olmadığını bildirdiği görülmüştür.
Mahkememizce tarafların kusur durumu ile davacı zararının belirlenmesi amacı ile bilirkişi kurulu oluşturulmuş olup, bilirkişi kurulunca ibraz edilen 22.02.2018 günlü raporun incelenmesinde; ihbar edilen ……. Danışmanlık Hizmetlerinin %20’i, davalının %20’i davacının ise %60 oranında olayın meydana gelmesinden kusurlu olduğu belirlenmiştir. Taraf vekillerince rapora itiraz edilmiş ise de, belirlenen kusur oranlarının dosya kapsamındaki delillere uygun, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, davanın ıslah edilmemiş olması ve davacı alacağının somut olarak belirtilmemesi karşısında dosyadaki alacak miktarına göre ek rapor alınması gerekmediği anlaşılmakla itirazların reddine karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, davacıya ait araçta bulunan paranın davalı tarafından işletilen AVM.’de silahlı kişilerce gasp edilmesi nedeni ile alacak davasıdır. Taraflar arasında yazılı bir hizmet sözleşmesi bulunmadığı, davacıya ait para toplama aracının davalı tarafından işletilen AVM.’de silahlı soyguncular tarafından gaspa uğradığı sabittir. Uyuşmazlık davalının pasif husumet ehliyetinin bulunup/ bulunmadığı ile tarafların kusur oranları ve talep gözetilerek alacağın ne kadarının tazmini gerektiği noktalarında toplanmaktadır. Davalı vekili, müvekkilinin AVM. İşleticisi olmadığı dava dışı şirket ile düzenlenen vekalet sözleşmesi gereğince ve noterden verilen yetki uyarınca temsilen AVM.’nin işletildiğini savunmuştur. Yargılama aşamalarında davalı tarafça buna ilişkin bir sözleşme ibraz edilmemiştir. Bu durumda, mahkememizce davalının AVM.’nin işleticisi olduğu sonucuna varılmıştır. Davalı, AVM. İşleticisinin AVM.’nin yönetimini üstlenerek güvenliğin sağlanması konusuda dava dışı …….. Güvenlik ve Danışmanlık Hizmetleri A.Ş. İle Özel Güvenlik Hizmet Sözleşmesi düzenlenleyip hizmet satın aldığı, dava konusu olaydan öncede alışveriş merkezinde de benzer gasp olaylarının yaşanmasına rağmen gerekli önlemlerinin alınarak eksikliklerin tamamlanmadığı, benzer olayların sonucuna göre para nakil araçlarının güvenliği için gerekli tedbirlerin alınmadığı otoparka bu tür araçların giriş ve çıkışı için güvenli ortam ve kapıların sağlanmadığı bu nedenle basiretli bir tacir davranışı gösterilmediği, davalının %20’i oranında kusurlu olduğu anlaşılmıştır. Davacı tarafından açılan davanın değeri, ileri sürülen zararın miktarı dikkate alınarak yeniden rapor alınmasının gerekmediği, talep ile bağlı kalınarak yapılan yargılamada bulunan kusur oranı ve zarar miktarı dikkate alındığında, yeniden açılacak davada raporun kesinleşmemesi koşulu ile 10.000,00-TL alacağın faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, iş bu kararın istinaf edilmesi üzerine İBAM ……. HD …… esas …… karar sayılı ilamıyla;
“Somut davada, davacı vekili iddia konusu alacağın belli bir kısmının tahsilini talep etmiş, yargılama sırasında bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır. Bununla birlikte mahkemece davalı tarafın bilirkişi raporuna itirazları hususunda ek rapor alınmamış ve alınan raporunun kesinleşmemesi koşulu ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
HMK’nın 281/1 maddesi uyarınca, taraflar, bilirkişi raporunun, kendilerine tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, raporda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını mahkemeden talep edebilirler. Davacı vekili tarafından süresinde bilirkişi raporuna itiraz edildiğinden, itirazların karşılanması için bilirkişiden ek rapor alınması gerekir. Ayrıca davacı davasını, dolayısıyla zararına neden olan olayda davalının kusurlu olduğunu ve zararını usulüne uygun delillerle kanıtlamalı, mahkemece de taraflarca sunulan delillere göre olayda davalının kusuru olup olmadığı ve zarar miktarı belirlenmelidir. Ancak somut davada mahkemece, davalının olayda % 20 kusurlu olduğunu belirten bilirkişi raporunun açılacak ek davada kesinleşmemesi koşulu ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Buna göre davalının olayda kusurlu olup olmadığı netleştirilmeden davanın kabulüne karar verilmesi” dosya kapsamına uygun olmadığı gerekçesiyle yerel mahkeme kararını kaldırmıştır.
Davacı vekili İstanbul ……. ATM’ye sunmuş olduğu 27/12/2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin çeşitli banka ve firmaların para ve kıymetli eşya taşımacılığını güvenli bir şekilde gerçekleştirme amacı ile kurulmuş 1995 yılından bu yana güvenlik sektöründe faaliyet gösteren köklü bir firma olduğunu, davalı …… Proje şirketinin ise …….. Alışveriş Merkezi’nin yönetimini elinde bulunduran işletmeci bir firma olduğunu, davalı …….. şirketi ise AVM’nin güvenlik işlerini yerine getiren güvenlik firması olduğunu, davalı …….. Proje şirketi’nin, …….. AVM’nin yanı sıra birçok alışveriş merkezinin de yönetimini elinde bulunduran, uzun yıllardır bu sektörde hizmet veren bir işletmeci olduğunu, ancak davalı şirketin uzun yıllar bu işi yapmasına ve deneyimlerine rağmen …….. AVM’de gerekli güvenlik önlemlerini almaksızın bu AVM’nin yönetimini elinde bulundurmaya devam ettiğini ve müvekkili şirketin zararına neden olduğunu, müvekkili şirketin birçok banka ve firmanın para taşıma işlerini yapmakta olan bir güvenlik şirketi olduğunu, müvekkili şirket çalışanlarının 22.08.2014 tarihinde …….. AVM’de tahsilat yapıp otoparkta bulunan müvekkili şirkete ait olan araca bindiklerinde görevlerini ifa ettikleri sırada silahlı yağmaya uğradıklarını ve o sırada şirket aracının içinde bulunan kasadaki 949.055 ,00.-TL ve 200.000 USD ‘nin silahlı kişiler tarafından silah kullanılarak ellerinden alındığını, söz konusu bu olayları gerçekleştiren silahlı kişilerin de Bakırköy …….. Ağır Ceza Mahkemesi’nin ……. esas sayılı dosyası ile yargılanmış olup yağma suçundan 10 yıl 10 ay hapis cezası ve ruhsatsız silah bulundurma suçundan da 10 ay hapis ve 25 gün adli para cezası ile cezalandırıldıklarını, söz konusu bu karar Yargıtay tarafından da onandığını, söz konusu bu olay nedeniyle müvekkili şirketin ağır bir zarara uğradığını, bu nedenle zararının tazmini adına Bakırköy ……. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …… Esas sayılı dosyası ile davalı AVM yönetimine karşı tazminat davası açıldığını, açılan bu davada da mahkemenin ……. karar sayılı 23.10.2018 tarihli kararı ile de davanın kabulüne karar verildiğini ve 10.000,00.-TL tazminatın davalı …… tarafından taraflarına ödenmesine karar verildiğini, Bakırköy ……. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ……. esas sayılı dosyasından alınan davalıların kusur oranını belirtir 22.07.2018 tarihli bilirkişi raporu dolayısıyla; davalıların %20’şer oranındaki kusurlarının dikkate alınarak davacının uğradığı zararın tazmini için fazlaya ilişkin her türlü dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla; davalı…….. den 277.625,80.-TL ve davalı ……..’ten 287,625,80.-TL olmak üzere toplamda 565.251,60.-TL’nin olay tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …….. Güvenlik Ve Danışmanlık Hizmetleri Anonim Şirketi vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; söz konusu davanın maddi ve hukuki dayanaktan yoksun olup mahkemece reddinin gerektiğini, olayın bizahati davacı çalışanlarının kusurundan meydana geldiğini, davalı müvekkili şirketin olayın meydana gelmesinde hiçbir kusurunun bulunmadığını, davacının iddialarının asılsız olduğunu, davacının olay tarihinde 19 yıllık bir firma olup, güvenlik sektöründe köklü olduğunu davacının bizatihi kendisinin belirttiğini, bu kadar köklü bir firmanın 2014 tarihi itibariyle çok çok yüklü miktarda paranın taşınmasında basiretli davranmadığının açık olduğunu, davacı şirketin dürüstlük kuralına aykırı davrandığını, basiretli bir tacir gibi davranmadığını, davalı şirket çalışanlarının hiçbir şey yaşanmamış gibi davranmasıın söz konusu olmadığını, kamera kayıtlarının açık olduğunu, kabulünün mümkün olmadığını, davacının silahlı çalışanları ihmali ve tedbirsiz dayranışları ile olayı bertaraf edemezken olayın oluş şekli ve davatı şirketin sorumluluğu gözönüne alındığında davalı müvekkili şirketin silahsız güvenlik görevlilerinin kusurlu olduğu iddiasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, olaydan önce davalı müvekkili şirketin ilgili bildirimlerini yaptığını ve olay sırasında da araç güvenlik görevlisi personel tarafından AVM’den çıkarken durdurulmaya çalıştığını, ancak silahla kendilerine karşılık verildiğini, AVM güvenliğinin silah bulundurulmasının ve kullanma yetkisinin hukuken bulunmadığını, olaydan hemen sonra kolluk kuvvetlerinc bilgi verilerek yardım istendiğini vefaillerin yakalandığını, bu nedenle davalı müvekkil şirketin bilirkişi raporunda belirtildiği gibi birsorumluluğunun ve kusurunun söz konusu olmadığını, dolayısıyla tarafı olmadıkları ve henüz kesinleşmeyen bir dosyadan alınan eksik incelemeye dayalı bilirkişi raporuna esas alan maddi ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …….. Yönetimi Anonim Şirketi vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; husumet itirazında bulunduklarını, müvekkili davalı şirketin, mal sahibi adına vekaleten söz konusu alışveriş merkezinin güvenlik işlerinin yerine getirilmesi amacıyla diğer davalı …….. Güvenlik ve Danışmanlık Hiz. A.Ş ile güvenlik hizmet sözleşmesinin imzalandığını, alışveriş merkezinin güvenliğinin sağlanmasının diğer davalı …….. Güvenlik ve Danışmanlık Hiz. A.Ş’nin sorumluluğunda olduğunu, diğer davalı …….. Güvenlik Ve Danışmanlık Hiz. A.Ş tarafından yerine getirildiğini, bu yönüyle de davalı …… Yönetimi A.Ş’ nin iş bu davada pasif husumet ehliyetinin olmadığını, davacı vekilinin iddialarının somut , temelden yoksun dayanaksız iddialar olduğunu, kabul edilmesinin mümkün olmadığını, davacı şirket vekilinin, kendi güvenlik şirketi çalışanlarının silahlı ve donanımlı olmasına rağmen soygun eylemini önleyememiş olmalarını hiç gündeme getirmediğini, bilakis AVM güvenlik görevlilerinin silahsız olmaları karşısında , silahlı soygunculara neden müdahale edilmediğini kötüniyetli olarak ifade edildiğini, davacı şirketin güvenlik çalışanlarının silahlı olduğunu, silah taşıma yetkileri çerçevesinde ve TCK hükümleri gereği soygun eylemi ile karşılaşmakları halinde mevcut silahlarını kullanmak ve suç teşkil eden eylemi öncelikle defetmek ve kendilerıne yönelik silahlı soygun, gasp eylemlerini önlemek ile görevli olduklarını, davacı şirket çalışanlarının kusurunun bulunduğunu açıklanan nedenlerle davanın …… Sigorta A.Ş , …… Sigorta A.Ş ,…… Sıgorta A. Ş , ……. Sigorta A.Ş’ye ihbarına, davanın öncelikle müvekkili davalı …… Yönetimi A.Ş yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddini ve davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Davacı vekili 09/11/2022 tarihli dilekçesiyle; HMK 166.maddesi kapsamında, taraflar arasında derdest bulunan Bakırköy ……. Asliye Ticaret Mahkemesinin ……. Esas sayılı dosyası ile işbu dosya arasında güçlü bir bağlantının bulunduğunu, her ne kadar duruşma tarihi 23/02/2023 saat 14:10 olarak tayin edilse de, usul ekonomisi ilkesi gereğince, mahkemece kurulacak ara karar ile davanın ivedi bir şekilde Bakırköy …… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …… Esas sayılı dosyasında birleştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin birleştirme talep dilekçesi doğrultusunda Bakırköy …… Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin …….. Esas sayılı dosyasına müzekkere yazılarak gerekçeli karar ve istinaf karar ilamının celp edildiği, dosyanın yapılan incelemesinde; davacı ….. Hizmetleri Anonim Şirketi tarafından …… Yönetimi Anonim Şirketi aleyhine davacı şirkete ait para taşıma ve nakil aracının davalının işlettiği AVM’nin otoparkında gasp edildiği iddiasına dayalı maddi tazminat istemli dava açıldığı, mahkeme kararının İstanbul Bölge Adliyesi …… HD’ nin …… esas, …… karar sayılı kararı ile kaldırıldığı, yerel mahkemesince ….. E. Sayısına kaydının yapılarak duruşmasının 20/12/2022 tarihine talik edildiği anlaşılmıştır.
İstanbul …… ATM …… esas ……. karar sayılı ilamıyla birleştirme kararı vermiş, yargılamaya mahkememizin ……. esas sayılı dava dosyası üzerinden devam olunmuştur.
Asıl dava yönünden İBAM kaldırma kararından sonra; kaldırma kararı kapsamında bilirkişi heyetinden ek rapor alınmış, bilirkişi heyeti ……. ve arkadaşları düzenlemiş oldukları 05/12/2022 tarihli raporlarında gasp olayının gerçekleşmesinde davacı tarafın %60 oranında, davalılardan ……. ANONİM ŞİRKETİ’nin %20 oranında, …… YÖNETİMİ AŞ’nin ise %20 oranında kusurlu olduğunu; birleşen dava yönünden aynı olayla ilgili bilirkişi heyeti …… ve arkadaşları düzenlemiş oldukları 10/09/2020 tarihli raporlarında davacı tarafın %60, davalıların ayrı ayrı %20 oranında kusurlu olduklarını teknik kanaatleri olarak belirtmişler, ayrıca davacı tarafın, kusur oranına göre asıl dava yönünden 10.000-TL, birleşen dava yönünden davalı …… YÖNETİMİ AŞ yönünden 277.625,80-TL, diğer davalı …… ÇÖZÜMLERİ VE HİZMETLERİ ANONİM ŞİRKETİ yönünden 287.625,80-TL talep edilebileceğini teknik kanaatleri olarak belirtmişler, mahkememizce de birbirini teyit eden ve örtüşen bilirkişi raporları yeterli görülerek hükme esas alınmıştır.
Her ne kadar birleşen dava yönünden davalı ……. ÇÖZÜMLERİ VE HİZMETLERİ ANONİM ŞİRKETİ, davacı tarafın alacağının TBK 73.maddesine göre zaman aşımına uğradığını iddia etmiş ise de; davacı tarafın TBK 73.maddesine göre birlikte sorumlu olan kişiyi öğrendiği tarihin en erken asıl davada düzenlenen 22/07/2018 tarihli rapor olduğu, iş bu raporda davalı …… GÜVENLİK ÇÖZÜMLERİ VE HİZMETLERİ ANONİM ŞİRKETİ (…….. Güvenlik Ve Danışmanlık Hizmetleri Anonim Şirketi) %20 oranında kusur izafe edildiği, dolayısıyla iki yıllık zaman aşımı dolmadan 27/12/2018 tarihinde birleşen davanın açılmış olması nedeniyle iş bu davalının zaman aşımı yönündeki itirazına itibar edilmemiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafa ait aracın AVM’de silahlı kişilerce gasp edilmesi sonucunda oluşan toplam zararının 1.438.129-TL olduğu, davalı tarafın %20’şer kusur oranına isabet eden alacak miktarının 287.625,80-TL olduğu, asıl davada 10.000-TL’nin kabulüne, birleşen davada asıl davanın davalısı yönünden hükmedilen 10.000-TL’nin mahsubundan sonra 277.625,80-TL’nin davalı …… YÖNETİMİ AŞ’den; 287.625,80-TL’nin ise birleşen davanın davalısı olan davalı …… VE HİZMETLERİ ANONİM ŞİRKETİ (Eski Ünvan:…….. Güvenlik Ve Danışmanlık Hizmetleri Anonim Şirketi)’den tahsiline karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
ASIL DAVA YÖNÜNDEN;
1-Asıl dava yönünden davacının davasının KABULÜ ile 10.000-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 683,10-TL ilam harcından peşin alınan 170.78-TL harcın mahsubu ile bakiye 512,32-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 3.631,28-TL (Yargılama gideri ayrıntısı “Tevzide dava açma gideri: 201,88-TL, tebligat-posta gideri ve bilirkişi ücreti: 3.429,40-TL”) yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı vekili için AAÜT’ne göre belirlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN;
6-Birleşen dava yönünden davacının davasının KABULÜNE, 277.625,80-TL’nin davalı ……. YÖNETİMİ AŞ’den, 287.625,80-TL’nin davalı ……. Çözüm ve Hizmetleri AŞ’den 22/08/2014 olay tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 38.612,33-TL ilam harcından peşin alınan 9.653,09-TL harcın mahsubu ile bakiye 28.959,24-TL harcın davalılardan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
8-Davacı tarafından yapılan 9.694,19-TL (Yargılama gideri ayrıntısı “Tevzide dava açma gideri: 9.694,19-TL”) yargılama giderinin (davalı ……. YÖNETİMİ AŞ 4.750,15-TL, davalı …… Güvenlik Çözüm ve Hizmetleri AŞ 4.944,03-TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla) alınarak davacıya verilmesine,
9-Davacı vekili için AAÜT’ne göre belirlenen 80.178,00-TL vekalet ücretinin davalılardan(davalı …… YÖNETİMİ AŞ 39.287,22-TL, davalı ……. Çözüm ve Hizmetleri AŞ 40.890,78-TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla) alınarak davacıya verilmesine,
10-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Dair tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/02/2023
Başkan ……
¸e-imzalıdır
Üye ……
¸e-imzalıdır
Üye ……..
¸e-imzalıdır
Katip …..
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.