Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/420 Esas
KARAR NO : 2023/245
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/04/2022
KARAR TARİHİ : 20/03/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 23/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil tarafından ticari kaynaklı alacaktan dolayı davalı aleyhine Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün …… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından itiraz edildiği ve takibin durdurulduğunu, müvekkilin tüm fatura, cari hesap ve muavin kayıtlara göre davalı taraftan alacakları olduğunu, davalı tarafın tahsilatı geciktirme yoluna gittiğini, yapılan itirazın haksız ve hukuksuz olduğunu ileri sürerek; itirazın iptaline, takibin devamına, %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı yanın itirazın iptali davasına konu ettiği faturalar nedeniyle müvekkil şirkete sunulmuş bir hizmet bulunmadığını, davacı yan ile müvekkil şirket arasında hizmet akdi bulunmadığını müvekkil şirketin davacı şirketten aldığı bir hizmet de bulunmadığını, bu hususun ticari defter kayıtlar ile açık biçimde anlaşılacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Dava, İİK’nun 67. Maddesine göre alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı tarafından davalı aleyhine 37.435,75-TL cari hesap alacağının tahsili amacıyla ilamsız takip başlatıldığı, süresinde borç ve ferilerine itiraz edilmesi sonucu takibin durduğu itiraz ve davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Davalı ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılması için 12/09/2022 ve 12/12/2022 tarihli celselerinde verilen ara karar uyarınca davalı şirketin inceleme gün ve saatinde hazır bulunmadığı gibi yerinde inceleme talebinde de bulunmadığı görülmüştür.
Dosyaya sunulan belge ve kayıtlarla birlikte dosya mali müşavir bilirkişisine tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen raporda özetle; ” Davacı şirketin davalı şirkete düzenlediği ve takibe konu ettiği cari hesap ekstresine ait 2020 yılında yukarıdaki tabloda detayı verilen 38 adet ve toplam KDV dahil 115.532,37 TL tutarlı faturanın olduğu, faturaların açıklama kısmında mal hizmet bilgilerinin yazıldığı, miktar ve birim fiyatlarının belirtildiği, İş bu faturaların, Bir Kısmının e-fatura olduğu, teslim eden ve teslim alan kısımlarının olmadığı, imza ile teslim edilmediği ve teslim alınmadığı, Bir kısmının teslim eden ve teslim alan kısımlarının boş ve imzasız olduğu, imza ile teslim edilmediği ve teslim alınmadığı, yukarıdaki tablonun açıklama kısmında faturaların teslim alan-teslim eden kısımlarının irdelendiği, İş bu faturaların davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarına işlendiği, davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarına işlenip işlenmediğinin tespit edilemediği, faturalara davalı tarafın itiraz ettiğine dair dosya muhteviyatında herhangi bir ihtarname, evrak ya da tevsik edici belgeye rastlanılmadığı, “Türk Ticaret Kanununun MADDE 21 Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.” İfadesi yer almadığı Davacı tarafın, 2020 yılında BS FORMU ile davalı tarafa ait 28 adet belgeyi KDV hariç 82.536,00 TL üzerinden beyan ettiği, 2020 yılında BA FORMU ile davalı tarafa ait herhangi bir belgeyi beyan etmediği, Davalı tarafın, 2020 yılında BA FORMU ile davacı tarafa ait 32 adet belgeyi KDV hariç 16.446.221,00 TL üzerinden beyan ettiği, 2020 yılında BS FORMU ile davacı tarafa ait 1 adet belgeyi KDV hariç 16.350.000,00 TL üzerinden beyan ettiği, Davalı tarafın dosya muhteviyatında yasal defterlerini, kayıt ve belgelerini ibraz etmediği, inceleme günü gelmediği, yerinde inceleme talebinin olmadığı, davacı tarafın ticari defterlerinde takip tarihi itibariyle alacak tutarının 73.552,05 TL, takip tarihi itibariyle alacak talebinin 37.435,75 TL olduğu, Aradaki farkın, davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarında bulunan davalı tarafın cari hesabına, davalı taraf adına düzenlenen 115.532,37 TL tutarında faturanın eksik kaydedilmesi ve davalı tarafından yapılan 78.096,62 TL tutarında ödemenin kaydedilmemesinden kaynaklandığı, muavin defterde gözükmeyen faturaların ödeme kayıtları ile doğrudan kapatıldığı, davacı tarafın bu sebeple ticari defter ve kayıtlarına göre 37.435,75-TL alacaklı olduğu…” şeklinde tespit ve rapor edilmiştir. Bilirkişi raporunun denetime ve hükme esas almaya elverişli olduğu görülmüştür.
Ticari defterlerin delil olmasına ilişkin düzenleme HMK 222. maddede yer almaktadır. Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4). Mevcut olayda davacı tarafın ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu anlaşılmakla davacı tarafın ticari defterleri hükme esas alınmıştır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; alınan bilirkişi raporu ile de alacak ispatlanmıştır. Toplam alacağın 37.435,75 TL olduğu, gerek icra aşamasında gerekse yargılama aşamasında söz konusu borcun ödenmediği anlaşılmakla davacı tarafından davalı aleyhine açılan itirazın iptali davasının kabulü ile likit olan alacağa yapılan itirazdan dolayı davacı lehine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
Açıklanan nedenlerle davanın kabulüne dair aşağıda yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın KABULÜ ile; Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın İPTALİ ile takibin 37.435,75 TL asıl alacak üzerinden devamına,
2-)37.435,75 TL’nin %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-)Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 2.557,23-TL ilam harcından peşin alınan 452,13-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.105,10-TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
4-)6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre alınan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
5-)Davacı tarafından sarf edilen 1.500,00-TL bilirkişi ücreti, 93,00-TL posta masrafı, 80,70-TL başvuru harcı, 452,13-TL peşin harç olmak üzere toplam 2.125,83-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-)Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
7-)HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair, tarafların yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/03/2023
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır
*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.