Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/40 E. 2022/1021 K. 31.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/40 Esas
KARAR NO : 2022/1021

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 18/07/2016
KARAR TARİHİ : 31/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 21/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı … Bölge Dağıtım Yöneticisi …. arasında taşıma sözleşmesi imzalandığını, davacının taşıma sözleşmesi gereğince edimlerini yerine getirdiğini ve yaptığı iş karşılığında davalı şirkete 9 adet fatura düzenlediğini, faturaların davalı şirkete kargo yoluyla gönderildiğini ancak faturaların alınmasından imtina edildiğini ve herhangi bir ödeme yapılmadığını, bunun üzerine Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu belirterek; davalının itirazının iptaline, takibin devamına, davalının %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf davaya cevap vermemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Dava, İİK’nun 67. Maddesine göre alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı tarafından davalı aleyhine 13.817,85-TL cari hesap alacağının tahsili amacıyla ilamsız takip başlatıldığı, süresinde borç ve ferilerine itiraz edilmesi sonucu takibin durduğu itiraz ve davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan belge ve kayıtlarla birlikte dosya mali müşavir bilirkişisine tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen raporda özetle;
”Davalı şirket ile davacı arasındaki ticari ilişki geriye dönük 2013 yılına dayanmakla birlikte,
dava konusu edilen faturalar 2016 yılına ait olduğundan davalı şirketin 2016 yılı ticari defterleri incelenemiştir. Yapılan incelemede; davacı şirketin incelenen 2016 yılında e.defter mükellefi olduğu, ilgili defterlerin gelir idaresi başkanlığı e.defter beratlarının alındığı, bu şekli ile TTK, HMK ve VUK hükümleri gereği zorunlu yasal tasdiklerinin yapıldığı, defterlerin bilgisayarlı kayıt ortamında işlenmiş olup, muhasebe standartları ve Tekdüzen Hesap Planı ilkelerine uygun tutulduğu, defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, 6102 sayılı TTK 64/3 ve HMK 222 madde hükümleri gereği sahibi lehine delil niteliğine haiz olduğu görülmüştür. Dava dosyası kapsamı ve incelenen ticari defter kayıtlarının
karşılaştırmalı incelenmesi sonucunda: Taraflar arasında ticari ilişkinin başladığı 2013 yılından itibaren davacı tarafından, davalı şirkete hitaben düzenlenen Taşıma/Nakliye Bedeli faturalarının her ay 9-10 adet olmak, adetsel standartta düzenlendiği ve davalı tarafından buna göre ödeme yapıldığı, özellikle 2015 yılının/Ağustos ayından itibaren davacı tarafından sürekli olarak 9(dokuz) adet üzerinden faturalandırma yapıldığı, buna karşılık davacı şirket tarafından aynı fatura tutarlarına karşılık ve aynı sayıda ödeme yapıldığı, 2016 yılına gelindiğinde; 2016 yılının Ocak ayında davalı tarafından davacıya hitaben düzenlenen 9(dokuz) adet toplam 17.848,04-TL’lik faturaya karşılık davalı tarafından ödeme yapıldığı, 2016 yılının Şubat ayında ise 9(dokuz) adet toplam 16.696,56-TL’lik faturaya karşılık davalı şirket tarafından 13.003,31-TL kısmi ödeme yapılması sonrası davalı şirketin, Şubat/2016 ayı faturalarından bakiye olarak davacıya 3.693,25-TL borçlu olduğu, taraflar arasındaki sözleşme, süre gelen ticari ilişki, adet ve tutar olarak faturalandırma ve ödeme şekli dikkate alındığında 2016/Mart ayına ilişkin toplam 13.822,85-TL tutarlı 9(dokuz) adet fatura nedeni ile davalı şirketin borçlandırmasının yapılması gerektiği, 2016 yılı Şubat ayından gelen bakiye borç tutarı 3.693,25-TL ile 2016 yılı Mart ayı faturaları nedeni ile yapılması gereken toplam13.822,85-TL tutarında borçlandırma ile birlikte davalı şirketin, davacıya toplam 17.516,10-tl borçlu olduğu tespit edilmiştir. Dava dosyası içeriğinde yer alan Bakırköy …İcra Müd.’nün …. E. Sayılı İlamsız Takiplerde Ödeme Emri içeriğinde yapılan incelemede; Bakırköy ….İcra Müd.’nün …. E. Sayılı dosyası ile 13.817,85-TL asıl
alacak ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yıllık % 10,50 ve değişen oranlarda yasal faizi talebi ile 09/05/2016 tarihinde İlamsız Takipte Ödeme Emri ile İcra Takibine başlandığı, davalı borçlu tarafından borca itiraz dilekçesi ile borca, takibe, faize ve fer’ilerine itiraz edilmesini müteakip takibin durdurulması kararının verildiği, ilamsız Takiplerde Ödeme Emri içeriğinde, takibe konu edilen 13.817,85-TL asıl alacak tutarı üzerinden takibe geçilmiş olduğu görülmesine karşın davalı şirketin ticari defterleri içeriğinde yapılan incelemede; 2016 yılı Şubat ayından gelen bakiye borç tutarı 3.693,25-TL ile 2016 yılı Mart ayı faturaları nedeni ile yapılması gereken toplam13.822,85-TL tutarında borçlandırma ile birlikte davalı şirketin, davacıya toplam (3.693,25 +13.822,85-tl=17.516,10-tl) 17.516,10-tl borçlu olduğu…” şeklinde tespit ve rapor edilmiştir. Bilirkişi raporunun denetime ve hükme esas almaya elverişli olduğu görülmüştür.
Ticari defterlerin delil olmasına ilişkin düzenleme HMK 222. maddede yer almaktadır. Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4). Davacı tarafından davalıya düzenlenen faturalara, davalının yasal süre içerisinde yapmış olduğu itiraz bulunmamaktadır. Her iki tarafın ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu anlaşılmakla defterler hükme esas alınmıştır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere toplam alacağın 13.817,85 TL olduğu, gerek icra aşamasında gerekse yargılama aşamasında söz konusu borcun ödenmediği anlaşılmakla davacı tarafından davalı aleyhine açılan itirazın iptali davasının kabulü ile likit olan alacağa yapılan itirazdan dolayı davacı lehine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
Açıklanan nedenlerle davanın kabulüne dair aşağıda yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davanın KABULÜ ile; Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın İPTALİ ile takibin 13.817,85 TL asıl alacak üzerinden devamına,
2-)13.817,85 TL ‘nin %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-)Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 943,89-TL ilam harcından peşin alınan 166,89-TL harcın mahsubu ile bakiye 777,01-TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
4-)6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre alınan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
5-)Davacı tarafından sarf edilen 2.400,00-TL bilirkişi ücreti, 239,80-TL posta masrafı, 29,20-TL başvuru harcı, 166,89-TL peşin harç olmak üzere toplam 2.835,89-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-)Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
7-)HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair, davacı ve davalı vekillerinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 31/10/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.