Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/47 E. 2023/300 K. 04.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/47 Esas
KARAR NO : 2023/300

DAVA : İstirdat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
DAVA TARİHİ : 14/01/2022
KARAR TARİHİ : 04/04/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 06/04/2023
Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;…Müvekkilin alacağına karşılık aldığı, “Keşidecisi … olan … Bankası A.Ş. ….(…) Şubesi’ne ait … çek nolu 30.08.2021 keşide tarihli 50.000 TL bedelli çek” ve bununla birlikte toplam 10 tane çekin müvekkilin yedinde iken zayi olduğunu, bunun üzerine taraflarınca 17.06.2021 tarihinde Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi … E. Nolu dosya ile ödeme yasağı talepli olarak çek iptali davası açıldığını, bu dosya kapsamında ödeme yasağı talebi kararı alındığını ve Ticaret Sicili Gazetesi’nde çekler ile ilgili olarak ilan yapıldığını, ilan sürelerinin sonunda dava konusu çek ile ilgili olarak mahkemesine herhangi bir itiraz ve başvuru söz konusu olmadığını, dava konusu ettikleri çekin, 16.06.2021 tarihinde müvekkilinin elinden rızası dışında çıktığını, buna rağmen ilgili çekin 31/08/2021 tarihinde … Bankası A.Ş. …/İstanbul şubesine ibraz edildiğinin, Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi … E. Nolu dosya kapsamında tespit edildiğini, Bankaya ibraz edilen çeke ödeme yasağı sebebiyle ödeme yapılmamasına rağmen davalı tarafından Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi … E. Nolu dosyaya herhangi bir talepte bulunulmadığını, ilan üzerine veya ödeme yasağının öğrenilmesine rağmen davalı tarafça hiçbir başvuruda bulunulmadığı halde çek ile ilgili olarak tarafımıza istirdat davası açılması için süre verildiğini ve işbu davanın açıldığını, davalı tarafın, müvekkilin elinden rızası dışında çıkan çeki kötüniyetli olarak elinde bulundurduğunu, zira müvekkilin çeki davalı tarafa vermesinin söz konusu olmadığı gibi müvekkil ile davalı taraf arasında böyle bir çek vermeyi gerektirecek herhangi bir ticari ilişki, fatura vs. bulunmadığını, açıklanan nedenler ve sayın mahkemenizce re’sen gözetilecek hususlar kapsamında; davanın kabulü ile keşidecisi … olan … Bankası A.Ş. …(…) Şubesi’ne ait … çek nolu 30.08.2021 keşide tarihli 50.000 TL bedelli çekin istirdatı ve müvekkile iadesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin diğer tarafa bırakılmasına, karar verilmesinin arz ve talep edildiği…” görülmüştür.
Davalı tarafından davaya cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, dava konusu çekin istirdatı istemine ilişkindir.
Keşidecisi … olan … Bankası A.Ş. …(…) Şubesi’ne ait … çek nolu 30.08.2021 keşide tarihli 50.000 TL bedelli çekte lehtar ve 1. cirantanın davacı, 2. cirantanın ise davalı olduğu, dava konusu çekin davalı tarafından kötüniyet ve ağır kusurla ele geçirilip geçirilmediği, çekin istirdadının gerekip gerekmediği noktasında uyuşmazlık olduğu tespit edildi.
Mahkememizce ticari defter ve belgelerin incelenmesi sonucu alınan bilirkişi raporunda taraflar arasında ticari ilişki bulunmadığı ancak çekin kötüniyet ve ağır kusurla ele geçirilip geçirilmediği konusunda takdirin mahkemeye ait olduğu belirtilmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 17.12.2003 gün ve E:… , K:… ; 12.10.2011 gün ve E:… , K:… ; 04.12.2013 gün ve E:…, K:…; 14.05.2014 gün ve E:…, K:…; 18.02.2015 gün ve E:…, K:… sayılı ilamlarında da belirtildiği üzere; bütün mücerret alacaklarda olduğu gibi kambiyo senedi alacağı da kural olarak, uygun bir asıl borç ilişkisine, bir illi ilişkiye dayanır.
Bir kambiyo senedi düzenleyip veren ve bu senedi alan herkes, bütün hukuki işlemlerin yapılmasına temel teşkil eden bir gayeye ulaşmak istemektedir. Kambiyo senedinden kaynaklanan talebin geçerliliği, temel ilişkiden kaynaklanan temel talebin ve bununla ilgili olarak taraflar arasında varılmış amaca ilişkin mutabakatın geçerliliğinden tamamen bağımsızdır.
Diğer yandan 6102 Sayılı TTK’nın 792. maddesinde “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790’ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” denilmiştir. Belirtilen kanun hükmü uyarınca davacının, kendisinin yetkili hamili olduğunu ve yeni hamilin çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğunu veya iktisapta ağır kusurlu bulunduğunu kanıtlaması gerekmektedir.
Somut davada, çeki elinde bulunduran davalı hamil, çekin altında yatan temel ilişkiyi ispatlamak zorunda olmadığı gibi, taraflar arasında ticari ilişki bulunmaması, çekler nedeniyle doğan alacağın talep edilebilmesine engel değildir. Aksine düşünce kambiyo senedinin mücerretliği ilkesini ortadan kaldırmaktadır. Somut olayda da; çekin ticari ilişki kapsamında davalıya verildiğinin tespit edilemediği, ancak çeki ciro yoluyla davalıya geçtiği anlaşılmıştır. Ancak hamilin kötüniyetli hareket ettiği ispatlanamamıştır. Soruşturma dosyasına ilişkin belge sunulmamış olup soruşturmanın failin kayıp olması devam etmediği bildirildiğinden davalının çeki iktisabında da kötüniyetli ve ağır kusurlu olduğu anlaşılamamıştır. Davalının hamil konumunda olduğu ve çekin illetten mücerret olduğu, senetten ayrı olarak temel ilişkideki edimlerin yerine getirilmediğinin davalıya karşı ileri sürülemeyeceği, hamile karşı sorumluluğunun devam ettiği anlaşılmıştır.
Buna göre; kambiyo senetlerinin illetten mücerret olduğu, kötüniyet ve ağır kusur yönünden ispat külfetinin davacı tarafta olduğu, bu hususun ispatlanamadığı anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıda yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 179,90TL ilam harcından peşin alınan 853,88TL harcın mahsubu ile bakiye 673,98TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
5-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/04/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır