Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/823 E. 2022/1047 K. 01.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/823 Esas
KARAR NO : 2022/1047

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/09/2022
KARAR TARİHİ : 01/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 04/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı asil dava dilekçesinde özetle; dava konusu senet nedeniyle borçlu olmadığını, senedin 1 yıllık araç alımına ilişkin düzenlendiğini, davalı taraf herhangi bir borcu olmadığını, Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün… E. sayılı icra takibinin öncelikle teminatsız olarak, aksi kanaatte olunması halinde teminat karşılığı durdurulmasına, borca ilişkin itiraz sebeplerinin kabulü ile mezkür icra takibinin iptaline, kötü niyetli icra takibine girişen davalı tarafın takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahküm edilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa tahmiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı beyan dilekçesinde özetle; Öncelikli olarak Bakırköy ..İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına verilen paranın alacaklıya ödenmemesi için verilen ihtiyati tedbir kararı mağduriyet oluşturacağından ihtiyati tedbir kararın kaldırılmasını, senete ilişkin olarak borcu olmadığına dair herhangi bir kanıtı bulunmadığını, davacı tarafin borcu olmadığına dair iddiası tamamen kötüniyetli olup bu iddiayı ispatlayacak somut herhangi bir delil ortaya sunmadığını, mahkemenin somut hiçbir delille deşteklenmeyen bu tddiaya binaen tedbir kararı vermesi , ihtiyati tedbir müessesesini düzenleyen HMK 389 vd madde hükümlerine açıkça aykırılık teşkil ettiğini, izah edilen nedenlerden ötürü mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararının, kaldırılmasını taleple davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, dava konusu senet nedeniyle davacının borçlu olup olmadığına ilişkindir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 17.12.2003 gün ve …, …; 12.10.2011 gün ve …, …; 04.12.2013 gün ve …, …; 14.05.2014 gün ve …,…; 18.02.2015 gün ve …, … sayılı ilamlarında da belirtildiği üzere; bütün mücerret alacaklarda olduğu gibi kambiyo senedi alacağı da kural olarak, uygun bir asıl borç ilişkisine, bir illi ilişkiye dayanır.
Bir kambiyo senedi düzenleyip veren ve bu senedi alan herkes, bütün hukuki işlemlerin yapılmasına temel teşkil eden bir gayeye ulaşmak istemektedir. Kambiyo senedinden kaynaklanan talebin geçerliliği, temel ilişkiden kaynaklanan temel talebin ve bununla ilgili olarak taraflar arasında varılmış amaca ilişkin mutabakatın geçerliliğinden tamamen bağımsızdır.
Somut olayda imzası inkar edilmeyen bononun takip konusu yapıldığı, bonoda malen kaydı bulunduğu, bonodaki kayıtların aksinin savunulması halinde ispat yükünün kural olarak bu kaydın aksini ileri süren tarafta olduğu, dava konusu senette malen kaydı bulunduğuna göre karine olarak davacının davalıdan mal satın aldığı, malın davacıya teslim edildiği ve davacının mal karşılığında davalı tarafa senet verdiği kabul edilmelidir. Bu karinenin aksini ispat yükü davacı üzerindedir. Diğer taraftan davacı taraf söz konusu senedin davalı tarafa teminat olarak verildiğini, teminat senedine dayalı olarak takip yapılamayacağını ileri sürmüştür. Yerleşik Yargıtay içtihatlarında da belirtildiği üzere; bir senedin teminat senedi vasfını taşıyabilmesi için; ya senet metninde açık olarak teminatın hangi hususta verildiği belirtilmeli, ya da ayrı bir sözleşmeyle söz konusu teminat senedine atıf yapılarak senedin teminat senedi olduğunun belirlenebilir olması sağlanmalıdır. Senet üzerine yazılacak olan “teminattır” ibaresi tek başına senede teminat senedi olma hüviyetini kazandırmaz. “teminat senedidir,” “devredilemez”, “ciro edilemez”, ibareleri tek başına geçersiz olup, hiç yazılmamış kabul edilir. Aynı yönde (Yargıtay ….Hukuk Dairesi’nin…. … . sayılı ilamı), bir senedin teminat senedi olduğunu ileri süren taraf bunu yazılı bir belge ile ispatlamalıdır.
Somut olayda takip konusu bononun teminat senedi olduğu iddia edilmişse de senet üzerinde teminat olduğu belirtilmediği gibi, sunulan sözleşmedeki tarih ve senet miktarlarının da birbiriyle uyumlu olmadığı, bu şekilde ispat yükü üzerinde üzerinde olan davacı tarafça söz konusu iddiaların kanıtlanamadığı anlaşılmıştır.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davacı tarafın kötüniyet tazminat talebinin REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 80,70TL ilam harcından peşin alınan 997,70TL harcın mahsubu ile bakiye 917,00TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
6-Davacı tarafından yatırılan teminatın HMK.’nın 392/2. Maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden 1 AY SONRA İADESİNE,
Dair davacı asil ile davalı asilin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/11/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır