Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/700 E. 2022/1072 K. 08.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/700 Esas
KARAR NO : 2022/1072

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 02/08/2022
KARAR TARİHİ : 08/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Avcılar … Merkez Müdürlüğünce 02.09.2019 tarihinde Tunceli’ye gönderilmek üzere … işyeri teslim ücreti alıcıdan ek hizmeti ile kabul edilen … barkod numaralı kapsamında 2.el … marka su sebili bulunan gönderinin üzerine sehven … barkod no.lu Almanya varışlı gönderi etiketi yapışması anılan heyetçe verilen 16.06.2020 tarihli ve … no.lu, müvekkili tarafından başvurucuya 4.500,00-TL tazminat ödenmesine ilişkin kararının iptali talebiyle Bakırköy …Tüketici Mahkemesinin …. E. sayılı dosyası üzerinden açılan dava sonucu kesin olarak verilen … K. ve 24.11.2021 tarihli “Davanın Reddine” kararı üzerine, gönderici … vekili … tarafından, Hakem Heyetinde hükmolunan 4.500,00-TL”nin hükmen tahsilini teminen Şirket aleyhine, Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası üzerinden başlatılan ilamlı icra takibi ile ilgili olarak anılan icra takibi neticesi, 5.591,93-TL, 07.03.2022 tarihinde icra dosyasına yatırıldığını, bölge başmüdürlüğün İşletme kontrolörünce tanzim edilen 18.12.2019 tarih ve … Sayılı rapor uyarınca; Posta ve Kargo Hizmetleri Daire Başkanlığı’nın 25.01.2016 tarih ve diğer taraftan … .. olayın olduğu dönemde diğer Davalı ….’nin personeli olduğunu, anılan davalı firma ile Şirketimiz arasında akdedilen 28.06.2019 tarihli Sözleşmenin 21. Maddesi Uyarınca; “Yüklenicinin sözleşme konusu işle ilgili çalıştıracağı Personele ilişkin Sorumlulukları İlgili mevzuatın bu konuyu düzenleyen emredici hükümleri çerçevesinde yükleniciye ait olduğunu, … yüklenicinin çalıştırdığı işçilerin muhatabı ve sorumlusu değildir” denildiğini, bu nedenle anılan davalı firma da müvekkili şirket edilerek Küçükçekmece …, İcta Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlatılmış, her iki borçlu da itiraz etmiş ve mevcut takibin durduğunu, bu sebeple davalıların dosya borcunun %20’inden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı… cevap dilekçesinde özetle;üzerine düşen sorumluluğu layığı ile yerine getirdiği halde bu olaydan sorumlu tutulduğunu, bunu kabul etmediğini, gerek görüldüğü takdirde … A.Ş. den kamera kayıtlarının istenmesini iş bu haksız davanın reddine karar verilmesine ayrıca istenen 5.842.63TL tutarındaki ücretin, yargılama harç ve giderlerinin davacı taraf üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasında 02/09/2019 tarihinde Tunceli’ye gidecek olan gönderinin hatalı barkod ile Almanya’ya sevki nedeniyle kusurun kime ait olduğu, … AŞ tarafından göndericiye ödenen bedelin rücuan istenip istenemeyeceği noktasında uyuşmazlık olduğu tespit edilmiştir.
Davalı….’nin icra dairesinin yetkisine itirazı bulunduğu anlaşıldığından öncelikle usule ilişkin bu hususun değerlendirilmesi gerekmektedir.
HMK’nın 6. Maddesi gereğince kural olarak her dava açıldığı tarihteki davalının yerleşim yeri mahkemesinde açılır. İcra dairesinin yetkisi kamu düzenine ilişkin olmayıp, alacaklının yetkisiz bir icra dairesinde takip yapması halinde, mahkemece resen icra dairesinin yetkisizliği gözetemeyeceği için, borçlunun itiraz yolu ile bunu ileri sürmesi gerekir. Davalı-borçlunun icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz etmesi durumunda, itirazın iptali davasının görülebilmesi için yetkili icra müdürlüğünde takip yapılması bir dava şartı olduğundan mahkemece öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenir ve takibin yapıldığı icra dairesinin yetkisiz olduğu anlaşılırsa, takibin yetkisiz icra dairesinde yapılmış olması nedeniyle davada dava şartı gerçekleşmediğinden, dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilir. İcra dairesinin yetkisine itiraz edilmediği halde, mahkemenin yetkisine itiraz edilmesi durumunda ise, itirazın iptali davalarının icra takibinin yapıldığı yer mahkemesinde yapılacağına ilişkin bir yasal düzenleme bulunmaması nedeniyle, icra dairesinin yetkisine itiraz edilmemesi o yerdeki mahkemeyi, itirazın iptali davası yönünden yetkili hale getirmeyeceğinden, genel hükümlere göre yetkili mahkeme belirlenecektir. Somut olayda icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiştir. İcra takibinin yapıldığı tarih itibariyle davacı olan alacaklının şirket merkezi ve davalı …’nin şirket merkezinin Ankara olduğu, davalı …’in yerleşim yerinin ise Avcılar ilçesi olduğu anlaşılmıştır.
