Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/230 E. 2023/15 K. 10.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/230 Esas
KARAR NO : 2023/15

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 07/03/2022
KARAR TARİHİ : 10/01/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 11/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “Müvekkil şirket uluslararası hava taşıma hizmeti vermekte olup davalı tarafa da aralarındaki cari hesap ilişkisine istinaden vermiş olduğu taşıma hizmeti sonucu keşide edilen faturalardan; 25.10.2021 tarihli3.524,58-TL tutarında Fatura, 31.10.2021 tarihli 7.217,38- TL tutarında Fatura, 31.10.2021 tarihli 4.588,43-TL tutarında Fatura, olmak üzere toplam 3 adet fatura bedeli ödenmemiştir. Davalı şirketin cari hesapta yer alan yukarıdaki fatura bedellerini ödememesi sebebiyle faturalardaki son ödeme tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmak suretiyle davalı hakkında Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün …. E.) sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmıştır. Davalı şirket kendisine gönderilen ödeme emrinde belirtilen borca ve ferilerine, itiraz ederek borcu olmadığı bahisle icra takibini haksız ve kötü niyetli bir şekilde durdurmuştur. Davalı tarafın yapmış olduğu itirazlar yerinde olmayıp reddi gerekmektedir. Müvekkil şirket davalı yan ile aralarında oluşan cari hesap ilişkisine istinaden davalı yana yasa ve uluslararası kurallar çerçevesinde hizmet vermiş ve haklı olarak da verilen hizmetle ilgili olarak oluşan bedelin ödenmesini talep etmiştir. Davalı tarafın yapmış olduğu itirazlar yerinde olmayıp reddi gerekmektedir. 397 sayılı VUK Genel Tebliğ ve diğer mevzuat hükümlerine uygun olarak faturalar gönderilmiştir. Yasal süresi içerisinde itiraz edilen/iade edilen fatura söz konusu olmadığından yerleşik Yargıtay kararlan ve TTK 21/2 uyarınca davalı tarafça fatura içeriğini kabul etmiş sayılmakla birlikte davalı yana taşıma hizmetinin yapıldığına ilişkin konşimento örneği de dilekçe ekimizde ve delillerimizde sunulmuştur. Davalı tarafa verilen hizmet neticesinde, faturalardan oluşan borcun ödenmemesi üzerine, müvekkil şirketçe takibe konu faturaların ödenmesi için ihtarname gönderilmiştir. Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarına ve TTK.21/2.maddesine göre tebliğden itibaren 8 gün içerisinde itiraz edilmeyen faturalar kabul edilmiş sayılır ve borç tutarı kesinleşir. Davalı taraf ile yapılan abone cari hesap anlaşmasının Madde II – Tarafların Hak ve Yükümlülükleri alt başlıklı maddede “Faturaların ödeme vadesi, fatura tarihinden başlamak üzere on beş (15) gündür. Vadesinde ödeme yapılmaz ise, MÜŞTERİ, ayrıca bir ihtar veya ihbara gerek olmaksızın aylık yüzde üç (963) veya yasal ticari faiz oranından hangisi yüksek ise o oranda vade farkı/gecikme faizi ödeyeceğini beyan, kabul ve taahhüt eder” şeklinde ifade edilmiştir. Ayrıca, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Ticari hükümlerle yasaklanmış işlemler ile mal ve hizmet tedarikinde geç ödemenin sonuçlan alt başlıklı 1530/2. Maddesine göre; “Ticari işletmeler arasında mal ve hizmet tedariki amacıyla yapılan işlemlerde, alacaklı, kanundan veya sözleşmeden doğan tedarik borcunu yerine getirmiş olmasına rağmen, borçlu, gecikmeden sorumlu tutulamayacağı hâller hariç, sözleşmede öngörülmüş bulunan tarihte veya belirtilen ödeme inde borcunu ödemezse, ihtara gerek olmaksızın temerrüde düşer” şeklinde hüküm altına alınmıştır. ” Davalının takip konusu alacağın tamamına, faiz ve ferilerine yapmış olduğu itiraz haksız ve mesnetsiz olduğundan, takibin devamı için işbu davayı açma zorunluluğu doğmuştur. ” şeklinde beyanda bulunarak yukarıda açıklanan sebeplerle, takibe kötü niyetli bir şekilde itiraz eden dava takibe konu itiraza uğrayan 15.330,39-TL asıl alacak ve 326,28-TL işlemi olmak üzere toplam 15.656,67-TL alacak nedeniyle ilgili borca, faiz ve ferilerine yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, takip sonrası asıl alacağa avans faizi uygulanması ile alacağın tahsiline, haksız itiraz için alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere inkâr tazminatı ödemesine ve yargılama masrafları ile ücret-i vekâletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, İİK’nun 67. Maddesine göre alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın icra takibine konu faturalar karşılığında davacı şirketin cari hesap alacağının bulunup bulunmadığına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün ….. esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı tarafından davalı aleyhine 15.330,39 TL asıl alacak ve 241,87 TL işlemiş faizin tahsili amacıyla ilamsız takip başlatıldığı, süresinde borç ve ferilerine itiraz edilmesi sonucu takibin durduğu itiraz ve davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır.

Mahkememizce yapılan yargılamada ticari defter ve belgeler üzerinde inceleme yapmak üzere bilirkişiden rapor alınmıştır.
Alınan bilirkişi raporuyla davacı ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacının cari hesap alacağının bulunduğu, alacak miktarının 15.330,39 TL asıl alacak olduğu belirtilmiştir.
Ticari defterlerin delil olmasına ilişkin düzenleme HMK 222. maddede yer almaktadır. Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4). Mevcut olayımızda davalının kendisine verilen kesin süre içerisinde ticari defterlerini sunmadığı, davacının ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu anlaşılmakla davacı defterleri hükme esas alınmıştır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; asıl alacağın 15.330,39 TL olduğu, gerek icra aşamasında gerekse yargılama aşamasında söz konusu borcun ödenmediği anlaşılmakla davacı tarafından davalı aleyhine açılan itirazın iptali davasının asıl alacak yönünden kabulü, temerrüt olgusu gerçekleşmediğinden işlemiş faiz talebinin reddi ile likit olan alacağa yapılan itirazdan dolayı davacı lehine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmiştir ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; davalının Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı dosyasına yapılan itirazının 15.330,39-TL asıl alacak üzerinden İPTALİNE, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanarak ve takip talebindeki diğer koşullar ile devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Hükmedilen alacağın %20’i olan 3.066,07TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 1.047,21TL ilam harcından peşin alınan 189,10TL harcın mahsubu ile bakiye 858,11TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 80,70TL Başvuru Harcı, 189,10TL Peşin Harç olmak üzere toplam 269,80TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13. fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk ücreti olan 1.560,00 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
6-Davacı tarafından sarf edilen 1.200,00TL bilirkişi ücreti, 223,50TL posta masrafı, olmak üzere toplam 1.423,50TL den kabul red oranına göre hesaplanan 1.393,83TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerine bırakılmasına,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
8-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/01/2023

Katip ….
¸e-imzalıdır

Hakim …..
¸e-imzalıdır