Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/460 E. 2022/858 K. 20.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/460 Esas
KARAR NO : 2022/858

DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/05/2022
KARAR TARİHİ : 20/09/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 23/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile yapılan taşınmaz satışı, inşaat sözleşmesi ve taahhütname başlıklı sözleşme ve sözleşme mahiyetindeki belgeler gereğince, inşası ve teslimi taahhüt edilen konut nitelikli yatırım amaçlı alınan 8 adet bağımsız bölümün teslim süresinden 4 yılı aşkın süre geçmesine rağmen halihazırda dahi teslim edilmemiş olması nedeniyle sözleşme ve BK.125 gereğince uğranılan zararların tazminini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;işbu davada Asliye Ticaret Mahkemeleri değil Asliye Hukuk Mahkemeleri görevli olduğunu, yatırım amaçlı alınan dairelerin cezai şartına ve tazminatına ilişkin işbu dava genel görevli olan Asliye Hukuk Mahkemesinin alanına girdiğinini davanın görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemelerinde görülmesi gerektiğini beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin, tarafların her ikisinin birden ticari işletmesi ile ilgili olması yada tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunun veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir.
Diğer taraftan 6102 sayılı TTK’nın 19/2 maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin, diğeri içinde ticari iş sayılması davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, 6102 sayılı TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar dışında, ticari davayı ticari iş esasına göre değil ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
6335 Sayılı Kanununun 2. maddesi ile değişik 6102 Sayılı TTK’nın 5. maddesi uyarınca, ticari davalar Asliye Ticaret mahkemelerince görülerek karara bağlanır.Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, Asliye Ticaret Mahkemeleriyle diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunununda ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 6335 Sayılı kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı HMK’nın 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan, mahkemelerce re’sen incelenir.
Bu durumda eldeki davanın Asliye Ticaret Mahkemesince görülüp karara bağlanabilmesi için uyuşmazlığın, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması ve bu bağlamda tarafların her ikisinin birden tacir olması zorunludur.
HMK Madde 2’ye göre, “Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça Asliye Hukuk mahkemesidir.”
Dava konusu uyuşmazlıkta, taraflar arasında yapılan ……… projeleri kapsamında sekiz adet bağımsız bölümün satışı konusunda anlaştıkları sözleşme içeriklerine göre taşınmazların niteliğinin “konut” olduğu, davacı tarafından sekiz ayrı bağımsız bölümün alınması, kişisel ihtiyaç amacı ile alındığına dair dosyaya yeterli delilin sunulmamış olması ve birinci daireden sonra alınan yedi dairenin yatırım amaçlı olduğu yönünde kanaat oluştuğu, ticari işletmenin de olmadığı, davacı tarafın da taşınmazların yatırım amaçlı alındığını kabul ettiği, buna göre davacının tüketici tanımına uymadığı anlaşıldığından davanın genel hükümler uyarınca Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Bu hususta İBAM ……. HD. ……. Esas ve ….. Karar sayılı ilamı ile İBAM …… HD. …. Esas ve …… Karar sayılı ilamı ve İBAM ……. HD. ….. Esas ve …… Karar sayılı ilamları da bu yöndedir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın ticari nitelikte olmadığı, işbu dava açısından Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğundan bahsedilemeyeceği, bu durumda HMK’nın 2.maddesi uyarınca uyuşmazlığın çözümünde genel görevli mahkemeler olan Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu anlaşılmakla; davanın görev şartı yokluğundan reddi ile aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeni ile HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca usulden reddine,
2-HMK 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli BAKIRKÖY NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-HMK 331/2. maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
4-Süresinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde HMK’nun 20. Maddesi gereğince mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek yargılama giderlerinin hüküm altına alınmasına,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/09/2022

Katip ……
¸e-imzalıdır

Hakim ……..
¸e-imzalıdır