Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/494 E. 2023/93 K. 31.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/494 Esas
KARAR NO : 2023/93

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/05/2022
KARAR TARİHİ : 31/01/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 13/02/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Dava dışı … Sanayi Ve Tic. A.Ş.’ nin müvekkil şirketi tarafından … numaralı Nakliyat Emtia Abonman Sigorta Poliçesi ve …. numaralı Nakliyat Emtia Abonman Alt Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, sigortalı … SANAYİ VE TİC.A.Ş. ’ye ait İlaç (… İlaç) cinsi emtialarının, Çin’den Türkiye’ye nakliyesini taşıyıcı davalı … Anonim Ortaklığı tarafından gerçekleştirildiğini, ürünün nakliye esnasında emtiaların hasara uğradığını, davalı …’nin … Numaralı Konşimento/ …. ile … …‐… sefer sayılı uçağına yükleme işleminin yapıldığı ve hava taşımasını gerçekleştiren fiili taşıyan olduğunu, fiili taşıyan sıfatıyla tüzel kişilik olarak dava açıldığını, davalının düzenlemiş olduğu navlun faturası dikkate alındığında, taşıma işinin nakliye sorumluluğunu üstlendiği, bu sebeple davada pasif dava ehliyetine sahip olduğu, davalı taşıyıcı firma tarafından emtiaların hasarlandığına dair hasar tutanağı tutulduğunu, meydana gelen hasarla ilgili ekspertiz çalışması yaptırıldığını, davalı tarafa hasarı ihbar eden bildirimin de yapıldığını, ekspertiz çalışması yapılmış ve (Delil No …) Ekspertiz Raporu düzenlendiğini, ekspertiz raporunda 1 kolinin dışarıdan aldığı darbe neticesinde iki farklı noktadan delindiği ve hasar gördüğünün tespit edildiğini, davalı tarafın meydana gelen olayda ağır kusurlu olduğunu, davalının basiretli bir taşıyıcı olarak gerekli dikkat ve özeni göstermemiş olması ve ağır kusurları neticesinde bu hasarın meydana geldiğini, meydana gelen hasar nedeniyle davalıların müteselsilen sorumluluğu bulunduğunu, öncelikle taşıma işlemini gerçekleştiren davalı …’nin sorumluluğu bulunduğunu, müvekkilinin davalıdan olan 8.051,00 TL alacağına ilişkin Bakırköy …. İcra Müdürlüğü …. E. Sayılı Dosyasına vaki itirazın iptali ile takibin devamına, dava dışı sigortalıya ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, alacak likit ve belirlenebilir olduğundan % 20 den az olmayan oranda icra inkar tazminatı, yargılama giderlerinin davalılara yükletilmesine, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu uyarınca karşı taraf vekalet ücretinin adımıza hükmedilmesine karar verilmesini talep etmektedir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;ihtilafa konu taşımanın 29.04.2020 tarihinde … seferi ile yapılmış uluslararası hava taşımacılığı olduğunu, bu nedenle davaya konu taşımacılıkta 1999 Montreal Konvansiyonu hükümleri uygulanacağını, 1999 Montreal Konvansiyonu “Şikayetlerin Zamanına Uygun Olarak Yapılması” başlıklı 31. maddesinde uyarınca; kendilerine hasar ihbarı yapılmadığını, Konvansiyonun ilgili maddesi uyarınca kargo halinde alınan tarihten itibaren 14 gün içinde taşıyıcıya ihbarda bulunulması gerekliliğini, bu sürenin hak düşürücü nitelikte olduğunu, uyulmaması halinde taşıyıcı aleyhine dava açılamayacağını, davacının dilekçesine eklemiş olduğu Kargo Hasar Raporu’nun yazılı resmi başvuru yapılmaksızın tazminat talebi olarak dikkate alınmayacağını, bu nedenle; Montreal Konvansiyonu 31. maddesinde yer alan 14 günlük süre geçtikten sonra müvekkil ortaklığa ihbarda bulunulmuş olması sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının 29.04.2020 tarihinde gerçekleştirilen ihtilaf konusu taşıma için müvekkili ortaklığa 14.05.2020 tarihinde başvurduğunu, dolayısıyla 14 günlük süre hak düşürücü nitelikte olup davacının hukuki dayanaktan yoksun taleplerinin reddi gerektiğini, Montreal Konvansiyonunun 18/2-a maddesi uyarınca; hasar, kargonun kendi içinde bulunduğu kusurlardan, kargonun kalite ve kötülüğünden kaynaklanması halinde taşıyıcı zarardan sorumlu olmayacağını, dava konusu kırılgan cinste olan emtianın uçağa yüklenmesi ve indirilmesi esnasındaki maruz kalabileceği yüzey basıncı, uçuşun gerçekleşeceği hava koşulları düşünülerek paketlemenin basit bir karton kutu yerine daha dayanıklı bir muhafaza içinde ya da karton kutu içine konulacak darbeyi ve/veya yüzey basıncını engeller nitelikte koruyucu muhafazaların içerisine sarılmak suretiyle yapılması ve sevki gerektiğini, kargonun uygun şekilde paketleme görevinin göndericiye ait olduğunu, Montreal Sözleşmesi’nin 22/3. Maddesine göre; kargonun tahrip olması, kaybolması ya da kargoya hasar gelmesi halinde her kilogram için sorumluluğu 17 Özel Çekme Hakkı ile sınırlı olduğunu, davacı tarafın bu sınırlı sorumluluk limitleri içinde kalmak kaydıyla gerçek zararını ispatlaması durumunda tazminat talep edebileceğini, izah olunan nedenlerle, davacı delilleri taraflarına tebliğ olunduktan sonra, bilcümle delil ikame etme ve beyanda bulunma haklarının saklı kalması kaydı ile davacı tarafından süresi içerisinde yazılı ihbarda bulunma mükellefiyeti yerine getirilmediğinden davanın reddine, aksi takdirde, davacının, hukuki dayanağı olmayan tazminat talebi ile faiz talebinin reddine, tüm mahkeme masrafları ve ücreti vekaletin de davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, İİK’nun 67. Maddesine göre rücuan tazminat için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafından nakliyat emtia abonman sigorta poliçesi ve alt poliçeye göre hasar nedeniyle sigortalısına ödenen bedelin rücuen istenip istenemeyeceği, kusur ve zarar durumu noktasında uyuşmazlık olduğu tespit edilmiştir.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı tarafından davalı aleyhine 8.051,00 TL asıl alacağın tahsili amacıyla ilamsız takip başlatıldığı, süresinde borç ve ferilerine itiraz edilmesi sonucu takibin durduğu itiraz ve davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır.
TTK 1472 maddesi ; “(1)Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
Mahkememizce yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda alınan raporda;
1. Davaya konu hasarı havayolu ile taşımacılıktan kaynaklandığı için Varşova konvansiyonu (Montreal Konvansiyonu) kapsamında değerlendirilecek bir dava olduğu,
2. Varşova konvansiyonu (Montreal Konvansiyonu) hükümleri gereği kayıp ihbarının süresi içinde ve usulüne uygun yapıldığı,
3. Davaya konu ürünlerin havayolu ile taşınmaya uygun ambalajlandığı, ürünlerin zarar görmesinde dava dışı gönderici firmanın bir kusuru olmadığı, ürünlerin taşınması sırasında meydana gelen hasardan % 100 davalı taşıyıcı firmanın kusurlu olduğu,
4. Davacı ve davalının mutabık olmadıkları konunun hasarın oluşmasında davalı taşıyıcı firmanın ağır kusurlu olup olmadığı yönünde olduğu,
5. Davaya konu 1 kap ürünün hasar görmesinde davalı taşıyıcının ağır kusurlu olmayıp “kusur sorumluluğu” olduğu kanaatine varıldığını,
6. Davalı taşıyıcının sınırlı sorumluluk ilkesi içinde tazminat ödemesinin gerektiği kanaatine varıldığını, taşıyıcının sınırlı sorumluluk tutarının 476,09 TL olduğu,
7. Davalı tarafın talep ettiği sınırlı sorumluluk tutarının 476,09 TL olduğu, davacı tarafın tazmin talebinin 8.051,00 TL olduğu belirtilmiştir.
Alınan bilirkişi raporunda ağır kusur olmadığı belirtilmişse de davaya konu ürünlerin ambalajlarının hasar gördüğü, ışığa maruz kaldıkları ve ilacın tıbben saklama koşullarının yerine getirilmemesi nedeniyle kullanılmasının mümkün olmadığı anlaşıldığından davalı kusurunun ağır kusur olduğu ve tazminle yükümlü olduğu değerlendirilmiştir. Bu nedenle davanın kabulüne karar verilmiş olup alacak miktarının belirli olması nedeniyle icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; davalının Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyasına yapılan itirazının 8.051,00-TL asıl alacak üzerinden İPTALİNE, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanarak ve takip talebindeki diğer koşullar ile devamına,
2-Hükmedilen alacağın %20’i olan 1.610,20TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 549,96TL ilam harcından peşin alınan 97,24TL harcın mahsubu ile bakiye 452,72TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Arabuluculuk Asgari Ücret tarifesine göre alınan 1.560,00TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen 2.400,00TL bilirkişi ücreti, 89,25TL posta masrafı, 80,70TL başvuru harcı, 97,24TL peşin harç, olmak üzere toplam 2.667,19TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 8.051,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
7-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 31/01/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır