Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/527 E. 2023/367 K. 03.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/527 Esas
KARAR NO : 2023/367

DAVA : Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin)
DAVA TARİHİ : 06/06/2022
KARAR TARİHİ : 03/05/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 04/05/2023
Davacı tarafından mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu 06/06/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava konusu şirketin %50 oranında hissedarı olduğunu, diğer hissedar olan davalının aynı zamanda şirketi münhasıran temsile yetkili şirket müdürü olduğunu, ancak davalının müvekkilini şirkete sokmadığını, müvekkilinin şirkete girdiğinde de kendisine yönelik olarak cebir şiddet kullanıldığını, şirketle ilgili kendisine herhangi bir bilgi verilmediğini, şirketin SGK gibi kamu kurumlarına yüklü miktarda borcu bulunduğunu, davalının mafya vari eylemleri nedeniyle şikayetçi de olduğunu, bu bağlamda TTK 630/2 maddesi kapsamında davalının temsil yetkisinin kaldırılarak öncelikle temsil yetkisinin mühasıran müvekkiline verilmesini, bu talep kabul edilmez ise şirkete temsil kayyımı atanmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı katılmış olduğu duruşmalardaki beyanlarında özetle; davacının, şirketteki hissesini dava dışı …’a haricen sattığını, …’ın görevlendirildiği …’ın kendisine yardımcı olduğunu, davacının borcundan dolayı hissesinin hacizli olduğunu, şirketin tüm borçlarını kendisi tarafından karşılanmaya çalışıldığını, davacının şirkete sokulmaması gibi bir durumun bulunmadığını, bu nedenlerle yasal dayanağı bulunmayan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava konusu şirkete ait sicil kaydının celp ve tetkikinde, şirket merkezinin mahkememiz yargı sınırları içinde bulunduğu, bu bağlamda davaya bakma görev ve yetkisinin mahkememize ait olduğu anlaşılmıştır.
Duruşmada dinlenen davacı tanıkları birbirini teyit eden ifadelerinde özetle; dava konusu şirketin işlettiği cafenin önceki ortaklarının davacı ile dava dışı … isimli şahıs olduğunu, … hissesini davalı …’e devrettiğini, davalının şirket hissesini devraldıktan sonra davacıyı şirkete sokmadığını, davacının şirkete girmek istediği durumlarda şirket çalışanları tarafından kendisinin engellendiğini, bu kapsamda tarafların karakolluk olduklarını, şirketin borçlarıyla ilgili davacının şirkete giremediği için herhangi bir bilgisinin bulunmadığını maddi olaylara dayalı olarak beyan etmişlerdir.

Dava konusu şirketin borçlarının belirlenmesi amacıyla Vergi Dairesi Müdürlüğüne ve SGK İl Müdürlüğüne yazılan müzekkerelere verilen cevapta; dava konusu şirketin vergi borcunun 111.824,63-TL, SGK borcunun ise 68.920,27-TL olduğu bildirilmiştir.
Her ne kadar davalı taraf dosyaya sunmuş olduğu 02/05/2023 tarihli dilekçe ile 3 tanığının dinlenmesini talep etmiş ise de; davalının dosyaya cevap dilekçesi sunmadığı, inkar kapsamında da süresinde tanık deliline dayanmadığı, ön inceleme duruşmasından sonra sunmuş olduğu tanık listesine göre tanıklarının, davacı tarafın muvafakatının da bulunmaması nedeniyle dinlenemeyeceği, davalının bu yöndeki istemi usul hükümleri kapsamında mahkememizce reddedilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacının ortağı olduğu dava konusu şirkete, davalının ve çalışanların engellemesi nedeniyle giremediği, davacının şirketle ilgilenip şirket hakkında bilgi almak istediği durumda kendisine yönelik şiddet uygulandığı, bu kapsamda Büyükçekmece C. Başvsavcılığının … soruşturma sayılı evrakının halen derdest olduğu, söz konusu soruşturma evrakında davacının müşteki konumunda bulunduğu, soruşturma evrakına göre davacının hakaret ve tehdit eylemleri nedeniyle şirkete alınmadığı, dinlenen tanık beyanları ve hazırlık soruşturma evrakı kapsamında, davalının eylem ve işlemlerini TTK 630/2 maddesi kapsamında temsil yetkisinin kaldırılması bakımından davacı yönünden haklı neden oluşturduğu değerlendirilerek açılan davanın kabulüne karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Sabit görülen davacının davasının KABULÜNE, davalının, dava konusu İstanbul Ticaret Sicil Memurluğunun … numaralı … HİZMETLERİ LİMİTED ŞİRKETİ’ndeki temsil yetkisinin KALDIRILMASINA,
2-Dava konusu şirkete yeni bir temsilci seçilene kadar şirketi temsil etmek üzere mali müşavir … ‘nun temsil kayyımı olarak atanmasına,
3-Kayyıma emek ve mesaisine karşılık aylık 4.000-TL ücret taktirine, 6 aylık kayyım ücretinin davacı tarafından mahkeme veznesine yatırılmasına, yatırıldığında kayyımın görevlendirilmesine, 6 aylık süreden önce yeni bir temsilci seçilmesi halinde kayyım görevinin sonlandırılmasına,
4-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 179,90-TL ilam harcından peşin alınan 80,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 332,90-TL (Yargılama gideri ayrıntısı “Tevzide dava açma gideri: 172,90-TL, tebligat-posta gideri:160,00-TL”) yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı vekili için AAÜT’ne göre belirlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Dair tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/05/2023
Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.