Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/215 E. 2022/675 K. 28.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/215 Esas
KARAR NO : 2022/675

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/12/2018
KARAR TARİHİ : 28/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 01/07/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının merci tayini üzerine yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesini özetle; Davalı tarafından müvekkili aleyhine 08/06/2018 düzenlene tarihli 08/07/2018 vade tarihli 20.000 TL bedelli bono takibe konu edilerek Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün ….. esas sayılı dosyası kambiyo senetlerine özgü takip başlatıldığını, müvekkilinin böyle bir borcunun olmadığını, müvekkilinin internette satılık ev aradığını, …….’e ait ev için yayınlanan ev ilanından emlakçı ile iletişime geçtiğini ve evi görmek üzere adrese gittiğini, ücret hususunda anlaşamadıklarını, akabinde farklı bir emlakçıda aynı ev ilanını gördüklerini ve 160.000 TL nakit, 20.000 TL çek vereceğini söylediğini, müvekkilinin amcasının oğlu ……’ın hesabından …..’in hesabına 4.000 TL para gönderdiklerini, akabinde tapu masrafları için elden 4.800 TL para …….’e verildiğini, 08/06/2018 tarihide …….’in müvekkilini arayarak para çekerek tapu gelmesini söylemesi üzerine, müvekkilinin 153.000 TL ve daha sonra çek vereceğinden bahisle bu çeke teminat olmak üzere imzaladığı 20.000 TL bedelli senedi alarak amcasının oğlu …… ile tapuya gittiklerini, tapu akit tablosunda müvekkiline gösterilen adres ile satımı yapılacak olan adresin ve tapu sahibinin farklı olduğunu öğrendiğini, daireye ilişkin devir teslim işlemleri gerçekleştiğini, bankaya gittiklerini, davalı …’in borcu için işlem yapıldığını söyleyince müvekkilinin tekrar bu durum karşısında …….’e dairenin …….’e ait olduğunu nasıl olur da babasının borcunu kapattığını sorduğunu ve yine vekalet ilişkisinden kaynaklı olarak bu durumun gerçekleştiği bilgisinin alındığını, müvekkilinin hileli davranışlar neticesinde ……. ve … tarafından kandırılarak hataya düşürüldüğünü ve aslında en başından beri almak istediği evi aldığını düşündüğünü, evin aksine davalı …’e ait olan evi aldığını, müvekkilinin daha sonradan çek vereceğinden bahisle imzaladığı teminat olarak verilen senet, hala davalı …’de olduğunu ve müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını, …’in bu durumu emniyette verdiği ifadesinde bizzat ikrar ettiğini beyan ederek, müvekkilinin davalıya borcunun olmadığının tespit edilmesini, davalının haksız ve kötü niyetli takip yapmış olması nedeniyle ödeme emrinde yazılı miktar olan 20.958,90 TL’nın %20’si oranında kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, davalı tarafından haksız ve kötü niyetli olarak müvekkilinnin hak ve alacaklarından satış sureyitle alacağının engellemek amacıyla tedbir kararı verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesini özetle; Müvekkilinin Çorlu’da bulunan dairesinin satışı için dava dışı emlakçı …….’e vekalet verdiğini, bu kişinin de bulduğu alıcıya müvekkilinin dairesini vekaleten sattığını, dairenin satışından eksik kalan kısım için müvekkiline 20.000 TL tutarlı senet verildiğini, senedin ödenmesi için davacı borçlunun arandığını fakat ödeyeceğini söyleyerek müvekkilini oyaladığını ve icradan tahsilatı geciktirmek için söz konusu haksız ve kötü niyetli davayı açtığını, tapu kayıtlarının aleni olduğunu, müvekkilinin kendisine verilen senedi olduğu gibi hiç bir oynama ve ekleme yapmadan olduğu gibi işleme koyduğunu, senede karşı senet ile ispat gerektiğini, davacı taraf senet miktarı kadar müvekkiline eksik ödeme yaptığını beyan ederek, haksız ve hukuka aykırı davanın reddini, davacı tarafın %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, kambiyo senedine dayalı menfi tespit talebine ilişkindir.
Dava konusu senedin hile ile alınıp alınmadığı buna göre senet nedeniyle davacının borçlu olup olmadığı noktasında uyuşmazlık olduğu tespit edilmiştir.
Çorlu ….. Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas ve ……. Karar sayılı dosyasında dava konusu bono ile ilgili olarak işbu dosya davacısı …’ın şikayetçi olduğu, emlak işiyle uğraşan …….’in sanık olduğu, mahkemece yapılan yargılama sonucunda “Olay tarihinden önce katılanın, ……. isimli kişinin evini satın almak amacıyla ilan gördüğü emlakçı vasfıtası ile görüştüğü, ancak para konusunda anlaşamayınca alamadığı, yaptığı araştırmalarda …….’e ait olan evin ilanının sanığın yetkilisi olduğu …… Gayrimenkul isimli işyerinin ilanları arasında da olduğunu öğrendiği, bunun üzerine katılanın tanık ….. ile birlikte sanığın işyerine gittikleri, sanığın katılan ve tanığa …….’ün evine ait fotoğrafları gösterdiği ve …….’e ait evin satışı konusunda sanık ile katılanın anlaşma sağladığı, anlaşma üzerine sanığın ……. isimli kişiye verilmesi için 3.000 TL kapora parası aldığı, evin Işıl’ın babasının vekaletiyle satılacağını söyleyerek 4.000 TL ve tapu masrafları adı altında 4.800 TL aldığı, olay tarihinde katılan, sanık ve tanıklar ….. ve ……’in tapuda devir yapmak için buluştukları, devir esnasında taşınmazın adresinin farklı olmasının ve sahibinin tanık … olmasının katılanın dikkatini çektiği ve bu durumu sanığa sorduğunda sanığın vekalet nedeniyle farklı isimler çıktığını, adres değişikliğinin ise belediyenin çalışması sebebiyle olabileceğini söyleyerek katılanı ikna ettiği, sanığın katılanın görüp beğendiği evi satıyormuş gibi yapıp tanık …’e ait evi katılana 160.000 TL nakit ve 20.000 TL çek karşılığında sattığı ve tapuda devir işlemi yapıldığı, Katılanın e-devlet üzerinden yaptığı kontrolde satın almak istediği ev ile devraldığı ev arasında farklılık olduğunu görmesi üzerine dolandırıldığını anlayarak şikayetçi olduğu görülmüştür. Bu açıklamalar ışığında tüm dosya kapsamı incelendiğinde; sanık her ne kadar aşamalarda alınan ifadelerinde gayrimenkul satışının en başından beri tanık ……’in evine yönelik olduğunu ve evi görmek amaçlı katılan ile beraber tanık ……’in evine gittiklerini, tapuda devir esnasında tanık ……’in de bulunduğu savunmasında bulunmuş ise de tanık …… ve …..’in tapuda devir esnasında devredilen evin sahibi olan tanık ……’in bulunmadığına dair beyanları ve tanık ……’in sanık ile evini satın almaya gelen şahısın katılan olmadığına dair 15.01.2019 tarihli teşhisi göz önüne alındığında sanığın savunmasının suçtan kurtulmaya yönelik olduğu, sanığın yanında çalışan tanık ……’in ve tanık …..’in satışa konu evin …….’e ait olan ev olduğu ve sanığın katılana bu eve ait fotoğrafları gösterdiğine dair beyanları, katılanın tapu dairesinde satıcı isminden farklılığından şüphelenmesi üzerine sanık tarafından ev sahibinin babasının evi vekaletle satacağına dair hileli yalanları ve katılan devraldığı evin rayiç bedelinin ödediği paraya göre azlığı, yine dosyaya sunulan cd kayıtları göz önüne alındığında emlakçılık işi ile uğraşan sanığın katılanın almak istediği evi satıyor izlenimi verip kendisine duyulan güveni kötüye kullanarak bedeli daha düşük olan evi katılana kamu kurumu olan tapu müdürülüğünü kullanmak suretiyle sattığı bu surette üzerine atılı nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediği anlaşılmakla sanığın eylemine uyan TCK’nın 158/1-d maddesi gereğince cezalandırılmasına karar verilmiştir.” gerekçesiyle sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan ceza verildiği anlaşılmıştır.
Takibe konu bononun incelenmesinde; muhatabın …, lehtarın … olduğu ve senette çift vade bulunduğu, tarihlerden birinin 08/07/2018 diğerinin ise 07/08/2018 olduğu anlaşılmaktadır.
TTK’nın 776. maddesinde bononun unsurları arasında vade de sayılmış olmakla birlikte, TTK’nın 777/2. maddesi uyarınca vade, zorunlu unsurlardan değildir. Senet üzereinde vade hiç yoksa, senet görüldüğünde ödenir. Ancak, bono üzerinde çift vade varsa bu hüküm uygulanmaz. Bonolara da uygulanması gereken aynı Kanun’un 703/2. maddesi uyarınca, vadesi başka bir şekilde yazılan veya birbirini takip eden çeşitli vadeleri gösteren bonolar batıldır. Bu tür belgeler, temel ilişki yönünden delil başlangıcı niteliği taşır iseler de bu tür belgelere bağlanmış alacakların devri, TBK’nın 184. maddesi uyarınca alacağın temliki unsurlarını içeren yazılı belge ile yapılmalıdır.
Somut olayda, TTK’nın 778/1.b atfıyla aynı Kanun’un 683/2. maddesi uyarınca yapılmış olan ciro, alacağın temlikinin unsurlarını taşımamaktadır. Çünkü, TBK’nın 184. maddesi uyarınca, alacağın devrinin (temlikinin) yazılı şekilde yapılmış olması geçerlilik şartıdır. Yazılılık şartının gerçekleşmesi için temlikin kimin lehine yapıldığının gösterilmesi ve temlik sözleşmesinde tarafların imzalarının bulunması gerekir.
Ayrıca ceza dosyasında; sanık …….’in cezalandırılmasına karar verildiği, kararın kesinleştiği, karar içeriğinden de anlaşıldığı üzere senedin hile ile alındığının değerlendirildiği, kaldı ki senette çift vade olması nedeniyle senedin batıl olduğu, bu senet nedeniyle davacının borçlu olmadığı değerlendirilmiştir ve davanın kabulüne dair aşağıda yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile davalının takibe konu senet nedeniyle Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün ….. esas sayılı dosyasında borçlu olmadığının TESPİTİNE,
2-Davalı tarafın kötü niyetli olduğu sabit olmadığından kötüniyet tazminat talebinin reddine,
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 1.431,70TL ilam harcından peşin alınan 357,93TL harcın mahsubu ile bakiye 1.073,77TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 100,00TL posta masrafı, 35,90TL başvuru harcı, 357,93TL peşin harç olmak üzere toplam 493,83TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/06/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır