Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/237 E. 2023/148 K. 20.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/237 Esas
KARAR NO : 2023/148

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/03/2022
KARAR TARİHİ : 20/02/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 27/02/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile Davalı arasındaki cari hesap ilişkisinden kaynaklı alacağın, taraflarınca Küçükçekmece ….. İcra Dairesinin …… E. Sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibine konu edildiğini, borçlunun işbu takibe usul ve yasaya aykırı olacak şekilde itiraz ettiğini, müvekkil tarafından vermiş olduğu hizmete karşılık fatura tanzim edilmiş olduğunu, davalının işbu faturalara itiraz Etmediğini, ticari defterlerine işlemiş olduğunu, ancak ödeme talebinde bulunulduğunda ödemeyerek müvekkilini haksız zarara uğrattığını, ileri sürerek; itirazın iptaline takibin devamına %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf davaya cevap vermemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Dava, İİK’nun 67. Maddesine göre alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Küçükçekmece …… İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı tarafından davalı aleyhine 17.517,60 -TL cari hesap alacağının tahsili amacıyla ilamsız takip başlatıldığı, süresinde borç ve ferilerine itiraz edilmesi sonucu takibin durduğu itiraz ve davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Davalı ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılması için 17/10/2022 tarihli celsede verilen ara karar uyarınca davalı şirketin inceleme gün ve saatinde hazır bulunmadığı gibi yerinde inceleme talebinde de bulunmadığı görülmüştür.
Dosyaya sunulan belge ve kayıtlarla birlikte dosya mali müşavir bilirkişisine tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen raporda özetle; ”davacı işletme, bilanço usulüne göre ticari defter mükellefi olup, incelenen 2021 yılında e.defter mükellefi olduğu, ilgili defterlerin gelir idaresi başkanlığı e.defter beratlarının alındığı, bu şekli ile TTK, HMK ve VUK hükümleri gereği zorunlu yasal tasdiklerinin yapıldığı, defterlerin bilgisayarlı kayıt ortamında işlenmiş olup, muhasebe standartları ve tekdüzen hesap planı ilkelerine uygun tutulduğu, defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, 6102 sayılı ttk 64/3 ve hmk 222 madde hükümleri gereği sahibi lehine delil niteliğine haiz olduğu ,davalı şirket tarafından, bilirkişi incelemesine ticari defter ve belge sunulmadığı, davacı şirket tarafından, davalı şirkete 2021 yılında toplam 29.517,60-TL tutarında üç (3) adet fatura düzenleyerek, davalı şirketi borçlandırdığı davalı şirketin 2021 yılında 12.000,00-TL ödeme yapmış olması nedeniyle borç bakiyesinin 17.517,60-TL’ye düştüğü, yukarıda ba-bs analizi bölümünde açıklandığı üzere davalı şirket tarafından bilirkişi incelemesine ticari defter ve belge sunulmamışsa da, davalı şirketin ba- bs beyanlarından, dava konusu alacağa dayanak davacı şirketten faturaları aldığı, kayıtlarına işlediği ve bu faturaların davacı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı faturaları doğruladığı, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında, davacı işletme tarafından üç adet fatura ile yapılan 29.517,60-TL tutarında borçlandırmaya karşılık, davalının sadece 30/10/2021 vadeli çekle 12.000,00-tl ödemiş olduğu, bakiye 17.517,60-TL borcu kaldığının tespit edildiği ve bu tutarın davacı tarafından 09/12/2021 tarihli ilamsız takipte ödeme emri ile icra takibine konu edilen 17.517,60-tl asıl alacak tutarını doğruladığı, davacının, davalı şirketten 17.517,60-tl alacaklı olduğu…” şeklinde tespit ve rapor edilmiştir. Bilirkişi raporunun denetime ve hükme esas almaya elverişli olduğu görülmüştür.
Ticari defterlerin delil olmasına ilişkin düzenleme HMK 222. maddede yer almaktadır. Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4). Mevcut olayda davacı tarafın ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu anlaşılmakla davacı tarafın ticari defterleri hükme esas alınmıştır.
Davalı şirketin BA formalarında da faturaların kaydedildiği, buna göre içeriği kabul edildiği gibi resmi kuruma bildirilen beyannamenin delil niteliğini de haiz olduğu sabittir. BA/BS formları resmi makama bildirilen belge olup delil niteliğini haizdir. Kaldı ki davacı ticari defter ve belgeleriyle de alacak ispatlanmıştır. Takibe veya davaya konu faturaların davalı ticari defterlerinde kayıtlı olması halinde veya davalının bağlı olduğu Vergi Dairesi BA formları ile bildirilmiş olması halinde fatura içeriği malların davalıya teslim edildiğinin kabulü gerekir. (Y.19. HD. 2015/12329 Esas-2016/6138 Karar ve 2014/11846 Esas ve 15110 Karar sayılı ilamları da bu yöndedir.)
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; alınan bilirkişi raporu ile de alacak ispatlanmıştır. Toplam alacağın 17.517,60 TL olduğu, gerek icra aşamasında gerekse yargılama aşamasında söz konusu borcun ödenmediği anlaşılmakla davacı tarafından davalı aleyhine açılan itirazın iptali davasının kabulü ile likit olan alacağa yapılan itirazdan dolayı davacı lehine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
Açıklanan nedenlerle davanın kabulüne dair aşağıda yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; Küçükçekmece ……. İcra Müdürlüğü’nün …….. Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın İPTALİ ile takibin 17.517,60 TL asıl alacak üzerinden devamına,
2-17.517,60 TL’nin %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 1.196,62-TL ilam harcından peşin alınan 211,57-TL harcın mahsubu ile bakiye 985,05-TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
4-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre alınan 1.560,00-TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
5-Davacı tarafından sarf edilen 1.500,00-TL bilirkişi ücreti, 40,75-TL posta masrafı, 80,70-TL başvuru harcı, 211,57-TL peşin harç, olmak üzere toplam 1.833,02-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
7-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı; alacak miktarı kesinlik sınırının altında kaldığından HMK 362. maddesi uyarınca KESİN olarak verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 20/02/2023
Katip ……

Hakim ……
¸e-imzalıdır