Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/818 E. 2022/1030 K. 01.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/818 Esas
KARAR NO : 2022/1030

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/03/2022
KARAR TARİHİ : 01/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 03/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; tarafların karşılıklı olarak ve yaklaşık 4 yıldır cari işlem şeklinde birbirleri ile iş yaptıklarını ve ödemelerin peyderpey gerçekleştiğini, davalının müvekkiline ödeme yapmadığını, yaklaşık 20 bin dolar alacakları olduğunu, bu sebeplerle, şimdilik 2 bin doların yaklaşık karşılığı olan 26.000,00 TL’nin davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında 4 yıldır süregelen bir ticari ilişki olduğunu, 20 bin dolar karşılığı 8.000 metre boş kumaş baskılanması şeklinde fason işin yapılması için sözlü şekilde anlaşıldığını, davacının baskıladığı kumaşlar hakkında bir çok şikayet geldiğini, malların ayıplı olduğunu öğrendiklerini, müvekkilinin TBK 97 maddesi kapsamında davacıya ücret ödeme yükümlülüğü olmadığını, huzurdaki davada yetkili mahkemenin Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, bu sebeplerle öncelikle davanın usulden reddini, mahkeme aksi kanaatte ise esastan reddini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava , ticari ilişki kapsamında alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Yargıtay … tarih ve … sayılı ilamında; “Hukuk uyuşmazlıklarının arabuluculuk yöntemi ile çözülmesi ihtiyari olmakla birlikte, 6325 sayılı Kanun’da 06.12.2018 tarihli ve 7155 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle, mahkemelerin iş yükünün azaltılması için bazı tür uyuşmazlıklar için mahkemeye başvurmadan önce bir dava şartı olarak “zorunlu arabuluculuk” şartı getirilmiştir. Bu bağlamda aynı kanun ile 6102 sayılı TTK’nın 5/A maddesi ile getirilen düzenlemede, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması bir dava şartı olarak kabul edilmiştir.
6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesine göre, ilgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olarak kabul edilmiş olması durumunda, davacının arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılmadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorunda olduğu, bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiyenin gönderilmesi gerektiği düzenlenmiştir. Yine mahkemece gönderilen ihtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın mahkemece davanın usulden reddine karar verilmesi ayrıca arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği hüküm altına alınmıştır.
Dava açılmadan önce arabulucuya hiç başvurulmamış olması dava şartı yokluğu sebebiyle davanın reddini gerektiren bir husus olup, arabulucuya başvurulmuş olmakla birlikte anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin mahkemece verilen kesin süre içerisinde sunulmamış olması ise davanın usulden reddi yaptırımına bağlanmıştır.
HMK’nın 118.maddesinde;”Dava, dava dilekçesinin kaydedildiği tarihte açılmış sayılır.” hükmü düzenlenmiştir.
Bu hukuki düzenlemeye göre; Davacı hukuki niteliği hatalı yapmış ve arabuluculuğa tabi olmadığından bahisle başvuru yapmadan Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açılmış olup, Asliye Hukuk Mahkemesince verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dosyanın görevli mahkeme tarafından esasa geçilmeden önce arabuluculuk son tutanağının düzenlenmiş olması gerekir.
Somut olayda davanın başlangıçta Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmış olduğu, Asliye Hukuk Mahkemesince görevsizlik kararı sonrası arabuluculuğa başvuru yapılmadığı, anlaşılmıştır.
Davanın ticari dava niteliği, asliye hukuk mahkemesinde dava açılmasıyla ortadan kalkmaz. Davanın niteliği gereği de zorunlu arabuluculuğa tabi olduğu, TTK’nın 5/A ve 6325 SK’nun 18/A maddesi 2.bendi son cümlesi uyarınca arabulucuya başvurulmadan dava açılamayacağı, görevsizlik kararı üzerine de bu eksikliğin giderilmediği anlaşılmakla dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Arabuluculuk dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine,
2-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 80,70TL ilam harcından peşin alınan 444,02TL harcın mahsubu ile bakiye 363,32TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
5-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/11/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır