Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/124 E. 2022/597 K. 14.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/124 Esas
KARAR NO : 2022/597

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/05/2018
KARAR TARİHİ : 14/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 29/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı şirketin geçmişten ortak çalışmalar yürüterek ticari ilişkide bulunduğunu, davalının ticari ilişkiden kaynaklı alacağı ödememesi üzerine Bakırköy …..İcra Müdürlüğü’nün …… Esas sayılı dosyasında başlatılan takibe vaki itirazın haksız olduğunu, müvekkilinin ticari ilişkiden kaynaklı 38.871,66TL alacağı bulunduğunu, bu hususun ticari defterlerden anlaşılabileceğini, kalan bakiyenin ödenmediğini, 20/12/2015 tarihli 9.499,69TL’lik sahte faturanın alacaktan mahsup edilmeye çalıştığını, müvekkilinin faturayı Bakırköy …. Noterliğinin ihtarı ile iade ettiğini ileri sürerek, itirazın iptaline, takibin devamına, %20 oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında ticari ilişki bulunduğunu, davacı şirketlerin ortaklarından …….’ın o tarihte davalı şirketinde ortağı olduğunu her iki şirketin mali müşavirinin de ….. olduğunu, …….’ın davalı şirketten ayrılırken davacı şirkette ortaklığının devam ettiğini, ayrılma sırasında yapılan anlaşma ile davacı şirket için 20.000,00TL bedelli 20/09/2016 tarihli çek ile pay değeri için 30.000,00TL bedelli 26/11/2016 tarihli çeklere verildiğini, davalı şirketle arasında kalan bakiye için elindeki malzemeleri iade edip 18.871,66TL’lik iade faturası kesilerek, şirket ortağı …….’ın malzeme faturaların teslim edildiğini, ancak her iki şirketin muhasebeci olan…….’nun resmi işlemleri bu şekilde yapmadığını tarafların ortaklıktan ayrılma konusunda sulh olduklarını, 2015 yılından bu yana talepte bulunulmamasının bunun kanıtı olduğunu, …….’ın davacı şirket ortaklığından ayrılması nedeniyle sorunların çıktığını, davalının borcunun bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün …… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı şirketçe davalı aleyhine 37.871,60TL alacak olmak üzere toplam 53.729,94 TL’nin tahsili amacıyla ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin tebliğ edilemediği, davalının 08/03/2018 tarihli itirazıyla takibin durduğu itiraz ve davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekilince, şirket muhasebecisi olduğu belirtilen……. hakkında muhasebe işlemlerini usulsüz yapılması nedeniyle Bakırköy CBS’nın …… sor. sayılı dosyasında yaptığı şikayet sonucu ….. karar sayılı dosyası ile kovuşturmaya yer olmadığnıa karar verildiği, kararın kesinleştiği, anlaşılmıştır.
Mahkememizce verilen hükümde; takip miktarının 53.729,94TL olduğu davacının itirazın iptali davası açtığı ancak ödenen harcın 5.372,94 TL üzerinden ödendiği anlaşılmakla dava değeri 5.372,94TL olarak kabul edilmiş, harcı ödenmeyen kısım yönünden davanın açılmadığı kabul edilerek yargılamaya devam edilmiştir.
İşbu karar bu yönden İBAM ….. Hukuk Dairesinin …… Esas ve …… Karar sayılı ilamıyla “Davaya konu icra dosyası incelendiğinde, davacı alacaklının takipte 37.871,60 TL. Asıl alacak, 13.964,76 TL. İşlemiş faiz, 1.893, 58 TL. Tazminat olmak üzere toplam: 53.729,94 TL. alacak yönünden takip yaptığı, davalı borçlunun tüm borca itirazı üzerine takibin durduğu ve itirazın iptali davası açıldığı görülmüştür.
Dava dilekçesinde, açıkça dava değerinin gösterilmediği ve dava dilekçesinin konu ve netice-i talep başlıklı bölümlerinde, borçlu tarafından haksız ve hukuka aykırı olarak yapılan itirazın iptali ile icra takibinin devamına karar verilmesinin talep edildiği ve tevzi formunda dava esas değerinin 5.372,94 TL. Olarak gösterildiği ve harcın bu miktar üzerinden yatırıldığı ve mahkemece, dava değeri davacı tarafa açıklattırılmadan bu miktar üzerinden davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
Davacı icra takibinde 37.871,60 TL. Asıl alacak, 13.964,76 TL. İşlemiş faiz, 1.893, 58 TL. Tazminat olmak üzere toplam: 53.729,94 TL. alacak talebinde bulunmuştur. Davalı borçlu takibe itiraz etmiş, açılan itirazın iptali davasında davacı alacaklı harca esas değeri 5.372,94 TL olarak göstermiştir. Ancak dava dilekçesinin talep sonucu bölümünde itirazla duran tüm alacak yönünden takibin devamına karar verilmesini istemiştir. Tevzi formunda gösterilen harca esas değer ile dava dilekçesinin talep sonucunda istenen meblağ farklı olup, mahkemece öncelikle 6100 sayılı HMK’nın 31. maddesi uyarınca alacaklının hangi meblağ üzerinden takibin devamını istediği hususu açıklattırılmalıdır. Davacı alacaklının itiraza uğrayan tüm alacak yönünden takibin devamını istemesi halinde harç tamamlattırıldıktan sonra tüm alacak kalemlerine yönelik itirazın haklılığı üzerinde durulup varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi yerinde görülmemiştir. (Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2015/1917 Esas-2015/15122 Karar sayılı kararı ve Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2014/17615 Esas – 2015/5378 Karar sayılı kararı benzer mahiyettedir.)
Mahkemece, dava değeri açıklatılıp sonucuna göre yukarıda belirtildiği şekilde işlem yapılması gerekirken davaya devamla karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup davacı vekilinin bu yöndeki istinaf sebebi yerinde görülmüştür.” gerekçesiyle kaldırıldığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davalı vekili tarafından sunulan 24/05/2016 tarihli 18.870,00TL bedelli irsaliyeli fatura davacı şirket aleyhine düzenlenmiş, faturayı teslim alan kişinin ise ……. olduğu anlaşılmıştır. Davalı vekili ayrıca ….. Bankası’na ait 26/11/2016 tarihli 30.000,00TL bedelli …… seri nolu çek ile 24/09/2016 tarihli 20.000,00TL bedelli ……. çek seri nolu müşteri çeklerini ortaklıktan ayrılırken ortaklık payı karşılığında verdiğini savunmaktadır. Çek bilgileri muhatap bankadan talep edilmiş 06/02/2019 tarihli yazıda çeklerin tahsil edildiği, çeklerin davalı şirket tarafından ciro edildikten sonra …… tarafından ciro edildiği 20.000,00TL’lik çekin bu kişi tarafından tahsil edildiği 30.000,00TL’lık çekin ise …….’a ciro edildiği ve bu kişi tarafından tahsil edildiği görülmüştür.
Davalı …… Mühendislik A.Ş’nin ortak ve yetkilisinin ……. olduğu şirketin tür değiştirerek A.Ş olduğu görülmüştür.
Davalı vekili tarafından ibraz edilen 24/05/2016 tarihli protokolün davalı şirketin ortakları olan ……. ile ……. arasında düzenlendiği protokolün …….’ın pay değeri ile ilgili olduğu, verilen 50.000,00TL bedelli iki adet çek ile 18.870,19TL’lik fatura ile her iki şirket arasındaki bakiyenin sıfırlandığı iddia edilmiştir.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş davalı şirketin ticari defter ve belgelerini ibraz etmemesi sonucu davacının ticari defter ve belgelerinin incelenmesi sonucu düzenlenen raporda, yapılan ödemeler dikkate alındığında, davacının davalıdan 20.001,47TL alacaklı bulunduğu belirlenmiştir. Tacir olan davalı bir kısım iddialarda bulunmasına rağmen mahkememizce yapılan ihtar üzerinde ticari defter ve belgelerini ibraz etmemiş nedeniyle Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin 23/01/2017 tarih ….. esas, ….. karar sayılı ilamı gereğince iddiasını ispat edemediği düşünülmüştür. Bilirkişi raporunda çeklerin tahsil edilip edilmediği, belirlenememiş ise de mahkememizce yapılan araştırmada çek bedellerinin tahsil edildiği anlaşılmıştır. Ancak çeklerin davalı şirketin eski ortağı olan …….’ın davalı şirketteki ortaklığın sona ermesi nedeniyle davalı şirket ortakları arasında düzenlenen 24/05/2016 tarihli protokol kapsamında verildiği, çeklerin davacı şirket emrine ciro edilmediği ve şirket kaşesi ile ciro edilerek tahsil edilmediği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde her iki şirket arasında taraflarca niteliği belirtilmeyen ticari ilişki (mal veya hizmet alımı) bulunduğu davalı tarafın ticari defter ve belgelerini ihtara rağmen ibraz etmediği davacının ibraz edilen defterlerine göre 20.001.00TL alacağının bulunduğunun belirtildiği görülmüştür.
Davacı vekili tarafından dava değerinin açıklanması ve harcın tamamlanmasına ilişkin dilekçe sunulmuş olup dava değerinin 37.871,60 TL olduğu belirtilmiştir.
Söz konusu protokolde ….. şirket ortağı …….’ın imzasının bulunduğu ve protokolün hisse devrine ilişkin olduğu, çeklerin de buna karşılık alındığı belirtilmiş olup faturadan bakiye alacağa ilişkin hesaplamada mahsup için bahsedilmiştir. Faturanın tebliği ve itiraz olmaması da dikkate alındığında bakiye alacaktan mahsubu gerektiği değerlendirilmiştir. Buna göre dava değeri olan 37.871,60 TL’den iade faturası olan 18.870,19 TL’nin mahsubu sonucu alacak miktarının 19.001,41 TL olduğu tespit edilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; asıl alacağın 19.001,41 TL olduğu, gerek icra aşamasında gerekse yargılama aşamasında söz konusu borcun ödenmediği anlaşılmakla davacı tarafından davalı aleyhine açılan itirazın iptali davasının kabulü ile likit olan alacağa yapılan itirazdan dolayı davacı lehine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmiştir ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; davalının Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün …… Esas sayılı dosyasına vaki itirazının 19.001,41TL asıl alacak üzerinden iptaline, itiraz iptal edilen miktara takip tarihinden itibaren %10,75 oranını aşmamak üzere değişen oranlarda avans faizi uygulanarak ve takip talebindeki diğer koşullar ile devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Hükmedilen alacağın %20’i olan 3.800,28TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 1.297,98 TL ilam harcından peşin alınan 91,76TL harcın 600,00TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 606,22TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 35,90TL Başvuru Harcı, 91,76TL Peşin Harç, 600,00TL Tamamlama Harcı olmak üzere toplam 727,66TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen 950,00TL bilirkişi ücreti, 195,00TL posta masrafı olmak üzere toplam 1.145,00TL den kabul red oranına göre hesaplanan 574,48TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından sarf edilen 83,40TL posta masrafının kabul red oranına göre hesaplanan 41,55TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
8-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
9-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/06/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır