Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/375 E. 2022/931 K. 04.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/375 Esas
KARAR NO : 2022/931

DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/03/2016
KARAR TARİHİ : 04/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili 29/03/2016 tarihli dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında düzenlenen 06.01.2016 tarihli fason üretim sözleşmesi ile 16.000 adet 7.459 çizgili örme erkek şortunun davalı tarafından adeti 6,00-TL’ye dikiminin yapılarak sözleşmede belirlenen tarihlerde teslimine karar verildiğini, bu kapsamda 6.000 adete ilişkin malzemenin davalıya teslim edildiğini, 5.500 adet ürünün teslim tarihi olan 25.01.2016 tarihinde davalı tarafından dikilerek müvekkil şirkete teslim edildiğini, diğer 5.500 adetin ise 01.02.2016 tarihinde teslimi gerektiğini, ancak 6.000 adet ürünün dikilerek müvekkiline teslim edilmediğini, 16.02.2016 tarihinde davalı şirket yetkilisine e-posta gönderilerek teslimin geciktiği bir an önce teslim edilmesinin talep edildiği, cevabı e-postada ürünlerin dikilemeyeceğini ve emtianın teslim alınmasının bildirildiğini, ürünün dikilmemesi üzerine 6.000 adet malzemeye ait kumaşın davalıdan iade alındığını; sözleşme konusu ürünlerin ihraç edilecek olması ve sürenin kısıtlı olması nedeni ile müvekkilince dava dışı …. Tekstil ile yeniden fason üretim sözleşmesi yapılarak ürünlerin adetini 9.00-TL’ye dava dışı firmaya yaptırıldığını, davalının haksız şekilde sözleşmeyi ifa etmemesi nedeni ile müvekkilinin başka bir şirkete diktirdiği 16.000 adet ürün için dava dışı şirkete 48.000,00-TL fazla ödeme yaptığını; sözleşmenin 4. Maddesi gereğince ürünlerin zamanında teslim edilmemesi halinde gecikilen 1 gün için ürün bedelinin %5 oranında cezai şart kararlaştırıldığını, malzeme olarak teslim edilen ve teslim edilmeyen, kumaşı iade edilen 6.000 adet ürün için teslim tarihi olan 25.01.2016 tarihinden edimin ifasıdnan vazgeçildiği ve malzemelerin teslim alındığı, 16.02.2016 tarihine kadar geçen 22 günlük süre için 39.600,00-TL cezai şart alacağı bulunduğu, ürünlerin teslim edilmemesi nedeni ile yapılan gider ile cezai şart alacağının ödenmesi için Beyloğlu … Noterliği’nin 01.03.2016 tarih ……. yevmiye numaralı ihtarının keşide edildiğini, ihtarın tebliğ edilemediğini ileri sürerek cezai şart bedeli alacağı ile ürünlerin 3. Kişiye diktirilmesi nedeni ile oluşan fiyat farkı alacağı nedeni ile şimdilik 10.000,00-TL’lik ihtar tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında sözleşmenin akdedilmesinden sonra müvekkilinin iş yoğunluğu nedeni ile ürünlerin süresinde tesliminin mümkün olmadığının makul sürede davacıya bildirilerek davacının mağdur olmaması ve başka bir kişiye ürünleri diktirmesi konusunda yükümlüğünün yerine getirildiğini, bu durum davacı şirket tarafından kabul edilerek ürünlerin 3. Kişiye diktirilmesine karşılık taraflar arasındaki mutabakata aykırı şekilde dava açılmasının kötü niyetli olduğunu, müvekkilinin iş yoğunluğu nedeni ile edimini yerine getirememesi nedeni ile sorumluluğunun bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmişir.
DELİLLER: Dava, cevap dilekçeleri, bilirkişi raporu, ihtarnameler ve tüm dosya kapsamı… Vs.
Taraflar arasında düzenlenen 06.01.2016 tarihli ”Fason Üretim Sözleşmesi’nin incelenmesinde; davacının ürün haline getirilmemiş hammede ve malzemeyi davalıya irsale ile teslim edeceği, davalının ise sözleşmede belirtilen nitelik, ölçü, teslim tarihi, teslim adetleri gibi detaylara bağlı kalarak üretimi gerçekleştireceği düzenlenmiştir. Sözleşmede davalı tarafından toplam 16.000 adet örme erkek şortunu her birinin 6.00-TL birim fiyattan toplam 96.000,00-TL bedel ile dikeceği ilk teslimin 25.01.2016 2. Teslimin 01.02.2016 son teslimin ise 08.02.2016 tarihinde davacıya kesim, dikim, ütü ve paketleme yapılarak teslim edileceği belirlenmiştir. Sözleşmenin 4. Maddesinde teslim tarihleri ve adetlerine uyulmaması halinde eksik imar edilen bedelin her gün için %5’inin cezai şart olarak ödeneceğinin düzenlendiği görülmüştür. Davacı tarafça, ilk parti emtiaya ilişkin dikilecek malzeme sevk irsaliyesi ile davalıya teslim edilmiştir. Davacı tarafından gönderilen 16.02.2016 tarihli elektronik yazı ile dikim malzemesi teslim edilen 6.000 adet ürünün biran önce ürünün teslimi talep edilmiş olup, aynı tarihli cevabi e-posta ise ürünlerin dikilemeyeceği, teslim edilen malzemenin geri alınması bildirilmiştir.
Davacı tarafından, cezai şart ve sözleşmenin ifa edilememesi nedeni ile uğranılan zararın tahsili amacı ile keşide edilen ihtarın davalıya tebliğ edilemediği anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi kurulu oluşturularak 19.04.2018 tarihli rapor alınmıştır. Raporun incelenmesinde; davacının ticari defter ve belgelerini usulüne uygun düzenlendiği, davalının ticari defter ve belgelerinin incelenmesinde bulunması nedeni ile ibraz edilmediği, ürünlerin makul nedenlerle teslim edilemeyeceğinin uygun süre içerisinde davacıya bildirildiğini kanıtlanmadığını, davacının sözleşme konusu ürünleri dava dışı şirkete diktirmesi nedeni ile 48.000,00-TL fazladan ödeme yaptığı belirlenmiştir. İtiraz üzerine bilirkişi kurulu davalıya ait ticari defter ve belgeleri inceleyerek 10.07.2018 tarihli raporu mahkememize sunmuştur.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda dava değerinin 10.000,00 TL olması nedeniyle bu değer üzerinden menfi zararın ödenmesi talebinin kabulüne karar verilmiş olup talep edilen miktar dikkate alındığında mahkememizce cezai şart alacağı konusunda ilerde taraflar arasında görülecek yargılamada delil veya ihsası rey oluşturmaması açısından talep miktarı da gözetilerek herhangi bir değerlendirme yapılmamıştır.
Bunun üzerine işbu karar İBAM 15. HD. … Esas ve … Karar sayılı ilamıyla “… mahkemece Anayasa’nın 141. maddesinin 3. fıkrası ile ona koşut düzenleme içeren HMK’nın 297. ve 26. maddelerindeki hükümler gözetilmek suretiyle , davacının talep ettiği tüm kalemler yönünden değerlendirme yapılıp, hüküm kısmında olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi ve talepler hakkında verilecek kararın gerekçesinin açıklanması suretiyle, yapılacak inceleme ve araştırma sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken, bu hususlar üzerinde durulmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur.” gerekçesiyle kaldırılmıştır.
Dava, taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesi niteliğindeki fason üretim sözleşmesinin ifa edilmemesinden kaynaklanan menfi zarar ve cezai şart alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Eser sözleşmesi ve şartları konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davalı taraf, sözleşmeyi inkar etmemek ile birlikte sözleşmenin ifa edilmeyeceğini makul süre içerisinde davacıya bildirilerek tarafların mutabakatı ile sözleşmenin sona erdirildiğini savunmuştur.
TBK.’nın 470. ve devamı maddelerinde eser sözleşmesi düzenlenmiş olup, eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşme olarak tanımlanmıştır. Sözleşmedeki dikilecek ürünlere ait malzemeler iş sahibi tarafından verilecek olup, davalı yüklenicinin edimi sözleşmede belirtilen şekil , özellik ve sürelerde eseri teslim emmektir. TBK.’nın 473. Maddesi gereğince yüklenicinin işe zamanında başlamaması veya sözleşme hükümlerine aykırı olarak işi geciktirmesi veya iş sahibine yüklenmeyecek bir sebep ile ortaya çıkan gecikme yüzünden bütün tahminlere göre yüklenicinin işi kararlaştırılan zamanda bitiremeyeceği anlaşılması halinde iş sahibinin teslim için belirlenen günü beklemek zorunda olmaksızın sözleşmeden dönebilir.
Taraflar arasında eserin sözleşmede belirtilen kesin vadeler ile teslimi öngörülmüş olup, ilk teslim tarihi 25.01.2016’dır. Davacı taraf, 21.01.2016 ile 10.02.2016 tarihleri arasında değişik tarihlerde üretimde kullanılacak kumaş ve aksesuarları davalıya teslim etmiştir. Davalının edimini yerine getirmemesi üzerine 16.02.2016 tarihli e-posta davacı tarafça gönderilmiş olup, aynı tarihli cevabi e-postada ürünlerin tamamının alınabileceği bu hususun 20 gün öncesinde davacıya bildirildiği belirtilerek ürünlerin iade alınması talep edilmiştir. Ancak davalı tarafça sözleşmenin tarafların ortak iradeleri ile fesh edildiğine ilişkin herhangi bir kanıt sunulmamıştır. Sözleşmenin davalı tarafça yerine getirilmemesi üzerine davalı tarafça, TBK.’nın 473. Maddesi kapsamında sözleşmeden dönülerek sözleşme nedeni ile uğranılan menfi zarar ile gecikme cezasının tahsili talep edilmektedir. TBK.’nın 125. maddesi gereğince alacaklı ayrıca borcun ifasından ve gecikme tazminatı isteme hakkından vazgeçtiğini bildirerek borcun ifa edilmemesinden doğan zararının giderilmesini isteyebilir veya sözleşmeden dönebilir, dönme halinde taraflar karşılıklı olarak ifa yükümlülüğünden kurtularak daha önce ifa ettikleri edimleri getir isteyebilirler. Bu durumda, borcu , temerrüde düşmekte kusurlu olmadığını ispat edemez ise alacaklı, sözleşmenin hükümsüz kalması sebebi ile zararın giderilmesini de isteyebilir.
Belirtilen düzenlemeler karşısında somut olaya bakıldığında, davalının iş yoğunluğu gerekçesi ile edimin yerine getirmediği, belirtilen gerekçenin basiretli bir tacirin ileri sürebileceği bir feshi nedeni olamayacağı anlaşılmakla davacının sözleşmenin yerine getirilmemesinden kaynaklı zararının giderilmesi gerekmektedir. Bilirkişi kurulunca denetime elverişli şekilde belirlendiği üzere taraflar arasındaki sözleşmenin 6.00-TL birim fiyat ile düzenlendiği, sözleşmenin ifa edilmemesi üzerine davacının dava dışı …. Tekstil ile yaptığı sözleşme ile birim fiyatının 9,00-TL olarak belirlenerek davacı tarafından ödeme yapıldığı bu durumda, davacının, sözleşmenin ifa edilmemesinden kaynaklı zararının 48.000,00-TL olduğu anlaşılmıştır.
İBAM ….. HD. … Esas ve….. Kararı doğrultusunda menfi zarar ve cezai şart talebi bulunduğundan her bir talep yönünden dava değerinin belirtilmesi için davacı vekiline süre verilmiş olup sunulan beyan dilekçesinde menfi zarar talebinin 9.000,00 TL, cezai şart talebinin 1.000,00 TL olduğu belirtilmiştir.
Açıklanan nedenlerle davacının, sözleşmenin ifa edilmemesinden kaynaklı menfi zararının bulunduğu tespit edilmiş olup menfi zarar talebinin kabulüne karar verilmiştir.
Sözleşmenin 4. maddesinde “… sözleşme feshedilebileceği gibi her aşamada geciken her gün için eksik imal edilen mal bedelinin %5i cezai şart talep edilebileceği” belirtilmiş olup sözleşmenin feshi tercih edilmiş olmakla cezai şart isteme koşulları gerçekleşmediğinden cezai şart talebinin reddine karar verilmiştir.
Buna göre, davanın kısmen kabulüne dair aşağıda yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; 9.000,00TL menfi zararın dava tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
2-Cezai şarta yönelik talebin REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 614,79TL ilam harcından peşin alınan 170,78TL harcın mahsubu ile bakiye 444,01TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 29,20TL Başvuru Harcı, 170,78TL Peşin Harç olmak üzere toplam 199,98 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen 1.400,00TL bilirkişi ücreti, 233,50TL posta masrafı, olmak üzere toplam 1.633,50TL den kabul red oranına göre hesaplanan 1.470,15TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın iş bu davacı üzerine bırakılmasına,
6-Davalı tarafından sarf edilen 500,00TL bilirkişi ücreti 35,00TL posta masrafı olmak üzere toplam 535,00TL’den kabul red oranına göre hesaplanan 53,50TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kalan kısmın iş bu davalı üzerine bırakılmasına,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.000,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
8-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 1.000,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
9-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekillerinin yüzlerine gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/10/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır