Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/594 E. 2022/713 K. 18.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/594 Esas
KARAR NO : 2022/713

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 23/11/2020
KARAR TARİHİ : 18/07/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 18/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 28/11/2020 tarihinde kaldırımda yürümekte iken davalı ehliyetsiz sürücü Münise …,…’ın kullandığı ……. plakalı aracın kaldırıma çıkması sonucu müvekkiline çarptığını ve yaralanmasına sebep olduğunu, 28/10/2020 tarihinden 01/11/2020 tarihine kadar iş göremezlik raporu verildikten sonra rahatsızlıklarının devam etmesi üzerine 11/11/2020 tarihine kadar da iş göremez halde tedavisine devam ettiğini, yaralanması sebebiyle sürekli olarak taksiye binip hastaneye gidip gelmeye mecbur kaldığını ve çeşitli sağlık harcamaları yapmak zorunda kaldığını, yaşadığı acı, ıstırap, elem dikkate alındığında hiçbir kusuru olmayan ve her şeyden habersiz kaldırımda yürüyen müvekkilinin psikolojisinin bozulması adeta yolda yürümeye korkar hale gelmesi nedeniyle 15.000,00-TL manevi tazminat ile olayın oluş şekli, davalı sürücünün ehliyetsiz bulunması, araç malikinin ehliyeti olmayan bir şahsa arabayı vermesi sorumsuzluğun had safhasında olduğunu bildirerek iş göremezlik tazminatı için 5.000,00-TL, harcamalar için 1.000,00-TL ile 15.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalının … cevap dilekçesinde; hızlı bir şekilde aracı kullanmadığını, yanında bulunan araç sahibinin araç sürme konusunda teknik bilgiler verdiğini yokuş aşağı giderken bir anda karşısına çek çekçi çıktığını ve çarpmamak için direksiyonu kırdığını o esnada davacıya çarptığını, davacının yapacağı ani bir manevra ile kendisinin bu kazanın önüne geçebilmesi mümkünken bir gayret içerisinde olmadığını bildirerek davanın ve taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce; arabuluculuk dava şartı yerine getirilmediğinden davanın usulden reddine karar verilmiş olup, kararın istinafı neticesinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ….. Hukuk Dairesi’nin …. E., …. K. Sayılı ilamı ile gerçek kişiler yönünden arabulucuya başvuru zorunluluğu bulunmadığından bu davalılar yönünden dosyanın tefrik edilerek yargılamaya devam edilmesi, davalı sigorta şirketi yönünden ise zorunlu arabuluculuk dava şartı yerine getirilmediğinden davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğinden bahisle kaldırma kararı verilmiştir. Sigorta şirketi yönünden dosya tefrik edilerek mahkememizin ….. esasına kaydedilmiştir. Gerçek kişi davalılar yönünden işbu esas üzerinden yargılamaya devam olunmuştur.
Dava; trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin, tarafların her ikisinin birden ticari işletmesi ile ilgili olması yada tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunun veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir.
Diğer taraftan 6102 sayılı TTK’nın 19/2 maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin, diğeri içinde ticari iş sayılması davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, 6102 sayılı TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar dışında, ticari davayı ticari iş esasına göre değil ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
6335 Sayılı Kanununun 2. maddesi ile değişik 6102 Sayılı TTK’nın 5. maddesi uyarınca, ticari davalar Asliye Ticaret mahkemelerince görülerek karara bağlanır.Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, Asliye Ticaret Mahkemeleriyle diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunununda ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 6335 Sayılı kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı HMK’nın 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan, mahkemelerce re’sen incelenir.
Bu durumda eldeki davanın Asliye Ticaret Mahkemesince görülüp karara bağlanabilmesi için uyuşmazlığın, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması ve bu bağlamda tarafların her ikisinin birden tacir olması zorunludur.
HMK Madde 2’ye göre, “Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça Asliye Hukuk mahkemesidir.”
Dava konusu uyuşmazlıkta; İBAM kararı doğrultusunda sigorta şirketi yönünden dosyanın tefrik edilmesi neticesinde işbu dosyada davanın taraflarının tacir olmadığı ve taraflar arasındaki uyuşmazlığın ticari nitelikte olmadığından işbu dava açısından artık ticaret mahkemelerinin görevli olduğundan bahsedilemeyeceği, bu durumda HMK’nın 2.maddesi uyarınca uyuşmazlığın çözümünde genel görevli mahkemeler olan asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğu anlaşılmakla; davanın görev şartı yokluğundan reddi ile Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna karar vermek gerektiğinden, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeni ile HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-HMK 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli BAKIRKÖY NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-HMK 331/2. maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
4-Süresinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde HMK’nun 20. Maddesi gereğince mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek yargılama giderlerinin hüküm altına alınmasına,
Dair tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/07/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.