Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/56 E. 2022/380 K. 07.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/56
KARAR NO : 2022/380

DAVA : Alacak (Bankacılık İşleminden Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 04/11/2010
KARAR TARİHİ : 07/04/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 19/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşleminden Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle:Davacı Kasım 2008 tarihinde ……… İletişim Hizmetleri A.Ş. ile …….. Elektronik San. Tic. Ltd. Şti. arasında akdedilen sözleşme gereği azami 40.000,00 TL ya kadar verilmiş Teminat Mektubu ile ilgili olarak kefalet beaynında bulunduğunu, ancak sözleşmenin sonlandırıldığını, …….. Elektronik San. Tic. Ltd. Şti’nin kredi kartı ve çek karneleri ile ilgili başlatılmış olduğu takipte davacının hesaplarına da bloke konulduğunu, ayrıca davacıya Bakırköy ……. Noterliği 21.09.2010 tarih …….. yev. no ihtarnamesine göndererek hesap kat ihtaratında bulunduğunu, bunun üzerine Bakırköy ……. Noterliği 24.09.2010 tarih ve ……. yev no. ihtarnamesi ile itiraz ettiğini, takibe konu kalemler kefaletten önce gerçekleştiğini ve kefalet kapsaında olmadığını, davacının ödemeye yükümlü olmadığı kalemlerden ötürü davalının haksız bloke uygulamasından mütevellit mağdur durumda olduğunu, izah edilen nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile, davalı banka bünyesinde bulunan ve haklı neden olmaksızın bloke edilen 40.000,00 TL tutarındaki paranın ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davacıya ödenmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekesinde özetle:yetki itirazı ile İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davacının davalı bankada ……… müşteri numaralı ……. nolu hesabının sahibi olduğunu, kendi kefaleti ile …….. Elektronik San. Tic. Ltd. Şti lehine verilen teminat mektubu nedeniyle hesabına bloke edilen 40.000,00 TL nin talebinin haksız ve yersiz olduğunu, davacı ile davalı banka arasında imzalanmış olan Genel Kredi Sözleşmesinin tek bir teminat mektuplarına ait olmayıp, bir çerçeve sözleşmesi olduğunu, davalı bankasının İncirli şubesi ile davacının kefaleti …….. Elektronik San. Tic. Ltd. Şti lehine 28.11.2008 tarih 40.000,00 TL limitli bir Genel Kredi sözleşmesi imzalandığını, davacının müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzalamış olduğu Genel Kredi Sözleşmesi 41.1 maddesi kefil durumundaki davacı …….. Elektronik San. Tic. Ltd. Şti firmasının doğmuş ve doğacak tüm borçlarından 40.000,00 TL limitli olarak sorumlu olduğunu, davacının hesabından …….. Elektronik San. Tic. Ltd. Şti nin muaccel olmuş borçlarına karşılık 07.10.2010-10.12.2010 tarihleri arasında 34.604,03 TL banka alacağına mahsuben tahsil edildiğini, Genel Kredi Sözleşmesi 41/1 ve 33. maddeleri değerlendirildiğinde, davalı bankanın kredi müşterisi ve müşterek borçlu ve müteselsil kefil hesapları üzerinde rehin/hapis hakkının bulundğunun kabul edildiğini, izah olunan nedenlerle, haksız, yersiz ve hukuki dayanaktan yoksun olan davanın reddi ile yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı tarafa tahmili talebinde bulunmuştur.
Kapatılan Bakırköy ……. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …….. esas, 2011/221 karar sayılı dosyasında yargılama yapılmış; Mahkemece taraf delilleri toplanmış, tüm dosya kapsamı üzerinde hukukçu ve bankacı bilirkişiler tarafından yapılan inceleme sonucunda verilen raporda özetle “Davalı banka ile dava dışı …….. Elektrik San. Tic. Ltd.Şti. arasında düzenlenmiş muhtelif genel kredi sözleşmeleri içerisinde bulunan 40.000 TL limitli genel kredi sözleşmesinin davacının müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladığı ve 40.000 TL limit dahilinde sorunlar bulunduğunu, genel kredi sözleşmesinin 41.1. ve 33. maddeleri doğrultusunda davacı kefili dava dışı …….. Elektronik San. Tic. Ltd. Şti’nin bu sözleşmeden veya her ne sebeple olursa olsun gerek yalnız olarak gerekse diğer kişilerle birlikte aslen ve kefil sıfatıyla borçlandığı / doğmuş veya borçlanacağı / (kefalet dahil) bütün kredi borçlarından sorumlu bulunduğu, müşteri bankanın merkez ve tüm şubelerinde bulunan ve ileride bulunabilecek olan vadesi sona ermiş veya ermemiş bilcümle alacak mevdurat hesapları bloke hesapları nakit üzerinde veya kredi hesaplarında bankanın herhangi bir ihtara gerek olmaksızın virman, takas ve hapis hakkı olduğunu ve bunların bankaya, iş bu sözleşmeden doğmuş, doğacak veya tüm şubelerde her ne şekilde ve mahiyette olursa olsun mevcut ve doğacak bütün borçlanrın teminatını teşkil etmek üzere rehinli bulunduğu davacının genel kredi sözleşmesi ile kabul etmiş olup, sözleşmenin hukuka ve ahlaka aykırı bulunmadığını dava dışı …….. şirketinin bankadan kulllanmış olduğu krediler ve risklerinin tespiti yönünden yapılan incelemede 21.09.2010 tarih itibariyle 25.849,03 TL nakit ve 21.600 TL gayri nakdi olmak üzedre toplam 47.449.03 TL borcunun bulunduğunu müşterek borçlu müteselsil kefil davacının da bu borcun 40.000,00 TL lik kısmından ve kendi temerrüdeünün hukuki sonuçlarından sorumlu bulunduğunu bu nedenle davalı bankanın davacı kefilin 40.000 TL lik mevduatını bloke tutmak veya borçlara mahsup etme hakkının bulunduğunu” ifade etmişlerdir.
Mahkemenin ” Davacı davalı banka tarafından bloke edilen 40.000,00 TL bedelin kefaleti kapsamında bulunmadığını iddia ederek iadesini talep etmiştir. Toplanan deliller ve yapılan bilirkişi incelemesi dosya kapsamı ile birlikte değerlendirildiğinde, davalı banka ile dava dışı …….. Elelktronik San. Tic. Ltd. Şti. arasında düzenlenmiş olan 40.000 TL limitli genel kredi sözleşmesinde davacının müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzası bulunduğundan sözleşme hükümlerinin davacı bakımından bağlayıcı olduğu sözleşmenin 41.1 ve 33. maddeleri uyarınca dava dışı …….. şirketinin bu sözleşmeden doğmuş doğacak veya tüm şubelerinde her ne şekilde ve mahiyette olursa olsun mevcut ve doğacak bütün borçlarından davalının 40.000 TL kefalet limiti dahilinde sorumlu bulunduğu gibi dava konusu yapmış olduğu mevduat hesabının da dava dışı …….. şirketinin tüm doğmuş ve doğacak borçlarının teminatını teşkil etmek üzere rehinli bulunduğu bu kapsamda davacı kefile ait mevduat hesaplarıda bankanın rehin, takas ve hapis hakkının mevcut bulunduğu anlaşılmış bilirkişilerce yapılan hesaplama neticesi dava dışı …….. şirketinin nakit ve gayrinakit olmak üzere toplam 47.449,03 TL davalı bankaya borcunun bulunduğu belirlenmiş olmakla davacı kefilin temerrüt tarihi itibariyle bu borcun kefalet limiti olan 40.000 TL lik kısmından ve kendi temerrüdünün hukuki sonuçlarından sorumlu bulunması nedeniyle davalı bankanın müşterek borçlu ve müteselsil kefil davacının 40.000 TL tutarında mevduatını bloke tutmak veya borca mahsup etmek hakkı bulunduğundan açılan davanın reddine karar verilmiş.” şeklindeki gerekçesi ile dava reddedilmiş, iş bu karar davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; Yargıtay ……. HD …….. Esas, …… Karar sayılı ilamıyla “mahkemece hesap kat ihtarında bahsi geçen hesap numaraları, kredi kartı, 28.11.2008 tarihinden önce kullanılan kredilere ilişkin sözleşmeler ile davacının imzası bulunan genel kredi sözleşmesi getirtilerek, hesap kat ihtarına konu borcun hangi sözleşmeden kaynaklandığı, kredi kartı sözleşmesinin, davacının imzası bulunan genel kredi sözleşmesinin eki niteliğinde olup olmadığı, davacının bu borçlardan dolayı kefaletinin devam edip etmediği belirlenerek, neticesine göre bir karar vermek gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmadığı gerekçesiyle” yerel mahkeme kararını bozmuştur.
Mahkememizin……. esas ……… karar sayılı ilamı ile yargılama yapılmış, Yargıtay bozma kararına uyularak yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.Bilirkişinin yaptığı tespitte kat işlemine konu borcun 5.349,83TL lık kısmından davacının sorumlu olunduğundan bahsettiği her ne kadar, yeniden aldırılan bilirkişi raporunda davacı kefilin sorumluluğunun 40.000,00TL teminat mektubu kredisini ile birlikte sirket kredi kartı ve 2 adet kredili mevduat hesabı kredilerini de kapsadığı 47.449.03TL nakit ve 40.000,00TL gayrınakit kredinin 40.000,00TL kısmından davacının müteselsil sorumlu olduğu belirtilmiştir.
Mahkememizin” 2008 tarihli 40.000,00TL limitli ……. de borçlunun ……. elektrik. Kefillerinin ……. ve davacı …….. olduğu görülmüştür. Davacıya, asıl borçlu ile birlikte ihtarname çekildiği toplam 47.449.03TL talep edildiği anlaşılmıştır. Bilirkişinin yaptığı tespitte kat işlemine konu borcun 5.349,83TL lık kısmından davacının sorumlu olunduğundan bahsettiği her ne kadar, yeniden aldırılan bilirkişi raporunda davacı kefilin sorumluluğunun 40.000,00TL teminat mektubu kredisini ile birlikte sirket kredi kartı ve 2 adet kredili mevduat hesabı kredilerini de kapsadığı 47.449.03TL nakit ve 40.000,00TL gayrınakit kredinin 40.000,00TL kısmından davacının müteselsil sorumlu olduğundan bahsetmiş ise de Yargıtay bozmasında ifade edildiği gibi davacı kefilin imza attığı sözleşmenin kapsamadığı ve imzasının bulunmadığı diğer çek taahutnamesi, şirket kredi kartı üyelik sözleşmesi, 21.03.2007 tarihli genel kredi sözleşmesi ve 03.07.2008 tarihli genel kredi sözleşme ve ferilerinden sorumlu tutulmayacağından bu görüşe katılınmayarak, davacı kefil’in imzasının bulunduğu ve sorumlu tutulduğu 5.349,93 TL dışında sorumlu tutulmayan miktarlar nedeniyle ödenen 34.650,17TL kendilinden istirdat talebine dönüştüğünden ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacı bankadan istirdadına karar verilmiş.” şeklindeki gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. İş bu kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay ………Hukuk Dairesi’nin 23/06/2020 tarih ve …….. Esas …….. Karar sayılı ilamıyla; “28.11.2008 tarihli genel kredi sözleşmesinin 41.1 maddesi uyarınca sözleşmede kefil sıfatıyla taraf olan davacının bankaya karşı tüm mevcut ve muaccel borçlardan sorumlu olacağı, 33.1 maddesi uyarınca davalı bankanın hapis, takas, mahsup hakkı bulunduğu, 50. maddesi ile de sözleşmeye taraf olan davadışı şirketin daha önce davalı bankanın şubeleri arasında akdetmiş olduğu genel kredi sözleşmeleri ile diğer kredi sözleşmelerinin ve özel nitelikteki tüm taahhütnamelerin sözleşmenin eki olduğu, bu genel kredi sözleşmesinde yer alan yeni ve farklı hükümlerin, sözleşmenin ekinde yazılı sözleşme ve taahütnameler ve ekleri için de geçerli olduğu, son olarak 51. maddesi uyarınca da müşteri ve kefiller için 28.11.2008 tarihli genel kredi sözleşmesinin bütün maddeleri bakımından bağlayıcı kılındığı görülmektedir. Davalı bankanın 28.11.2008 tarihli genel kredi sözleşmesinin 50. maddesi gereğince daha önce dava dışı asıl borçlu şirketle akdetmiş olduğu sözleşmelere dayanarak davadışı şirketten doğmuş olan alacaklarını kefilden de talep edebileceği, davacı kefilin imzasının bulunduğu sözleşmenin 51. maddesi gereğince anlaşılmaktadır. Bu durumda davacı kefilin imzasının bulunduğu sözleşmedeki hükümlere dair bu hususlar nazara alınmaksızın eksik incelemeye dayalı, davanın kısmen kabulüne kara r verilmesi doğru olmadığı” gerekçesiyle mahkememiz kararını bozmuştur. Mahkememizin iş bu esasına kaydedilmiştir.
Mahkememizce Yargıtay İlamına uyulmasına karar verilmiştir. 28.11.2008 tarihli genel kredi sözleşmesinin 41.1 maddesi uyarınca sözleşmede kefil sıfatıyla taraf olan davacının bankaya karşı tüm mevcut ve muaccel borçlardan sorumlu olacağı, 50. maddesi ile de sözleşmeye taraf olan davadışı şirketin daha önce davalı bankanın şubeleri arasında akdetmiş olduğu genel kredi sözleşmeleri ile diğer kredi sözleşmelerinin ve özel nitelikteki tüm taahhütnamelerin sözleşmenin eki olduğu, bankanın 28.11.2008 tarihli genel kredi sözleşmesinin 50. maddesi gereğince daha önce dava dışı asıl borçlu şirketle akdetmiş olduğu sözleşmelere dayanarak davadışı şirketten doğmuş olan alacaklarını kefilden de talep edebileceği, davacı kefilin imzasının bulunduğu sözleşmenin 51. maddesi gereğince anlaşılmakla davacı açısından sözleşmenin tüm maddeleri açısından bağlayıcı olduğu anlaşıldığından Yargıtay İlamı doğrultusunda davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 80,70TL ilam harcından peşin alınan 594,00TL harcın mahsubu ile bakiye 513,30TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından sarf edilen 131,80TL posta giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 6.000,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.07/04/2022
Katip …….
¸e-imzalıdır

Hakim ……….
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.