Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/690 E. 2022/978 K. 18.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/690 Esas
KARAR NO : 2022/978

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/05/2018
KARAR TARİHİ : 18/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 01/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından blok emtia sigorta poliçesi ile sigortalanan dava dışı sigortalı …… Fabrikası A.Ş’ye ait emtiaların davalı …….. A.Ş sorumluluğunda ……. ve ……. plakalı araç ile gerçekleştirildiğini, emtianın antrepo hasarlı olarak teslim edildiğini, davalı ……… A.Ş’nin araçların sahibi ve taşıma işini organize eden ……. olması nedeniyle husumetin yöneltildiğini, diğer davalı ……. ‘ya İzafeten ……… A.Ş’ye ise CMR belgesine göre fiili nakliyeci olması nedeniyle dava açıldığını, nakliye sonrası 22 palet emtiadan 6 paletin hasarlı olarak teslim edildiğini sürcü ve antrepo görevlisi tarafından belirlendiğini, yapılan ekspertiz incelemesinde yükün ambalajının nakliyeye uygun olduğunun tespit edildiğini, hasarın davalıya ihbar edildiğini, ekspertiz çalışması sonucu 35.751,13 USD zararın ödenerek sigortalının haklarına halef olunduğunu, alacağın tahsili amacıyla Büyükçekmece …….. İcra Müdürlüğü’nün ……. esas sayılı dosyasında başlatılan takibe vaki itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline takibin devamına, %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …… Nakliyat ve Tic. A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; acente sıfatı ile izafetten açılan davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, müvekkilinin …… şirketinin temsilcisi veya acentesi olmadığını, bu şirketin taşıma ilişkisinde alt taşıyıcı olarak yer aldığını, taşımanın Çek Cumhuriyeti ile İtalya arasındaki kısmının bu şirket tarafından, İtalya’dan Ereğli’ye kadar olan kısmının ise müvekkili tarafından yerine getirildiğini, bu nedenle davanın alt taşıyıcıya ihbarı gerektiğini, CMR Konvansyon’una göre alacağın zaman aşımına uğradığını, ihbar üzerine yapılan ekspertiz incelemesinde herhangi bir hasarın bulunmadığının belirlendiğini, bu nedenle davacı tarafından yapılan ödemenin lütuf ödemesi olması nedeniyle rücu edilemeyeceğini, hasara uğramayan emtianını kullanılmasının müvekkilinin sorumluluğunu gerektirmeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Davacı tarafından sunulan cevaba cevap dilekçesinde özetle; CMR 34.maddesi gereğince alt ile üst taşıyıcının bulunduğunun belirtilmesi gerektiğinden her iki davalının müteselsil sorumlu olduğu belirtilmiştir.
Davalı tarafından 2. Cevap dilekçesi dosyaya sunulmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, nakliyat emtia sigorta poliçesi kapsamında ödenen hasar bedelinin taşıyıcılardan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Mahkememizce davalı ……. ‘ya izafeten davalıya yönelttiği davanın husumet yönünden reddine, itirazın iptali talebinin kısmen kabulü ile; davalının Büyükçekmece …… İcra Müdürlüğü’nün ……. Esas sayılı dosyasına vaki itirazının 17.380,56USD asıl alacak üzerinden iptaline, alacak likit olmadığından davacının icra inkar tazminatının reddine karar verilmiştir. Mahkememizce verilen karar İBAM …… Hukuk Dairesinin …… Esas ve …… Karar sayılı ilamıyla davalı …… Uluslararası Ticaret ve Nakliyat A.Ş vekilinin zamanaşımı def’inin değerlendirilmemesi nedeniyle kaldırılmıştır.
Öncelikle zamanaşımı yönünden değerlendirme yapılması gerekmektedir.
CMR’nin 32/1-2.maddesinde “1. Bu Sözleşme gereğince yapılan taşımalardan doğacak davaların bir yıl içinde açılması gerekir. Ancak, bilerek kötü hareket veya mahkeme tarafından bilerek kötü hareket olarak kabul edilen kusurlarda, bu süre üç yıldır ve şu tarihlerde başlar:
a) Teslimde kısmi kayıp, hasar veya gecikmelerde, teslim tarihinden itibaren,
b) Tam kayıplarda, kararlaştırılan zaman limiti bitiminden 30 gün sonra kararlaştırılmış zaman limiti yoksa, yükün taşıyıcı tarafından teslim alınmasından sonraki 60 ıncı günde,
c) Bütün diğer durumlarda, taşıma mukavelesinin akdedildiği tarihten sonraki üç aylık dönemin sonunda. Limit döneminin işlemeye başladığı gün bu döneme dahil edilmeyecektir.
2. Yazılı bir istem, taşımacı bunu yazılı bildiri ile geri çevirip, ona ilişkin belgeleri de iade edinceye kadar zaman limitini erteler. Talebin bir kısmı kabul edildiği takdirde zaman süresi anlaşmazlık konusu olan istek için tekrar devam etmeye başlar. Istemin alındığını, cevap verildiğini ve belgelerin gönderildiğini kanıtlamak, bu durumlara güvenen tarafa aittir. Aynı gayeyle yapılan başka istemler için zaman süresi ertelenemez.” denilmek suretiyle bu sözleşmeye dayalı olarak açılacak davalar ile ilgili zamanaşımı düzenlenmiştir.
CMR Konvansiyonunun 32/2. maddesi 1. cümlesi uyarınca, zarar gören tarafından yapılacak yazılı istemin zamanaşımı süresini ertelemesi için, hadiseyi genel olarak ortaya koyması, taşımacının talepten sorumluluk sebebi ile tazminat miktarı hakkında değerlendirmede bulunabilmesine imkan verecek bilgiyi içermesi yeterli olup tazminat miktarının tam olarak belirtilmesi gerekmez. Ancak, duran zamanaşımı süresinin tekrar işlemeye başlayabilmesi için taşıyıcının cevabında talebin açıkça reddedilmesi, talep sahibine hakkını davada ileri sürmek dışında başka bir seçenek bırakılmaması gerekir.
Somut olayda davalının özen yükümlüğünü ihlalden doğan hareketinin bilerek kötü hareket olarak kabulü mümkün olmadığından 1 yıllık zamanaşımı süresi geçerlidir. Somut olayda teslim tarihi 15/07/2016, hasar tespit tutanağı tarihi 18/07/2016, hasar raporu 02/09/2016 olup takip tarihi 10/07/2017, dava tarihi ise 17/05/2018 tarihidir. Somut olayda dava itirazın iptaline ilişkin olup zamanaşımı yönünden takip tarihi esas alınmalıdır. Buna göre; teslim tarihi ve hasar tespit tutanağının düzenlendiği tarih ile takip tarihi arasındaki süreye göre 1 yıllık zamanaşımı süresi dolmamıştır. Bu nedenle zamanaşımı definin reddine karar verilmiştir.
Davacı ile dava dışı sigortalı arasında düzenlenen 01/10/2015 başlangıç tarihli 548 gün vadeli emtia blok abonman sigorta poliçesi ile dava dışı sigortalının yurt içi ve yurt dışında satın alarak taşıyacağı emtialar taşıma rizikolarına karşı sigorta örtüsü altına alınmış olup primin ödenmesi ile sigorta sözleşmesi başlamıştır. Hasar sonucu davacı 34.761,12 USD’yi ödeyerek ibrarname almış ve sigortalının haklarına halef olunmuştur.
Dava konusu yük dava dışı sigortalı tarafından Çek Cumhuriyeti’nden satın alınmış olup taşımanın Çek Cumhuriyeti ile İtalya arasındaki kısmı fiili taşıyıcı olarak …….. tarafından davalı ……… A.Ş’nin organize ve nezaretinde taşınmış, İtalya’dan Ereğli’ye kadar olan kısmı ise davalı ……… A.Ş fiili taşıyıcı olarak üstlenmiştir. Yük 18/07/2016 tarihinde antrepoya teslim edilmiş 24 kap eşyanın 6 kabının hasarlı olduğu, sürücü ve antrepo sorumlusunun düzenlediği tutanakla tespit edilerek hasara ilişkin görüntüler alınmıştır.
Davacı tarafından yapılan ekspertiz incelemesi sonucu, emtianın sovtaj değerinin bulunmadığı, 34.761,12 USD hasar bulunduğu görülmüştür. Sigortalı tarafından 18/07/2016 tarihinde 6 kap emtianın hasarlı olduğu, davalı taşıyıcı ……… A.Ş’ye bildirilmiştir. Davalı tarafından ibraz edilen ekspertiz raporun da ise hasarın istifin uygunsuzluğuna bağlı olarak meydana geldiği anlaşılmıştır.
Büyükçekmece ……. İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacının her iki davalı aleyhine faiz dahi 35.751,43 USD rücu alacağının tahsili amacıyla takip başlattığı ödeme emrinin tebliği üzerine davalıların takibe itiraz etmesi sonucu takibin durduğu itiraz dilekçesinde de husumet itirazının bulunduğu görülmüştür.
Davacı takibi her iki davalıya yöneltmiş takip ve davanın …….. ‘ya izafeten takip ve dava başlatılmıştır. Dava dilekçesindeki açıklamalarda, davalı ……… A.Ş’nin, …… ‘nun acentesi olduğu belirtilmiştir. Ancak bilirkişi raporu, davalının cevabı ile 2.cevap dilekçesi ve taşıma senetleri değerlendirildiğinde taraflar arasında TTK’nın 102.maddesi kapsamında bir acentelik ilişkisi bulunmadığı, davalı …… ‘nun CMR’nin 34.maddesi kapsamında davalı ……… tarafından taşınması üstlenilen emtianın Çek Cumhuriyeti’nden İtalya’ya kadar olan kısmını üstlenen fiili taşıyıcı olduğu bu kişiye karşı asaleten dava açılmadığı, davanın acente sıfatı ile izafetten açıldığı dikkate alınarak acente sıfatı ile izafetten açılan davanın pasif husumet yönünden reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce hasar dosyası getirtilmiş, makine mühendisi ve taşıma bilirkişisinden oluşturulan kuruldan 03/01/2019 tarihli rapor alınmıştır. Raporun incelenmesinde; davacının poliçe ve ödeme dikkate alınarak aktif dava ehliyetinin bulunduğu, davalılar arasında acentelik ilişkisi bulunmadığı, süresinde tutulan tutanak ile hasar ihbarının yapıldığı, meydana gelen hasarın taşıma süreci aktarma ve yükü niteliğine uygun taşınmamasından kaynaklandığı ve kısmi zayi olduğu dikkate alınarak sigortalı ile taşıyanın eşit müterafik kusurlu oldukları, bu nedenle 17.380,56 USD tazminatın rücu edilebileceği bildirilmiştir.
Tarafları itirazı üzerine bilirkişiden ek rapor alınmış, bilirkişi ek raporunda, her bir tarafın asıl rapora karşı yapılan itirazlar ayrı ayrı gerekçeli ve denetime elverişli şekilde karşılanması nedeniyle asıl ve ek rapor hükme esas alınmıştır.
Davalı tarafından davanın ihbarı istenilen ……. Sigorta’ya ihbar yapılmış, ……’ya ise belgelerin tercüme edilmemesi nedeniyle ihbar yapılmamıştır.
Tüm dosya kapsamındaki deliller birlikte değerlendirildiğinde; dava dışı sigortalı tarafından Çek Cumhuriyeti’nden ithal edilen emtianın davacı tarafında nakliye rizikolarına karşı emtia blok abonman sigorta poliçesi ile sigorta örtüsü altına alındığı, yükte meydana gelen hasarın süresinde taşıyıcının vekili olan sürücünün de katılımı ile belirlendiği, bu nedenle hasarın süresinde ihbar edildiği, yapılan ekspertiz incelemesi sonucu 35.751,43 USD hasar bedelinin ödenerek, TTK’nın 1472 ve TBK’nın 183.maddeleri gereğince sigortalının haklarına halef olunduğu ve davacının aktif dava ehliyetinin bulunduğu sabittir.
Yukarıda açıklandığı gibi, davalılar arasında acente ilişkisinin bulunmadığı, izafeten dava açılan ……. ‘nun taşımanın bir kısmının üstlendiği sabit olup, bu davalıya yönelik asaleten açılmış bir dava bulunmadığından acente sıfatıyla ……… A.Ş’ye açılan davanın pasif husumet yönünden reddine karar verilmiştir.
Diğer davalı yönünden yapılan değerlendirmede ise CMR’nin 34.maddesi gereğince tek bir mukavele ile düzenlenen taşıma, karayolu taşımacıları tarafından ortaklaşa yapıldığından tüm taşımanın yapılmasında her biri sorumludur, hükmü karşısında, tüm taşımanın davalı ……… A.Ş’nin akdi taşıyıcı sıfatı ile davalının sorumluluğunda yapıldığı ayrıca yükün İtalya’dan Türkiye’ye taşınması işinin de fiilen bu davalı tarafından yapılması nedeniyle davalı ……… A.Ş’nin tüm taşıma sırasında meydana geldiği zarardan sorumlu olduğu anlaşılmıştır.
Hasar tutanağı ve taraflarca sunulan ekspertiz raporunda 6 palet emtiada hasar bulunduğu sabittir. Davalı tarafça ibraz edilen ekspertiz raporunda hasarın istif uygunsuzluğuna bağlı olarak meydana geldiği, alt sıralardaki sandıkların üst sıralardaki sandıkların ağırlığı nedeniyle zarar gördüğü belirlenmiştir. Bilirkişi kurulu raporu ve ek raporunda emtianın çelik üretiminde kullanılması nedeniyle hasarlanan emtianın kullanılamayacağı ve 09/11/2016 tarihli imha tutanağı ile imha edilmesi nedeniyle davacının yaptığı ödemenin gerçek bir zarar ödemesi olduğu, lütuf ödemesi olmadığı anlaşılmıştır. Taşınan yükün niteliği dikkate alındığında bilirkişi kurulu rapor ve özellikle ek raporun 4. Sayfasındaki yapılan açıklamalar mahkememizce kabul edilmiş yüke uygun açıklamanın sigortalı tarafından yapılamaması nedeniyle CMR’nin 17/2 maddesi gereğince hasarın kısmen sigortalının kusurundan kaynaklanımş olması nedeniyle sigortalının %50 oranında müterafik kusurlu olduğu kabul edilmiştir. Bu durumda yükün ağırlığı ve sınırlı sorumluluk dikkate alındığında zayi olan yüke ilişkin sınırlı sorumluluğu bu miktarın altında kalması nedeniyle davacının, davalı ……… A.Ş’ye yönelik davasının 17.380,56 USD üzerinden kabulü ile itirazın iptaline, sigorta sözleşmesinden kaynakı rücu alacağının likit olmaması nedeniyle icra inkar tazminatı talebinin reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının, …….. ‘ya izafeten davalıya yönelttiği davanın husumet yönünden REDDİNE,
2-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile; davalının Büyükçekmece ……. İcra Müdürlüğü’nün …….. Esas sayılı dosyasına vaki itirazının 17.380,56USD asıl alacak üzerinden iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi gereğince devlet bankalarınca 1 yıl vadeli USD cinsi mevduatlara uygulanan en yüksek mevduat faizi uygulanarak takip talebindeki diğer koşullar ile devamına DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
3-Alacak likit olmadığından davacının icra inkar tazminatının REDDİNE,
4-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 4.321,70TL ilam harcından peşin alınan 1.572,40TL harcın mahsubu ile bakiye 2.749,30TL’nin davalı ……… Uluslararası Nakliyat A.Ş.’den alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen 1.900,00TL bilirkişi ücreti, 269,00TL posta masrafı, 35,90TL Başvuru Harcı, 1.572,40TL Peşin Harç, ücreti toplamı olan 3.777,30TL den kabul red oranına göre hesaplanan 1.835,34TL’nin davalı ……… Uluslararası Nakliyat A.Ş.’den alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı davalı ……… Uluslararası Nakliyat A.Ş.’ tarafından sarf edilen 92,00TL posta masrafının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 10.122,56TL vekalet ücretinin davalı ……… Uluslararası Nak Tic A.Ş’den alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
8-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 10.710,51TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalı ……… Uluslararası Nak Tic A.Ş vekiline verilmesine,
9-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre husumetten reddedilen talep yönünden hesaplanan 9.200,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalı ……… Uluslararası Nak Tic A.Ş vekiline verilmesine,
10-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/10/2022

Katip ,…..
¸e-imzalıdır

Hakim ……
¸e-imzalıdır