Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1158 E. 2023/276 K. 28.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/1158 Esas
KARAR NO : 2023/276

DAVA : Ticari Şirket (Kar Ve Zarar Dağıtma Kararına İtiraza İlişkin)
DAVA TARİHİ : 20/12/2022
KARAR TARİHİ : 28/03/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 30/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Kar Ve Zarar Dağıtma Kararına İtiraza İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkilinin hissedarı bulunduğu davalı şirketin elde etmiş olduğu kârın, hukuka ve afaki iyiniyet kurallarına aykırı olarak ve defaatle dağıtılmamasına karar verilmesi ve biriken kar paylarının hissedarları zarara uğratacak şekilde eritilmesi üzerine davalı şirketin elde etmiş olduğu kârın tespitini ve müvekkiline hakkaniyete uygun bir kâr payı ödenmesi istemini, dağıtılabilir nitelikte olan yedek akçeler ve geçmiş yıl karlarının tamamının dağıtılmasına karar verilmemesi halinde hakkaniyete uygun olarak belirlenecek bir oranda dağıtıma karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Müvekkili şirkete ait 2017 yılı ve öncesine ilişkin genel kurullarda kar payı dağıtılmamasına yönelik kararlatın tüm ortakların oybirliği ile alınması nedeni ile davanın reddine, 2018 yılı ve sonrasına ilişkin genel kurullarda kâr payı dağıtımına ilişkin alınan kararlara karşı davacı tarafından TTK’nın 445. maddesi gereğince 3 aylık hak düşürücü sürede herhangi bir dava açmadığından bu yöndeki taleplerinin reddine, 6102 sayılı TTK’nın 408/2-d düzenlemesine göre anonim şirketlerde kâr payı hakkında karar verme yetkisinin münhasıran genel kurula ait olması nedeni ile mahkemenin şirket genel kurulunun yerine geçerek ortağa kâr payı vermesine, imkan olmadığından mesnetsiz davanın esastan da reddine, mahkemenin aksi kanaatte olunması halinde müvekkil davalı şirkete ait 2018, 2019, 2020 ve 2021 yıllarına ilişkin 29.07.2021, 26.10.2021 ve 17.06.2019 tarihli genel kurullarda kar payı dağıtımına zaten karar verildiği, buna karşılık eldeki davanın ise bir iptal davası olmadığı, gözetilerek bu yönü ile de davanın reddine; tüm yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına, karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, olağan genel kurul toplantısında kar payı dağıtılması talebinin reddine karar verilmesi nedeniyle kar payının tespiti ve kar payının ödenmesi talebine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 445. maddesinde; 446’ncı maddede belirtilen kişilerin, kanun veya esas sözleşme hükümlerine ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olan genel kurul kararları aleyhine, karar tarihinden itibaren üç ay içinde, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinde iptal davası açabilecekleri, aynı yasanın 446. maddesinde; toplantıda hazır bulunup da karara olumsuz oy veren ve bu muhalefetini tutanağa geçirten, toplantıda hazır bulunsun veya bulunmasın, olumsuz oy kullanmış olsun ya da olmasın; çağrının usulüne göre yapılmadığını, gündemin gereği gibi ilan edilmediğini, genel kurula katılma yetkisi bulunmayan kişilerin veya temsilcilerinin toplantıya katılıp oy kullandıklarını, genel kurula katılmasına ve oy kullanmasına haksız olarak izin verilmediğini ve yukarıda sayılan aykırılıkların genel kurul kararının alınmasında etkili olduğunu ileri süren pay sahipleri, yönetim kurulu, kararların yerine getirilmesi, kişisel sorumluluğuna sebep olacaksa yönetim kurulu üyelerinden her birinin iptal davası açabileceği,
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 447. maddesinde; genel kurulun, özellikle; pay sahibinin, genel kurula katılma, asgari oy, dava ve kanundan kaynaklanan vazgeçilemez nitelikteki haklarını sınırlandıran veya ortadan kaldıran, pay sahibinin bilgi alma, inceleme ve denetleme haklarını, kanunen izin verilen ölçü dışında sınırlandıran, anonim şirketin temel yapısını bozan veya sermayenin korunması hükümlerine aykırı olan kararlarının batıl olduğu, düzenlenmiştir.
Kar payı ödenmesine yönelik karar alınması ise şirket genel kurulunun devredilemez ve vazgeçilemez yetkileri arasında olup, mahkemenin genel kurul yerine geçerek doğrudan ortaklara kar payı ödenmesi konusunda karar vermesi mümkün bulunmadığı gibi, davacının TTK ve şirket ana sözleşmesinin anılan maddeleri kapsamında, bu alacak talebi yönünden doğrudan dava açma hakkı da bulunmamaktadır.
Bu nedenle davacının genel kurul kararının iptalini istemeksizin işbu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığından davanın hukuki yarar dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın HMK’nın 114/1-h maddesi gereğince hukuki yarar dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 179,90TL ilam harcından peşin alınan 80,70TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Arabuluculuk Asgari Ücret tarifesine göre alınan 3.120,00TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 1.000,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/03/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim ….
¸e-imzalıdır