Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/370 E. 2022/1159 K. 12.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/370 Esas
KARAR NO : 2022/1159

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/04/2022
KARAR TARİHİ : 12/12/2022
KARAR YAZIM TARİH : 09/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkil ile davalı arasında faturaya dayalı tekstil makinalar yedek parçası alım satımına dair ticari ilişki bulunduğunu, müvekkilin 28.09.2021 günü davalı şirketin makinası için “hava tertibatı (motor alüminyum göbek pervaneleri dahil) kumaş kalıbi imalatı, burç ve mil imalatlar, göbek hava dağıtıcısı, hava hortumu, yağ hortumu değişimleri, göbek lambası, duy lamba aparatı ve tüm işçilik dahil” toplam 13.500,00 TL ve bu tutardan 2.500,00 TL indirim yapılarak peşin 11.000,00TL artı KDV fiyat teklifi verdiğini, davalı taraf ile bu teklif üzerinden müvekkil firmayla çalışmaya başladığını ve listelenen işçilik dahil toplam 14 ayrı kalem işlem yapılacak iken süreç içerisinde müvekkilin talebiyle bakımı yapılan hava tertibatının farklı noktalarında toplam 28 kalem yedek parça kullanılıp servis hizmeti verildiğini, süreç içerisinde ……. Örme Sanayi ve Ticaret Limited Şirketine ait tekstil makinasının bakım ve iyileştirme nedeniyle işçilik ve yedek parça bedeli için davacı tarafça 10.01.2022 tarih …… sayılı 27.789,00TL bedelli temel faturayı elektronik ortamda düzenlediğini, davalı firmanın ise, kanuni süresinde faturaya itiraz etmediğini, müvekkil firmaya yaptırdığı makina bakım ve servis hizmeti sebebiyle olan bakiye borcunu ödemediğini, yapılan görüşmelerde alacağın ödenmesi sağlanamadığı için alacağın tahsili için Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün …….. Esas sayılı dosyasıyla 01.03.2022 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin, ilamsız icra takibinde ödeme emrini tebellüğden sonra; 02.03.2022 günü İcra takibiyle talep edilen asıl alacak ve fer’leriyle, faiz oranına itiraz ederek takibin durdurulmasına sebebiyet verdiğini, karşı tarafın yapmış olduğu itiraz haksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek; itirazın iptaline, takibin devamına %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Davacı şirketin, müvekkil işletmesindeki makinelerin bakım ve tadilatları için (3 adet)” HAVA TERTİBATI (motor alüminyum göbek pervaneleri dahil), Kumaş Kalıbı İmalatı, Burç ve Mil İmalatları, Göbek Hava Dağıtıcısı, Hava Hortumu, Yağ Hortumu Değişimleri, Göbek Lambası- Duy -lamba Aparatı ve TÜM İŞÇİLİK dahil” olmak üzere 11.000 TL KDV teklif verdiğini, Davacı firmanın 28.09.2021 tarihli 11.000,00 TL artı KDV tutarlı proforma faturalı bu teklifinin, müvekkil tarafından kabulü sonrasında – belirtilen imalat, değişim ve onarımların davacı firma tarafından başlatıldığını, iddia edildiğinin aksine 28.09.2021 tarihli belgede belirlenen teklif haricinde davacının müvekkile 2. bir teklif sunması veya taraflar arasında başkaca bir anlaşma söz konusu olmadığını, karşı taraftan 28.09.2021 tarihli belgede belirlenen imalat, değişim ve işlemler haricinde farklı bir mal ve hizmet alınmadığını, davacı, mevcut anlaşma gereğince belirlene edimini ifa sonrası 11.000 TL(KDV) ‘lik fatura keserek bu bedeli müvekkilden talep etmesi gerekir iken , müvekkile hiçbir açıklama ve bilgilendirme yapmadan, İlki 31.12.2021 tarihinde başlamak üzere, her hafta 27.789,00 TL’lik bir fatura – tanzim ederek müvekkile e-fatura şeklinde göndermeye başladığını, kendisinden bu bedelde bir hizmet ve mal almadığı için davacının mesnetsiz tanzim ettiği faturalar kabul etmeyerek kendisine iade ettiğini, davacının, bu tarihe kadar teklif ve anlaşmaya uygun şekilde 11.000 TL asıl alacak üzerinden fatura tanzim edip, bu bedeli müvekkilden talep etmemiş olduğundan müvekkil temerrüde uğramadığını, Aynı şekilde ortada anlaşmaya uygun kesilmiş bir fatura bulunmadığından KDV borcu da doğmadığını, bu nedenle gerçeğe aykırı haksız tanzim edilmiş fahiş bedelli faturaya ve bu faturaya dayalı başlatılan takibe tarafımızca haklı olarak itiraz edildiğini, belirterek davanın reddine karar verilmesinin talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Dava, İİK’nun 67. Maddesine göre alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Bakırköy ……. İcra Müdürlüğü’nün ……. Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı tarafından davalı aleyhine 23.345,09-TL cari hesap alacağının tahsili amacıyla ilamsız takip başlatıldığı, süresinde borç ve ferilerine itiraz edilmesi sonucu takibin durduğu itiraz ve davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan belge ve kayıtlarla birlikte dosya mali müşavir bilirkişisine tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen raporda özetle;” Davacı şirketin, incelenen 2022 yılında e-defter mükellefi olduğu, ilgili defterlerin gelir idaresi başkanlığı e-defter beratlarının alındığı, bu şekli ile TTK, HMK ve VUK hükümleri gereği zorunlu yasal tasdiklerinin yapıldığı, defterlerin bilgisayarlı kayıt ortamında işlenmiş olup, muhasebe standartları ve Tekdüzen Hesap Planı ilkelerine uygun tutulduğu, defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, 6102 sayılı TTK 64/3 ve HMK 222 madde hükümleri gereği sahibi lehine delil niteliğine haiz olduğu, davalı şirketin, incelenen 2022 yılında e-defter mükellefi olduğu, ilgili defterlerin gelir idaresi başkanlığı e-defter beratlarının alındığı, bu şekli ile TTK, HMK ve VUK hükümleri gereği zorunlu yasal tasdiklerinin yapıldığı, defterlerin bilgisayarlı kayıt ortamında işlenmiş olup, muhasebe standartları ve Tekdüzen Hesap Planı ilkelerine uygun tutulduğu, defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, 6102 sayılı TTK 64/3 ve HMK 222 madde hükümleri gereği sahibi lehine delil niteliğine haiz olduğu, Tarafların ticari defter içerkleri, ba-bs beyanları ve prforma fatura içeriğinin karşılaştırmalı incelenmesi ve tespitler: Tarafların ticari defter kayıtları içeriğinde birbirlerine karşı düzenlenen mal/hizmet faturası ve iade iptaller sonucunda borç/alacak ilişkisinin tespitinin yapılmadığı, tarafların BA-BS Beyanları içeriklerinde yapılan analiz sonucunda da yukarıda da değinildiği üzere birbirlerine hitaben düzenlemiş oldukları toplam 5(beş) adet faturadan oluşan Bs(Satış Faturası) beyanı ve iade faturaları nedeni ile Ba(Alış faturası) Beyanalarının analizinden de borç/alacak tespiti yapılamadığı, taraflar arasındaki ticari ilişkide, borç/alacak tespiti açısından tamamen ya da kısmen mal/hizmet gerçekleşmelerinin tespiti önem arz etmekte olup, mali tespitler açısından proforma faturanın varlığı konuya ışık tutmakta olup, yapılan incelemede; davacı şirket tarafından, 28/09/2021 tarihine davalı şirket yetkilisine hitaben düzenlenen proforma fatura içeriğinde “ÜRÜN ADI” belirtilerek miktarı 3(üç) adet, birim fiyatı 4.500,00-TL toplam fiyatının ise 13.500,00-TL olduğu, 2.500,00-T iskonto yapılarak 11.000,00-TL fiyat sunulduğu, fiyatın peşin ve KDV HARİÇ olduğunun belirtildiği, dava dosyası içeriğinde taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında mal/hizmet gerçekleşmelerine ilişkin tespite konu edilebilecek başka bir belge sunulmadığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığa konu faturanın yukarıda ayrıntısı açıklandığı üzere, tarafların ticari defter içerikleri ve ba/bs beyanları Analizinden tespit edildiği üzere borç/alacak ilişkisinin tespiti konusunda gerekli ve yeterli veriyi sunmadığı, dava konusu faturanın içerik itibariyle “3 adet hava tertibat” açıklaması ile 3 adet hava tertibatı şeklinde düzenlendiği görülen prforma fatura ile aynı olmakla birlikte, birim fiyat ve toplam fiyat sonucu olarak dava konusu mal/hizmet faturasının proforma Fatura ile uyuşmadığı, ancak icab ve kabul ilişkisi anlamında taraflar arasındaki ticari ilişkinin temelini oluşturan unsurun proforma fatura olduğu, üzerine anlaşma sağlanan işin adet, birim fiyat ve toplam tutar olarak belirlenmesi yanı sıra, iskonto tutarı ödeme şekli ve KDV hariç tutar olduğunun da belirtildiği, bunun dışında davalı tarafından ilave mal/hizmet talebinde bulunulduğu ve/veya gerçekleştiğine ilişkin ispatlayıcı nitelikte belge sunulmadığı gibi, ispat yükünün davacı yanda olduğu, bu nedenle proforma faturanın borçlandırmaya esas alınması gerektiği, davalı şirketin 9.506,54-tl borçlu olduğu
…” şeklinde tespit ve rapor edilmiştir. Bilirkişi raporunun denetime ve hükme esas almaya elverişli olduğu görülmüştür.
Ticari defterlerin delil olmasına ilişkin düzenleme HMK 222. maddede yer almaktadır. Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4). Her iki tarafın ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu anlaşılmakla defterler hükme esas alınmıştır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olan usulüne uygun tutulan toplam alacağın 9.506,54 T TL olduğu anlaşılmıştır. gerek icra aşamasında gerekse yargılama aşamasında söz konusu borcun ödenmediği anlaşılmakla davacı tarafından davalı aleyhine açılan itirazın iptali davasının kısmen kabulü ile likit olan alacağa yapılan itirazdan dolayı davacı lehine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmiştir. Fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir. Reddedilen bu kısım yönünden davacı tarafın kötüniyeti ispatlanamadığından kötüniyet tazminatına hükmedilmemiştir.
Açıklanan nedenlerle davanın kısmen kabulüne dair aşağıda yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın KISMEN KABULÜ ile; Bakırköy ……. İcra Müdürlüğü’nün ……. Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen İPTALİ ile takibin 9.506,54 TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-)9.506,54 TL’nin %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-)Yasal koşulları oluşmadığından davalının kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
4-)Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 649,39-TL ilam harcından peşin alınan 276,81-TL harcın mahsubu ile bakiye 372,58-TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
5-)Davacı tarafından sarf edilen 80,70-TL Başvuru Harcı, 276,81-TL Peşin Harç, olmak üzere toplam 357,51-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-)6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre alınan 1.560,00-TL arabulucu ücretinin kabul red oranına göre hesaplanan 609,16-TL’nin davalıdan alınarak Hazineye İrat kaydedilmesine,
7-)6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre alınan 1.560,00-TL arabulucu ücretinin kabul red oranına göre hesaplanan 950,83-TL’nin davacıdan alınarak Hazineye İrat kaydedilmesine,
8-)Davacı tarafından sarf edilen 1.500,00-TL bilirkişi ücreti, 31,00-TL posta masrafı, olmak üzere toplam 1.531,00-TL den kabul red oranına göre hesaplanan 597,84-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın iş bu davacı üzerine bırakılmasına,
9-)Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
10-)Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
11-)HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine
Dair, tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/12/2022
Katip …..
¸e-imzalıdır

Hakim ……
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.