Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/50 E. 2022/570 K. 06.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/50 Esas
KARAR NO : 2022/570

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/02/2020
KARAR TARİHİ : 06/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 01/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 14/02/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle: Müvekkili …….’nin 25/10/2019 tarihinde iş seyahatini tamamladıktan sonra ,……. Havalimanı’na gelerek vatandaşı olduğu Cezayir’e dönmek için uçağa bindiğini, davalı şirkete ait …….. referans numaralı uçusun tüm hazırlıklarının tamamlandığını, uçuş için hazırlanıp cep telefonunu kapattığı sırada, davalı şirket çalışanı tarafından yolcuların yük koydukları dolap kapaklarının sert şekilde açılıp kapatıldığını, davacının oturduğu koltuk hizasına geldiğinde uçuş görevlisinin kapağı sert ve tedbirsiz bir şekilde açması sonucunda oldukça büyük ve ağır tekerlekli el bagajının bir metre yükseklikten davacının başına düştüğünü, şiddetli çarpmanın ve bavulun sivri kısmının başına çarpması sonucu bilincini kaybettiğini, yaralandığını, gözlerini hastanede açtığını, hastane masraflarının davalının karşıladığını, kafa derisinde sabit iz olduğunu, kafası dikişli halde …… havalimanına götürüldüğünü, otelde dinlenme talebine rağmen 12 saat havalimanında oturarak bekletilerek bir sonraki Cezayir uçuşu ile ülkesine gönderildiğini, yaşadığı travma nedeniyle eziyet çektiğini, davalının kusuru ile manevi acı çektiğini beyan ederek 200.000-TL manevi tazminat talebinde bulunmuştur.

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; haksız ve mesnetsiz iddialara dayanılarak açılan işbu davanın öncelikle görev ve teminat yönünden reddine, mahkeme aksi kanaatte ise esastan reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
TBK 49 maddesi; “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklinde düzenlenmiştir.
TBK 56 maddesi; “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
Dava; hava yolu ile yolcu taşıma sözleşmesinden kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir.
Manevi tazminat isteminin temelinde davalının haksız fiili yer almaktadır. Bilindiği gibi haksız fiilin unsurları; zarar, hukuka aykırı fiil ve zarar ile fiil arasında illiyet bağı bulunmasıdır. Somut uyuşmazlıkta; davacı davalı havayolu şirketine ait uçakta meydana gelen olay neticesinde uğramış olduğu zarara yönelik manevi tazminat isteminde bulunmuş olup, bu durumda davacının uğramış olduğu manevi zararı, davalının hukuka aykırı nitelikteki fiilini ve zararın davalının haksız eyleminden doğduğunu ispat etmesi gerekmektedir.
Türk Medeni Kanunun 6. maddesinde “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” denilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “İspat yükü” başlıklı 190. maddesinde ise bu düzenlemeye paralel bir düzenleme getirilmiştir. Anılan maddede “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.” denilmiştir. İspat yükü ilk önce kural olarak davacıya düşer; yani davacı davasını dayandırdığı olguları ispat etmelidir.
Davacı vekili 06/06/2022 tarihli ön inceleme duruşmasında; bildirebilecekleri tanıklarının bulunmadığını beyan etmiştir.
Dava konusu olaya ilişkin ceza soruşturması bulunmadığı anlaşılmıştır.
Yapılan yargılama, taraflarca sunulan ve toplanan deliller ile tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesinde; davacı, davalı hava yolu şirketine ait uçakta bagaj kapağının açık bırakılması neticesinde başına bavul düştüğünü, bundan kaynaklı davacının kısa süreli bilinç kaybı yaşadığını, kafa travması ve kafasında kesi meydana geldiğinden bahsile uğraşmış olduğu manevi zarar karşılığında maddi tazminat isteminde bulunduğu, davacının dava dilekçesi ekinde sunmuş olduğu tercüme edilmiş muayene raporlarının dava konusu olay neticesi meydana gelen şikayetler ile ilgili olup olmadığının, dolayısıyla uçakta meydana gelen olay ile davacının süregelediğini iddia ettiği şikayetleri arasındaki illiyet bağının bulunup bulunmadığının usulüne uygun deliller ile ispat edilemediği, olay sonrası …… Hastanesi’nde yapılan muayenede nörolojik muayenesinin doğal olduğunun, patolojik duruma rastlanmadığının bildirildiği, davacının 2 saat gözlem altında tutulması neticesinde taburcu edildiği, davacı vekili tarafından yaşanan olay neticesinde davacının uçak seyahatlerinin yaşadığı korku ve acı nedeni ile daha zor bir hale geldiğini ve bu durumun iş hayatının sekteye uğrattığından bahisle de manevi olarak zarara uğradığını iddia etmiş ise de; bu iddiasının da usulüne uygun deliller ile ortaya konulamadığı, davacının tanık bildirmeyeceğini beyan ettiği ve olaya ilişkin bir ceza soruşturması da bulunmadığı göz önünde bulundurulduğunda meydana geldiği iddia olunan zarar nedeni ile davalının sorumluluğuna gidilmesi olanağı bulunmadığı, iddiasını ispatla mükellef olan davacının davalının haksız eylemi neticesinde manevi zarara uğradığına ilişkin illiyet bağını usulünce ispat edemediği anlaşılmakla, davacı tarafından açılan davanın reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafından açılan davanın sübut bulunmadığından REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 80,70-TL ilam harcından peşin alınan 54,40-TL harçtan mahsubu ile bakiye 26,30-TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
3- 6235 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-14 maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife Hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir olarak kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından sarf edilen 43,00-TL posta giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
7-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine
Dair, tarafların yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
06/06/2022

Katip…….
¸e-imzalıdır

Hakim ……
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.