Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/212 E. 2022/575 K. 07.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/212 Esas
KARAR NO : 2022/575

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/03/2022
KARAR TARİHİ : 07/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 10/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Davalı borçlunun haksız ve dayanaksız itirazının iptaline, takibin devamına, asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Davacı yanın Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemelerinde açmış olduğu davanın, yetkisiz mahkemede açıldığını, taraflar arasındaki dava konusu uyuşmazlık, satım sözleşmesinden kaynaklanan bir alacağın olup olmadığına ilişkin olduğunu, böyle bir uyuşmazlığa bakacak yetkili mahkeme 6102 sayılı HMK’nin 6. ve 10. maddelerine göre belirleneceğini, genel yetkili mahkeme, kanunun 6. maddesinde, davalının yerleşim yeri olarak belirlendiğini, yine aynı kanunun 10. maddesinde sözleşmeden kaynaklı açılan davalarda genel yetkiye ek olarak sözleşmenin ifa edileceği yer mahkmesinin de yetkili olacağı düzenlendiğini, davalı müvekkilinin yerleşim yeri İstanbul ili Arnavutköy ilçesi olduğunu yine sözleşmenin ifa edileceği, malın teslim edileceği yerin de burası olduğunu, Arnavutköy ilçesi Asliye Ticaret Mahkemeleri bakımından İstanbul Adliyesi yargı çevresi içerisinde olduğunu, dolayısıyla hem 6. madde hem de 10. madde bakımından yetkisiz mahkeme olan Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemeleri’nde açılan işbu davanın usulden reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, alacağın tahsili için itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davalı vekilinin mahkemenin yetkisine yönelik itirazını süresinde sunduğu anlaşılmakla öncelikle bu usuli itirazın değerlendirilmesi gerekmektedir.
HMK’nın 6. Maddesi gereğince kural olarak her dava açıldığı tarihteki davalının yerleşim yeri mahkemesinde açılır. İcra dairesinin yetkisi kamu düzenine ilişkin olmayıp, alacaklının yetkisiz bir icra dairesinde takip yapması halinde, mahkemece resen icra dairesinin yetkisizliği gözetemeyeceği için, borçlunun itiraz yolu ile bunu ileri sürmesi gerekir. Davalı-borçlunun icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz etmesi durumunda, itirazın iptali davasının görülebilmesi için yetkili icra müdürlüğünde takip yapılması bir dava şartı olduğundan mahkemece öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenir ve takibin yapıldığı icra dairesinin yetkisiz olduğu anlaşılırsa, takibin yetkisiz icra dairesinde yapılmış olması nedeniyle davada dava şartı gerçekleşmediğinden, dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilir.
İcra dairesinin yetkisine itiraz edilmediği halde, mahkemenin yetkisine itiraz edilmesi durumunda ise, itirazın iptali davalarının icra takibinin yapıldığı yer mahkemesinde yapılacağına ilişkin bir yasal düzenleme bulunmaması nedeniyle, icra dairesinin yetkisine itiraz edilmemesi o yerdeki mahkemeyi, itirazın iptali davası yönünden yetkili hale getirmeyeceğinden, genel hükümlere göre yetkili mahkeme belirlenecektir. Somut olayda mahkemenin yetkisine itiraz edilmiştir. Davacı olan alacaklının şirket merkezi Mersin, davalı borçlunun ise Arnavutköy İstanbul olup Bakırköy İcra Dairesinde takip yapılmıştır. İcra dosyası Mersin …….. İcra Müdürlüğünden yetkisizlikle gönderilmiş Bakırköy İcra Dairesinin yetkisi kesinleşmiştir.
TBK’nun 89/1 maddesinde açıkça “Para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilir.” dendiği, bu kapsamda davacının yerleşim yerinin de yetkili olduğu ancak davacı tarafın yerleşim yerinin Bakırköy yargı çevresi dışında Arnavutköy ilçesi sınırlarında bulunduğu, icra takibinin Bakırköy’de başlatılmasının mahkemeyi yetkili hale getirmeyeceği, davalının yerleşim yerinin ise Mersin olduğu anlaşılmıştır. İtirazın iptali davalarında yetkiye ilişkin özel bir düzenleme bulunmadığı, bu nedenle icra takibinin başlatıldığı yerin mahkememizi özel yetkili kılmadığı, davalı vekilinin süresi içerisinde yetki ilk itirazını ileri sürdüğü, mahkememizin yetkili olmasını gerektirir başkaca özel bir yasal düzenlemenin somut olayda uygulanamayacağı anlaşılmakla, davalının yetki ilk itirazının kabulüne talep halinde dosyanın yetkili ve görevli İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin yetki ilk itirazının kabulü ile mahkememizin yetkisizliğine, yetkili mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunun belirlenmesine
2-HMK 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli İSTANBUL NÖBETÇİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-Kararın kesinleştiği tarihten itibaren HMK’nın 20. maddesi gereğince iki haftalık süre içinde talep edilmemesi davanın açılmamış sayılmasına karar verilmek üzere dosyanın resen ele alınmasına,
4-Harç, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin HMK’nın 331/2 maddesi uyarınca görevli mahkemede karara bağlanmasına,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/06/2022

Katip ……
¸e-imzalıdır

Hakim…….
¸e-imzalıdır