TBK’nun 89/1 maddesinde açıkça “Para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilir.” dendiği, bu kapsamda davacının yerleşim yerinin de yetkili olduğu değerlendirilse bile davacı tarafın yerleşim yerinin icra daireleri yönünden Bakırköy yargı çevresi dışında bulunduğu, somut olayda TBK 89. Maddesinin uygulanmasını gerektiren bir durumun olmadığı, icra takibinin Bakırköy’de başlatılmasının da mahkemeyi yetkili hale getirmeyeceği anlaşılmıştır. İtirazın iptali davalarında yetkiye ilişkin özel bir düzenleme bulunmadığı, bu nedenle icra takibinin başlatıldığı yerin mahkememizi özel yetkili kılmadığı belirlenmiştir.
Medeni usul hukukunda olduğu gibi icra hukukunda da alacaklı ve borçlu tarafta birden fazla kişinin yer alması, yani takip arkadaşlığı mümkündür. Ancak, takip arkadaşlığı dava arkadaşlığına nazaran daha sınırlı hallerde söz konusu olur. Birden fazla alacaklının alacağı aynı sebepten doğsa bile borçluya karşı ayrı ayrı takip yapmaları gerekir. İhtiyari dava arkadaşlığının nedeni usul ekonomisidir. İcra hukukunda buna takip ekonomisi denebilir. İhtiyari dava arkadaşlığının olduğu hallerde ihtiyari takip arkadaşlığı takip ekonomisine uygun düşmeyecektir. Örneğin, ihtiyari dava arkadaşlığı bulunan borçlulara karşı birlikte takip yapılması halinde her borçlu farklı şekilde takibe karşı koyabilecek ve bu takipleri birlikte yürütmek mümkün olmayacaktır. Keza birden fazla alacaklının birlikte takip yapması halinde, borçlunun her alacaklıya karşı ayrı itirazı söz konusu olabilir. Bu itirazların her biri ayrı sebeplere göre incelenip sonuca bağlanacağından, takiplerin birlikte yürütülmesinin hiçbir anlamı olmayacak, diğer anlatımla takip ekonomisinden söz edilemeyecektir. İcra hukukunda ihtiyari takip arkadaşlığının olumlu yönleri bulunmamaktadır. Çünkü, her bir takip arkadaşı diğerinden bağımsız hareket edebildiğinden her birinin takibe itirazı ve takibin daha sonraki aşaması birbirinden bağımsız yürüyecek ve çoğu kez ortak bir işlem olmayacaktır.
Davalı … icra dairesinin yetkisine itiraz etmediğinden onun bakımından Küçükçekmece İcra Dairesi’nin yetkisi kesinleşmiş ise de, davanın tek ve aynı takibe dayalı olduğu, davanın ayrılmasının takibin de ayrılması sonucunu doğuracağı, mahkemenin takibi ayıramayacağı, bu nedenle her bir davalı yönünden davanın tefrikinin mümkün olmadığı ve her bir davalı için ayrı ayrı takip yapılıp, ayrı ayrı itirazın iptali davası açılması gerektiği gözetilerek, usulüne uygun icra takibi yapılmadığı, bunun HMK’nın 114/2. maddesi kapsamında dava şartı olduğu gerekçesiyle HMK’nın 114/2 ve 115/2. maddeleri gereğince davanın dava şartı noksanlığından usulden reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmış, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Bu husus Yargıtay 23. HD. … Esas ve … Karar sayılı ilamında da belirtilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Usulüne uygun icra takibi olmadığından davanın USULDEN REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Arabuluculuk Asgari Ücret tarifesine göre alınan 1.560,00TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı asilin yüzüne karşı diğer davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/11/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır