Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/140 E. 2022/981 K. 18.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/140 Esas
KARAR NO : 2022/981

DAVA : Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/02/2022
KARAR TARİHİ : 18/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 03/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket ile davalı arasında yapılan anlaşma gereğince davalı taraf, müvekkile ait …. Marka/500 Ton/ Plastik Enjeksiyon makinesinin bakımı, tamiri ve parça değişim işini KDV dahil 25.753,50 TL bedel mukabilinde yaptığı, anlaşma gereği davalı, 1. Nolu şanjuman mal alma motoru yenileme, 4. Nolu makine mengene valf ref bakımı ve NG6 tek bobin V valf hizmeti vermiş olup karşılığında müvekkil tarafından … A.Ş.’ye ait … çek no’lu 15.000 TL bedelli ve …… Bankası A.Ş.’ye ait …. çek nolu 10.000 TL bedelli çek ile ödeme yapıldığı ve 10.08.2021 tarihli tahsilat makbuzu düzenlendiği, davalının söz konusu … Marka/500 Ton/ Plastik Enjeksiyon makinesinde yaptığı tamirat ve bakımdan kısa bir süre sonra bakımı yapılan makinenin yeniden arızalandığı, söz konusu makinenin bakım ve tamirinin yapılmasından kısa bir süre sonra tekrar arızalanması davalı tarafça sunulan hizmetin ayıplı olduğunu gösterdiği, söz konusu ayıp davalıya derhal bildirilmiş olup arızanın tekrar giderimi ile ayıplı mal ve hizmetin düzeltilmesi istenilmiş ancak müvekkilin şifahi taleplerine davalı tarafça olumlu yanıt verilmediği, talebe olumlu yanıt vermemesi üzerine müvekkil şirket tarafından seçimlik hakların kullanılabilmesi adına davalıya T.C. ……. Noterliği’nin 08/09/2021 tarihli … yevmiye no’lu ihtarnamesi ihtar çekildiği ve ayıp ihbarında bulunulduğu, davalı anılan ihtarname kendisine tebliğ edilmesine rağmen ihtara herhangi bir cevap vermediği, ihtarnamede belirtilen hususlarda da ayıbın giderimi için herhangi bir işlem yapmadığı, müvekkilinin makinayı ivedi olarak tamir ettirmesi ve yeniden çalışır hale getirmesi gerektiği, davalı hakkında T.C. Küçükçekmece .. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin….. D. İş sayılı dosyası ile delil tespiti istemli dava açıldığı, dosyaya sunulan 09.11.2021 tarihli bilirkişi raporu ile davalının hizmetinin ayıplı olduğu ve ayıbın giderimi için 8.500,00 TL masraf yapılması gerekeceği tespit edildiği, delil tespiti sonrasında da davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığı, müvekkilinin uğramış olduğu 8.500 TL’nin zararın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek müvekkile verilmesine, bu davaya delil olması amacıyla müvekkilin T.C. Küçükçekmece … Sulh Hukuk Mahkemesi… D. İş dosyasında yapmış olduğu 1.287,10 TL’nin yargılama masrafı olarak kabul edilerek yargılama neticesinde davalıdan tahsil edilmesine ve müvekkile verilmesine, bu dava nedeniyle ortaya çıkacak yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin de davalıya tahmil edilmesine karar verilmesini arz ve talep etmektedirler.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Davaya konu …. Marka/500 Ton/ Plastik Enjeksiyon makinesinin yıllardır bakıma alınıp ve tamir edildiği, bahse konu 1 nolu makine müvekkilince ilk olarak yaklaşık 2 yıl önce tamir edildiği, makine bozulunca müvekkilinin arandığı ve müvekkilince yapılan tetkiklerde makinenin rulmanları dağıttığı, bunların değişmesi gerektiği ancak bu rulman değişiminin geçici bir çözüm olacağı çünkü makinenin çok eski olması nedeniyle “enjeksiyon alma grubunun” komple değişmesi gerektiğinin söylendiği, enjeksiyon alma grubunun değişim maliyeti fazla olduğu için davacı şirketin buna yanaşmadığı ve müvekkile sadece rulmanları değiştirmesi söylendiği ve müvekkilin de bu şekilde tamir ettiğini, davaya konu makine çok eski olduğundan şanjımanın ileri geri hareketinden dolayı yatak burçları çalışırken yerlerinden çıktığı ve bu nedenle makinenin salgılı çalıştığının (sallandığının) müvekkilince tespit edildiği, davacı şirketin bu şekilde makineyi kullanmaya devam ettiğini ve 2021 yılı Mayıs ayında 1 nolu makinenin arıza yapması üzerine yine davacı şirket tarafından müvekkilinin arandığı, müvekkilinin makineyi kontrol ettiğinde yine rulman dağıttığını gördüğü ve rulmanları değiştirdiğini, müvekkilinin bunun geçici bir çözüm olduğunu yinelediğini ancak davacı tarafın makine gürültülü çalıştığı halde sipariş yetiştirmek için makineyi kapatmadığı ve nitekim sadece 2 gün sonra makinenin yine bozulduğu, müvekkilinin çağrılıp makineyi kontrol ettiğinde yine rulman dağıttığını gördüğünü ve bunu değiştirdiğini, hatta bu değişim için parça ve işçilik ücreti almadığını, bu makinenin enjeksiyon alma grubunun komple revizyon olması gerektiğini, burçlarının yenilenmesi gerektiğini aksi takdirde rulmanların kısa sürede dağılabileceğini ve tekrar dağıldığında müdahale etmeyeceğini, gelmeyeceğini söylediğini, ancak davacı taraf bunu yine kabul etmediğini ve kullanmaya devam ettiğini, makine 3-4 ay sonra tekrar bozulduğu ve müvekkil daha önce belirttiği üzere rulman değişimi faydasız olacağı için tamire gitmediği, değişik iş dosyasındaki bilirkişi tespit ve değerlendirme raporunda 3-4 aylık zaman dilimi içerisinde arızanın meydana gelmesinin teknik olarak mümkün görülmediği, müvekkilin değiştirdiği rulmanın nizami olmaması ve/veya tekniğe uygun biçimde montajının yapılmamış olmasının hasara yol açtığı tespitine de katılmadıklarını, çünkü rulmanların takılı olduğu şanjumanın ileri geri hareketinde dönüş yaparken salgılı dönmesine sebep olan burçların ve burç millerinin durumu gözden kaçırıldığı, bilirkişi tarafından bu hususa hiç değinilmediği, dava konusu makinenin kusurlu olduğu ve komple revizyon görmeden rulman değişimi tutmayacağı, davanın reddini, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, ayıplı hizmet nedeniyle alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Davacıya ait plastik enjeksiyon makinesinin bakım, tamir ve parça değişim işi nedeniyle davalının ayıplı hizmette bulunup bulunmadığı arızanın kimden kaynaklandığı, kusurun kime ait olduğu noktasında uyuşmazlık olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizce hizmetin ayıplı olup olmadığına ilişkin bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.Dava konusu makinenin şanzuman mal alma motoru yenileme olarak 21.000,00 TL bedel ile onarımın davalı tarafından yapıldığı; yataklama sorunu bulunduğu, buna karşın davalı tarafından yapılan sadece şanzıman onarımın yeterli olmadığı, makinede rulman değişiminin yeterli olmayacağı hususunda davalı tarafından davacıyı uyardığı hakkında dosyada yazılı bir belge sunulmadığı ve ayrıca davalı servisin makinenin teknik özellikleri itibariyle arıza ve ayıbı doğru ve tam teşhis edebilecek, en kısa sürede ve tam anlamıyla giderebilecek elemanlar bulundurmak zorunda olduğu, deneme yanılma yoluyla makineyi tamire çalışan servis elemanları istihdam edilmesinin sonuçlarının kullanıcıya mal edilmesi düşünülemeyeceği, arızanın varlığını rahatlıkla tespit edebilecek nitelikte olması gereken bir yerde ifa yardımcısı durumunda olan davalı servisin kullanıcıyı sonuç alınamayan tamirlerle oyalaması ve arızanın belli aralıklarla tekrarlaması ki bu durum dava ve cevap dilekçelerinde de ifade edildiği gibi olduğu da anlaşıldığından tam olarak sorunun davalı tarafından çözüme ulaştırılmadığı, bu sebeplerden dolayı, davaya konu arızanın kullanım hatasından kaynaklanmayan, servis hizmetine dayalı, servis sonrası makul ve yeterli bir süre inceleme ile anlaşılamayacak olması nedeniyle makineden beklenen faydayı, performansı azaltması sebebiyle; dava konusu servis hizmetinin ayıplı hizmet niteliğinde değerlendirilmesi gerektiği; ayıp nedeniyle oluşan maddi zarar bedeli toplam KDV dahil 9.619,83 TL bedelin dava konusu arıza ile uyumlu olduğu ve kadri maruf olarak değerlendirilebileceği kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Ayıp, aynı cins ve kategoriye giren eşyaya nispetle satılan maldaki değer ve elverişliliği kaldıran veya azaltan noksanlıktır (TBK.m.219). TTK.m.23/c hükmünde ticari satışta maldaki ayıpla ilgili ayıbı ihbar süresi düzenlenmiştir. Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise (aşikar ayıp), alıcı 2 gün içinde ayıbı satıcıya bildirmelidir. Maldaki ayıp açıkça belli değilse (açık ayıp), alıcı malı teslim aldıktan sonra 8 gün içinde malı incelemeli veya incelettirmeli ve bu inceleme sonunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, bu sürede satıcıya bildirmelidir. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanununun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır. TBK m. 223’e göre, alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde (gizli ayıp), bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır. Maddede belirtilen “hemen” ifadesi dürüstlük kuralı ve halin icapları göz önünde bulundurularak yorumlanmalıdır. Herhalde ayıp ortaya çıkınca fazla vakit geçirmeden ihbar yapılmalıdır. Ayıp ihbarının ayıba karşı sorumluluktan doğan dava için öngörülmüş olan zamanaşımı süresi geçmeden önce yapılmış olması gerekir. TBK m. 231’e göre, “Satıcı daha uzun bir süre için üstlenmiş olmadıkça, satılanın ayıbından doğan sorumluluğa ilişkin her türlü dava, satılandaki ayıp daha sonra ortaya çıksa bile, satılanın alıcıya devrinden başlayarak iki yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.”
Somut olayda; davacı tarafından ayıp ihbarında bulunulduğu, ayıp nedeniyle davacı tarafından yapılan masrafın bilirkişi raporuyla tespit edildiği, rapor içeriği dikkate alınarak yeniden bilirkişi incelemesi yapılmasını gerektiren bir husus olmadığından yeniden bilirkişi incelemesi yapılması talebinin ve tanıkla ispat sınırı dikkate alınarak tanık dinletme talebinin reddine karar verilmiştir.
HMK’nin ispat yükünü düzenleyen 190. maddesine göre ispat yükü; kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi gereğince de, “Kural olarak, herkes iddiasını ispat etmekle yükümlüdür.” düzenlemeleri mevcuttur. Buna göre; ayıp iddiası nedeniyle alacak isteminin davacı tarafça ispatı gerekmekle bu husus dosyada mevcut delillere göre ispatlandığından bedel artırım dilekçesi de dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; 9.619,83TL’nin dava tarihi olan 10/02/2022 tarihinden itibaren, 1.119,83TL’nin bedel arttırım tarihi olan 17/08/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 657,13TL ilam harcından peşin alınan 145,16TL harcın mahsubu ile bakiye 511,97TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Arabuluculuk Asgari Ücret tarifesine göre alınan 1.560,00TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 1.000,00TL bilirkişi ücreti, 47,10TL posta masrafı, 80,70TL başvuru harcı, 145,16TL peşin harç, olmak üzere toplam 1.272,96TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince hüküm kesinleştikten sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.18/10/2022
Katip …..
¸e-imzalıdır

Hakim …..
¸e-imzalıdır