Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/152 E. 2022/317 K. 21.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/152 Esas
KARAR NO : 2022/317

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 05/10/2021
KARAR TARİHİ : 21/03/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 12/04/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Bakırköy ……. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …….. E. Sayılı dosyasına sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; dava dışı sigortalı ………. Site Yönetimi tarafından yönetilen “……. Mahallesi, …….. Sokak, ……. Sitesi, Esenyurt/İstanbul “ adresindeki ……….Sitesi içerisindeki binalar, ortak alanlar, makine ve tesisatların davacı sigorta şirketi tarafından 09/06/2020 başlangıç tarihli ve ……. numaralı Bileşik Ürün Sigorta Poliçesi ile sigorta kapsamına alındığını, davalı borçluya ait …….. plakalı aracın 15/03/2021 tarihinde sigortalı ……….SİTESİ’ne giriş yaparken site giriş kepenk kapısına çarparak kapıya zarar verdiğini, söz konusu hasar sebebiyle müvekkili şirket tarafından 17/03/2021 tarihinde olay mahallinde ekspertiz incelemesi yaptırıldığını ve neticede hak sahibi sigortalıya davacı şirketçe 24/03/2021 tarihinde toplam 7.851,80-TL. hasar bedeli ödemesi yapıldığını, davalı şirkete ait …….. plakalı aracı kullanan sürücünün, kazanın ve hasarın meydana gelmesinde tamamen kusurlu olduğunu, Türk Ticaret Kanunu’nun 1472. Maddesi uyarınca sigorta şirketinin sigortalısına ödediği tazminatını haksız fiili ile zarara sebebiyet verenlerden ve bu fiilden hukuken sorumlu olanlardan kendi sigortalısına halef olarak geri alma hakkı olduğunu, bu nedenlerle; davalı hakkında müvekkili şirketçe sigortalısına ödenen toplam 7.851,80-TL. tazminatın rücuen tazmin ve tahsili için Büyükçekmece ……… İcra Müdürlüğü’nün …….. E. sayılı dosyası ile başlatılan ilamsız icra takibine davalı borçlunun tüm itirazlarının iptaline, takibin devamına ve borçlunun haksız itirazları sonucu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına çarptırılması ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemeleri olduğunu, dava konusu olayda davalı şirkete ait aracın kusurunun bulunduğunu kabul anlamına gelmemek ihtirazı kaydıyla davalı şirket aracının kusurlu olduğu düşünülse dahi işbu davanın aracın sigortacısı olan ……. Sigorta A.Ş.’ye yöneltilmesi gerektiğini, davanın, müvekkili şirket yönünden husumet nedeniyle reddi talepleri kabul edilmediği takdirde davanın ……… Sigorta A.Ş.’ye ihbar edilmesi gerektiğini, sigortalı dava dışı ………. Sitesi giriş kapısından müvekkili şirkete ait …….. plakalı aracın öncesinde 2 aracın giriş yaptığını ve ardından davalı şirkete ait …….. plakalı aracın geçiş yaptığı sırada kepengin kapanmaya başladığını ve aracın üst kısmıyla kepenkli kapıya sürtündüğünü, öncelikle zararın meydana geldiği iddia edilen otopark kapısının fotoselli olduğunu, otopark sistemine kayıtlı araçların üzerinde stickerlar bulunduğunu, aracın geçiş noktasına gelmesiyle bu stickerların algılanarak otopark kapısının açıldığını ve belli bir süre sonra ise kendiliğinden kapandığını, dava konusu olayda kapının açıldığını, davalı şirkete ait aracın yarı kısmına kadar geçiş sağlamışken kapandığını, hal böyle iken meydana gelen zararda kusurun davalı şirkete ait araç sürücüsüne yüklenmesinin kabul edilemeyeceğini, işbu davanın reddi gerektiğini, belirtilen hasar bedelinin fahiş olduğunu, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddi gerektiğini, davacı tarafından haksız ve kötü niyetli olarak icra takibi başlatılması nedeniyle alacağın %20’sinden az olmamak üzere davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Bakırköy ……. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ……. E., …… K. Sayılı ilamı ile görevsizlik kararı verilerek dosya mahkememizin işbu esasına kaydedilmiştir.
DELLİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 6102 sayılı TTK’nun 1472. maddesinden kaynaklanan rücuan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
TTK’nun “Halefiyet” başlığı altındaki 1472. maddesinde “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder.” hükmüne yer verilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girmesi ile birlikte 5/3. maddesi gereği artık asliye hukuk mahkemeleri ile ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki iş bölümü ilişkisinden çıkarak görev ilişkisi haline gelmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesi gereği göreve ilişkin kurallar kamu düzeni ile ilgili olup hakim tarafından kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir.
Dava sözleşmenin tarafları arasında değil; sorumluluğundan kaynaklanmış olup, davacı sigorta şirketi sigortalısı dava dışı ………. Site Yönetimi tacir olmadığı gibi, davacı sigorta şirketi ile dava dışı sigortalı arasında akdedilen Birleşik Ürün Sigorta Poliçesi de ticari nitelikte değildir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 22.03.1944 tarihli 37 Esas ve 9 Karar sayılı kararında bu husus “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak, sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır. Davacı sigorta şirketi olup, uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Bu husus Yargıtay ……. HD.’nin ……. Esas ve ……. Karar sayılı ilamında da belirtilmiştir. Bu durumda davanın görev şartı yokluğundan reddi ile Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna karar vermek gerektiği, dosyanın daha önce Bakırköy …… Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen görevsizlik kararı ile mahkememize gönderildiği ve iki mahkeme arasında olumsuz görev uyuşmazlığı oluştuğu nazara alınarak dosyanın mercii tayini için İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …… Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM-Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-TTK’nun 4/1, 5/1 ve 19/2 maddeleri ile HMK’nun 114/1-c, 115/1-2 maddeleri gereğince mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ nedeniyle dava şartı yokluğundan DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Görevli ve yetkili mahkemenin Bakırköy ……. Asliye Hukuk Mahkemesi OLDUĞUNA,
3-Mahkememiz ile Bakırköy ………Asliye Hukuk Mahkemesi arasında olumsuz görev uyuşmazlığı oluştuğundan kararın istinaf edilmeksizin kesinleşmesi halinde görev hususunun değerlendirilmesi (MERCİİ TAYİNİ) için dosyanın ilgili İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-HMK’nun 331/2.maddesi gereğince yargılama giderlerinin görevli mahkemece DEĞERLENDİRİLMESİNE,
Dair, tarafların yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.21/03/2022

Katip …….
¸e-imzalıdır

Hakim ………
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.