Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/176 E. 2022/983 K. 18.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/176 Esas
KARAR NO : 2022/983

DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 18/02/2022
KARAR TARİHİ : 18/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 03/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; fazlaya dair hakları saklı tutularak, 19.344,50 EURO maddi tazminatın 10.06.2021 tarihinden itibaren vadeli EURO mevduatı faizi ile tahsili dava ve talep edilmiş, özetle; dava dışı … firmasına ait emtiaların … numaralı blok abonman sigorta poliçesi ile nakliyat risklerine karşı sigortalandığını, sigortalıya ait emtianın yurtdışı taşımasını davalının üstlendiği, CMR taşıma senedinin 22.01.2021 tarihli olduğu, 03.02.2021 tarihinde alıcı tarafından emtia hasarlı olduğu için malın kabul edilmediği, boşaltma yapılmadığı, 04.02.2021 tarihinde yükün tam hasarlı olduğu yönünde davalıya ihbarda bulunulduğu, emtianın fatura bedeli 9.620 EURO, boşaltma ve imha masrafı 9.849,50 EURO, TOPLAM 19.469,50EURO zarar belirlendiği, 125 EURO muafiyetle 10.06.2021 tarihinde 19.344,50 EURO tazminat ödendiği, CMR m.17/1 gereği davalının sorumlu olduğu ve davacının da sigortalısına halef olduğu gözetilerek davanın ikame edildiği hususları ileri sürülerek davanın kabulü, yargılama masrafları ile yasal vekalet ücretinin de davalı yan üzerinde bırakılması talep edilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının aktif husumet ehliyetinin sabit olmadığı, sigortacı sıfatı ile tazminat ödeme şartlarının oluşmadığı, satışın CIP şartlarında olduğu, bu durumda taşınan malda menfaatin davacı değil alıcısında olduğu, CMR taşımasının 22.01.2021 tarihinde başladığı, arabulucu sürecinin 01.02.2022 tarihinde başlatıldığı, CMR m.32 gereği olan bir (1) yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu meydana gelen hasardan davalının sorumlu tutulamayacağı, davalı – şirkete yüklenemeyecek sebeplerden ileri gelen hasardan davalının sorumlu olmadığı, yükleme, istifleme, ambalaj ve paketlemeden kaynaklı risklerden sorumlu tutulamayacağı, satıcının yaptığı görevlerden davalının sorumlu tutulamayacağı, alınan sigorta ekspertiz raporunun dahi, davalının sorumlu tutulamayacağına işaret ettiği, CMR hükümlerine göre davalının emtiada meydana gelen gerçek zarardan daha fazla zarardan sorumlu tutulamayacağı, davalının ayrıca emtianın birim brüt kg miktarı başına 8,33 SDR ile sınırlı sorumlu olduğu, CMR m.30 gereği olan bildirim sürelerine uyulmadığı, CMR m.27 gereği faiz başlangıcının tazminat talebi tarihi ve miktarının %5 olarak dikkate alınması gerektiği, hususları ileri sürülmüş; yargılama giderleri ile yasal vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılması talep edilmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, dava dışı sigortalı … AŞ.’ye nakliyat sigorta poliçesi kapsamında ödediği bedelin rücuan tahsiline ilişkindir.
TTK 1472 maddesi ; “(1)Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
Dava dışı sigortalıya ait emtiaların taşınması sonucunda hasar görüp görmediği, hasar nedeniyle kusurun kime ait olduğu, hasar miktarı, davacının aktif husumetinin bulunup bulunmadığı ve talebin zamanaşımına uğrayıp uğramadığı noktasında uyuşmazlık olduğu tespit edilmiştir.
Zamanaşımı yönünden yapılan değerlendirmede; CMR’nin 32/1-2.maddesinde “1. Bu Sözleşme gereğince yapılan taşımalardan doğacak davaların bir yıl içinde açılması gerekir. Ancak, bilerek kötü hareket veya mahkeme tarafından bilerek kötü hareket olarak kabul edilen kusurlarda, bu süre üç yıldır ve şu tarihlerde başlar:
a) Teslimde kısmi kayıp, hasar veya gecikmelerde, teslim tarihinden itibaren,
b) Tam kayıplarda, kararlaştırılan zaman limiti bitiminden 30 gün sonra kararlaştırılmış zaman limiti yoksa, yükün taşıyıcı tarafından teslim alınmasından sonraki 60 ıncı günde,
c) Bütün diğer durumlarda, taşıma mukavelesinin akdedildiği tarihten sonraki üç aylık dönemin sonunda. Limit döneminin işlemeye başladığı gün bu döneme dahil edilmeyecektir.
2. Yazılı bir istem, taşımacı bunu yazılı bildiri ile geri çevirip, ona ilişkin belgeleri de iade edinceye kadar zaman limitini erteler. Talebin bir kısmı kabul edildiği takdirde zaman süresi anlaşmazlık konusu olan istek için tekrar devam etmeye başlar. Istemin alındığını, cevap verildiğini ve belgelerin gönderildiğini kanıtlamak, bu durumlara güvenen tarafa aittir. Aynı gayeyle yapılan başka istemler için zaman süresi ertelenemez.” denilmek suretiyle bu sözleşmeye dayalı olarak açılacak davalar ile ilgili zamanaşımı düzenlenmiştir.
CMR Konvansiyonunun 32/2. maddesi 1. cümlesi uyarınca, zarar gören tarafından yapılacak yazılı istemin zamanaşımı süresini ertelemesi için, hadiseyi genel olarak ortaya koyması, taşımacının talepten sorumluluk sebebi ile tazminat miktarı hakkında değerlendirmede bulunabilmesine imkan verecek bilgiyi içermesi yeterli olup tazminat miktarının tam olarak belirtilmesi gerekmez. Ancak, duran zamanaşımı süresinin tekrar işlemeye başlayabilmesi için taşıyıcının cevabında talebin açıkça reddedilmesi, talep sahibine hakkını davada ileri sürmek dışında başka bir seçenek bırakılmaması gerekir.
Somut olayda davalının özen yükümlüğünü ihlalden doğan hareketinin bilerek kötü hareket olarak kabulü mümkün olmadığından 1 yıllık zamanaşımı süresi geçerlidir. Söz konusu taşıma 03.02.2021 tarihinde tamamlanmasına karşın, 19.02.2021 tarihli hasar tespiti ve boşaltma ile taşımanın sona erdiği, arabuluculuk başvurusunun ise 01/02/2022 tarihinde yapıldığı dikkate alınarak 1 yıllık zamanaşımı süresi dolmadığı değerlendirilmiştir.
CMR senedi taşıma sözleşmesi yapıldığına, içeriğine ve eşyanın taşıyıcı tarafından teslim alındığına kanıt oluşturmakta olup söz konusu hasarın teminat dışı olduğu ve lütuf ödemesi olduğu iddiaları yerinde görülmemiş olup davacının rücu hakkının olduğu ve aktif husumetinin bulunduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizce bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir. Dava dışı … firması tarafından davalıya yaptırılan taşıma sonunda CMR m.30 hükmüne uygun hasar tespiti CMR taşıma senetlerine şerh edilmiş olup; hasar ihbarının süresinde yapıldığı, meydana gelen zararın fotoğraf ve sigorta ekspertiz raporlarına sabitleme hatasına dayalı emtiada kırılma şeklinde belirlendiği, buna göre CMR taşıma senetlerine düşülen ihtirazi kayıtlar da dikkate alındığında karayolu ile eşya taşımayı üstlenen taşıyıcının sorumluluğunda bulunmadığının değerlendirildiği, hasarın taşıma sürecinin başlangıcında yapılan yükleme-istifleme-sabitlemede kusurlardan kaynaklı ve emtianın niteliğine uygun olmamasına dayalı olarak meydana geldiğinin değerlendirildiği görülmüştür. Dosya kapsamı itibariyle alınan bilirkişi raporunun hükme elverişli olduğu ve taşıyıcının sorumluluğunun bulunmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 80,70TL ilam harcından peşin alınan 5.129,01TL harcın mahsubu ile bakiye 5.048,31TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Arabuluculuk Asgari Ücret tarifesine göre alınan 1.560,00TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 45.047,16TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/10/2022

Katip …..
¸e-imzalıdır

Hakim …..
¸e-imzalıdır